Hasretler girdabına kapılmış gibiyim. İçim kavuşulmaz
özlemlerle dolu. İçimi yakan mavi rengin her tonu, artık bana
sonsuzluğu simgeliyor. Denizler, gökyüzü
Yüreğimdeki bu ateşi yakan mavinin turkuaz tonu hayalimde
belirince, kanat takıp gökyüzünün sonsuzluğuna uçasım geliyor.
Sanki mutluluk orada, sanki yüreğimdeki susuzluğa çare bir
uçsuz bucaksız boşlukta.
Ben hep kavuşulmayan tutkularla eridim. Karşılıksız, habersiz,
sessiz, içe kapanık duygularla eridim tükendim. Ama bir sonsuz
yok oluş, yürekte dibi g
Ahh hayat, hayat değil midir bizi bildiklerimizden, doğrularımızdan caydıran, farklı yollara bizi yönlendiren.. Ne ümitle başladı oysa ne büyük aşklar, tenine dokunurken kıyamadığınız sevgiler, geceleri uyurken yüzünü incelediğimiz eşler, içinizin titrediği hayatınızı sunduğunuz erkekler.. Şimdi nerdeler?
Oysa Romeo ve Juliet, Kerem ile Aslı'yı ne çok dinledik, ne çok haklarında yazılar okuyup iç geçirdik. Napolyon kılıcını kuşandığında kalbinde Josephine'e duyduğu aşk vardı. Nazım Hikmet ise "aşık olmad
Mete, zengin bir ailenin tek erkek çocuğu olmasına rağmen,
mutsuz ve yalnız bir gençtir. Tek yakın dostu, dert ortağı ablası Banu, fiziki kusurunu abartan Mete'yi teselli etmeye çalışsa da, kardeşi yalnızlığı seçmekte, geceyi ve yıldızları her şeyden fazla sevmektedir.
Teyzeleri ünlü romancı Emel hanım ile kızı Burçin ziyaretlerine geldiğinde, sadece Mete'nin değil bütün ailenin hayatı değişecektir. Zira Emel hanım ve dünyalar güzeli kızı Burçin, hoşsohbet, yardımsever, canayakın halleriyle Mete'yi ve a
Türk kadınının en büyük hatası hayatındaki yanlış sıralamadır: Çocuklarım-evim-kocam
Halbuki bu çok yanlış. Tabi ki evladın yerini hiçbir şey tutmaz, ama o evlatları da kocanızla yaptığınız da ayrı bir gerçek. Evli olduğunuz sürece lütfen sıralamanız şöyle olsun: Kocam-çocuklarım-evim
Bu sıralamayı çocukları ihmal etmek olarak nitelendirmeyin. Yarın çocuklarınız büyüdüğünde, onlar da sizi bırakıp eşleriyle gidecekler.
Bu, dünyanın kuralıdır. Kocanız size değer veriyorsa, sizi seviyorsa, ona değer verin
Ellerimizden kayıp gidiyor hayat. Ardından
sürüklensek de, ne geçen zaman geri geliyor, ne de
kaybettiklerimiz. Yüreğimizin özsuyuyla karışıyor
yalnızlıklar. Gözlerimizde birikiyor, damla damla
akıyor gerçek dünyaya.
Yalnızca bizim dünyamızda ertelenen her şey
kaybediliyor, yalnızca bizim dünyamızda hayat değer
verdiklerini savuruyor, sevmek can acıtıyor. Ve
gariptir ama gönüllerdeki kirler bir tek gözyaşıyla
temizleniyor.
Gözbebeklerimizde gizleniyor yakamozlar, gerçekten
bakanlar görebilsin diye.. Dostluk
Günümüzde ilişkiler neden ciddiye dönüşmüyor?
Sevgililer neden karı koca olamıyorlar?
Günümüz kızları güzel ve bakımlı olduğu halde neden
evlenemiyor?
Evlenmeden boşananlar
Eğitim ve kariyer evliliğe engel mi?
Her an aldatılabilirim, terk edilebilirim korkusu
Erkekler neden çok kızla görünmek ister?
Kızlar neden evlenemiyorlar?
Erkekler niçin evlilikten kaçıyorlar?
Kızlarda 30 yaş paniği
Bütün kızlar prenses de, prens mi arıyor?
Erkekler evlenmeye nasıl ikna edilir?
Günümüzde kızlar cesur, erkekler ürkek
Er
Türkiye'nin Eurovision şarkı yarışması karnesi
Her yılın detaylı analizleri, oylama
değerlendirmeleri, skandallar, gizli kalanlar,
konuşulmayanlar, yüksek puanlar, düşük
puanlar, şarkı analizler
Türkiye finallerinde gizli kalan sırlar, torpilliler,
torpilsizler
Yarışmaya katılan Türk şarkılarının aldığı
puanlar, analizler, hangi ülkenin hangi ülkeye
kaç puan verdiğini anlatan detaylı tablolar ve
yorumlar
Eurovision şarkı yarışması hakkında ülke
analizleri, başarı tabloları
Türkiye finallerine katılan
Bu eser, Tolstoy'un önemli yapıtlarından biri. Kadın ve evlilik üzerine insanı düşündüren, günümüz modern hayatının kolaylıkları kadar, ilişkileri dejenere eden yönlerini ele alan farklı bir çalışma.
Kroyçer Sonat ismiyle tanınan bu eser, Tolstoy'un önemli çalışmalarından olduğu halde, ülkemizde isminden dolayı gerektiği kadar ilgi görmemiştir.
Oysa özellikle son dönemlerde bu esere ihtiyaç vardır.
Yanlış ilişkilerin, yanlış evliliklerin, ayrılmaların, boşanmaların, aile facialarının yaygınlaştığı günümü
BANA SORULACAK TÜM SORULARIN CEVABI, BU KİTAPTA YER ALIYOR
Mehmet Ali Ağcanın Papa suikasti, Abdi İpekçi cinayeti, Mesihlik, İlahi Sırlar, Vatikan, Fatima Sırrı ve daha birçok konunun yer aldığı "Papayı Neden Vurdum" isimli kitabı 23 Kasım 2010da (Bugün) bütün kitapçılarda yer aldı.
Daha yazım aşamasındayken bile birçok sansasyona imza atan kitabı hakkında Ağca, Bana sorulacak tüm soruların cevabı, bu kitapta yer alıyor dedi.
Esen Kitap dağıtımıyla raflarda ki yerini alan "Papayı Neden Vurdum" isimli
Bu romanın kahramanı da, tıpkı sizler gibi, kendi serüvenini yaşıyor.
Kendi ruhunu, kendi ömür seferinde keşfe çıkıyor.
Fakat onun hali bir garip... Kavgası, öfkesi, sevmesi, özlemesi bir garip...
Ve her nedense, tüm gariplikler de gelip onu buluyor.
Bu yönüyle o, varlığını, gariplikleri gösterir bir pusula şeklinde tarif ediyor
varlığa ve insana dair her ne varsa... Onlardaki gariplikleri bulup çıkaran bir pusula... Unutmayalım, her hayat bir serüvendir. Ve her serüven; sürprizlere, aşklara, uyanış
Toplam 90 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 80-100 /
Aktif Sayfa : 5
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.