Kalbim, gayya çukuru.
İçinde; çerden çöpten, histen hevesten, dünyadan ahirden parça parça kırıntılar. Sarmış her yanımı, temizlenemiyorum.
Kalbim, gurbet elde sıla özlemiyle yanmış. Kalbim yangın yeridir hâkimim. Köz köz olmuş parelenmiş.
Kalbim tenha.
Kalbim kalabalık, kalbim yabancı, kalbim gurbet, kalbim ben...
İnsan nefsine tapar farkına varmaz. Cebinde tonlarca helvadan ilahlar.
Kalbim aynadır. Seyr eyle cürmümü.
Ben ki aciz ve yoksun; başı okşanası, elinden tutulası, kalbi öpülesi Ne çok şey
Yanıp yanıp nurlananlara, Aşkla yakıp yakıp nur kılanlara, Aşkı aklı kurban etmeyenlere
Aşkı attığı kuyudan onu tekrar kalbinin semasına alanlara
Aşk yolunda mürşidim
Hem bin aydan hayırlı kısa beraberliğinde hem yıllardır süren zahiri ayrılığımda
Sözleri ve haliyle bana yol gösteren
Rabbin, lütuflarını akıttığı aşk ve irfan çeşmesi
Nurunu seyrettiğim gözbebeği, Rızasını her gece gözyaşıyla talep ettiğim
Layık olmadığım, Kapısından kovulmamayı lütuf saydığım
Aşkıyla beni gölgemden aslıma çağıran
Dostlukların anlamını bir kez daha sorgulamam gerekiyor. Dostluğun gücü nedir? Bedeli nedir?. Şimdi düşünüyorum da, bir zamanlar biz birbirimize hiçbir şey sormadan peki derdik. Yola düşerdik. Neden, niçin, nereye, ne zaman diye hiçbir soru sormazdık. Ne oldu şimdi bize? Haydi, kalk gidiyoruz? Nereye diye hemen sormaya başladık. Arkasından türlü türlü mazeretlerle gidilecek olan yere gitmedik. Gerçekten ne oldu bize? Bu tür dostluklar kurulamaz mı? Kurulur elbette. Öyleyse önce kendin başla. Kendinden başla
Modern hayatın ve günahların getirdiği sıkıntılardan sıyrılmak isteyen insanlar kalblerini ve ruhlarını ferahlatmak için cennet-nümun bahçeye kaçarlar. Cennet de zaten "Saklı Bahçe" demektir. Emine annenin bir anne kucağı gibi sıcacık dualarına sığınırlar. Dua eden Emine annenin içinde yoğun duygular vardır. Bir insan, hiçbir zaman, Emine annenin dua edip diz çöktüğü zamanki kadar insan olmamıştır. Kendi köklerinde duran bir ağaç ne kadar güzelseFaruk baba da istikrarıyla bir o kadar güzeldir. Vedûd Sultan'
Neden Kanuni, ya da Muhteşem dendi?
Kanuni, Hürrem Sultana gerçekten âşık mıydı?
Osmanlının devlet yapısı eğlenceye mi, hizmete mi dönüktü?
Harem hayatı nasıldır?
Harem nasıl bir kurumdur, işlevi padişahlara kadın bulmak mıdır?
Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleymanı ne kadar etkilemiştir?
Şehzadelerin katledilmesinde Hürrem Sultanın rolü olmuş mudur?
Sünnet Medeniyeti ne demektir, Osmanlı bunun neresindedir?
Osmanlının devlet olma amacı nedir?
Kanuninin kimliği ve kişiliği
Kanuninin savaşları, vat
SIRAT-I AŞK, aşkın kelimelere sığmayan ve insanlık tarihinden beri insanlığın gündeminde olan, terbiye metodu, şairlerin ilhamı, bilgelerin rehberi mahiyetinde olan, 'Aşkı sıratta bulup cennette yitirenler!'i biraraya getirdi. 14 Şubat'ta çıkacak olan SIRAT-I AŞK İskender Pala, Tuna Kiremitçi, Recep Garip, Ayşe Büşra Erkeç, İsmail Acarkan, Bülent Gündoğan, Hazal Taş, Ayşe Yılmaz ve 32 yazarın öykülerinden oluşuyor.
Çanakkale denince, hepimizin düşünce ve duygularının sınırlarını zorlayarak ortaya çıkan şey, hiç şüphesiz, bir milletin, etiyle, tırnağıyla var olma mücadelesi verdiği, Çanakkale Zaferidir. Öyle ki, Merhum Akifin, Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? / Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın dizelerinde söylediği gibi, tarihe bile sığmayan bir zaferdir bu.
Destanlaşan bu zaferle, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemalden, Fevzi Çakmaka ve Koca Seyite kadar, nice kahramanlar ortaya çıkmış ve
Estetik Ameliyatt
İhlası Kazanmanın Yolları
Kadının Ev İçi Kıyafeti
Makyaj ve Parfüm
Kadın, Erkek Doktora Muayene Olması
Kadın ve Spor
Kadının Öğretmenlk Yapması
Mahrem Konular
Hayat Sigortası
Hanımlara Özel Haller
Çorapla Namaz
Kadınla Tokalaşma
Sefer ve Kadın
Adetler ve Gelenekler
Tv ve Abdest
Muska, Fal ve Burçlar
Kadının Erkekler Evlenmesi
Evlenme Boşanma
Kadının Pantolon Giymesi
Eğlencelerle İlgili Konular
Vesvese ve Stresin Çaresi
Yakın Akraba Evliliği
RİSALE-İ NURDA KADIN EVLİLİK AŞK VE AİLE
İnsanın yaratılışı, İnsandaki Güçler,
Sevgi ve Aşk,
Sevginin Doğası,
Aşk Nedir
Kadın,
Kadının Tabiatı,
Bediüzzaman ve Kadın,
Tesettür,
Kadın ve Toplum,
Aile,
Anne Şefkati,
Çocuk Sevgisi,
Bediüzzaman, Risale-i nur ve Çocuklar.
NE? Bülent Arınç'a suikast hazırlığı şüphesi.
NE ZAMAN? 19 Aralık 2009.
NEREDE? Ankara Çukurambar.
NASIL? Bülent Arınç'ı izledikleri şüphesiyle bir takım araçlar polise ihbar edildi. Polis operasyon başlattı.
NEDEN? İzlemenin nedeni tam olarak bilinmiyor. Belki suikast hazırlığı, belki darbe ertesi tplanacak siyasilerin adreslerini tespit...
KİM? Özel Harp Dairesi mensubu, izlemeden sorumlu 8 subay.
İtalya'da Gladio'yu deşifre eden savcı, soruşturmanın askerî istihbaratın arşivine girildikten sonra çok hı
Milletimizin ve bütün insanlığın aradığı huzur ahlaki erdemlerin bilinmesinde ve yaşanmasında saklıdır. Erdemler toplumların manevi zenginlikleri ve gelecek nesle kazandıracakları en önemli hazineleridir. Her birini birbirinden değerli kabul ettiğimiz bu kıymetleri insanların madden kıymet verdikleri bir kısım ziynetlerle sembolize edebiliriz. Mesela sevgi altındır, merhamet elmastır, cömertlik yakuttur diyebiliriz. Diğer erdemleri de başka bir takım değerli taşlarla eşdeğer olarak görebiliriz. Ahlaki değer
Senin fırçanda sihir var Portresini yapan Belliniye, övgüsünü bu sözlerle dile getirir Fatih. Batının ve Doğunun Fatihi Sultan Mehmet, Avrupanın en meşhur ressamlarından Gentile Belliniyi sarayına davet eder. İnsan yüzlerini tuvale kusursuz aktaran bu usta ressamın Osmanlıdaki varlığı, saray ve toplumdaki gelenekçi kesimleri rahatsız eder ve Bellini'ye tehditler yağar. Oysa Grand Türkün amacı, yeni kucakladığı Batı âlemine yüzünü dönmektir Bellini, Fatihin portresini tamamlayıp sağ salim ülkesine dönebilece
Mehmet Akif, Safahatta gençliği "Asım" karakteriyle sembolize
eder. Vatanın karış karış işgal edildiği bir dönemde geleceğe
Asımla bakmış ve teselli bulmuştur. Çünkü ona göre ülkenin
geleceği ancak iyi yetişmiş kuşaklarla mümkündür.
Fatih Bayhanın, 2000lerin Asım nesilleri için hazırladığı Gençler
İçin Safahatın birinci bölümünde, edebiyat ve düşünce adamı
Mehmet Akifin hayatındaki köşe taşlarına tanık oluyoruz. Ve ikinci
bölüm, edebiyatımızın bir devre tanıklık eden önemli eseri
Safahattan seçilmiş şiirler
İlk karşılaşma anı mor salkımlı köşkün merdivenlerinde oluyor...
Mustafa Kemal yukarı basamakta, aşağıda ise Latife...
İlk o an...
İşte ilk bakışlar...
Yangının ilk tutuşma vaktidir bu...
Latife'nin, yüreğindeki şaşkınlık, heyecan, şükranla karışık bu duygu selini bastırması mümkün değil.
Kendisine uzanmış eli görünce, 'öpeyim' diye sarılıyor Latife...
Ama izin yok...
'Küçük Hanım ben el öptürmem, hanımların eli öpülür' diyor Mustafa Kemal...
Sessizlik sarıyor ruhları ve koyu bir derinlik esir alıyor ikisi
Her sürgün yeni bir kanatlanmayı içerisinde barındırır. Ve her zindan yepyeni bir özgürlük türküsüne gebedir. Eller kelepçelenir, beden hapsedilir ancak insanın ruhuna, yüreğine ve gönlüne pranga vurulamaz.
Sürgünlerin, zindanların ve dört duvarların akıl sır erdiremediği bir gerçek vardır: Özgürlük içimizdedir ve her bedensel mahkûmiyette budanan bir dal gibi daha gür filiz verir. Ve hiçbir engel tanımadan yürekten arzu edenleri kanadı kırık şehirlerden uçsuz bucaksız engin denizlere kanatlandırır.
O Hü
Abdülhamid dönemi, şüphesiz dağılmaya yüz tutmuş Osmanlıda ayakta durabilmenin son temsilcisi olmuş bir dönemdir. Osmanlı hızlı bir dağılma yaşadığı bu kritik dönemde 33 sene deha bir yönetimle hiçbir kayıp vermeden devam etmiştir.
Siyasi çalkantıların olduğu bu dönem, Türk Tarihinde Ermeni Meselesinin başlangıcını içine almasıyla, günümüz siyasi gelişmeleri açısından çok önemli bir zaman dilimi olmaktadır.
Ermeni localarının faaliyetleri ile bir çok ülkede gündeme gelen Sözde Ermeni Soykırımı meselesi
Kadınlar doğaları gereği çocuksu, uçarı ve dar görüşlü varlıklar mı?
Düşünemeyen, sadece duygularıyla ve içgüdüleriyle hareket eden, erkeğine/kocasına/sevgilisine ölünceye kadar bağımlı bir tür köle mi?
Aşık olmak sadece erkeğe özgü bir yetenek ve aşık olan kadınlar da erkeklerin kör taklitçileri mi?
Kadın, insan türünün çoğalmasıda basit bir araç, bir yumurtlama makinesi mi?
Sünnet düğünlerinde neyin düğünü yapılıyor?
Elinizde tuttuğunuz eser, günümüzde de bazı çevrelerce hâlâ kabul gören, kadına yönelik
O şimdiye kadar hiçbir zaman, asıl hüviyetiyle(şahsiyetiyle) kimsenin karşısına çıkmadı. İnsanlık onu hep değişik maskelerle ve başka başka şekillerde gördü. Şimdi ise çeşitli doktrinleri(fikri sistemleri) kullanarak bütün beşeri içine alabilecek en korkunç oyununu oynamak istiyor. İnsanla başlayan Mefisto-Faust oyunu henüz bitmiş değildir. Evet, Geothede Faustun sonunda: Bu hikaye bitmemiş, Faust mu galip, Mefisto mu galip?, belli değil. der M. Fethullah Gülen.
Makamı ve adı ne olursa olsun aldanışı aldan
Toplam 18 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.