Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 37 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Müşir Hüseyin Kıdwai'nin Türkçede yayınlanan eserlerinin büyük bir bölümünün bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan bu külliyatta, Osmanlı Devleti'nin II. Abdülhamid'den başlayarak sona erdiği tarihe kadarki siyasî ve sosyal olayları üzerinde durulmaktadır. Ayrıca o dönemin önemli konu başlıkları ve tartışılan meselelerinden olan "hilâfet", "Osmanlı'nın geleceği", "demokrasi", "sosyalizm", "kadın hakları", "Filistin", "Ermeni Meselesi", "Birleşmiş Milletler" ve "Hıristiyanlık" gibi birçok hususa açıklık geti
Tükendi
Celâleddin Ergûn Çelebi'nin Genc-nâme'si tasavvuf kültürü açısından önemli bir manzumedir. Hz. Mevlânâ'nın sevgili oğlu Sultan Veled'in kızı Mutahhara Hatun'un Konya'dan Kütahya'ya gelin gelme meselesi, Mevlevilik açısından olduk­ça önemlidir. Sultan Veled'in, Kütahya'ya dua ettigi ve bu güzel sehri cennete benzettigi bilinir. Bu eserde, Kütahya Mevlevihanesi (Dönenler Câmii)'nin kurucusu Celâleddin Ergun Çelebi ve Genc-nâme hakkında özgün bilgiler bulunmaktadır. Celâleddîn Ergûn Çelebi Kimdir? (vefatı: 77
Tükendi
Nümune-i Edebiyyat-ı Osmaniyye Türk edebiyatının ilk düzyazı antolojisi kabul edilir. Türk edebiyatında seçkin Osmanlı inşa (estetik nesir) örneklerini derleyen Letâif-i İnşâ (1866), Nevâdirü'z-Zurefâ gibi düzyazı antolojileri yayımlanmış olmasına rağmen Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmâniyye sözü edilen eserlerden hem yöntem hem de yazı seçkileri bakımından oldukça farklıdır. Yayımlandığı zaman Batı'nın Türkoloji dünyasında da ilgiyle karşılanmış ve değerlendirilmiş olan bu eserin hazırlanıp yayımlanmasında Namık
Tükendi
Kitabın önemli kısmı LordEversley, küçük bir bölümü SirValantineChirol tarafından çalışılmış. Özellikle küçük bölümü oldukça taze ve bu yüzden yakın. Chirol, kaynaklarının yanı sıra sağlığında gözlemlemiş olup biteni. Memleketlerinin iki asil tarihçisi, Osmanlı İmparatorluğunu, -belki de dönemlerinin etkisiyle- Türk İmparatorluğu olarak nitelemişler, belirlemişler. Kuşkusuz, tahrik edici bölümler, paragraflar vardır içeride. Olmasa olmaz, olması kaçınılmaz. Yıldırımın özel hayatı, sarayda uğuldayan fısıltı
Tükendi
İmparatorluk Almanyasından, Hitler Almanyasına uzanan yolda bir geçiş unsuru olan ErichLudendorff, Birinci Dünya Savaşı yıllarının efsanevi Alman generalidir. 29 Ağustos 1916'da Alman Genelkurmay Başkanlığı'na, Doğu Cephesinde Rus ilerlemesini durduran ve Tannenberg ile Masuria'da kazandıkları parlak zaferlerle Almanya'da kahraman ilan edilen Hindenburg-Ludendorff ikilisi getirildi. Ludendorff Genelkurmay İkinci Başkanı olmasına rağmen Hindenburg'la uyumlu bir mesai arkadaşlığı yaptı ve önemli kararlar alın
Tükendi
Yayınlanışından 95 yıl sonra Türk okuyucusuyla buluşan bu kitap, Gelibolu Harekâtında Zion Mule Corps (ZMC / Sion Katır Birliği) komutanı olarak görev yapan İrlandalı Yarbay J. H. Pattersonun o dönemle ilgili anılarını kapsıyor. Modern İsrail Ordusunun temeli kabul edilen birliğin komutanının gözüyle bir döneme şahitlik eden hatıra, Çanakkale Savaşının farklı bir yönünü ortaya çıkarıyor. Özellikle Seddülbahir cephesiyle ilgili savaşın dehşetine dair çok çarpıcı tespitler yapan Pattersonun, komuta ettiği ask
Tükendi
Siyâsî ya da ideolojik söylemler içeren tezlerin çok yüksek bir soyutlama düzeyinde olduğu, bunların belirli bir metot çerçevesinde kanıtlanamayacağı ama aynı zamanda siyâsî, ideolojik mülâhazalara hizmet eden inşâî kurgusal hüviyet arz ettiği yadsınamaz bir gerçektir. Çünkü anılan bağlamda öne sürülen görüşlerin kesinlikle tarihe özgü kural ve usullere bağlı kalamayacağı açıkça ortadadır. Bu çalışma târihî vâkıların bir süreç içinde incelenmesi gerektiğinin altını çizerek, Ermenilerle Müslüman toplumun, ha
Tükendi
Osmanlı Devletinin son yıllarında topraklarından pay kapmak isteyen ülkeler arasına İtalya da dahil olmuştur. Bu amacın bir tecellisi olarak da Trablusgarpa saldırarak burayı ilhak etmek istemiş ve amacına ulaşmıştır. Osmanlı Devletinin mağlubiyetiyle sonuçlanan Trablusgarp Harbi, onun Afrika kıtasından çıkmasına ve beraberinde de ülke içinde önemli kırılmaların yaşanmasına neden olmuştur. Bu süreci başlatan ve büyük oranda yöneten İtalya Başbakanı Giovanni Giolitti hatıralarını kaleme almış ve bu hatıralar
Tükendi
Yakın tarihimiz birçok acıklı olay, elem ve duygu yüklü anılarla doludur. Geriye dönüp şöyle bir göz atıldığında, tarih sahnesinde rol oynamış birçok önemli siyasetçi, devlet adamı, yazar ve sanatçının hatıralarını kaleme aldıkları görülür. İttihat ve Terakkinin önde gelen üç liderinden biri olan Cemal Paşa tarafından yazılan anılar da bu türdendir. Mahmut Şevket Paşa Suikastı, Trablusgarp Savaşları, Balkan felâketi, I. Dünya Savaşına giriş, Kanal Harekâtı, Şerif Hüseyin İsyanı ve Ermeni olayları gibi son d
Tükendi
Özellikle haremdeki yaşantı hakkında Osmanlı kaynaklarında bilgi bulma olanağı çok zordur. Çünkü Harem ve haremde olup bitenler Osmanlı sosyal yaşamında bir yasak bölge olarak kalmıştır. Bu nedenle de Osmanlı vakanüvis ve tarihçileri, burasının içyüzü hakkında bilgi edinme imkânından oldukça yoksun kalmıştır. Söz konusu olumsuz şartlardan dolayı da harem; yerli, yabancı tarihçi ve yazarlar tarafından daha çok hayallerde biçimlendirilen; fakat gerçekte pek bilinmeyen bir bilinmezlik dünyası olarak sürekli gi
Tükendi
Alevilik Bektaşilik araştırmalarının birçok önemli kaynağı arasında yer alan eserlerden bir seçki yapılarak hazırlanan bu kitaptaki yazılar, Türk kültürü ve Anadolu din ve sosyal tarih vurgusu ile Alevilik Bektaşilik konulu nadir araştırmalar arasında yer almasına ve hatta olabildiğince dikkate alınmasına rağmen adeta bilinçli görmezlikten gelindi ve bunun sonucu da çok yaygın olarak tanınmadı ve yararlanılamadı. Ancak Arapça ve Farsça dillerine ya da alfabeye hakim sınırlı sayıda araştırmacının yararlandığ
Tükendi
2012 yılında Balkan Harbinin, daha doğru ifadesiyle, Balkan hezimetinin 100. yılını idrak edeceğiz. Hakiki vukuatı kaydeden tarih, milletlere aynı zamanda nelerden ders almaları gerektiğini de gösterir. Balkan Harbi üzerine yazılmış mevcut kaynaklar içerisinde kanaatimizce en önemlisi Şark Ordusu Kumandanı Abdullah Paşanın hatıratıdır. Bu hatıratı önemli kılan sebeplerin başında, Abdullah Paşanın Şark Ordusu Kumandanı olarak harbin bütün safhasını yaşamış olması, bütün yazışmaları günü gününe kaydetmesi ve
Tükendi
İstiklâl Âşığı olan Âkif, muhteşem eserleri ile bir an olsun vazgeçilmemesi gerek zengin bir vaha. Safahat, sadece devrinin sosyal manzaralarını aktaran bir şiir kitabı değil zaman zaman sessiz çığlıklarıyla devrin dramını en çarpıcı şekilde ortaya koyan bir ayna, devri için aykırı fikirleri en açık şekilde dile getiren bir işaret fişeği, bazen karanlıktan aydınlığa çıkışı gösteren güvenli bir patika ve çoğu zaman da mütevekkil bir ruhla hakikati bütün acıtıcı yönlerine aldırmadan, dobra dobra haykıran bir
Tükendi
Kültür ve edebiyat tarihimiz biraz da vefasızlık ve unutulmuşlukların tarihidir. Çok önemli işlere imza atmış kişilerin hemencecik göz ardı edildiğine tarihin tanıklık ettiğini görürüz. Bu vefasızlıktan nasibini alanlardan biri de Süleyman Tevfiktir. O birçok alanda yüzlerce eser vermiş, çok sayıda gazete çıkarmış, basın hayatının olmazsa olmazlarından biri olarak Babıâlide yer etmiştir. İmparatorluğun En Uzun Yüzyılında dünyaya gelen Süleyman Tevfik Şeyhül-matbuat olarak anılmıştır. Sultan Abdülaziz, II.
Tükendi
93 Harbinde Kafkas Cephesinde görev yapmış olan Mehmet Rıfat Beyin hatıraları yaşanan Büyük Bozgunu birinci ağızdan anlatması açısından ciddi bir önem arz etmektedir. Kitap üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde 93 Harbinin kısa tarihi bulunmaktadır. İkinci bölümde Mehmet Rıfat Beyin Tarih ve Coğrafya Dünyası dergisinde 1959 yılında yayınlanmış 93 Harbi Faciası başlıklı tefrikası yer almaktadır. Sutherland Dükü ve diğerleri tarafından Türk askerlerine tıbbi yardım yapmak amacıyla Aralık 1876da oluşturulan St
Tükendi
Arka Kapak Yazısı: Altı yüzyıl boyunca Doğu ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüş olan Osmanlı Devleti tarihini ele aldığımızda, saltanatlık makamını en uzun süre elinde bulunduran padişahlardan biri olan Sultan Abdülhamid, bazılarına göre Son Sultan bazılarına göre ise Kızıl Sultan olarak değerlendirilmiştir. 1901 yılında Dâhiliye Nezareti Mektubî Kalemine, 1902de Yıldız Sarayı 3. Kâtipliğine, 1908de de Meclisi Âyan Umumî Kâtipliğine atanarak devlet hizmetinde bulunmuş olan İsmail Müştak May
Tükendi
Bu kitap Necmeddin Sahir Sılanın hatıralarının II. Meşrutiyet ve sonrasına ilişkin bölümünü içerir. Hatıraların neşri Tarih Konuşuyor dergisinin Mart 1966 tarihli 26. sayısında başlar; 36. sayısında biter. Başlangıçta Cemal Kutaya cevap olarak yazılan ve müellifin söz konusu tarihe özgeçmişine ait bilgileri içeren hatıratta daha sonraki bölümlerde ise Osmanlıdaki hürriyet mücadelelerine ve Meşrutiyet sonrasındaki siyasî gelişmelere kısaca değinilir. Necmeddin Sahir Sılan daha çok kendisinin kâtip olarak bul
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 37 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2