Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 36 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Dertli olacaksın, derdi de taşıyacaksın. Sevda yanında dert karşında olacak. Bu da yetmez. Sevdan sevdalın, derdi derdin olacak. Bak o zaman dizeler su gibi akacak. Saracak seni duygular, Üç dakikada anlatılacak. Bu sensin, hitap ettiğin Yine bekleyeceksin Ne olacak bir sonraki şiirin? O zaman yazan sen, Dizelerin sanki bir desen Yine O sensin SEN!
Tanıtım Yazısı : Sen benim gerçekleşmeyeceğini bildiğim en gerçek hayalimdin. Unutma ki, bazı hayaller gerçeğinden daha kalıcıdır, Seni sevdiğim gerçeği kadar hem de. "Seviyordun da bu yaptığın ne şimdi?" diyeceksin belki de. Bırakıp gitmek, kalmaktan daha çok cesaret gerektirir bazen. Ne güzel hayaller kurmuştuk hatırlıyor musun? Hayallere yolculuk için geri sayıma başlamıştık bile. Ama olmadı, her şey karşıydı bu yolculuğa. İşte bu yüzden ne sahil boyunda yürüyüş yapabildik el ele, Ne de sevdiği
Sevgili Menekşem, Anlatacaklarımı çok kolay kaleme aldığımı ve duygu seli karşısında çok rahat olduğumu sakın düşünme... Bu anlattıklarımı yaşadım ve bunlar benim için en önemli hayat derslerinden oldu. Antik Çağlardan beri, “zaman” bir nehre benzetilir. Herakleitos’un asırları aşan “Her şey akar” sözü, bunun bir ispatıdır. Yine büyüklerimizin, “Bir nehirde iki kere yıkanılmaz” sözü de geçen zamanın bir daha geri gelmeyeceğini göstermektedir. Bu yüzden insan için zaman, bir sudur sevgili Menekşe. Akıp gider
Kızlarımız… Saymakla bitmeyecek nice hayallerimiz ve beklentilerimiz vardır onlarla ilgili. Zarafetle yürüsün yolları, şefkatle sarsın yaraları. Yuvasını bir güvercin gibi kursun, kartal gibi korusun. Yeri gelsin sabır taşı gibi dursun dertler karşısında, yeri gelsin yağmur gibi bereket getirsin bastığı toprakları... Peki nasıl yönlendireceğiz kızlarımızı bu güzel vasıflara ulaşması için? Nasıl koruyacağız onları bir tık kadar uzağımızdaki kirli tuzaklardan? Nasıl yürüyecekler insan-ı kamil olma yolcuğunda
Şu dünya hayatında her canlı bir yolcudur, özellikle de insan… Yolcu olur da yol olmaz mı? Yol olur da yol hikâyeleri olmaz mı? İşte elinizde tuttuğunuz bu kitap da insan canlısının dünyadaki yolculuğunun başkahramanı olan anne ve babanın hikâyesini anlatıyor… Çocuğun nasıl olması gerektiğine değil, nasıl olduğuna kendini bırakma yolculuğudur… Yolculuğun yorucu tarafına yoğunlaşan değil tadını çıkaran, güzele ve güzelliklere odaklanan, içindeki tabi olanı fark edip gönülle yapılan bir yolculuktur… Direten d
Oğullarımız… Saymakla bitmeyecek nice hayallerimiz ve beklentilerimiz vardır onlarla ilgili. Cesaretiyle harekete geçsin, merhametiyle karar versin. Taşı sıksa suyunu çıkarsın ama haksız yere karıncayı bile incitmesin. Yeri gelsin dağ gibi dursun sevdiklerinin arkasında yeri gelsin çınar gibi huzur versin insanlara... Peki nasıl yönlendireceğiz oğullarımızı bu güzel vasıflara ulaşması için? Nasıl koruyacağız onları bir tık kadar uzağımızdaki kirli tuzaklardan? Nasıl yürüyecekler insan-ı kamil olma yolcuğund
Üsâme, Efendimiz’in (sav) hususi şefkat, himaye ve terbiyesine mazhar olmuş, çocukluğunu Efendimiz’in (sav) dizi dibinde geçirmiş şanslı bir çocuktu. Onun (sav) birçok iltifatına nail olmuştu. Bir lakabı da “Hubbî” idi. Efendimiz (sav) onu çok sevdiği için ona bu lakap verilmişti. Asrı Saadette doğrudan doğruya kutsi İslâm beşiğinde dünyaya gelmiş olan Üsâme’nin temiz ruhu, küfür, şirk, cehalet ve fesat pislikleriyle kararmamıştı. Bu durum onun, Efendimiz’in (sav) yüksek ahlakını benimseyip yaşaması ve
Güya ben hiç deniz görmemişim! Senin gözlerin neydi o zaman? Benim gördüğüm denizi görmeyen, Nereden bilsin? Boğulup da ölmediğim, En derin denizlerdeyim. Nereden bilsin, Sılam, deniz kokulu gözlerin? Deniz görmemişse gözlerim, Kalbimin kıyısına vurup duran, Mavi dalgalar zembille mi indi gökten? Güya ben hiç deniz görmemişim! Senin zeytin gözlerin neydi o zaman?
“Uzunca bir süredir devam eden hastalığı, gün geçtikçe umudunu köreltiyordu Cemile’nin. Artık yüzünün rengi solmuş, gözlerinin feri gitmişti. Ağaran saçları ise canlılığını kaybetmiş, sanki mısır püskülünün son demleri gibiydi. Cehresine çöken ağırlık nedeniyle olsa gerek alnındaki kırışıklıklar ve göz kenarlarındaki kaz ayakları, sanki tomruk görünümünde oluklar meydana getirmişti. Yanaklarının içe doğru çökkünlüğü, Cemile’ye âdeta ihtiyar bir insan görüntüsü veriyordu…” Portakal çiçeklerinin arasında, lim
Kendini fiziki olarak çok iyi geliştiren Hz. Mus'ab b.Umeyr, ruhunda açlık hissetti. Efendimiz’i (sav) tanıyınca ona öylesine inandı ve onu öylesine benimsedi ki Efendimiz’den (sav) ayrılamam derken kader onu hep uzaklaştırdı. Mekke yaşanılmaz olunca önce Habeşistan ve ardından Birinci Akabe Bîatı ile Medine'ye hicret etmek zorunda kaldı. Bedenen olmasa da manen hep Efendimiz’in (sav) yanında yer aldı. Yaşadığı hayat, Hz. Mus’ab’ın samimiyetinin, teslimiyetinin ve bir gencin, kendi iradesine ne kadar sahip
Deizm Nedir? Ateizm, Materyalizm, Panteizm ya da Agnostizm … Toplumdaki yükselen din karşıtlığının farkında mısınız? Akıl Tanrı’nın varlığını idrak için yeterli midir? Yüzde yüz iman var mıdır? Sizdeki ölüm korkusu mu, yok olma korkusu mu? Kur’an, İncil ve Tevrat; Bu kitaplardan hangisini veya hangilerini anlayarak okudunuz? “Belki hayat Matrix Felsefesi’nde olduğu gibi bir oyundan ibaret…” “İnsanlar maymundan evrimleşmemiştir. Kur’an’da belirtildiği üzere bazı insanlar maymuna çevrilmiştir belki!” “Bir dam
Biraz SEN, Biraz BEN, Biraz GURBET, Biraz VATAN, Birazda onlardan; Hayatımıza anlam katanlar ve anlamsızlaştıranlardan işte…
2020 yılında bütün dünyanın gündemine oturan, küresel siyaseti, uluslararası ilişkileri ve medyayı etkileyen II. Karabağ Savaşı, uzun zaman araştırmalara konu olacaktır. Bu olayı, yalnızca bir askeri operasyon olarak değerlendirmemek gerekir. Savaşın, politik dengeleri değiştirmesinden dijital süreci etkilemesine kadar uzantıları vardır. Bu bağlamda, II. Karabağ Savaşı döneminde medya yansımalarına dair bir araştırma yapılmıştır. Savaş sırasında, Türkiye’deki esas tartışma programları kanallarından olan Hab
Bazen hüzün bazen de mutluluk barındıran, duygularını akıl süzgecinden geçirip yüreği ile harmanlayanlar için yazıldı Nöbetçi Gözyaşları. Yazar Deray Yurdakul’dan her bir cümlesinde kalbinize ve ruhunuza dokunacak bir kitap. “-Unuttum sandıkların; zaman içerisinde bir şarkının sözlerinde, bir koku ile burnunun ucunda, dudak kıvrımındaki tebessümde ya da nöbetçi gözyaşlarında çıkıverirler ortaya.”
SebepDüşsüzlüşüme, bir katre sebep oldun.
İstiklal Harbi'nde bulunmuş Hacı Velit, bir asırlık ömre merdiven dayamıştı. Özellikle gençliği zorluklarla geçmişti. Bir toprak ağası torunu olarak dünyaya gözünü açan Hacı Velit, çocukluğuna doyamadan kendini vatan savunmasında, savaş cephelerinde bulmuştu. Kendi köyünde yaşamaya devam etseydi bir prens gibi hayat sürebilirdi ancak o on dört yaşında Çanakkale Savaşı'na giderek 1923'e kadar düşmanla göğüs göğüse çarpışmayı seçmişti. Aradan yıllar geçti. Hacı Velit, ülkesindeki ve dünyadaki sorunları dert e
"Otuz yıllık Avrupa serüvenimde anladım ki yaşanan mekân neresi olursa olsun mutluluk bireysel, özellikle de içsel bir olgu. Onu uzaklarda aramak boşuna. Çocuk yaşımda benliğime "mıh gibi" saplanmış çok kültürlülüğün bana eziyet için değil, onu başkalarıyla paylaşmak için verilmiş bir emanet olduğunu anladığımda, hayat gözlerimde âdeta bambaşka bir anlama büründü. Bu durum, şüphesiz bazen beni içinde yaşadığım topluluk nezdinde ötekileştirip ayrıştırdı fakat hiçbir zaman yılmadım. Bilakis... Evrensel bir yu
Tükendi
Yağmur, damla damla inerken aynı cümleyi söyledi. Tohum, toprağa düştüğünde aynı cümleyi tekrar etti. Bir çocuğun ağlamasında, bir annenin duasında aynı cümle saklıydı. Yakup'un hasretinde, Yusuf'un zindanında aynı cümle yazılıydı. Gecenin gündüze, güneşin yıldıza bakışında; Ayın Miraç'a selam duruşunda; Hz. Peygamber'in şükür namazında aynı cümle yankılandı: İyi ki varsın ALLAH'ım! Yazar Adnan Ünal, İyi Ki Varsın Allah'ım isimli kitabında, insanları büyük bir muhasebeye davet ediyor. Kul olarak geldiğimiz
Kemikleşmiş, tabulaşmış, ne olduğunu bilemediğimiz, anlam veremediğimiz duyguların, zaman için gelişen olgunlaşan olayların esiri olduğumuzun farkında mısın? Yeni bir hayat, gerçek olan bir sen istemez misin? Köklerinin mükemmelliğini keşfetmeye hazır mısın? Yüreğinde akan, beynindeki düşleri gerçekleştirmeye var mısın? Haydi o zaman, birlikte bir yolculuğa çıkalım! Etimiz kanayana kadar, kaslarımız yanana kadar, gözlerimiz kuruyana kadar, kemiklerimiz kırılana kadar yürüyelim, akalım zamana.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 36 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1