Babam, annem ve ben; sıradan bir ayı ailesiydik. Bir gün, daha önce duyulmamış bir gürültüyle uyandık. İnsanları bilir misiniz? Hani şu tekerlekli araçlara binen ve iki ayağı üzerinde yürüyenler. İtiraf etmek gerekirse insanlardan biraz korkuyorduk. Garip hareketleri vardı. Yağmur yağarken bir sopanın ucuna tutturulmuş garip şeylerin altına gizleniyorlardı. Güneş ışıklarından rahatsız oluyor, gözlerini siyah camlarla örtüyorlardı. Bir yandan da havanın güneşli olmasına seviniyorlardı… İnsanlar yayılma

Akıllı bir karga, tarihî bir testi ve çalışkan bir profesör, gelecek nesiller için birlikte çalışıyor! Dünyada yaşayan milyarlarca insan, her gün gezegenimizin sunduğu kaynakları kullanıyor. Dünyanın kaynakları ise gün geçtikçe azalıyor. Peki bu kaynakların gelecek nesillere de kalmasını nasıl sağlarız? Akıllı karga ve profesör arkadaşı, kaynakların nasıl verimli kullanılabileceğini araştırıyor. Sürdürülebilir tarımdan akıllı binalara pek çok proje geliştiriyor. Çok Yaşa Dünya kitabıyla hem eğleniyor hem

Yaz bitmektedir. Böğürtlenli çay, armutlu turta ve havalı trenç kotların zamanıdır. Morsalkım Kasabası’nın ünlü ve melankolik dedektifi Bogart küçük deve kuşu İncir’in doğum günü partisine konuk olur. Etrafı bir anda sekiz yaşında bir grup kız çocuğuyla sarılan Bogart’ın çaresizliği çok sürmez. Pastadan çıkması beklenen sürpriz tavşan kayıplara karışınca çocukların neşesi öfke nöbetine dönüşür. Basit bir olay gibi görünse de dedektif iç güdüleri Bogart’a bu işte bir terslik olduğunu söyler, ama öte yandan k

Bütün ebeveynler sağlıklı, mutlu ve özgüvenli çocuklar yetiştirmek ister. Ancak zaman içinde, çocuklarımız öyle şeyler yaşar, öyle durumlara maruz kalırlar ki özgüvenlerini yitirebilirler. Peki biz ebeveynler buna nasıl engel olur, çocuklarımızın gerçek ve kalıcı bir özgüven kazanmasını nasıl sağlarız? Bütün çocuklar dünyaya eksiksiz bir özgüvenle gelir. Bu özgüven gerileyebilir, engellenebilir veya geliştirilebilir. Elinizdeki kitap "Özgüven sabit midir, değil midir?" "Çocuğumun özgüvenini engelliyor muyu

Kuş gibi öten tilkiler, tatlı kuşlar... Uçan kuşla yarışan yaman tavşanlar ve çekirdek getiren leyleklerle tıkır tıkır tekerlemeler. Söylemesi eğlenceli, birbirinden neşeli tekerlemelerle hem gülecek hem de hayal gücünün rengârenk dünyasında bir yolculuğa çıkacaksınız.

Nehirlerin pek çok özelliği vardır: Hem toprağa hem de canlılara hayat taşırlar, şehirleri, zamanları ve duygularımızı birbirine bağlarlar. Yaşamın kaynağı olurlar. Kıvrıla kıvrıla bütün dünyayı dolaşır, öykülere yol çizerler. Hiç durmadan aramızdan akar ve birbirimize komşu olduğumuzu bize hatırlatırlar.

Şirin mi şirin, küçük mü küçük Kalamus köyü, el yazması kitapları ve dillere destan yazıcılarıyla ünlü. Birbirinden güzel hikâyeler, masallar bu yazıcıların ellerinde kitaplara dönüşüyor. Köyün kalemleri de kalem tamircisi Papir Usta'ya emanet. Kalamus halkının bu mutlu hayatı bir yabancının köye gelişiyle biraz değişecek. Bakalım Papir Usta bu işe ne diyecek? Kalem Dağı, Nilay Dalyan'dan çağdaş bir masal, keyifli bir hikâye.

Füreya Koral, Türkiye'nin ilk çağdaş seramik sanatçısı. Sanatında öncü, yenilikçi bir isim. Sanat aşkı ve yaşam mücadelesi dolu hayatı ise yakın tarihimizin en ilham verici hikâyelerinden birini anlatıyor. Füreya, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişin tam arifesinde Büyükada'da sanatla iç içe doğup büyür. Hem Doğu hem Batı kültürünün içinde yaşar. Felsefe eğitimi, keman dersleri derken Füreya'ya verem teşhisi konur. Bu zor hastalığın pençesinden kurtulmaya çalışırken seramik hastalığının ilacı olur. Engellere a

Deneyimli rehber Yıldırım Büktel eşliğinde İstanbul'da geziye çıkıyoruz! Tarihî yarımadayı karış karış dolaşıyor, Arkeoloji Müzeleri'nde dünya tarihine tanıklık ediyoruz. Mısır Çarşısı'nda baharatları kokluyor, Galata Köprüsü'nde balıklara olta atıyoruz. Belki de her gün geçtiğimiz gördüğümüz ya da duyduğumuz yerlerin binlerce yıllık geçmişi olduğunu öğreniyoruz. Bir şehre ait olmanın, o şehri tanımak, sevmek ve korumak da olduğunu fark ediyoruz. İstanbul Gezi Rehberi'nden elde edilecek gelir, yaşadığımız

Bay Korkakov'un veteriner kliniğinde sıradan bir gündü. Kısaltılacak tüyler, kesilecek tırnaklar, yapılacak aşılar ve bakılacak yavrular vardı.Bütün bu sıradan işlerin içinde sıradan olmayan tek bir şey vardı. Veteriner Bay Korkakov köpeklerden çok korkuyordu. Ve o gün hayatının en sıra dışı günlerinden bir olacaktı!

O gün Madam Broşe, tam doksan yaşına basıyordu. Dışarıda Kasım ayının acımasız rüzgârları esmesine rağmen, giyinip çıkacak ve kendisine en sevdiği çikolatalı pastadan alacaktı. Çünkü Madam Broşe tam doksan yaşına bassa da içinde hala küçük bir kız çocuğu vardı. İşte bu yüzden pastasındaki mumları üflerken her yıl aynı dileği dilerdi: Keşke yeniden küçük bir kız çocuğu olabilsem.Ama bu yıl hiç beklenmedik bir şey oldu, Madam Broşe'nin dilekleri birdenbire gerçek oldu!

Bu kitapta 28 ağaç alfabetik sırayla tanıtılıyor. Her harf bir ağaca isim olsun, herkes tanıyabilsin diye...Ğ hariç. O, bütün ağaçların içinde sağlam bir yer bulmuş kendine.

Burcu, Efe, Gizem, Tolga, Betül ve Cenk... Ankara'da üniversite sınavına hazırlanan 6 liseli genci sınava haftalar kala Mısır'daki gizemli bir tapınağın karanlık koridorlarına ne sürükleyebilir? Burcu okulun girişine yakın bir duvara oturmuş annesini bekliyordu; birlikte diş hekimine gideceklerdi. Bir süre yanına gelen bir sokak kedisiyle oyalandı, sonra okuldan çıkan hocalarına el salladı. Tam nerede kaldığını sormak üzere annesine telefon edecekti ki hızla ona doğru yaklaşan arabayı fark etti. Annesi geli

Bazı günler her şey alışılmışın dışında yaşanır. Her şey farklıdır, beklenmedik şeyler olur. Yine böyle, sise boğulmuş bir günde, Ayı'yla Karınca hiç akıllarında yokken karşılaşır. Ya tuhaf bir kaza yepyeni ve bambaşka bir günün habercisiyse?

Evvel zaman içinde heyecan dolu masallar, postacı serçeler, gümüş kuyruklu kangurular, bir dilim peynirin peşinde tilkiler ve şapkadan çıkan tavşanlar...Şiirin usta sesi Refik Durbaş'tan, çocuklar için yazılmış, ama her yaştan okuru hayran bırakacak tatlı muzip şiirler, Maria Brzozowska'nın büyüleyici resimleriyle hayat buluyor.

"Herkesin okumuş olmayı isteyip de gerçekte kimsenin okumak istemediği şeye edebiyat klasiği denir." - Mark Twain "İnsanların övdüğü, ancak okumadığı kitaplar klasik eserlerdir." - Ernest Hemingway Okunması gereken binlerce klasik edebiyat eseri var ve ne yazık ki ömrümüz bunların tümünü okumaya yetmeyecek. Çünkü en az klasikler kadar değerli yeni yeni romanlar, öyküler yayınlanmaya devam ediyor ve her an bağlı olduğumuz internetin de katkısıyla artık neye nasıl zaman ayıracağımızı şaşırıyoruz. Peki ne yapm

Bir aslan eşek kılığına girebilir mi? Güvercin, baykuş, tavşan ve ormandaki bütün hayvanlar birlik olunca ormanlar kralıyla başa çıkabileceklerini gösteriyorlar. Fillerin vatanı Hindistan'a yolculuğa çıkıp geçmişin bilgeliğine ortak olmaya ne dersiniz? Peki filler Ay'dan hiç korkar mı? Refik Durbaş, Ay'dan Korkan Fil'de Mevlana'dan esinlendiği öyküler kaleme aldı. Gökçe İrten'in çizimleriyle renklenen her yaştan okurun keyifle okuyacağı zamana meydan okuyan öyküler...

Kapkaranlık bir gecede, tavşan çıkmış dışarı. Kaldırmış başını, gökyüzünde aramış Ay'ı. Sanki saklanmış Ay. Karar vermiş tavşan Ay'ı arayıp bulmaya. Ortaya çıkmış bir harita. Tavşan koyulmuş yola. Sanmayın ki bu yolculukta yalnız başına. İnatçı keçi, kırmızı yeleli aslan, sivri dilli yılan ve sımsıcak Güneş, ortak olmuşlar bu neşeli maceraya. Başlamışlar Oyuncu Ay'ı aramaya.