Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 54 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Bu esnada Nihat da otobüsün çan kayışını kesiyordu. Çünkü polis şüphe edecek ve otobüsü durdurmak için çan kayışını çekmeye mecbur olacaktı. Halbuki iki arkadaş birkaç dakika vakit kazanmak istiyorlardı. Süratle otobüsten çıktılar. Şüpheli hareketler ile atladılar. Onlar zeki bir polis memurunun bu süratle yokuştan inen otobüsten atlayışta muhakkak bir sebep, ciddi bir sebep olacağını düşüneceğini ve şu süratle kendilerini takip edeceğini biliyorlardı. Beyzade diye tarif edebileceğimiz dönemin tipik kahram
Tükendi
Dışarıda bir ayak sesi işittim. Merdivenden yukarı birisi çıkıyordu. İri ayaklı, kalın ökçeli birisi... Sesi kapıma kadar geldi, bir anahtar gıcırdadı, kapı aralıklandı, iri bir kaya parçası şeklinde biçimsiz bir kafa, içeri sokuldu. İki yılan gözü bana doğru zehrini akıttı. Sonra yavaşça kapıyı kapadı, kilitledi, yine o ağır yürüyüşüyle merdivenden indi. "Üç gayretli araştırmacı akademisyen Seval Şahin, Didem Ardalı Büyükarman ve Banu Öztürk, Tübitak'a sundukları ve onaylattıkları bir proje ile erken dö
Tükendi
"Bir adaletsizlik düşmanı olarak doğdum. En körpe yıllarımdan itibaren ne zaman hasta birini görsem, Tanrı'ya karşı deliye dönerdim ve ne zaman yoksulların acılarını görsem de, insanlara karşı. Fakirin kuru ekmeği, leziz yemeklerimi yemek için oturduğumda boğazıma takılırdı ve sakat çocuklar beni ağlatırdı. Tüm bunlarda soylu olmayan ne vardı ki? Yine de bakın görün, bu düşünceler beni nasıl çöküşe götürdü! Yıllar geçtikçe, kaybedenlere karşı bu tutku beni daha da sıkıca kuşattı. Krallarda nasıl bir umut va
Tükendi
"Her gün üzerinde gezdiğimiz, yaşadığımız, dolaştığımız İstanbul'un içinde gizli bir memleket vardır ki bu memleketi hiç kimse şimdiye kadar bilmez ve hatırına bile getirmez... İstanbul'un içinde gizli bir şehir..."
Tükendi
Dehşet mi? Hayır. Bu tür bir saatin zembereği durduğunda, benim için neşter ile incelenecek, ustaca yapılmış bir mekanizma parçasından başka bir şey değildir. Kan artık soğuk ve akmıyorsa, bundan böyle insan kanı değildir; ten bir kere ölünce, artık sev¬gililerimizde arzuladığımız ve dostlarımızda takdir ettiğimiz ten değildir. Letafet, çekicilik, korku, hepsi de can veren ruhla birlikte ondan uçup gitmiştir. Kendinizi ona soğukkanlılık ile bakmaya alıştırın. Çünkü eğer benim planım uygulanabilirse, birkaç
Tükendi
Ernest Mandel'in ifadesiyle polisiye romanların tarihi suçun tarihidir; ama aynı zamanda az önce sözünü ettiğim çatışmalı fikirlerin, fikirden ziyade karmaşık duyguların da tarihidir. Chesterton'ın polisiyelerinde modernizmin çelişkilerinin hem düşünsel hem duygusal karşılıkları vardır. Bir yandan büyüme ve gelişme bir yandan gelişmenin insanda, toplumda, kentte ve doğada yarattığı tahribat... Kentlere yığılan yoksullar ordusu... İnsanı suça, kötülüğe iten ekonomik koşullar... Açıkçası tam da polisiye edebi
Tükendi
Selanikten kaçmamış olsa idim o caniler dayımı, o zavallı veliyy-i nimetimi öldürebilecekler miydi? Validen kahrından helak olur muydu? Ah! Ben, ben, bu cinayetlere, bu felaketlere hep ben sebebiyet verdim Elini göğsüne koy! Vicdanına müracaat et, düşün, doğru söyle Cani mi, masum mu? (Kitaptan) Üç gayretli araştırmacı akademisyen Seval Şahin, Didem Ardalı Büyükarman ve Banu Öztürk, Tübitaka sundukları ve onaylattıkları bir proje ile erken dönem Osmanlı-Türk polisiye eserlerini konu edinen bir çalışmayı
Tükendi
Chan, omuzlarını silkti. "Fark etmez. Parmak izleriyle öbür teknik işlemler teoride iyidir ama gerçek hayatta o kadar değil. Tecrübelerim bana insanoğlu üzerinde derin derin düşünmemi söylüyor. İnsan ihtirasları. Bir cinayetin ardında yatan nedir? Nefret, intikam, maktulü susturma isteği. Belki de para hırsı. Her zaman insanoğlunu incelemek gerekiyor." "Kulağa mantıklı geliyor," dedi John Quincy. "Çoğunlukla öyledir," dedi Chan, emin bir ifadeyle. "Elimizdeki ipuçlarını sayıyorum: Bir sayfası eksik konuk
Tükendi
"Haydar Cemil Bey bunu söylerken cüzdanından bir zarf çıkardı. Bunun içinde yarısı yırtık yirmi liralık bir banknot vardı. Haydar Cemil Bey cebinden bir kibrit çıkardı Yaktı ve alevini bu banknotun arkasında gezdirmeye ve kâğıdı ısıtmaya başladı. Kâğıt ısındıkça üzerinde garip birtakım yazılar peyda oluyordu. Nihayet bu yazılar o kadar bariz bir şekil aldı ki Hurşid Paşa hazretleri gözlüğünü takmadan şu cümleyi okudu. Bursa, Çekirge Caddesi, Molla Kuddusi Sokağı 14 Numarada Hikmet Beyler (Raif Cenab Bey)
Tükendi
Şeytan Hadiye, Londra'da kopan bu müthiş velveleye kendi hususu ikametgahından gülerek şahit oluyor ve polisin düştüğü bu mağlubiyetten derin bir zevk duyuyordu. Müteaddid [birçok] vakalardan muzaffer çıkmak suretiyle İngiliz polisini her sahada mağlup ettiğinden emin bulunuyordu. Hakkındaki takibatın çok şiddetli olduğunu görerek sadece dudak bükmekle iktifa ediyordu.
Tükendi
Van Dine' ın yapıtları hiçbir psikolojik ve toplumsal etkene yer vermeyen geleneksel İngiliz okuluyla; bu öğeleri göz önüne alan Amerikan okulunun bir sentezidir; ancak S. S. Van Dine romanlarında ilginç husus insanüstü bir varlık olan dedektifin nitelikleridir. S. S. Van Dine'ın kişisel kanımızca talihsizliği edebiyat eleştirmenliğindeki seçmeci yaklaşımından bir türlü kurtulamamasıdır; bunun sonucu polisiye romana yüksek kültür düzeyini yansıtmaya çalışır, işi dipnotlar koymaya kadar götürür; edebi örnekl
Tükendi
Van Dine'ın yapıtları hiçbir psikolojik ve toplumsal etkene yer vermeyen geleneksel İngiliz okuluyla; bu öğeleri göz önüne alan Amerikan okulunun bir sentezidir; ancak S. S. Van Dine romanlarında ilginç husus insanüstü bir varlık olan detektifin nitelikleridir. S. S. Van Dine'ın kişisel kanımızca talihsizliği edebiyat eleştirmenliğindeki seçmeci yaklaşımından bir türlü kurtulamamasıdır; bunun sonucu polisiye romana yüksek kültür düzeyini yansıtmaya çalışır, işi dipnotlar koymaya kadar götürür; edebi örnekle
Tükendi
Van Dine'ın yapıtları hiçbir psikolojik ve toplumsal etkene yer vermeyen geleneksel İngiliz okuluyla; bu öğeleri göz önüne alan Amerikan okulunun bir sentezidir; ancak S. S. Van Dine romanlarında ilginç husus insanüstü bir varlık olan detektifin nitelikleridir. S. S. Van Dine'ın kişisel kanımızca talihsizliği edebiyat eleştirmenliğindeki seçmeci yaklaşımından bir türlü kurtulamamasıdır; bunun sonucu polisiye romana yüksek kültür düzeyini yansıtmaya çalışır, işi dipnotlar koymaya kadar götürür; edebi örnekle
Tükendi
Savcı, kabarık dolgulu sandalyesinde arkaya yaslanarak bu yeni çalışanına baktı. "Bütün bunları nasıl olup da düşünebildin?" diye sordu hayret dolu bir sesle. Bay Reeder üzüntüyle başını salladı. "Bende bir tür sapkınlık var," dedi. "Çok büyük bir talihsizlik ama ne yazık ki doğru. Her şeyde kötülük görüyorum. Kuruyan gül fidanlarında, at nallarında, hatta şiirde bile. Suçlu kafası var bende. İçler acısı bir durum!" Çağının en önemli polisiye yazarlarından biri olan Edgar Wallace'ın beş kitaptan oluş
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 54 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3