Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 207 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Akılçelen tropik bölgelerde yaşamın nabzı ile doludur: Manzaralar ve sesler, kokular ve tatlar. Milyonerleri, fahişeleri, provokatörleri, adamları, derin cepleri olan bankacıları ve siyasi dönemleri alır ve göz kamaştırıcı bir işleme makinesine atar. Kibir tarafından yönlendirilenleri şaşırtan şey –duvardaki yazı, yüksekten aşağılara düşme- desenin bir kısmı, İncil’in uyarı hikâyeleri, kaçınılması mümkün olmayan şeyler… Unger, karmaşık vatanının şairidir… Ne kadar şanslıyız ki vatanı adına konuştuğunda söz
Tükendi
Size orada bulunanları tanıtmaya kalkacak değilim. Ne kendilerinden ne karakterlerinden ne de eylemlerinden söz etmeye niyetim var. Uyanmak için ara sıra içtenlikli çabalara girişen, düş ürünü figüranlara benziyorlardı: Hepsi can dostlardı, hepsi de başkalarını dert edinen insanlardı. Benim şimdi söylemek istediğim tek şey, iyice kafayı bulmuş olduğumuz ve içkiye henüz doymadığımızdı. Ve “yalnızlar” olarak hayli kalabalıktık.Bir grup insan, içki içip sohbet etmek amacıyla bir evde toplanmıştır. Ortalık hayl
Tükendi
Darağacı yoktu, ama her ağaçta dallardan sallanan adamlar asılıydı. Hepsi şapkasızdı ve hepsinin boynuna üç farklı dilde “Vatan Haini” yazılı bir levha asılmıştı. Kalbim duracak gibi oldu, ama kılımı kıpırdatamadım. Korkumu daha kolayca saklayabileyim diye adamları sayma fikri aklıma geldi, kaç taneler diye… İnsanın ne kadar alçalabileceğini görüyor musun!Ancak bütün orman asılmış adamlarla doluyken onları nasıl sayabilirdim? Belki korkumdan, olduklarından daha fazla göründüler gözüme! Ardından gözümü kapat
Tükendi
Kadınlar böyle mi hissediyor, ji? Bu yüzden mi insanlar bir kadının rahmi dolduğunda kalbinin de bir daha asla boş kalmayacağını söylüyorlar? Erkeğin içindeki boşluğu doldurma arzusu yoktur. Görevi aramak ve doldurmaktır ve bu arayış, kaç kadın olursa olsun asla bitmez. Ayrıca erkek kendisinden de kaçamaz. Ve ben? Ne biri ne de diğeriyim. Ne arıyorum?Nida, Bhanggi ve Sasha. Lahor’un kalabalığında üç yalnız ruh. Aşk, hırs, öfke üçgeninde birleşen bu üç yalnız ruhun tek bir ortak noktası var bir dergâh.Kerpi
Tükendi
“Ben hayatı sevmedim, hayat da beni sevmedi,” dedi.Ridade şöyle yanıt verdi:“Ben hayatı sevdim ama hayat beni sevmedi.”“Kısmet,” dedi Uğurlu, “bazen öyle olur, bazen böyle. Bu sefer de böyle olsun yavrum.”Hayatla baş etme yöntemi farklı farklıdır kimi zaman çok büyük kararlara kimi zaman da küçük bir bakışa, küçük bir söze ihtiyaç duyulur. Ancak neresinden bakarsak bakalım Hayatta Kalma Oyunu ustalık gerektiren bir oyundur. Yanınca, her şeyin biter.Hakan Şenocak, bu kitabında hayatın farklı yerlerinden seç
Tükendi
"Siz hayatın kendisiyle savaşmak için toplanmış bir avuç ikiyüzlüden ve yalancıdan başka bir şey değilsiniz. Çokbaş Sokağı'ndaki genç zihinleri zehirlediniz. Burayı en sakin hayallerimizden en derin arzularımıza kadar her şeye burnunu sokan örümceklerin inine çevirdiniz. Hayatımızdaki en özel anları cehenneme çevirmeyi başardınız. Hâlâ utanmadan günde beş defa hoparlörden ezan okuyarak Allah'ın evinde duracak yüzünüz var! Hayatımızı çekilmez hale getirip hâlâ cennete gitmek için dualar ediyorsunuz." Suudi
Tükendi
Böylesine sınırsız, ölçüsüz, eşsiz bir sevginin öyküsünü anlatmaya başlamadan, onun gerçek yüksekliğine, erişilmez çizgisine, ne yaparsam yapayım ulaşamayacağımı, hep küçük ve güdük kalacağımı iyi bildiğimi de belirtmek isterim. Bir büyük dağın altındaki kör köstebek kadar çaresiz ve güçsüzüm aslında... 1907'de doğan Mebrure Alevok, pek çok türde verdiği eserle dönemin dikkat çeken isimlerinden birisi olur. Alevok'un 1972'de, Hürriyet gazetesinde 135 nüshayla tefrika edilen anı-romanı Sevgilerin En Güzeli,
Tükendi
"Her gülümseme serttir ve her ceket bir örnektir. Komiteler varken daha fazla kapıyı değiştirmenin herhangi bir faydası var mı. Bu soru o kadar sık sorulur ki, dörtgenler bunların kurutma kâğıdı olduğunu gösterir. Bir ses duymak ve bu ifadenin tüm işaretlerini görmek ne de hoş." Hassas Düğmeler üç bölümden oluşuyor. Nesneler, Gıda ve Odalar. Stein üç bölümde de dikkatli adımlarla geziniyor; karşısına çıkan nesneleri, mekânları hem ilk halleriyle hem de yaşanmışlıklarıyla işliyor. Böylece bir ceket, ceket o
Tükendi
Seyrine doyamadığım şey hayatın ta kendisi; güneş, bulutlar, deniz, geçip giden ve duran zaman. Bazen artık iyice yabancılaştığım, asırlar önce terk etmiş olduğum şu diğer dünyayı da gözlerimin önüne getiriyorum. Sahte zevkleri doyurmak, sahte gereksinimleri karşılamak için insanoğlunu bir "para kazanma makinesi"ne dönüştüren her şeyi, sahte modern dünyayı. 1968'de Sunday Times bir yarış düzenler. Bu yarışa katılacak olan denizcilerin hiçbir yerde durmadan ve tek başlarına bir dünya turu atmaları gerekme
Tükendi
“Yapabiliyorsan, birkaç günlüğüne Blora’ya dön. Baban hasta. İlk başta sıtma ve öksürüktü. Sonra daha da kötüleşti. Ve şimdi babanın tüberküloz olduğu anlaşıldı. Şu an hastanede ve dört kez kan kustu.”Uzun yıllar Hollanda sömürgesinde yaşayan Endonezya, II. Dünya Savaşı’nda Japonların kontrolüne geçer. Japonların yenilgisinin ardından 1945’te bağımsızlığını ilan etse de 1949’a kadar Hollanda güçleriyle savaşmak zorunda kalır. Endonezya’nın bağımsızlığı 27 Aralık 1949’da resmen tanınır.Gece Panayırı bu zafer
Tükendi
“Zehrin devası kendisindedir. Son, başlangıçta gizlidir. Her vücut, kemiğin etrafında oluşur ve yine kemiğe dönüşür. Hayat ve ölüm birbirini tamamlayan bir bulmacanın parçasıdır.” Cüce cinler, insan ve hayvan kılığındaki tanrılar, hayatın anlamını arayan iki filozof ve bu iki filozoftan nefret eden eşleri… İrlanda’nın yerel mitleri, felsefe ile kurmacanın iç içe geçtiği bu kitapta hayat buluyor. Hayatın, evrenin ve her şeyin anlamı üzerine düşündürürken okuru içine çekiyor.Altın Küpü, iyiyle kötünün, güzel
Tükendi
“Çağırmasana arkadaşlarını Derin, ayrılacağız biz. Pırıl pırıl, yepyeni eşyalarımızla ayrılacağız, daha mobilya kokularından duyduğumuz mutluluk kaybolmamışken ayrılacağız biz Derin, bu insanları niye çağırıyorsun? Bardakları bulaşık makinesinin üst rafına koymadan, banyoda yerler ıslanmasın diye bozuk duşakabini iyice kapamaya çalışmadan ayrılacağız, bu insanların haberi yok bundan.”Ufuk ile Derin’in arasına çöreklenen sancı önce ilişkilerini, akabinde kendileriyle olan diyaloğu bozmaya başlar. Her yeri ar
Tükendi
“İskoçya’nın batı yakasında fırtınalı bir geceydi. Gerçi bu, şu anki hikâye için önemli değil çünkü hikâye İskoçya’nın batısında geçmiyor. Hazır konusu açılmışken, İskoçya’nın doğu yakasında da hava daha iyi değildi.”Ivır Zıvır Öyküler’de ünlü İngiliz mizahçı Stephen Leacock, dedektiflik öykülerinin, Orta Çağ’ın şövalyeli ve prensesli aşk masallarının, hayaletlerle dolu mistik maceraların, deniz hikâyelerinin, kısaca aklınıza gelebilecek her edebî dünyanın bir parodisini kuruyor. Yüz yıl önce yazılmasına ra
Tükendi
“Kızım,” diye Brinnaria’ya seslendi Faltonius, “Roma’da sadece beş Vesta rahibesi kaldı. Seni boşta kalmış yer için götürmeye geldim. Rahibeliğe layık görülenler arasından bu yüksek makama en uygun kişi olarak seçildin.”Marcus Aurelius’un Roma İmparatoru olduğu 160’lı yıllarda, Tanrıça Vesta’nın rahibeleri seçkin ailelerin küçük kızları arasında seçiliyordu. Büyük bir saygınlığa, pek çok imtiyaza sahip olan Vesta rahibeleri, buna karşılık 30 yıl boyunca özel hayatlarından vazgeçerek kendilerini tapınağa ada
Tükendi
Seyir defteri o gün, 4 Eylül 1952 tarihini taşıyordu. Demek ki Singapur'dan ayrıldığımızdan beri seksen beş gün geçmişti. "Biz" diye konuşuyorum çünkü iki kişiydik: "Marie–Thérѐse" ve ben. Gerçekte ise artık tek bir varlık sayılmalıydık, tıpkı beden ve o bedenin içinde barınan ruh gibi. Dünyanın gözü pek denizcilerinden biri olan Bernard Moitessier, insana ve doğaya düşman bir dünyanın ahlak anlayışına karşı çıkarak kurtuluşu denizlerde bulur. Denizi bütünüyle hissedebilmek, kurulu düzenlerden kaçıp özgür
Tükendi
“Danimarka suç edebiyatında bir mihenk taşı: Jens Henrik Jensen’in İlk Kurban’ının seviyesine erişebilen çok az Danimarka gerilim romanı var.”Arne Mariager, Horsens Folkeblad“İlk Kurban, iyi yazılmış, ilgi çekici diyalogları ve aksiyon sahnelerini heyecan verici biçimde anlatıyor. Son sayfaya gelmeden elinizdeki kitabı bırakmak istemiyorsunuz.”Anne Grete Jacobsen, Litteratursiden“Jens Henrik Jensen, inandırıcı ve sürükleyici bir kurguda nevi şahsına münhasır bir yeteneğe sahip ve kitap boyunca bir saniye bi
Tükendi
"Tek dileğim ve özlemim bir başkasını mutlu etmekti. Bunun hayattaki en büyük lütuf olduğuna her zaman inandım." Hangi aşkın doğru olduğuna nasıl karar verilir? Bunun belirleyeni nedir; toplumsal ahlak, yasalar, önyargılar, duygular? Peki ya benlik, benlik aşkın neresindedir? Hayalinin peşinde her türlü zorluğa göğüs geren, ömrünü resme adayan bir kadındır Jenny. Yakın arkadaşı Francesca'yla beraber Roma'da az bir gelirle yaşamakta, küçük bir arkadaş grubuyla vakit geçirmektedir. Ancak bu döngü, Helge Gra
Tükendi
Güneş doğudan batsaydı.Telveden köpüğe içilseydi kahve.Razıyım, kirazlar önce meyve, sonra çiçek verseydi...Kuşlar yumurta, kelebekler kurt, tüm ipekler dut yaprağı olsaydı da. İnsanlar da önce düşman, sonra dost olsaydılar birbirlerine.Bir otobüs Erdek’ten Ankara’ya doğru yola çıkar. Yılmaz, rüyasında kaza geçireceğini gördüğü halde otobüse binmekten geri durmaz. O aslında ölüme gitmek ister. Dünyaya da insanlara da sırtını dönmüştür kuyudadır.Ankara’ya giden otobüsle beraber biz de Yılmaz’ı kuyuya iten n
Tükendi
Eve kadar bütün yol boyunca köpek adamın pesindeydi. Adam durunca hemen yakınında o da duruyordu. Adam evin kapısına varınca dönüp baktı, köpek ortalıkta görünmüyordu. Kapıyı aralanmış buldu. Odaya girdi, ışığı yaktı. Pencerenin önüne konmuş koltukta yabancı bir adam oturuyordu. Yabancı, garipseyerek baktı içeri girene. Sonra kendi ellerine dikti gözlerini. Esinti ince tül perdeyi hafifçe sallıyordu. Adam anladı ki kendisi artık yoktu. Kendi yerinde sırrı dökülmüş aynalı eski dolap duruyordu. Keyifli Okumal
Tükendi
“Beklemekse kaç gündür bekledik, gelmiyor. Ancak yarın... Aynı saatte. Aynı yerde. Usta balık. Koca balık... Yarın belki... Belki yarın da olmaz, öbür gün... Ama mutlaka vuracağım onu. Göstereceğim ona, kim akıllı, kim usta. O bir balık, ben insanım. Kim güçlü, görecek yarın...”İstanbul’un karmaşasından bunalan Metin, annesini de alıp yıllar önce Gökova’ya yerleşmiş, kardeşi kabul ettiği İsmet’le beraber balıkçılık yapmaktadır. Günün birinde koca bir orfoz çıkar karşısına, yüz kilodan fazla, huylu mu huylu.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 207 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1