Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 151 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Çocukluğumun oturma odasında tek başımayım. Eskiden burada annem şarkı söyler, babam yıllardır görmediğim yasak kitabı okur, ağabeyim ise bir tahtaya çivi çakardı. Bunların hepsi asırlar evveldi ve o zamanlar, çocukluğun sonsuza dek süreceğini acıyla hissetsem de, daha mutluydum gibime geliyor... Bundan sonra evde uyumaya devam etsem de, bu gece oturma odasıyla vedalaştığımı hissediyorum. Yatmak içimden gelmiyor, uykum da yok. Derin bir hüzün içindeyim. Sardunyaları cam kenarından kaldırıyorum ve gökyüzüne,
Evrensel İstisna - Radikal Siyaset Okumaları Kitap Açıklaması Günümüzün en önemli filozofu Slavoj Zizek, Evrensel İstisna’da güncel siyasi olaylar üzerinden yeni bir siyasi ufuk oluşturuyor. 3. Yol olarak da adlandırılan bu siyasi-felsefi tavır kapitalizm karşıtlığına bildiklerimizden farklı bir soluk getiriyor. Zizek, kapitalizm karşısında konumlanırken her kapitalizm-karşıtlığının da iyi olmadığı noktasında ısrar ediyor. “Bugün tanık olduğumuz şey, “postmodern” kapitalizme tanımını veren özellik, dene
Uzun bir yolda birbirine rastlayan, kimi zaman oturup birlikte bir nefes kadar soluklanan, kimi zaman birbirine hiç değmeden kendi yollarına giden kadınların hikâyesi… Dünya Ağrısı, kadim bir anlatı geleneğinin fısıltısını her an duyarak kendine ait bir gelecek inşa etmek için yola çıkan tüm kadınların hikâyesi… Ayşegül Ergül “Nasıl desem, sanki uyurken üstün açılmış da baban gelip yorganı başına kadar çekmiş, gitmeden de alnına bir öpücük kondurmuş gibi oldu ev. Sanki sen makineden çıkmış gibi bir ör
Tükendi
Siyasete özgü olan şey yarattığı kopuştur; halkın ihtilaflı “özgürlüğü” olarak ortaya çıktığı vakit eşitliğin yarattığı etkidir... Siyaset, paydan yoksun bir paydanın kayda geçmesi sonucu toplumun pay ve paydalarının hesabının altüst edildiği yerde varolur. Herhangi bir kimsenin herhangi bir başkasıyla olan eşitliği, halkın özgürlüğünde kayda geçtiği zaman siyaset başlar. Demokrasinin biçimleri, üç ilkeye dayanan bu düzeneğin tezahür biçimlerinden başka birşey değildir. Halkın görünür olabileceği belli
İçine bakarak yeniden sustu. Hatırladı: denizden başka alanı olmayan hafif dalgayım, tartışıyor, kayıyor, gülüyor, veriyor, uyuyorum ama ah benim, hep içimde, hep içimde. Bu ne zamandandı? Çocukken mi okumuştu? Düşünmüş müydü? Birden anımsadı: şimdi düşünmüştü bunu, belki de kendi kolunu Otávio'nunkinin yanına koymadan önce, belki de çığlık atmak istediği o anda... Her şey gittikçe geçmişte kalıyordu... Ve geçmiş gelecek kadar gizemliydi... Evet... sessiz bir arabanın hızlanması gibi, görmüştü ki, bazen sok
Tükendi
Anadolu'nun Kadim Diyarlarında Mistik, Dönüştürücü, Büyüleyici Bir Gezi: Mardin'in Fotoğrafçı Çocuklarından Diyarbakırlı Astronoma ve Oradan Nemrut'un Sırlarına Olağanüstü Bir Yolculuk. Yavuztan İnam ilk kitabı Çöl'de Anadolu'nun Sesinde Kendi Sesini Arıyor. Benliğinin Çölünde Gezen Bir Gezginin Anadolu'nun Yarattığı Kalıcı Seraba Kapılmasının Öyküsüdür Okuyacağınız. Bu Toprakların Unutulmuş ama Büyüleyici Değerleridir Sizi Çöl'de Karşılayacak Olan. İnsanın yüzyıllardır üzerine düşündüğü sorular vardır. B
Tükendi
Kimilerine göre şeytan bir tür halüsinasyondan, içteki acıların bir ürününden başka bir şey değildir. Eğer öyle yeğliyorlarsa, dünya onlara anlaşılması daha da güç görünüyor olsa gerektir çünkü insan dışında yaşayan başka hiçbir varlığın başına böyle halüsinasyonlar görmek gelmez. Diyelim ki bazen bardaktan taşıp dökülmüş bir içkinin Baltazar'ın parmağıyla masaya yayılmış çizgileri etrafında sıçraya sıçraya gezinen küçücük yaratık, varlığını ayyaşlığa borçluydu. Yine de hiçbir sonuç çıkmaz bundan. Yaşama se
Elbette ki siyah bizde yasın rengidir. Cehennemî ve ölümcül işlevleriyle ilgili olarak her şeyi söyledik: ışığın yokluğu, sönmüş yaşam ve ilksel kirletilmişlik olarak düşünülen siyah. Simsiyah örtülerle kaplı cenaze arabalarının arkasından yavaşça yürüyen, yine siyahlar giymiş bir kalabalıktır. Zihinlerinden ise yalnızca karanlık düşüncelerin geçtiği varsayımı; hayatın kısalığı ve tüm sevdiklerimizin önlenemez yok oluşu üzerine bir tefekkür. Oysa şunu da biliyoruz ki bu siyahlıklar çoğu zaman sağaltıcı es
Dönüşüm başlamıştı. Bu, yirmi dört saatlik periyodun bölünme ânıydı. Tüm dünya dönüşmeye başlamıştı. Lao Dao, şehrin dün geceki hâlini düşündü. Hemen gözlerini çöp yığınından kaldırıp dışarıdaki sesleri dinledi dikkatle. Çevresini saran küflü çürümüş çöpler, balığın yağlı tatlı kokusuyla beraber keskin bir koku yayıyordu etrafa. Lao Dao kapıya yaslandı. Demir kapının arkasındaki dünya uyanıyordu. İlk cadde ışığının sarı huzmesi demir kapıdaki çatlaktan içeri sızıyordu. Lao Dao giderek genişleyen çatlaktan
Tükendi
Alida Asle'yle halâ iki sevgili olduklarını düşünüyor, ikisi birlikteler, Alida Asle'yle, Asle Alida'yla beraber, Alida Asle'nin içinde, Asle Alida'nın içinde, Alida uzaklara, denize ve gökyüzüne doğru bakıyor, Asle gökyüzünde, orada Asle, Alida rüzgarı hissediyor, rüzgar Asle, Asle orada rüzgarın ta kendisi, varlığı buralarda değilse bile o artık esen rüzgar, sonra Asle' nin buradayım diyen sesini işitiyor, orada olduğunu görüyor, denize bakıyor orada, gökyüzüne bakıyor orada, denizde açıklara bakıyor Alid
Yazmak bir şeyin erişilebilir olmasını, ortaya çıkmasını sağlamaktır. Ortaya çıkanlar, insan ruhunda ve dünyada değinilmeyen pek bir yer kalmadığına göre zaten bilinen şeyler olabilir, fakat kendilerini savunmadan, bir tür güven duyarak ortaya çıkmak zorundadırlar. Tıpkı bahçedeki kirpiler gibi: İki kirpi var ve onları kendi başlarına oldukları biçimde görmek istiyorsam sandalyede kımıldamadan oturarak alaca karanlığı beklemek zorundayım, akşamları saklanma yerlerinden çıkıyorlar ve kımıldamazsam yanıma kad
Mizah, egonun kendisini gülünç bulmasıyla harekete geçen bir anti-depresandır. Özne kendini adi bir nesne olarak görünce, acı acı ağlamak yerine, kendine gülerek teselli bulur. Mizah egoyu körelten, Prozak kaynaklı sersemlik gibi işleyen bir anti-depresan olmaktansa, bir tür kendini tanıma ilişkisidir. Mizah genellikle karanlık ama her zaman berraktır. Kişinin kendisi ve dünyası ile kurduğu derinlemesine bilişsel bir ilişkidir. Mizahın bize insan durumunun tevazusu ve sınırlılığını hatırlattığını ileri sürm
Eski zamanların, kaotik zamanlar olduğunu düşünenler yanılıyorlar. Bu efsanevi, kadim ve yitip gitmiş zamanlar, zaman okyanusunun eşsiz kuytuları. Hele de benim gibi makine uygarlığının kurallarını çiğnemiş bir kaçak iseniz. On dördüncü yüzyılda, Galata Limanı'nı kuş bakışı gören yüksek tepenin üzerindeyim. Liman, Osmanlı İmparatorluğu'nun en çok işleyen, sadece ticaret ve köle gemilerinin kaptanlarının ve denizcilerinin bilinmeyen, kulaktan dolma öyküler sayesinde tanıdıkları, gizlerle dolu kentlerine sey
Tükendi
Hayat meselesinin bazı yönlerden feminist teorinin büyük kısmının merkezinde durduğunu söylemek isterim. Hayata ilişkin soru farklı şekillerde sorulabilir: İyi hayat nedir? Nasıl bir iyi hayat tasavvuru söz konusu olmuştur ki kadınların hayatları bu kavramsallaştırmaya dahil edilmemiştir? Kadınlar için iyi hayat nedir? Ama hepsi de önem taşıyan bu sorulardan önce gelen başka bir soru var belki: sağ kalma sorusu. Sağ kalma ile ilişkisi içinde feminist düşüncenin ne olabileceğini düşündüğümüzde farklı bir sor
Tükendi
Elimi bir başkasının avucuna koymak hep mutluluğun tanımı olmuştur benim için. Pek çok kez uyumadan önce -bilinci kaybetmemek ve daha büyük olan ülkeye gitmemek için verilen o küçük mücadelede- pek çok kez, uykunun büyüklüğüne doğru gitme cesaretin sahip olmadan, biri benim elimi tutuyormuş gibi yaparım ve uyku denilen o muazzarn şekilsizliğe doğru giderim. O zaman da cesaretimi toplayamayınca düşe dalarım. Şimdi uykuya gitmek özgürlüğüme gitmem gereken yola o kadar benziyor ki. Kendimi anlamadığım bir şey
Son
Kitaplar yayımlandıktan sonra bir gün Linda'nın Stockholm'deki terapisti telefon etti, onunla konuşmak istediğini söylerken sesi buz gibiydi. Linda'yı da onun mücadelesini de çok yakından tanıyordu ve benim girişimimin gerçekten ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu. Koridordan yatak odasına geçerken her seferinde aynı duyguya kapılıyordum: Ona yıkmıştım ve şimdi saklıyordum. Yakında birlikteliğimiz onuncu yılına girecekti; ben herkes gibi olduğumuz, çatışmalarımızın herkesinkiyle aynı olduğu ve Linda'nın b
"Dizginlere asıldım fakat çok geçti. Bodoslama daldık ve sonrasında olan şey, evrenin düzenini kavrayışımı sonsuza dek değiştirdi. Fakat oradaydım, gerçekleştiğini gördüm ve o zamandan beri bilgeliğimizin sınırlarının nerede bittiğini ve o sınırların ötesinde daha ne yalanlar yattığını açığa çıkaran pek çok şeye tanık oldum. Tekerleklerin altındaki yol yok oldu ve köprü çok aşağılarda kaldı. Bir anlığına havada veya o mavi ışıkta süzüldüğümü hissettim. Ve orası sıcaktı. O kısacık sıcaklığı hatırlıyorum çün
"Herkesi öldüremezlerdi tabii," diyor Bay Barbatnik. "Bunu biliyordum. Geride birileri kalmalıydı; tek bir kişi bile olsa. Ben de kendime, işte bu kişi ben olacağım, dedim. Beni yolladıkları kömür madeninde onlar için çalıştım. Polonyalılarla birlikte. Gençtim, güçlüydüm. Maden benimmiş, babamdan miras kalmış gibi çalıştım. Kendime, yapmak istediğim işin bu olduğunu söylüyordum. Bu işi çocuğum için yaptığımı söylüyordum. Sırf akşama kadar dayanabileyim, sağ kalabileyim diye, her gün kendime farklı bir şey s
Peki gerçek hayatta neden değişemiyordu insan? Ne düşüne düşüne, ne çeke çeke! İçime beton dökülmüş gibi. Hani şu döndüre döndüre paylaştıkları özlü sözlerde istemekle oluyordu her şey. Biri de çıkıp uyandırmıyordu milleti, istemek sadece istemektir, daha fazlası değildir uyandırmıyordu milleti, istemek sadece istemektir, daha fazlası değildir demiyordu. Esas marifet ne yapacağını bilmekti. Bildiğin zaman zaten kendiliğinden ister olurdun. Yani önce bilmek lazımdı, o bildiğin içinde bazı taşları yerinden oy
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 151 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1