İçimizdedir yaşamı güzelleştirmenin, yaşamı daha anlamlı ve masalsı kılmanın formülü. Sevginin nurudur, hayatın aslı astarı. Çok değil, bundan 30 yıl kadar önce falan
O zamanlar cep telefonu yok, cicili bicili akıllı telefonlar hiç yok; bilgisayarların hayatımıza girmesi yok, internetin ismi var kendi yok; özel televizyonlar daha yok; facebook'lar, twitter'lar, whatsapp'lar hiç hiç hiç yok!
Ne var peki?
Aileler var, çoluklu çocuklu; sokaklarda Yakartop, Kovalamaç oynamak var; yazarın memleketi Adana'da
Altın neden bu kadar derece önemlidir?
- Altın ve küresel piyasalar ilişkisi nedir?
- Altın gerçekten enflasyona karşı iyi bir önleyici mekanizma mıdır?
- Altının fiyatı tam olarak nedir?
- Altın yatırımının avantajları nelerdir?
- İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş.nin Türkiye altın piyasası hakkında ki görüş ve önerileri nelerdir?
Konusunda Uzman olan yazarımız Dr. Hasan Zeybek, yukarıda ki soruların ve daha bir çok merak edilenlerin açıklamalarını renkli tablolar ve renkli
Yahu ne güzelmiş meğer hayatım da, farkında değil mişim.
Koşturup duruyoruz, garip, tuhaf haller, ayak kaydırmalar, ali-cengiz oyunları, müdüre, astına pabucunu ters giydirmeler, bazımız dostça destekler, ilerlesin kariyer yapsın diye, bazımız tam tersi. Doğru bildiğimiz yanlışlar, yanlış bildiğimiz doğrular, çok yaratıcıyız çok, kendi kendimize, kendi kaosumuzu yaratıyoruz.
Sizlerle bir yandan iş hayatındaki anı ve gözlemlerimi paylaşırken, bir yandan da sizlere; naçizane içinde gizli mesajlar vermeye
Kırık-çıkık-masaj konularında hünerli olan anneannem yıllarca bana masaj yaparken her "Ahhh!" dediğimde cevap olarak "Ah deme, oh de!" deyip durdu İnsan ne görürse onu öğreniyor tabii Ben de masaj yaparken her "Ahhh!" dediğinde cevap olarak "Ah deme, oh de!" dediğim, her seferinde de bu lafın anneannemin lafı olduğunu belirttiğim sevgilimin; 2,5 ay önce, askerde okuduğu ve özenle sakladığı gazete kupürünü şaşkın ve muzip bakışlarla elime tutuşturması ile keşfettim "Ah Deme Oh De!"nin bir Yeşilçam porno film
Kendisi neredeyse Cumhuriyet tarihimizle yaşıt olan tatlı teyzemiz Sevil Hanım ve onun anılarıyla Cumhuriyet gelini
Zamanı bir de onun hikâyesiyle okuyun.
Yaşadığımız bazı güzellikleri yeniden yaşamak istediğimizde, karşımıza olanaksızlıklar çıkar panikleriz. Yüreğimize özlemler, acılar dolar. Yaşam boyunca birçok güzel şeyler yaşama olasılığımız var tabi. Ama hiçbiri geçmiştekinin yerini tutmaz. Biz de onların adını "ANI" koyarız.
"Anacığım altmış yaşımdayım" dedim. Eline aldığı bardağı dudaklarına g
Yüreğinin sesini dinleyip, kendini yaşamın akışına bırakan insanlara hayranımdır. Figen'i yıllardır tanırım. Bilinenin değil bilinmeyenin takipçisi oldu ve adım adım keşfettiği Afrika'yı kendine özgü bir tarzda satırlara aktardı. Ben onda 'Benim Afrikam' kitabının Danimarkalı yazarı Karen Blixen'in izlerini gördüm hep, o yüzden soluksuz okuduğum ilk kitabı kütüphanemin en değerli köşesini süslüyor. Sabırsızlıkla ikinci kitabı ve orada anlatacağı Fas, Madagaskar, Güney Afrika, Etiyopya, Cibuti ve Tanzanya'yı
Seninle ayrıldığımızdan beri çok konuşamadık daha doğrusu hiç konuşmadık.
Yani ben Tanrıya seslendim senin için ama sen o mesajları büyük bir ihtimalle almadın
Senden sonra neler mi yaptım?...
ağladım, acı çektim dostlarla seni çekiştirdim
dua, ettim reiki yaptım, melek kartları çektim
Seni her gece rüyalarımda bin kere affettim,
sonra her sabah uyanınca bin kere nefret ettim
Ha bir de bu kitabı yazdım
Yani beni soracak olursan iyiyim ama çok değiştim
yine de bir yanım eksik gibi
Yani anlayacağın buralarda
Ömrüm boyunca içimdeki bu yangın hiçbir zaman sönmeyecek
Daha önce hiç tanımadığı aşk, Defne için dipsiz, bucaksız bir sonsuzluktur. Güney, sığınılacak bir liman mı? Yoksa fırtına öncesi sessizliğin ta kendisi mi? Ya Umut? Aşkın akıl oyunlarında kaybolan, şizofreni aşkın kendisi midir? Ya da Aşkı platonik yapan umutsuzluklar, yalnızlıklar, çaresizlikler bizim yarattığımız birer halüsinasyonların yansıması mıdır? Güven, huzur, heyecan yani aşk bir kez yaşanır, diğerleri onun silüetleri midir?
Kaotik aşk
Geçmişte insanların hayatta kalma korkuları vardı, modern çağda ise değersizlik, sevilmeme, onaylanmama, kaybetme ve bunlar gibi daha nice korkular eklendi buna. Yaşadığımız her an, her tecrübe izler bırakır bizde. İşte bu noktada egomuzun bizi ele geçirip yönetmesine izin verirsek, ruhumuzun özgür varoluşunu engellemiş oluruz.
İçimdeki Ayazda yazar, egomuzu nasıl kontrol altına alabileceğimizi birincil ağızdan ve kendi yaşam serüveninden yola çıkarak anlatıyor. Genç bir kadının, bir annenin, eşin ve iyi bi
Birbirlerini hiç görmediler ama kaderleri iki kez çakıştı. İkisi de ilk aşklarını aynı kadında yaşadılar.
Siyah Lale ve Patrona Halil, ikisi de onların gerçek isimleri değildi. Biri Horpeşteden, diğeri Muşkaradan kalkmış gelmiş, değişik nedenlerle İstanbulu mesken tutmuşlardı. Birbirlerini hiç görmediler ama kaderleri iki kez çakıştı. İkisi de ilk aşklarını aynı kadında yaşadılar. İkisinin de ölümü aynı şekilde oldu. Biri Osmanlıya sadrazam oldu, ülkeye birçok ilkleri getirdi, dershaneler, mektepler, kütü
Oysa bilinmeliydi onurlu bir hoşça kal demenin paha biçilmezliği.
Günbatımı şehri boyarken kızıla, farklı şehirlerdeki başka kokular bazen tek ortak noktalarıydı.
Aynı anda nefes almaktan başka gidilecek yol kalmadığında geriye dönüp ayaklarını yerden kaldırdılar, ezdikleri ilahi kudreti yeniden ayağa kaldırıp kudretlendirme vaktiydi belki de.
Belki de değildi.
Düşeceğini bildiği halde yükseklikleri hep sevdi. Kimileri korkardı düşmekten ve yüksekten.
Bilemezlerdi ki düşecekleri nokta aslında uçmayı öğren
Aşkın Su Hali, naif ve güzel bir kadının yaşamın çeşitli evrelerinde karşısına çıkan aşklarını anlatıyor. İlk gençlikte masum ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir aşkın içinde buluyor kendini.
Ergenliğin perdesini yırtıp gerçek yaşamın içine katıldığında gerçek aşkın içine dalıveriyor, mutluluğun elinden tutuyor.
Ve olgunluğa eriştiğinde kayıplarını kabullenip, yaşamla barışıp son durağına yanaşırken git geller yaşasa da duraklıyor.
Aşksız yaşam, kurumuş bir toprak değil midir Kurumuş toprağı canlandıran su d
Bu yılı hayatınızın en iyi yılı yapmak için 11 yol
Bir insan her zaman hikâye anlatıcısıdır; kendi hikâyeleriyle ve başkalarının hikâyeleriyle çevrili yaşar; başına gelen her şeyi onlar aracılığıyla görür ve hayatını anlatıyormuş gibi yaşamaya çalışır.
Jean-Paul Sartre
Hayatlarınızda sıkıntılı, keyifsiz, problemli günleri olur. O günlerde gerçekten modunuz düşüktür. Sabah kalkarsınız her şeyiniz ters gider ve bütün gün lanet okuyarak geçer. Ama lanet okuduğunuz şeylerin b
Breanna Colby tüm hayatı boyunca korkunun uçurumlarında yaşamıştır ve tek neşe kaynağı yakın zamanda çok sevgili kuzeni Anastasiayla yeniden bir araya gelmesidir. Şiddet yanlısı babasının hapse tıkılmasıyla birlikte, baskı altında yaşamış genç kadın kozasından çıkıp o güne kadar yaşayamadığı bütün güzellikleri yaşayabilecektir. Ancak bütün gölgelerin ortadan kaybolmadığını ve geçmişten gelen bir belanın hem kendisine hem de Anastasiaya sinsi sinsi yaklaştığını fark eder. Yetkililer, karanlıklarda pusuda bek
Gelecek bir gölgeyse eğer senin nezdinde
Emin ol, yaşanmışları bırakmaya değer kapı eşiklerinde.
Ömrümün henüz geldiğim çeyrek asrında, ruhumla beynimin, parmaklarımla
kalemim arasında, kendi kendine birleşen harflerin çeşitli yaş dönümlerimde
oluşturduğu duygular ve düşünceler... Bu şiirler, benim tavan arasındakiler
Kimi benimle, kimi seninle, bizimle, bizsizlikle, sensizlikle, hayatla, ötesiyle,
yaşantıyla, yaşanamayanla, aşkla, meşkle... Kimi çocukça, kimi genç kızca,
kadınca, erkekçe... Benden biz
Sen yok, ben yok, her şey sen
Binlerce kelime arasında yazdığım tek kadın ismi sensin...
Kahve yapmanın sanat olduğunu öğrendim.
Elimin yazmaya gitmediği kelimelerimin olduğunu keşfettim.
Oysa vadem dolduğunda gözlerinde ölmek istemiştim.
Tek bunu diledim
Bir kadının ismine ilk kez yazarken, okuduğunda o güzel gözlerini kirletmek pahasına yazdıklarımı her sabaha karşı gönderirken.
Vardığım anda yoksun, dünyayı güldüren gülümsemen yok. Adımlarının izlerinde kaldırım taşlarına baktığımda ışık da y
Reha Çamuroğlunun önsözü ile
Vatanım; Biz senin evlatlarınız, eğer dönmezsek bizi yargılama.
Afganistanda yaşanmış olan bu savaş uzun süre insanların hafızalarında yer edinecektir.
Sovyet askerlerinin Afganistan için yaptığı bu savaşta ölümler, yaralanan yoldaşlar ve dostlar, hatta esir düşen askerlerin mahkûmiyet zamanında katlandıkları çok zor günler bu kitapta anlatılmaktadır.
Esir ve tutsaklara uygulanan aşağılama, taciz, açlık, işkence gibi kötü muamelelerin yanında onların iradesini kırmak ve onl
Onları durdurmanın tek yolu, ihanet dolu yaşamlarına son vermekti.
Aşk, hayal kırıklığı, öfke, intikam ve varlığını yeni öğrendiği büyük bir düşman; Yeryüzü Krallığı Tarikatı ile başlayacak kanlı bir savaş.
Mahmut Ali Bey, sevinsem mi üzülsem mi bilmiyorum. Bir cesede bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi. Bu sefer
Sakın o tarafa bakmayın, karşı yola park etmiş arabaların birinden izleniyoruz. Kırmızı minibüsün yanındaki siyah araba, iki kişi var içinde...
...
Biraz daha geriye doğru giderek, İyice yaklaşt
Toplam 18 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.