Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 125 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Türk sosyolojisinde Batı ve Batılılaşma sorunu, sosyolojinin daha Türkiye'ye girişi döneminde önde gelen bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Sosyolojinin Türkiye'ye girişinden daha önce gelişen bir serüven de vardır. Tanzimatçı devlet adamlarının ve Jön Türklerin de ana kaygısı bu doğrultuda biçimlenmiştir. Bu tartışmalar II. Meşrutiyet döneminde kültür ve uygarlık sorunu etrafında, sosyolojik bir disiplin çerçevesinde gündeme getirilmiştir. Ziya Gökalp ve Ahmet Ağaoğlu Türkiye'nin yenileşmesini ve uygarlık
Tükendi
Bu kitapta pragmatizmin, ne olduğu kadar ne olmadığı, temel içerimleri, sosyolojik metodolojideki tartışmalara katkısı ve "bir yaklaşım olarak" ne türden bir sosyal araştırma tasarımı geliştirmeye elverişli olduğu tartışılmıştır. Pragmatizm, ilk adımda faydacılıktan ayrıştırılarak irdelenmiş, ikinci adımda soykütüğüne, ana isimlerine ve temel argümanlarına dair detaylı bir inceleme sunulmuş, üçüncü adımda sosyolojik metodolojide öne çıkan problemlerin çözümünde yararlanılabilecek bir yaklaşım olarak kullanı
Tükendi
Basketbolumuza Işık Tutan Bir Çalışma "Oyuncu yetitirmeyi başarıyoruz, ama oyuncu geliştirme konusunda başarısızız." Basketbol duayeni Yalçın Grant'ın bu sözleri hem aşayarak hem de gözleyerek %100 katıldığım bir görüştür. Birinci sınıf veya elit bir oyuncu yetiştirmenin sırları Zeki Turgut Gezgez'in bu çalışmasında yer almaktadır. Birçok detayı düşünen, zamanını ve emeğini bu yönde harcayararak bir yol haritası çıkaran Zeki Hocayı kutluyorum. - Murat Murathanoğlu Herkes İçin Referans Başarının çalışmada
Tükendi
Bütün siyaset felsefelerinin temel sorunu, özünde artı-nüfus'un istihdamını düzenleyecek çözümler sunmaktır. Malthus'tan günümüze miras kalan bu lanetli kavram, kapitalizmin gündemine gelip oturmadan önce, tarihsel süreç, aslında artı-nüfus sorununa kendince bir çözüm yolu buluyordu. Kapitalizm öncesi toplumlarda uzun bir dönem boyunca nüfus hareketlerini düzenleyen en büyük etken göçebe-çobanların varlığıdır. Göçebe-çobanların uygarlık kavramı üzerindeki etkileri bilinmeden, uygarlık kavramının ne olduğun
Tükendi
"Bir fotoğraf neyi gösterir?" Bu basit gibi görünen ancak literatürün belki de en temel ve en zor sorularından birisini ima eden bir sorudur aslında: Bir fotoğraf ne kadar gerçektir? Gerçeklik veya gerçek olanın fotoğrafla ilişkisi sadece fotoğraf üzerine erken dönem tartışmaların değil daha güncel tartışmaların da altında yatan temel bir meseledir. Fotoğrafların örneğin resimden köklü bir biçimde "gerçekçi" görülmesinin altında ne yatar? Fotoğraf diğer temsil biçimlerinden hangi anlamda ayrılır ve bu farkl
Tükendi
Türk tarihi konusunda uzman olan M. Adji'nin, "Avrupa, Türkler, Büyük Bozkır-Kıpçaklar " adlı bu kitabı, 1998 yılında Moskova'da yayınlanmıştır. Rusça'dan dilimize kazandıran ise, Prof. Dr. Zeynep Bağlan Özer. Bu kitap, bir tarihçi için "tarih bilimi" alanı ve sınırları açısından pek çok soruyu akla getirebilir veya "böyle, masal gibi tarih olur mu?" diye düşünülebilir. Bu kitabı okurken, bazen tarihi bir roman okuduğunuz hissine kapılabilirsiniz. Bazen tarihi bir efsane, mit veya bir masal... Kadim zaman
Tükendi
Türkiye'de Gökalp'ten beri canlı bir müzik sosyolojisi tartışması sürmekle birlikte, bu alandaki birikimi derli toplu değerlendiren bir Türkçe kaynak şimdiye kadar yazılmadı. Müzik çevrelerinde ilgi uyandıran Musiki İnkılabı'nın Sosyolojisi adlı kitabın yazarı Güneş Ayas, yeni kitabında bu boşluğu doldurmaya çalışıyor. Hem müziğin toplumsal bağlamını reddeden modern sanat mitini, hem de müziği toplumsal bağlamına indirgeyen yansıtmacı yaklaşımları eleştiren Ayas, müzikle sosyolojinin arasını düzeltecek daha
Tükendi
Toplum Farklılaşmaları ve Din Olayı, Baykan Sezer'in en önemli ve derinlikli çalışmalarından biridir. Buna karşılık önemine layık bir ilgi gördüğünü söylemek zordur. Din ile ilgili tartışmaların öne çıktığı, dinin sürekli gündemde olduğu son dönemde bu kitabın görmezden gelinişi ilgi çekicidir. Bu durumun başlıca iki nedeni vardır. Baykan Sezer'in din olayına yaklaşımı egemen Batı sosyoloji anlayışının dışında olduğu gibi, Türkiye'de dine bakışta geçerli olan güncel tavrın da dışındadır. Din olayına temel y
Tükendi
Ruslar ve Türkler, tarihin kadim halkaları olarak sürekli bir rekabet içinde olmanın yanısıra, aynı coğrafyayı paylaşmanın avantaj ve dezavantajlarını da yaşamıştır. Belki de bugünü anlamanın yolu tarihe bakmaktan geçiyor. Bu eser; tarihimizde "Deli Petro" olarak adlandırılan, Ruslar'ın Petrosu'nun, ömrü boyunca Türkiye, Balkanlar ve Rusya topraklarındaki siyasi emelleri incelemektedir. 1774'e kadar Karadeniz'e açılması engellenen Rusya'nın, daha sonra büyümesini sağlayan şartlar, Don Kazakları'nın 1637-16
Tükendi
Tüm sanat dallarından beslenerek çok güçlü bir sanat dalı olan, aynı zamanda da kültür endüstrisinin etkili bir unsuru olarak büyük önem taşıyan ve geniş kitleleri etkileyen bir dili olan sinema, toplumsal cinsiyet sınırlarını aşmayı sağlayabilecek en güçlü silahlardan birisidir...
Tükendi
Aydın Tonga ilgi gören Muaviye ve Emeviler kitabından sonra, İslam tarihinde mezhep ve tarikatların yerini ve birbirleriyle ilişkilerini masaya yatırmaktadır. Ortadoğu'da ve ülkemizde din adına yaşananları anlamak için bu kitap bir rehber niteliğinde. "Din ve inanç alanı geçmişten bugüne toplumların yaşamında yer edinen sosyolojik bir gerçekliktir. Kimi zaman hayatın içinde bilgece bir öğüt ve kimi zaman ise iktidarı hedefleyen öğretiler bütünü olarak işlev gören bu gerçeklik, tarihsel süreç içerisinde eş
Tükendi
İnsanın eylemi içinde düşlerin yeri önemli; insan, gerçekliği güzelleştirmek ve değiştirmek için olması gerekeni düşler, düşünür ve harekete geçer. Zengin düşler için zengin bir kültür birikimine ihtiyaç var. Bu kitaptaki incelemelerde, insanlığın kültür sorunu ele alınıyor. Günümüz toplumunda insanlık alabildiğine kısıtlanmıştır. Kültür de, insanın varoluş koşulları olarak bu kısıtlamanın sınırları altındadır. Tekellerin hakim olduğu bir dünya, insanı fabrikasyon mamullerin yanı sıra, fabrikasyon fikirleri
Tükendi
Çanakkale Savaşı'nın 100. yıldönümünde yayınlanan bu kitap, Çanakkale Savaşı'nın bilinmeyen bir yanını aydınlatıyor. Almanları Osmanlı Ordusunda yönetici olduğu bilinir, ancak savaşçı asker olarak Çanakkale Savaşı'nda yer aldığı ise pek bilinmez. Kitap, o dönem komutanlık yapan Alman subayının doğrudan anılarını içeriyor. Buna Çanakkale Savaşı'nın canlı tarihi de denebilir. Elinizdeki kitap, 1. Baskısı kısa sürede tükenen kitabın 2. Baskısıdır. Alman Prusya ekolüne mensup Alman Bnb. Hans Kannengiesser 1914
Tükendi
Osmanlı Devleti'nin kültürel ve politik olarak Türkiye Cumhuriyeti'ne dönüşmeye başladığı XX. yüzyılın ilk çeyreğinde bir bilgi topluluğu olarak ortaya çıkan Ulum-u İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası, 28 Aralık 1908 yılında yayın hayatına başlayan ve 1911 yılı Nisan ayına kadar 27 sayı olarak yayınlanan, Türkiye'de sosyal bilimler alanında yayınlanmış ilk ciddi, sürekli ve bilimsel yayın organı özelliğini taşımaktadır. Sosyoloji, Osmanlı toplumsal düşüncesine Tanzimat ile başlayan uzun bir modernleşme süreci
Tükendi
İmparator, güncelliği kaybolmayan, yabancısı olmadığımız bir egemenlik oyunudur. Bakkallıktan imparatorluğa yükselişin öyküsüdür. Çokzade Fehmi, 1920 Ankara'sında çiçeği burnunda bir bakkal olarak oyuna girdiğinde, Türkiye Cumhuriyeti de kuruluş günlerini yaşamaktadır. Roman, bir küçük dükkandan ekonomik-politik bir imparatorluğa uzanışın ekseninde, uluslararası güçlerle ilişkileri, ülke ve toplumun içinden geçtiği politik dönemeçlerin, grev, yürüyüş ve miting gibi eylemlerin tarihsel gelişiminin destansı
Tükendi
Kendilerine özgü töreleri, yaşama biçimleriyle, dağları yurt edinen efeler kimlerdi.? Ne zaman, neden ve nasıl ortaya çıkmışlar? Neler yapmışlar ve neden yok olmuşlardı? Bunlar ana hatlarıyla bilinmekle beraber, yine de çok eksik, karmaşık ve yeterince araştırılmamış bir konu olarak durmaktadır. Efeliğin tarihçesi ve Aydın yöresi efeleriyle ilgili bir araştırma yapılması düşünüldüğünde, başlangıçta çok popüler olan böyle bir konuya eğilmenin güçlüklerini görmemek mümkün değildi. Yüzyıllardan beri sürüp ge
Tükendi
Elinizdeki kitabın adındaki, "Cinayet Olan Edebiyat", toplumsallığın çöküntüye uğratıldığı bir bunalım çağının edebiyatıdır. İşi, insan yaşamını anlamak ve edebiyatın diliyle anlatmak olan yazarın bunu görmezden geldiği yerde bayağı bir edebiyat ortaya çıkıyor. Elinizdeki kitap egemen sınıfın çıkarlarını güzelleştiren bu edebiyata karşı köklü bir eleştiri getiriyor. Toplumsallığın çöküntüye uğratıldığı tekellerin ortaçağında buna karşı isyan etmeyen bir edebiyat, bu ortaçağın bir parçasına ve üreticisine dö
Tükendi
"...Yine koyu hasret kokan bir gecenin en koyu yalnızlığında çarmıha gerilmiş gibiyim. Beyaz sayfalara akan kan gibi, damla damla dağılıyorum ben de,çaresizliğimin en beyaz sayfalarında. Sonra ikinci el mazmunlar diyarından satın aldığım birkaç cüzzamlı aşk söylemlerini yazmakla teselli buluyorum. Mecnun olup çöllere düşmedim gidişinin ardından. Sadece Tanrı'dan seni diledim. On üç batman ağırlığında bir demir bağ ile her gün bin rekat namaz kıldım Hallac-ı Mansur gibi. Hak « ben » demedim elbette O'nun g
Tükendi
İlk basımı Aralık 2002 yılında yapılan bu kitap ilk olarak İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalında Prof. Dr. Ünsal Oskay danışmanlığında doktora tezi olarak hazırlandı. "Sanatta Eleştirellik" adlı bu çalışmanın amacı, günümüzde sanatın eleştirel tavrı seçmesinin ve sürdürmesinin ne kadar mümkün olup olmadığını tartışmak, bu konudaki sorunsalları irdelemektir. Neden Sanat ve Neden Eleştirellik? Çünkü ikisi de birbirinden önemli. İkisi de birbirini tamamlamakta ve bir araya geldiklerinde anlam kazanmakta. San
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 125 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1