Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sırtlan, duvardaki cam raftan, ağzı yirmi – yirmi beş santimi bulan, uzun kama şeklinde, ince ve sivri bir bıçak seçti. Kurbanına baş kısmından yaklaştı ve hastasının kalçasına iğne vurarak hastabakıcı edasıyla, Dikran'ın sırt ortasının hafif sol tarafını eli ile yoklayarak, istediği hedefe odaklandı ve kalp hizasını bulduğunu tahmin ettiğinde, sağ elindeki bıçağı hızla havaya kaldırdı. Yıldırım hızıyla tek bir darbede inen uzun sivri bıçak, kurbanın kürek kemiklerinin arasından girip, kalbine ulaşmıştı. Ku
Tükendi
Umarım hayat; 'İç yanım,' diyebileceğin birisini çıkarır karşına. İnan ki mutlu olmana en çok ben sevineceğim. Çünkü ben mutlu olan pek fazla kadın tanımıyorum. Bu yüzden mutlu olmana benden daha fazla sevinen kimse olmayacaktır emin ol. Ben çok kadın gördüm; içinde taşıdığı acıları ezmek için kahkaha atan. Bu yüzden, gülüşü güzel kadınların içinden atamadığı acılar vardır... umarım sen içinde ki bütün acıları atarsın. Hoşça kal...
Tükendi
Her gün güneşin doğuşunda, küçük küçük sevgiler biriktir. İster avuçlarında ya da kalbinde... Güzel bir yürek gördüğünde ona verirsin.
Tükendi
Kadın sevdi mi, Dünyayı tersine çevirirdi. Erkek sevdi mi; Yıkardı, Kadının tersine çevirdiklerini. Kadın sevmeye görsün; Çiçeklerin rengini bile değiştirirdi. Erkek sevmeye görsün; Tüm o çiçekleri, Kadının yoluna sererdi. Kadının kalbi bir kez evet dedi mi; Erkeğin kalbine girmek için her yolu denerdi. Erkeğin kalbi benimsedi mi; Hiç bir şey ona dur diyemezdi. Kadın bir kez aşkı hissedince; Tüm olanları sineye çekerdi. Erkek aşık olsa bile; Aşkını görmezden gelebilirdi. Erkek gitti mi; Geri döndürülebilird
Tükendi
Hayat durur mu? Raydan da çıkıyor. Yetmiyor raylar dağılıyor, Senin tren gidiyor bir ağaca çarpıyor, Ağacı balta kesiyor. Balta suya düşüyor, Suyu inek içiyor. İşte o ineğin kaçtığı dağlardan birinde, Heidi misali koştururum diye umutlanıyorsun. Peter ruhsuzun teki çıkıyor, İçindeki pollyanna ölüyor böylece. Hansel'i olmayan Gratel gibi kalakalıyorsun ortalarda. Kırmızı pelerinini kurt giyiniyor. Rapunzel'in kesip attığı saçlardan postiş yapıyorsun kendine. Öyle yarım kalmış bir masal gibi Unutulup gidiyors
Tükendi
Onuru ile vicdanı arasındaki tercihinin yıkımını yaşayan Cennet Kraliçesi'nin acısını kalbinizde hissedeceksiniz.
Tükendi
Zer
Gözümdeki sürmenin izi gibi gördüm seni... Bir kuşun bakışında gördüm, Bir rakı bardağında, içmediğim... Siyah kurdelenin bağında gördüm seni... Seni ben, yılların halkasında gördüm. Özlemin buğusunda. Sazlıkların uğultusunda. Su değmemiş günahların secdesinde. Zamanın merhametsizliğinde gördüm seni... Seni gördüm gönül boşluğumda, Gönül hoşluğumda. Gözümün gördüğü her yerde. Zerdeçal çiçeğinin kokusunda. Ebede giden yol gibi gördüm seni... Öyle zifiri, öyle zindan gecelerin ışığında. Beyaza boya
Tükendi
Göğün griyle başlayıp mora dönen Kırmızıyla sürüp en koyusuyla denize dökülen yerindeyim O hırçın kartal başlı kayanın gediğinde ?Kafka'nın böceklerini döktüğün toprağımdan ?Hamlet"i kudurtan ihanetler fışkırdı Tımarhanelik aklı zararların bile kıskanacağı morfozlarım oldu sayende En ünlü antropologların kucağına doğan kırmızı başlıklı kızın Kurttan alacağı kadar alacaklıyım hayattan Ve burnumun direği sızlayarak bekleyeceğim Kızıl çiçeği hiç sönmeyen bu kutsal mendireği
Tükendi
Yapmaya çalıştığım şeyin normal olmadığını ben bilmiyor muyum sanki... Her şeyin farkındayım. Sende gördün denedim Irmak... Sevdiğim adamla normal, sağlıklı, mutlu bir yuva kurmaya çalıştım. Her şey yolundaydı, ta ki... Özel durumundan dolayı çocuk sahibi olmak için yanıp tutuşan Pınar, en yakın arkadaşı Irmak ile plan yapıp, bunu uygulamaya karar verir. Hesaba katmadığı şey ise, seçtiği adamın yaptığı kurnazlığa uyanıp hem kendisinin hem de arkadaşının hayatını tamamen farklı bir boyuta taşıyacak
Tükendi
Bir gün en yakın arkadaşınız siz evde sürekli pinekleyip aşk filmleri izlerken, sizinle hayatınızı değiştirecek bir anlaşma yapsa ne derdiniz? Hatta biraz daha açalım... Bu anlaşmanın içeriği, tanımadığınız her adamın görüşme teklifini gerçek aşkı bulabilmek için kabul etmek zorunda olmanız olsa? Cevabınızı duyuyor gibiyim. Hayır değil mi? Ben ne yaptım? Kabul ettim! Gerçek aşkımı buldum mu sizce? Gelin size şunu baştan bir anlatayım...
Tükendi
Murat, Mary'nin evine gitmek üzere yola çıktı. Kalbi sanki ikiye bölünmüş gibiydi. Bir tarafı günlerdir görmediği, çok özlediği sevdiği kadına kavuşmak için sabırsızlanıyor, bir tarafı ise söyleyeceklerinin yükü altında adeta eziliyordu. ?Eskilerin severek ayrılık dedikleri bu olsa gerek,' diye düşündü. İçini bir öfke kasırgası sardı. Anne babasına karşı yoğun bir kızgınlık hissetti. Ne olurdu sanki normal insanlar gibi davranıp, evlenip mutlu olmalarına müsaade etselerdi? Ne olurdu şimdi bunları yaşamasay
Tükendi
Büyülü bir aşk kitabının ilk sayfasını açar gibi başlamıştı bizim hikayemiz Duygular derindi, ucu bucağı yoktu sevmelerin Acımasız kader her sayfada yeniliyor, yüreklerimiz hep galip geliyordu Hep acı sonla bitiyordu aşk hikayeleri romanlarda O yüzden sona yaklaştıkça hep başa dönüyordum Seni defalarca okumak hiç sıkmıyordu beni Her satırında ayrı bir heyecanlanıyordum yine ve yeniden Ne güzeldin kelimelerin arasında
Tükendi
Canını çok yaktı değil mi? Bir de o ateşte üşüdün. Ne kadar soğuk yokluğu, hissediyorsun değil mi? Kışın ortasında kalmış kimsesiz bir çocuğun üşüdüğü kadar üşütmese de, üzüyor işte! Neden böyle oldun peki hiç düşündün mü? Benden sana tavsiye, düşünme. ?Kafayı yersin." Neyse lafı fazla uzatmayayım. ?Her şeyim dediğin, bir gün herkes olup gidecek."
Tükendi
?Tanrım ben ne şanslı bir kadınım, on yıldır evli olmamıza rağmen bana hala çiçekler getiren, beni ilk günkü gibi tutkuyla seven bir kocam var.'' Nur'un gözü iki gece önce Selim'in getirdiği kırmızı güllere takıldı. Vazoda boyunlarını bükmüş, öylece kendisine bakıyorlardı. Ani bir hareketle kalkıp, misafirlerin şaşkın bakışları arasında gülleri alıp çöpe attı. Kulaklarında hastanedeki doktorun söyledikleri yankılandı. ?'Yanındaki hanım kadar şanslı değilmiş maalesef.'
Tükendi
Peki hangisi daha karanlıktı? Kendi siyahında boğulmak üzere, hayatı bir savaş alanı gören yapayalnız Liva Çelik mi? Yoksa, bağımlılığının gölgesinde geçirdiği hayatını, bir intikama adamış Bulut Atalar mı? Korkuyor musun ufaklık?" Korkmuyorum!" dedim başımı daha dik tutarak. ?Korkmalısın!" Neden korkmalıyım?" Yaşayacaklarından." Hastasın sen!" Biliyorum." Tedavi olsana lanet herif!"
Tükendi
YEMYESIL BIR BUDAKKEN TOPRAGA SIKICA TUTUNUYORUZ. Kök salıyoruz. Derinlere indikçe köklerimiz, daha bir güçleniyor bedenimiz. Savaşmayı öğreniyoruz toprağa tutunurken. Yağmurla, rüzgârla, karla savaşıyoruz mevsimine göre. Savaştıkça büyüyoruz. Güneşin korkunç sıcağında günlerce yağmursuz kalıyoruz. Ama yine de direniyoruz. GÜN DÖNÜYOR, GECE DEGISIYOR. Zaman denen şey kendini her defasında belli ediyor. Karanlıkta beklemeye bile tahammül edemiyor zaman. Pusuya yatmıyor. Alay edermişçesine avıyla, sadece sa
Tükendi
Karşımda yer yer çatlaklarla örülü duvarda yazılan paragraf benim el yazımla yazılmıştı. "Zaman hiçbir şeyi düzeltemez. Unuttuğun her şey yeniden yüzüne vurduğunda, üzerine örttüğün zaman örtüsü yok olur birden. Sakladığın acılar bir bir ortaya çıkar ve eski yaralara bir damla kan sıçradığında, herkes zamanı geri almak ister... Şimdi sen ne yapacaksın Marissa? " Bu kitap Marissa April Croft'un kabusları ile hayalleri arasında kalan sessiz çığlıklarını içermektedir. Satırlarım içinde gizlenen şarkıya k
Tükendi
Aşk.. Biat ettirir.. Aşkın yarı ömrü sonsuz. Giyotine bıraksan da ruhunu, dokuz kere yeniden doğurur.. Victoria en çok da aşkın özlemi pençeleri çiziyorken aklını, acısa da gözbebekleri, vazgeçmiyordu güneşe bakmaya çalışarak kavrulmaktan.. Sonsuz ile birlikte özgürlüğe doğru koştuğu tepeler, tutku ve şehvete açılan ruhuna sadece bir yol olmakla kalmayıp yeni kapılar açacaktı, genç kızın dünyasına. Aşk için kırılan, kanayan ruhu aynı adam ve aynı aşk için dizginlenemez bir kısrağa dönüştüğünde, siyah gel
Tükendi
"Türk polisiye edebiyatı yepyeni ve başarılı bir eser kazandı. Henüz yazarının ilk romanı olmasına rağmen, okur ilk sayfasından son satırına kadar büyük bir heyecan ve merakla, kitabı elinden bırakmadan okuyabiliyor. Özellikle romanın finali tek kelime ile olağanüstü. Bir okur olarak yazardan bu başarısının devamını beklemek hakkımızdır. Polisiye romanlardan hoşlanan tüm okurlara zevkle okumalarını tavsiye edebilirim..." - Osman Aysu "Yaptıkları meslek tercihleri, zaten polisleri yaşanılması zor bir hayat
Tükendi
Çok sevgili okuyucu, bilmelisin ki bu kitap on dört yaşında başlanmış bir karalamaydı ilk başlarda. Küçük bir kızın bilinmezi keşfetmek isterken kâğıda döktüklerinden ibaretti. Aşkı arkadaşlık sanmasından ortaya çıkan birkaç müsveddeydi. Fakat o küçük kız büyüdü, yazdıkları serpildi, duyguları kendine ait alanları genişlettikçe bazen ağlamaklı oldu bu hikâye...
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1