Halil Gökkaya 5 Mayıs 1969'da İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'ni 1992 yılında bitirdi.
1994 yılından beri ilaç sektöründe çalışmaktadır. 2014 senesinde İş Güvenliği Yüksek Mühendisi ve A Sınıfı İş
Güvenliği uzmanı olmuştur. Şiire lise yıllarında katıldığı çeşitli konulardaki yarışmalardan dört adet ödül alması
üzerine daha çok ilgi duydu. İlk şiirleri yine bu yıllarda yayınlandı. Şiirlerinde hece ve aruz veznini kullanmaktadır.
Serbest nazımda da bu ölçülerden faydalanmaktadır. Şiir
Masallarla Deyimlerimiz isimli çalışmanın amacı, deyimlerimizi masallaştırarak çocuklarımızın anlamasını sağlamaktır. Genellikle gerçek anlamı dışında kullanılarak ifadeyi zenginleştiren, iki veya daha fazla kelimeden oluşan kalıplaşmış söz dizilerine deyim diyoruz. Deyimler, dilin imkânlarını ve zenginliklerini daha iyi anlamamıza yardımcı olduğu gibi, inceliklerini kavramamıza da katkıda bulunur.
Bütün dillerde olduğu gibi, Türkçede de çeşitli kalıplaşmış anlatımlar var: Birleşik sözcükler, ikilemeler, t
Gülşen Yıldırım, "Sevda Kıymığı" isimli şiir kitabından sonra bu kez "Yüreğime Seken Yağmurlar" isimli şiir kitabıyla okurun karşısına çıktı. Halk şiirinden serbest şiire kadar geniş bir yelpazede yer alan şiirler, okura şiirin tadını hissettirecek türden.
Beni Leyla eden vefasız Mecnun
Hasretlik canıma yetti nerdesin
Yolunu beklerim bin bir cefayla
Baykuş öttü, bülbül gitti nerdesin
Ağlarım sevdiğim gülemez oldum
Çok şeyler aradım bulamaz oldum
Vardım gurbet ele gelemez oldum
Bu gönül tükendi bitti nerde
Kazaklar gerek sözlü, gerekse yazılı güçlü bir edebiyat geleneğine sahiptir. Ancak bu güçlü geleneğin Türkiye'de hak ettiği derece ve seviyede tanındığını söylemek zordur. Elinizdeki Metinlerle Yeni Kazak Edebiyatı adlı kitap, söz konusu eksikliği gidermek ve Kazakların edebî birikimini Türkiye'de tanıtmak amacıyla hazırlanmıştır.
Uzun ve titiz bir çalışmanın ürünü olan eser, iki ana bölümden meydana gelmektedir. Ana Çizgileriyle Kazak Edebiyatı adlı birinci bölümde Yeni Kazak Edebiyatı, yazılı geleneğin i
SÜRMELİ TÜRKÇE isimli kitabıyla onbinlerce insana TÜRKÇE sevgisini aşılayan usta denemeci Şeref Yılmaz, AŞKA SOR O BİLİR isimli yeni kitabında bir yandan çağımızda bireyin yalnızlığına, dağınıklığına, parçalanmışlığına dikkat çekerken bir yandan da inanç, umut, sevgi, aşk deyip çıkış yolu gösteriyor. Modern çağda, kalabalıklar içinde gittikçe yalnızlaşan bireyin, kırılan umudu, dağılan psikolojisi, nasıl ve nelerle düzelecek? sorusunun cevabını kitabın satır aralarında buluyoruz. Düşündüren ifadelerle ve de
Dil çoktur, anadil gibisi yoktur. Herkesin anadili onun sütüdür, onun şiiridir, onun canının içidir, onun gözüdür; fakat Şeref Yılmaz'ın çok güzel deyimiyle "sürmeli"dir.
Haydar Ergülen
Bir şaheser Sivas türküsü vardır, "Seher vakti çaldım yârin kapısını/Baktım yârin kapıları sürmeli" diye başlar ve "sürme" kelimesinin ihtiva ettiği bütün mecazları hülasa eder. Şeref Yılmaz'ın "Sürmeli Türkçe"si Türkçeye yakılan bir güzellemedir, sevdim ve sevindim. Bizim kuşağın gözünün sürmesi "Türkçenin Sırları" idi. Ni
Sürmeli Türkçe isimli eseri ile geniş kitleler üzerinde ana dil bilincine dair farkındalık oluşturmayı başaran Şeref Yılmaz, şimdi de türkçenin huzurunda isimli eseri ile Türkçeye dair ilginç tespitlerde bulunmaya devam ediyor. Aşağıdaki ifadeler, yazarın üslubundaki akıcılığın ve sadeliğin yanı sıra, dikkat çekici tespitleri de içeriyor:
"Ana dil, hem annemizin dilidir hem de milletimizin dilidir. Millet annedir. Ana diline saygısızlık eden, hem anasına hem de milletine saygısızlık etmiş olur. Türkçe, imp
Ahmet Midhat Efendi, ancak yakın zamanlarda iade-i itibar yapabildiğimiz edebi şahsiyetlerimizden biridir. Eserleri Latin harflerine yakın zamanda aktarılma imkânı bulabilmiştir.
Rızaeddin Fahreddin, Başkurt Türklerinin önemli şahsiyetlerinden biridir. Müftüdür ve yazardır. Ahmet Midhat Efendi ile bizzat tanışmış, onun eserlerini dikkatlice okumuş ve Rusya Müslümanlarına da sabırla tanıtmıştır. Bu eser ilk kez Türkiye Türkçesine aktarıldı. Türk edebiyatı araştırmacıları adına büyük önem taşımaktadır. Tarih
Kafka, aşırı akılcılaşmanın ve akla aşırı güvenin yarattığı duygusuz bir çağın yazarıdır. En büyük derdi, insanın gerçekten insan olmasıdır. Klasik eserlerde sıkça işlenen ahlaksal tamamlanma, sorumluluk bilinciyle empati kurarak hareket edilmesi yönündeki vurguyu işlediği açıktır. Onun farkı bu gerçekliğin olay örgüsü içinde çok daha derin işlenmiş olmasıdır. Eserlerinde modern insanın şekilciliğine, maddiyata düşkün yaşamına ve unvana insandan daha çok değer veren yaşam anlayışına eleştirisi nettir. Moder
Hayalleri olan ve hayallerle yüklü bir posta treni... Hayallerini mektuplara yazan, hayali olanların mektuplarını taşıyan rengârenk bir tren. Şirin Teyze'nin dört gözle gelmesini beklediği tren, sadece mektupları taşımıyor, hayalleri de taşıyor. Okul öncesi ve okumaya yeni başlayanlar için merakla ve ilgiyle okunacak, renkli resimleriyle de miniklerin hayallerini kanatlandıracak bir hikâye
Kitap Tanıtım Yazısı:
Masallar, Halk Edebiyatı'nın en temel malzemesi, kültürün de en esaslı parçasıdır. Bu önemli
kültür alanı yıllarca, hatta asırlarca ihmal edilmiş, bu ihmal edilmiş zenginliği de sonunda bizden
önce yabancılar fark etmiştir. Osmanlı'nın son dönemlerinde Macar Türkolog İgnos Kunoş,
Anadolu'ya gelerek ilk masal derlemesini gerçekleştirmiştir. İngos Kunoş'tan sonra bu zenginliği
fark eden edebiyat dünyası olmuştur. Böylece masallar, dünden bugüne Türk kültürüne ve
folkloruna gönül veren ki
İlkokul 2. ve 3. Sınıflar için hazırlanmış olan Oyuncak Mağarası, öğrencilerin macera duygularını harekete geçirerek onlarda okuma isteğini uyandırmayı amaçlamaktadır. Kapadokyada kampa giren öğrenciler, inanılmaz bir maceranın peşinde sürüklenerek kendilerini gizemli bir mağarada bulurlar. Bu mağarada robotlar oyuncakları korumakta ve onarmaktadırlar. Mağarada kalan öğrencilerin, robotlarla ve oyuncaklarla yaşadıkları macerayı öğrenmek isteyenler, bunu ancak kitabı okuyarak başarabileceklerdir.
Edebiyat dergilerinden ve ücra şiirlerinden ismine aşina olduğumuz Yusuf Bal'ın yeni kitabı DA Ferfir yayınlarından çıktı. Ücra işlem ve Gözkuşağı kitaplarında yer alan deneysel-görsel şiirleriyle edebiyatta kendisine özgü yer açan Bal, şiirini hep daha ileriye taşıma çabasında oldu.
"Deneysel şiir okunabiliyorsa şiirdir" diyen şairin şiirleri, deneyselliğin yanı sıra güçlü imge ve sağlam cümle yapılarıyla da dikkat çekmekte. Yusuf Bal şiirde gücünü sadece deneyden almıyor, yazdıklarını doğrudan şiire ba
2. ve 3. sınıflara yönelik bu kitap, çocuklarda macera ve araştırma duygularını kamçılamak için hazırlanmıştır. Dinozorların gizemli ve merak uyandıran dünyasından hareketle, bilimsel araştırma yapan bir grubun araştırmalarını ele geçirmek için fırsat kollayan sahte araştırmacıların arasındaki macerayı anlatan bu kitapta, çocukların aynı zamanda bilgi edinmeleri ve amaçlanmıştır.
bu kitap, çocuk edebiyatının özgün ismi Feride İlgün tarafından kaleme alınmış bir hikâyedir. Öğrencilerin okumayı sevmesini hedefleyen kitap, merak ve macera duygularını harekete geçiriyor.
Gülşah Keklik, şiirlerinde sadece aşk temasını değil, evrensel olanı da imliyor. Aşk ve sevginin yanı sıra hüzün ve ümit içeren şiirler de kendini hissettiriyor. Gülşah Keklik eğitimci olmasını, evrensel olanla yoğurup ortaya insanın hallerini koyuyor. İnsan, onun şiirlerinde daha doğal, daha sevimli daha hüzünlü duruyor. Doğal olmayan ve estetik durmayan her şeyi, onun şiirleri girdap gibi adeta yutuyor ve geriye insani olan ve insanin halleri olan kalıyor.
2. ve 3. sınıflara yönelik bu kitap, çocuk edebiyatının özgün ismi Feride İlgün tarafından kaleme alınmış bir hikâyedir. Öğrencilerin okumayı sevmesini hedefleyen kitap, merak ve macera duygularını harekete geçiriyor.
Tanıtım Yazısı : 2. ve 3. sınıflara yönelik bu kitap, konusu ve resimleriyle
öğrencilerde okuma isteğini ve merak duygusunu kamçılayacak şekilde
pedagojik ve psikolojik açıdan ele alınarak hazırlanmıştır. Özgün bir kurgu
ile hazırlanan bu hikâye kitabı, bir yandan öğrencilerin macera duygularını
kamçılarken bir yandan da evrensel mesajlarıyla öğretici bir görev
üstenmektedir.
3. ve 4. sınıflara yönelik bu çocuk romanı, konusu ve resimleriyle öğrencilerde okuma isteğini ve merak duygusunu kamçılayacak şekilde pedagojik ve psikolojik açıdan ele alınarak hazırlanmıştır. Özgün bir kurgu ile hazırlanan bu çocuk romanı, bir yandan öğrencilerin macera duygularını kamçılarken bir yandan da evrensel mesajlarıyla öğretici bir görev üstenmektedir.
İlkokul 2-3 ve 4. Sınıflara yönelik bu kitap, çocuk edebiyatının özgün ismi Feride İlgün tarafından kaleme alınmıştır. Öğrencilerin okumayı sevmesini hedefleyen kitabın içindeki resimler ve metinler özgün olarak hazırlanmıştır.
Toplam 80 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.