İki oğlunu büyütürken edindiği pratik ustalığı ve somut bilgileri sıcak bir yaklaşımla okurlarına aktaran Tom Sturges'in "Analık Babalık Sanatı" kitabı o boşluğun giderilmesine büyük katkı sağladı. O iki oğlan delikanlı oldu şimdi. Babaları arada yaşadıklarını ve öğrendiklerini daha da renklenmiş bir dille yeni kitabında anlatıyor. Kız yetiştirme konusunda gözlem ve araştırma yoluyla kazandığı bilgeliği de ekleyerek... Okuyun bu kitabı. Analık babalık başlangıcında değilseniz bile, "insan" oluşması konusun

Ülkemizde hızla artan "namus" cinayetleri bütün o terslikleri içeren bir sapkın suç türü. Failleri serinkanlılıkla hazırlanan planları uygulayarak savunmasız kadınların canını alıyor, işin tuhafı bu alçakça onursuzluğu "şeref korumak" için yaptıklarını söylüyorlar. Akıl erdirilemeyen eylemlerin sırrını çözmeye başlamanın en iyi yolu faillere sormaktır: "Ne düşünüyordun? Ne hissediyordun? Nasıl, niçin canavarlaştın?" Türkiye'nin en gözü pek araştırıcılarından Ayşe Önal öyle bir serüvene atılarak cezaevlerin

Atatürk toplumumuza önerdiği bütün atılımların amacını "Adam olmak" diye özetlemiş, yararlanılacak araçların en etkinlerinden biri diye modern tiyatroyu ülkeye kazandırmıştı. Henüz hedefe tam varabilmiş, o aracı da yeterince değerlendirebilmiş değiliz. Nedenleri sıralarken Yıldız Kenter sözünü sakınmıyor. Ali Poyrazoğlu "Devrim yapalım", Kenan Işık "Kitap çıkınca kıyamet kopacak" diyor. Kültür kurcalamaları ile toplum sorunlarına çözüm arayışlarını kamuoyumuza sunmakta olan İKÜ Yayınevi 27 Mart 2011 Dünya

Felsefenin temel taşlarındandır: İncelenmeyen hayat yaşanmaya değmez. Kimimiz o incelemeyi toplumcu özeniyle, kimimiz sanatçı coşkusuyla, kimimiz gazeteci merakıyla yaparız. Kimi şanslı kişiler de çeşitli yaklaşımları kendi bakışlarında toplayabilir, her şeyi sayısız açıdan görerek geçerler dünyamızın içinden. Zeynep Oral o insanlardandır. Ama görmekle kalmaz, algıladıklarını büyülü bir prizma gibi süzüp renklendirerek çevreye yayar. Yıllardır durup dinlenmeden, kırıcılıklardan yılmadan, nankör ortamlara k

Atilla Dorsay kamuoyumuzu ilgilendiren bütün konularda düşünce hayatımıza uzun yıllardan beri değerli katkılar sağlamış bir kültür emekçimizdir. Kendini şöyle anlatıyor: "Temelde elbette bilimsel düşünceye inanmış, laik ve Atatürkçü; ama aynı zamanda demokrasiye de yürekten bağlanmış, halkın her koşulda kendi iradesiyle karar vermesi ve bunun yönetimin özünü teşkil etmesi konularında ödün vermeyen bir aydın". Bu bakış açısının günümüzdeki tehlikeli kamplaşmayı önleyecek bir "akıl yolunda birleşme" önerisi o

İnsan doğar, yaşar, ölür, demek yanıltıcıdır. İnsan doğar, bir şeyler üretir, ölür. Üretimine iş deriz. Hayatının bir parçası değil, ta kendisidir işi. Yaşantısına anlam katarak onu başka yaratıklardan ayıran da budur. Yazık ki günümüzde insanların büyük çoğunluğu yaptıkları işe sırf geçim sağlamak için katlanılan bir uğraş gözüyle bakıyorlar. O alandaki yavanlık yaşamlarının bütün kesimlerini sığlaştırıyor. Düşünmeniz gerek: farkına varmadan da olsa, o mutsuzluğu yaşayanlardan biri misiniz? Ruhbilimci Thom

Bir insanı işe alırken, bir insanın yanında işe girerken, bir insanla ortak olurken, bir insanla evlenirken, bir insanla herhangi bir sürekli ilişki kurarken yapılan yanlışın sonuçları çok üzücü olabilir. O yüzden pişmanlık dile getirmek için sıkça kullanılan bir sözümüz var: İnsan kavun değil ki koklayıp da seçesin! Oysa gelişmiş ülkelerin bilinçli çevrelerinde insan seçerken koklamaktan daha bilimsel yöntemlerden yararlanılıyor. Bir tür karakter röntgeni diyebileceğimiz tip belirleme araçlarının en denen

Herkes toplumun geleceği açısından en önemli konunun eğitim olduğu görüşünde birleşiyor. Ama en müzmin sorunlardan birinin eğitimdeki aksaklıklar olduğunu saptamada da birleşiyor! Türkiye o alanda başı özellikle dertte olan ülkelerin ön sıralarında yazık ki. Aileler de, yetkililer de, "uzmanlar" da yıllardır çözümler üretmeye çalışıyor ve arpa boyu yol alamıyorlar. Amerika da yakın geçmişte aynı darboğazlardan geçti; sorunun bir bölümünü çözdü ama henüz bütünüyle üstesinden gelemedi. Ronald S. Barth orada ö