Çocukların büyük yüreklerinde yer bulmayı düşleyen bir kitaptır "Üç kedi". Yalnızca bir şiir kitabı değildir. Okunurken küçük bir gülücük kondurmayı da ister aydınlık yüzlerine. Çünkü dünyanın çocuklar güldükçe güzelleştiğini bilir. Bildiği diğer bir şey de, şiirlerin çerçevesinin olmadığıdır. Bu yüzden, şiirleri en iyi çocuklar anlar. Büyük insanların göremediği kırmızı kedileri, göz kırpan şakacı yıldızları ve gökyüzünde dans eden yaprakları fark edebilen çocuklardır. Her çocuk, bir şiir; her şiir güneşli

CEZA Sen olmalısın gardiyanım, Sözlerin katığım olmalı, Gözlerin ışığım aydınlığım. Sendeki her şey benim, Bendeki her şey senin olmalı... Sen olmalısın gardiyanım, Ve... Ben senin kalbinde Müebbet hapse Mahkûm olmalıyım! 09 Mayıs 1973 SİNOP

Bahara gerek yok, Sen bahardan daha güzelsin. Ne gerek var, yeşile sarıya kırmızıya, Yüzün renklerden daha güzel, Ne geceye, ne yıldıza ne güneşe gerek yok. Gözlerin geceden daha güzel. Aramam gelinciği ben, Yanakların gelincikten daha güzel. Melekleri sadece duyarım. Ruhun Meleklerden daha güzel. Sen varsan hayatımda, Hayat güzel, yaşam güzel

Güzelliğin Gözümün üstüne çekilmiş bir peçedir Belki de kalbime sapladığın bir kelepçedir Yolun dikenli de olsa hançerli de olsa Sana ulaşmak varsa sonuçta Şeytanla gecelerde yanmaya bile razıyım

Çok iddialıyım Kürtler ve Türkler öz kardeş gibi birbirlerini sevmedeler. Ancak, kısa bir süreliğine içlerindeki şeytana hizmet ediyorlar, bunu en kısa zamanda aşıp, iki âşığın yuva kurması gibi birbirlerine sahip çıkacaklar. Öyle bir lahzadayız ki: Hamile kadının son çığlıklarının yansımalarını fark ediyoruz, umuda, cesarete, muvaffakiyetlere, barışa, dirilişe gebe kadının son çığlıklarını işitmedeyiz, doğum anı çok yakın, ebedi barışa nail olacaklar.

Biri çıksın da Söylesin bana Dökülen gözyaşının milliyetini Türklükle Kürtlük Açıklayabilir mi annelerin yüreklerini Cudi'nin ehemmiyetini Munzur'un bestelerini Hakkâri'nin dağlarını Mardin'in ovasını İzmir'in plajını Bursa'nın huzurunu Açıklayabilir mi? Türklükle Kürtlük ifade edebilir mi? Kardeşliğin bozulmasına engel olabilir mi? Hangi şeytan yürekli Bunun tezadını savunabilir? Bunu bildirebilir mi?

SEVGİLİ Kelimelerle anlatılacak gibi değilsin Allah'ın kitabında yer alan Gizli bir ayet gibisin

* *** Sen olmasaydın / Sefil hayatıma Köpekler bile gözyaşı dökerdi Eminim / Minnettarım sana ey aşk * *** Seni gördüğüm her an Sanki / Güneşi ilk defa görmüş Güneşle ilk defa tanışmış gibiyim Seni, güneşten aldığım ilhamla Sıcaklığıma gömmüş Çıldırtmış gibiyim

İktisadı maliye ile bir tutan, bedelini öder! Büyük Proje Bilgisi + Kurnazlık = Üstün Liyakat. Sadece kurnazlık fayda etmez, tek başına bilgi de! Liderin Anatomisi Lider mecbur kalmadıkça başkalarının gururuyla oynamaz. Liderlik genetik bir konudur ve nesillere geçer. Lider insancıldır ve bir fincan kahveyi asla unutmaz. Ama kendine kırıcı davrananları da unutmaz. Liderin gururu ve özgürlüğü, her şeyin üzerindedir. Dolayısıyla onun gururunu yenmesi çok zordur. Gururunu yenebilen lider, artık lider öt

Zorluklarla mücadele eden, kötü günler geçiren güzeller güzeli kızın annesi, onun tek dayanağıdır. Ama kötü kader onları ayırıp, araya özlem ve hasret sokunca, güzel kız aşka sımsıkı sarılır. Kendine dost kabul eder onu. Ama aşk her nedense yan komşusu ihaneti de beraberinde getirir. Bu kızcağızın gözyaşlarını damarlarınızda hissedecek, çoğumuz onda kendimizi bulacağız.

...nasıl yapabildin? Sana ait bir ölüm bana ait bir ceset bırakacağım, kimse bilmese de sen bileceksin ve her gün intihar ettireceksin içindeki beni... Kanalizasyonların boşaldığı bir yer deniz, lapa lapa kar yağdırır bulutlar, ormanda en vahşi hayvanlar yaşar, sokak fenerleri yalnız, para kadar kıymeti değil barışlar, yaşlanacak kadar katlanılır değil ömür, beklenecek kadar değil cadde başları, akıyla karasıyla ciğerlerim dışarı çıkana kadar haykırmak geliyor içimden, başka da anlamı yok hiçbir şeyin...

Sakın hor görme karşındakini, Hoşgörü ve neşeyle bak her yana. Ömrün biterse bir gün sonunda, Bulamazsın bir daha, etrafına bak. Birleştirici ol, ayırıcı değil. Kardeş ol, düşman değil. Yak ışığını mum da olsa, Aydınlat da etrafına bak.

Hepimizin hayatında mutlaka, yüreğimizde iz bırakan olaylar veya kişiler olmuştur. Bir öğretmen olarak, meslek hayatım boyunca, birçok öğrencim oldu. Hepsinin bende bıraktığı iz farklıydı. Seneler sonra karşılaşma fırsatını yakaladığım öğrencilerim, Şenol ile acıyı yaşadım. Hayri ve Rahmi, sevinç ve hüznü bir arada yaşattı bana. Firdevsin sıcaklığıyla ısındım. Coşkunun hayat mücadelesiyle gurur duydum ve mutluluğuna tanık oldum. Filizin sevgi dolu sesini, Sefanın öğrencilik yılarında bile, ailesine verdi

Hayat bazen o kadar inanılmaz olaylarla doludur ki; bu olayların içinde olmak ve yaşamak insana hüzün verir. Anımsamaya çalışırsınız. Bir yandan dudaklarınızda hafif bir gülümseme belirirken, göz-lerinizden yaşlar akar. Unutmak istersiniz; bu kez de gönlünüz razı olmaz. Yüreğinize öyle kazınmıştır ki; silemezsiniz. Hatıraların içinde kaybolursunuz. Hatırlarsınız, hatırlarsınız ve yine hatırlarsınız! Hayatımda, yollarımızın kesiştiği, fakat şu an hayatta olmayan, telefonumdaki numarasını çevirdiğimde de se

MATRUŞKA Hep aynıyım Ne aynıyım, ne ayıbım Ah içim içimde en içim boş Matruşkayım matruşkayım!

DOMİNO TAŞLARI Hayat ne garip bir şey Her şey içinde ve dışında gelişirken Sen her ikisine de değmeden Ortada kalakalıyorsun Uyanıyorsun bakıyorsun ki Yerinde kalbin Bakıyorsun ki hala mutlusun Sonra akşam oluyor Yine yalnız yine buruk oluyorsun Oysa her şey senin içinden bildiğin Oysa her şey senin dışında, müdahale edemediğin Oysaki her şey aynı Domino taşları gibi küçük küçük insanlar Biri seni deviriyor sense bir başkasını

Nasıl öğretebilirsin ki istediğin Türkçe konuşup, yazmayı. Çocuk okula kendi anasından öğrendiği dille geliyor. Birden karşısında hiç tanımadığı biri ona Türkçe soru soruyor ikisi de bir birinin yüzüne bakıyor, gerçekten birbirlerine yabancı iki insan. İşte ilk şart karşılıklı anlaşmak için onun seni seninde onu anlaman lazım.

Ayhan'ın yalın bir Türkçeyle kaleme aldığı bu yapıtındaki öykülerinde, ister kırsal ister kent kökenli olsun, her okuyucu kendi duygularından, düşlediklerinden ve gerçek yaşantılarından geniş zaman dilimine yayılmış mutlaka bir şeyler bulacak. Öykülerdeki o güzel betimlemelerin satır aralarında keyifle gezinirken, ruhunuzu okşayan bir yazın ritminin tınısına kaptıracaksınız kendinizi... Kemal DAYAN Nasıl çözüleceğini bilmediğimiz bir labirentte dolanıp dururken, aslında kendi öykümüz içinde kayboluyoruz.