Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 89 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Et-Tarikatü'l-Muhammediyye din, ahlak ve tasavvuf konularıyla ilgili çok tanınmış Arapça bir eserdir. Yazılışından günümüze kadar toplumumuzda bir başucu kitabı olarak okunmuş, okutulmuştur. Eserde Kitap ve Sünnet'e bağlı kalıp bid'atlardan uzaklaşma, itikadi meseleler ve itikadi yönden sapmalar gösteren fırkalar, küfre sebep olan amiller, gereğiyle amel edilmesinin amaçlandığı ilimler; öğrenilmesi farz-ı ayın olan ilmihal ile farz-ı kifaye olan fıkıh, tefsir, hadis gibi ilimler, ayet ve hadislerden hareket
Sevadüil-A'zam, Hakim es-Semerkandinin (v. 342/953) akâide dair eseridir. "Sevadü'l-aszam" terkibi, Hz. Peygamber ve ashabını takip eden müslüman çoğunluk, anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ehl-i sünnet ve'l-cemaat çoğunluğunu ifade etmek için kullanılır. III. (IX.) yüzyılın sonlarına doğru Maveraünnehir ve Horasan'da bid'at ve hurafelerin yaygınlaşması üzerine Samâni Emin İsmail b. Ahmed, Semerkant ve Buhara âlimlerini davet ederek müslümanlan sağlam bir akide etrafında toplayacak ve Ehl-i sünnet inancını
Markaların her geçen sene daha da daraltarak ortasından sıkılmış diş macununa benzettiği belden oturtma pardesü modaları;göz rengine ve güneşe duyarlı tasarladıkları yanar-dönerli eşarplar; daha güven verici ses tonuna sahip yüksek topuklu ayakkabılar;ilham kaynaklarının Kur'an olmadığının ne kadar gür bir seda ile haykırmaktalar. Asrın, Müslüman Kadınını düşürdüğü belkide en büyük tereddüt, Kur'an'ın emri ile modanın telkini arasında bocalamaktır. Evet...Müslüman kadını, namahremin nazarlarından uzakta, Ra
Hasan b. Ammar b. Alî eş-Şürünbülali, 16.yy. Mısırda yetişmiş büyük alimlerden olup Ezher'de müderrislik yapmış, müteahhir Hanefî fakihlerindendir. Usûl-i fıkıh, tefsir, hadis, kelâm, akaid, tasavvuf, Arap dili ve edebiyatı alanlarında da yetkin konumuda olan Şürünbülâlî, eserlerinde kullandığı dil sadeliği, verdiği bilgilerin güvenilirliği ve mantıkî örgüsünün sağlamlığı bakımından muasırı alimler tarafından da yaygın kabul görmüştür. Şürünbülâlî İslâmî ilimler sahasında pek çok eser kaleme almıştır. Bunla
Kainattaki tüm isimlerin sebebi, ilk secde, ilk hata, ilk tevbe sahibi Hazreti Adem... İnsanlık tarihinde ilk defa dikiş diken, hikmetli nasihatleri olan, çok ibadet eden kalemle ilk yazı yazan, yıldızlar ve hesap ilmini bilen Hazreti İdris... İlk gemiyi inşa eden, insanlığın ikinci babası Hazreti Nuh... Kayalardan yapılmış evlerde oturan ancak inkardan vazgeçmeyen kavmi, duası ile alt üst ettiren Hazreti Hud... Birçok peygamberin atası, ömrü boyunca evlat hasreti çeken Hazreti Yakub... İnsanların en g
Bir gün Ebu Bekir bin Mücahid, İmam Şibli(rahmetullahi aleyh) için ayağa kalktı. Beraberinde bulunan arkadaşları kendisine: -Sen, Vezir (başbakan yardımcısı) Ali bin İsa için kalkmıyorsun da, bu kişi için mi kalkıyorsun? Deyince; Ebu Bekir bin Mucahid şöyle dedi: Agah (dikkatli) olun! Rasulullah (Sallalahu'aleyhi ve sellem) Efendimizin kendisine a'zim ettiği kişi için ayağa kalkıyorum. Zira rüyamda Rasulullah (Sallalahu'aleyhi ve sellem) Efendimizi gördüm buyurdular ki: "Ey Eba Bekir! Yarın senin yanına
İslam dünyasının Huccetü'l-İslam olarak tanıdığı Ebu Hamid Muhammed el-Gazâlî, hicri 450 (m. 1058) yı-lında Horasan civarındaki Tus şehrinde dünya gelmiştir. İslamî ilimlerin her sahasında eser veren İmam Gazâlîardından pek çok eser bırakarak hicri 505 (m. 1111) tarihinde vefat etmiştir. Onun en önemli eserlerin-den biri, İhyâuUlûmi'd-Dîn'dir. Zühd ve ahlaka dair olan bu eserini daha sonraları farklı eserlerinde ihtisar etmiştir. Bu eserleri arasında halk arasında elden ele dolaşanlardan biri de elinizdeki
Muhterem Okuyucular! Bu eser, Ömer Nasuhi Bilmen'in meşhur "Büyük İslam İlmihali" isimli eserinin orijinal metinin Osmanlıca olarak yeniden dizgi, dizayn, tasih ve tahkikindan sonra yayına hazırlanmış olup siz değerli ilim ve Osmanlıca meraklılarına sunulmuştur. Eser, sizi ecdadın o feyizli diyarına taşıyacağını umarak ilgililerinin hizmetine takdim edilmiştir.
Pratikliği ve kolay ezberlenmesi sebebi ile her ilim erbabının ilgisini çeken manzum eserler, kadîm ilim geleneğimizde önemli bir yere sahiptir. Ancak şiir dilinin doğasında bulunan giriftlik, özlü ifadeler ve garip kelimeler, şerh ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Söz konusu ihtiyacı karşılamak için de muhtelif hacimlerde şerhler yazılmıştır. Elinizdeki bu muhtasar çalışma da, hadis usulü alanında belki de en çok rağbet gören "Manzûmetü'l-Beykûniyye"nin şerhidir. Şerh esnasında eserin pratik niteliğine
Canın nefes alış verişini; O'nun iştiyâkı ateşi yanında hazm edememek, arzuladığı birleşmeyi can gözü ile beklemek ne güzel şey. Can'ı; verene vermek ne asilane hareket. Her şeyi verene, O'nun istediği tek şeyi vermekle O'nu kazanmak ne seâdet. O'ndan esirgenecek hiç bir şey bulunmadığını fehm ederek olduğu gibi O'na teslim olmak ne sehâvet. O'nun tarafından sevilmek, sevilebilecek hâle gelmek, kendisinden can taleb edilebilecek kemâle erişmek ne mazhariyet. O'nun kapısının eşiğine baş koyup sükût içinde be
Akaid, İslam inancının temel taşıdır. Bunun sağlam bir zemine oturtulması ise büyük önem arzetmektedir. Her müslümanın, inanıcını sağlama almak, şüphelerden ve ehl-i sünnet inancını temsil etmeyen fikirlerden arındırmak onun ilk görevleri arasında yer almaktadır. Bu sebeple İslam alimleri, ehl-i sünnet ve'l-cemaat akaidini anlatan eserleri, hicri ilk asırlardan beri kaleme almaya başlamışlardır. Elinizdeki bu eserler, ehl-i sünnet ve'l-cemaat akadini anlatan en temel, klasik ve kaynak eserlerdendir. İslam
Ne kadar zor bir durum değil mi? Sonumuzun ne olduğunu bilememek... Acaba akıbetimiz ehli iman mı olacak yoksa ehli küfür mü? İşte sizlere bu eserimizde salihlerin son anlarından bahsedeceğiz. Mevlam hepimizin akıbetini hayırlı eylesin. Amin
Aile, çocuğun bebeklik çağından itibaren tâ çocukluk yıllarını içinde geçirdiği küçük bir toplumdur. Bu müessesede çocuğun karakteri, tutumu, davranışı şekillenir. Dolayısıyla bu yıllarda çocuğa verilecek eğitim tarzı, onun üzerinde hayatı boyunca etkili olacaktır. Bu yıllarda alınacak dini eğitim çocuğu hayatı boyunca etkilemektedir. Onun duygu, düşüncelerine, tutum ve davranışlarına yön verecektir. Din eğitiminden yoksun yetişen fertlerde manevi bozukluk olurken hatalı yada olumsuz eğitim ise kişilerde di
Resulullah'ın (s.a.v) neslinin kendisiyle devam ettiği en küçük kızı. Müslümanların dördüncü halifesi, "ilmin kapısı" Hz. Ali'nin (r.a) hanımı. Hz. Peygamber'in, "Cennet kadınlarının efendisi" buyurduğu biricik kızı. O kısacık ömründe İslam kadınına örnek olacak zorlu ve çileli bir hayat sürdü. Çocukluğunu İslâm'ın en zayıf, müslümanların en çok ezildiği bir ortamda Hz. Hatice gibi bir annenin terbiyesi altında geçirdi. Babasının ve müslümanların çektiği acılara en az onlar kadar o da ortak oldu. Hz. Fatıma
Tükendi
O, yeryüzünde hiç bir kadına nasip olmayan bir şerefe erişmiş, alemlerin şeref tacı Peygamberimize anne olmuştur. Kureyş kabilesi içinde ileri gelen bir kola mensup olan Amine binti Vehb, güzel konuşan ve zekasıyla tanınan bir kadındı. Haşimoğulları reisi olan Abdulmuttalib, Amine'yi oğlu Abdullah'a istedi ve onunla evlendirildi. Hz. Amine ile Hz. Abdullah'ın bu güzel evliliğinden Hz. Muhammed (s.a.v) dünyaya geldi. O'na anne olmak şerefi Hz. Amine'ye verilmişti. Peygamber Efendimiz henüz dünyaya gelmeden ö
Hulefa-i Raşidin'in dördüncüsü. İlk müslümanlardan ve cennetle müjdelenen on sahabiden biri. Resulullah'ın amcasının oğlu, damadı, neslinin kendisi vasıtasıyla devam ettiği yüce sahabe. Emiru'l-Müminin. Allah'ın Arslan'ı. İlmin kapısı, zülfikar sahibi. Hz. Peygamber (s.a.v) ve müslümanlar kendisine "Ebu Turab, el-Murtaza ve Esedullahi'l-Galib" lakaplarını vermiş, çocukluğunda puta tapmadığı için de "Kerremallahü Vecheh" dua cümlesiyle anılmıştır. Hz. Ali Sevgili Peygamberimizin dizi dibinde yetişmiş, onun a
Hulefa-i Raşidin'in üçüncüsü. İlk müslümanlardan ve cennetle müjdelenen on sahabiden biri. Resulullah'ın iki kızıyla evlenmiş olduğu için "Zü'n-Nureyn" (iki nur sahibi) diye lakablandı. Engin bir haya duygusuna sahipti. Hz. Peygamber onun için "Kendisinden meleklerin haya ettiği kimse" diye bahsederdi. Peygamberimizin vahiy katiblerindendi. Güzel yazar, güzel konuşur ve çok kuvvetli bir hatip idi. Yumuşak huyluluğun ve cömertliğin timsali Hz. Osman (r.a) bütün varlığını İslam uğuruna harcamıştı. Efendimiz'i
Müslümanların maziyle bağını koparmak ve böylece can damarını kesmek için, geçmişte ve günümüzde hadis-i şerifler aleyhinde birçok iddia ortaya atılmıştır. Gerek İslam düşmaları gerekse gaflet içerisinde bulunan kimi Müslümanlar tarafından ortaya atılan bu mesnetsiz iddialar, İslam alimleri tarafından reddiyeler yazılarak çürütülmüştür. En önemli işlevlerinden biri de İslam'ın pratiğini sunmak olan Sünnet-i seniyyenin/hadis-i şeriflerin, Müslümanlar için vazgeçilmez bir esas olduğu hiçbir zaman unutulmamal
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 89 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2