Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 125 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Câbir b. Zeyd, 21/641-642 tarihinde Uman’ın Nezvâ bölgesinin Fark köyünde dünyaya gelmiş, ilmini geliştirmek için söz konusu dönemde önemli bir ilim merkezi olan ve çok sayıda sahabinin yaşadığı Basra’ya yerleşmiş, 93/711-712 tarihinde bu şehirde vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir.Hz. Âişe ve İbn Abbas dâhil birçok sahabinin rahle-i tedrisinden geçen Câbir b. Zeyd, önemli bir fakîh ve müfessirdir. Çok sayıda sahabi ve tâbiî âlimin övgüsüne mazhar olan müfessirin siyasî/itikâdî görüşü hakkında farklı bilgi
Tükendi
Kur’an ve Sünnet tüm şer'î ilimlerin ana kaynağı olduğuna göre bunlardaki nasları doğru anlamak ve isabetli çıkarımlar yapmak hepsinin en önemli hedefidir. Buna yönelik en kapsamlı metodoloji ise fıkıh usulünde ortaya konulmuştur. Bu ilimde nasları doğru anlamaya yönelik konular (elfâz ve delaletleri) muhtelif Arapça bilimlerinden faydalanılarak ve şer'î nasların yapısı göz önünde bulundurularak çok ileri seviyede ortaya konulup tartışılmış, derinlemesine incelenmiştir. Nihayetinde sadece fakihler değil, te
Âlemdeki düzen ve istikrarın bekâsı insan hayatının bekâsına bağlıdır. İnsan hayatının en güzel ve kâmil manada bekâsı, onun üreyip neslini devam ettirmesine bağlıdır. Neslin üreme ve devamı da karşı cinslerin birlikteliğine bağlıdır. Bu birlikteliğin (izdivacı) insanın taşıdığı yüce onur ve üstün vasıarına mutabık bir şekilde gerçekleşmesi gerekir. Bunun yolu da Hz. Adem’den beri carî ve meşru olan nikah akdinden geçmektedir. Nikahta sadakat, sevgi-saygı, merhamet, sorumluluk ve îsâr ahlakı hakimdir. Nefsi
Allah Teâlâ’nın kelamı ve vahiy zincirinin son halkası olan Kur’an-ı Kerim, kıyamete kadar her çağın insanına hitap eder, insanlara yol gösteren gerçekleri ve evrensel değerleri içerir. Müslümanların din ve dünya hayatlarının temel bilgi kaynağı olan Kur’an, nüzulünden bugüne kadar üzerinde sayısız inceleme ve araştırmalar yapılmış bir kitaptır. Bu bağlamda zaman ve mekânın değişmesi ve toplumsal gerekliliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkan yeni sorunlara çözümler bulmak için Kur’an’la ilgili çalışmalar b
Tükendi
Allah’ın emirlerine uygun bir yaşam sürebilmek İslam dininin kuralları, prensipleri ve hükümlerinin bilinmesini gerekli kılmaktadır. Bu kural, prensip ve hükümlerin bilinmesini sağlayan ilim dallarından en önemlisi de fıkıhtır. Fıkıh ilminin önemin alt başlıklarından birisi de İslam Miras Hukukudur. Bu çalışmamızın amaçlarındın birisi, İslam hukukunun temel alanlarından birisi olan mirasla ilgili hükümlerin öğrenilmesi ve öğretilmesi insanların bu alana teşvik edilmesidir. Miras Hukuku’nun sadece teorik anl
Tükendi
ARKA KAPAK YAZISI Bilginin aslına uygun olarak varlığını devam ettirmesinde önemli katkılar sunan yazının, hadislerin kaydında ne zaman ve ne kadar kullanıldığı uzun zamandır tartışılan bir konudur. Yazının kullanımı ile ilgili müspet ve menfi yönde varlık gösteren yaklaşımlar, meseleyi iki durumdan birini tercih etmek gibi sınırlı bir alana sıkıştırmış, birbirine muhalif değerlendirme ve kabuller belirsizlikleri ve soru işaretlerini arttırmıştır. Bu çalışma hadis kitâbetine etki eden unsurları dönemin dina
Peygamber Efendimizin vefatından sonraki otuz yılı kapsayan raşid halifeler ile onu takip eden doksan yıllık emeviler dönemlerini ve yaklaşık sekiz asra varan endülüs Siyasi tarihini anahatlarıyla ihtiva etmektedir. Hiç kuşkusuz geleceğin inşası geçmişin iyi bilinmesi ve iyi okunmasına bağlıdır. Raşid halifeler dönemi, hz. Peygamber ın önderliğinde tüm Müslümanlar için örnek alınacak asr-ı saadet ın hem devamı hem de İslam ın evransellik boyutunun perçinlenmesi niteliğini taşıdığından İslam aleminin
Tükendi
Temel esasları Kur'an ve Sünnet tarafından belirlenmiş daha sonra da ihtiyaçlar ölçüsünde müçtehitlerce geliştirilerek Müslüman toplumların hukuk düzeni olarak asırlar boyunca yürürlükte kalmış bulunan İslam hukuku haklı olarak batıda ve doğuda bilimsel çevrelerin büyük ilgisini çekmiştir. Bu çerçevede onunla ilgili Batı dünyasında ve İslâm aleminde üniversite ve enstitülerde kürsüler kurulmuş, ilmî toplantılar düzenlenmiş, bilimsel periyodiklerde inceleme konusu yapılmış ve kuruluş devrinden günümüze
Tükendi
İslâm hukuku dünyanın en köklü ve esaslı hukuk sistemlerin-den biridir. Vahiy kaynaklı olması hasebiyle bu hukukta inanç, amel ve ahlak iç içedir. Hayatın akışı içerisinde meydana gelebilecek her türlü meseleye çözüm getirecek nitelikte kaynak zenginliği ve metodolojiye sahiptir. İslâm hukuku, dünya hukuk kültürüne çok şeyler kazandırmıştır. Sanığın şüpheden yararlanma ilkesi, masumiyet karinesi, suça iştirak, suçların içtimaı, işkence yasağı, hakkın kötüye kullanılması, alacağın temliki ve borcun nakli, be
Son peygamberin vatanı olması münasebetiyle Arabistan yarımadasının ve özellikle de Hicâz bölgesinin sosyal, kültürel, ekonomik ve dini hayatının bilinmesi, Hz. Peygamber’in risalet dönemi ve tebliğ mücadelesinin anlaşılması açısından önem arz etmektedir. Hz. Peygamber tebliğ vazifesine başladığında karşısına hep, insan unsurunu teşkil ve temsil eden kabile hususiyeti çıkmıştır. İslâm’ı ilk kabul edenler kabilelerin fertleri olsa da tebliğ çağrısına karşı çıkıp tepki verenler ise genelde kabile ve reisleri
Tükendi
Elinizdeki kitapta Ortaçağ kaynaklarında zikredilen Beytü’l-Hikme (Bilgelik Evi) hakkındaki bilgiler derlenmiş ve ilk kez okuyucuların istifadesine sunulmaktadır. Bu bilgiler temelinde mezkûr bilimsel yapının oluşumu, yapısal içeriği, fonksiyonları ve gelişimi yeniden ortaya konulacaktır. Matematik, astronomi, tıp, kimya ve coğrafya gibi doğa bilimlerindeki bilimsel süreçler sınıflandırılacaktır. Monografi, Beytü’l-Hikme’nin baş hamisi olan halife el- Me’mun’un biyografisi hakkında yeni bilgi-er içermektedi
Elimizdeki Kitap, Celâleddin Hârizmşah’ın vefatından yaklaşık on yıl sonra 639’da (1241), özel münşi (katibi) tarafından yazılmış, müellifin bizzat tanık olduğu, yaşadığı veya birinci derece tanıkların ağzından aktardığı olaylardır. İlk bölümlerinde istilâsından önce Moğolların durumundan, Otrar hadisesinin nasıl geliştiğinden, Harizmşahların içinde Terken Hatun ve diğer emirler arasında yaşanan kavgalardan; ardından Moğolların Maveraünnehir ve Horasan’daki yağma, katliam ve tahribatlarından, Hârizmşah Alâe
Kelâm, İslam mezhepleri tarihi, fıkıh usulü, fıkıh, tasavvuf, hadis ve tefsir ilimlerini bütüncül bir bakış açısıyla tanınmalarını sağlamak amacıyla hazırlanan bu kitap “Temel İslam Bilimleri” olarak isimlendirilen ilim dallarına giriş niteliği taşımaktadır. Bu amaçla çalışmada anılan ilimlerin tanımı, konusu, yöntemi, tarihçesi, oluşum ve gelişim süreçleri, amaç ve fonksiyonları ile literatürü ana hatlarıyla sunulmuştur. Çalışma, İslam düşüncesinin temel zeminini oluşturan bu ilimlerin birbiriyle olan etki
Tükendi
Temel İslam bilimleri arasında önemli bir yere sahip olan fıkıh usulü, şer’i delilleri açıklayarak Kur’an-ı Kerim, sünnet-i nebevi, icma ve kıyas olarak belirtilen edille-i şer’iyyenin vasıarından söz eder. Ayrıca bu delillerden istin - bat edilen hükümlerin yöntemlerini belirler. Fıkıh usulü, hükümlerin, şer’i delillerden nasıl ve ne şekilde çıkarılacağını, şer’i hükümlerin hakikatlerine vakıf olabilme kaidelerini gösterir. Fıkıh usulünün kaidelerini bilmeyen kişi tefsir, hadis ve dil bilimlerinde uzma
Ahmet Necati Yeniel, nevi şahsına münhasır, duruşu, bakışı ve tavrı olan bir hocamızdır. Bir dava, bir ilim, bir maneviyat adamı, hepsinden önemlisi bir muallim ve mürebbidir. Konya İmam Hatip Okulu’nun ikinci dönem öğrencisi olmuş, Hacıveyiszâde Mustafa Efendi, Abdullah Ulubay ve Arif Etik gibi hocalardan ders okumuş; ilme olan merakı sebebiyle okul dersleriyle yetinmeyip sürekli farklı hocaların derslerine katılmış bir ilim sevdalısıdır. Bir ömür ilim aşkı hiç sönmeyen bir çerağ-dır. Necati Yeniel, ha
Özellikle son iki yüzyılda İslam dünyasında yaşanan en büyük krizin siyasî egemenlik alanında olması, müslümanları yitirdikleri hakikati yine Kur’an’da aramaya sevketmiştir. Bunun sonucunda Kur’an, siyasî bir yol haritasının hareket kaynağı olarak kabul edilmiştir. Ancak ‘öze dönüş’ anlayışının geleneği reddedip sadece Kur’an ile sınırlı kalması, doğal olarak çözümlerin de Kur’an’dan aranmasına ya da Kur’an’daki kimi kelime ve kavramlara zoraki bir anlam yüklenmesine neden olmuştur. Nitekim tağut, şûra, mus
İslam Hukukunun Teşekkülü Sürecinde Hz. Ali'nin Rolü
Tarihselcilik ve Fıkhı Tahlili
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 125 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1