Mustafa Ayvacı 1965 yılında Kastamonu ilinin Araç ilçesine bağlı Aktaş Köyü Saray mahallesinde doğan Mustafa Ayvacı, ilköğretimi ve İmam Hatip Lisesi ni aynı ilçede tamamladı . Daha sonra A.Ö.F Sosyal Bilimler bölümünü bitirdi. 1987-2003 yılları arasında 16 yıl Araç ilçesine bağlı Tokatlı ve Yeşilova köylerinde İmam-Hatip olarak görev yaptı. Şu anda 8 yıldır İstanbul Pendik Haseki Eğitim Merkezi Müdürlüğünde çalışmaktadır . Evli ve 4 çocuk babasıdır İlk şiirleri Hakses , Vahdet , Mektup , Ribat , İcmal gibi

Türkiye tek partiden 1946da kurtulsa bile vesayetçi zihniyetinden kurtulması o kadar kolay olmamış,hala bu mücadele devam etmektedir.Meşruiyetin kaynağı olarak halkı görmekte zorlanan,seçkinçi bir zihniyet Türkiyenin birinci sınf demokrasi haline gelmesini engellemeye çabalamakta,anayasa başta olmak üzere Türkiyenin önünü tıkayan sorunları çözebilmek için gerçekleştirilen reformları elinden geldiği kadar yavaşlatmaktadır. Fakat herşeye rağmen Türkiye önemli bir değişimden ve dönüşümden geçmekte,bugüne kadar

-Sayın başkan galiba beni yanlış anladınız insanlar bazen bir mevkiiye gelmedikleri için de mutlu olurlar.Benim kararım da bir türlü zaman ayıramadığım karımı ve çocuklarımı (...) -Yani kararım ''hayır'' mı demek istiyorsunuz. -Ever kat'i olarak kararım hayırdır ve dönüşü de yoktur. Ancak Sayın Başbakanımıza ve sizlere beni bu tekliflerle onurlandırdıkları için son derece müteşekkirim, onur duydum. Ancak ben artık yaşlanıyorum, Bundan sonra artık dinlenmek ve çevreme başka şekilde faydalı olmak istiyorum

Milli güvenliğin ve asayişin vazgeçilmez teminatı konumunda olan askerler ve polisler,görev esnasında değişik sosyal risklerle karşı karşıya kalabilmektedirler.Bunların başında yaralanma ve öldürülme(şehit edilme )gelmektedir.Ancak gazilerini ve şehit ailelerini sosyal hukuk sistemi içinde koruyan sosyal devletler,hayatı pahasına da olsa vatanı için görev alan bütün silahlı personelin moralini ve özgüvenini her zaman en üst seviyede tutabilir.Dolayısıyla savunma ve milli strateji konseptlerinin başında gazi

Mescitlere sığmaz senin dinin imanın Dönmek ile dinmez senin aşkın semahın Senki gölleri çöl etmiş susuz Bir avuç suya kanmaz senin dilin damağın

Derdimin dermanı olamaz eller İncitir yaramı soramaz eller Beni ondan başka anlamaz eller Gönlüme yarayı yaranı getir Beni mecnun eden Leyla yı getir O gitti ya asla yeri dolmadı Başka çiçeklerde bala konmadı Bende satılacak bir şey kalmadı Bana beni benden çalanı getir Çok narindir taşıyamaz her gönül Tamiri yok kırıldı mı bunu bil Öyle dikenli ki açmaz başka gül Yüreğimi tutsak olanı getir Hüzünlü bir türkü mırıldar gibi Kanundan dökülen tınılar gibi Boynuma dolanan bir yılan gibi Bu

"Soğuk Savaş'ın sona ermesi ABD'yi dünyanın tek süper gücü haline getirmiştir, ABD'ye sempati ve antipati dumanın ötesinde ABD hiç kimsenin inkar edemeyeceği, uluslararası sistemde görmezden gelinemeyecek çok etkili bir konuma gelmiştir. Bu bağlamda Türk ABD ilişkileri II. Dünya Savaşı'ndan itibaren gelişmeye başlamış, hatta Soğuk Savaş sonrası dönemde Türkiye'nin öneminin erazyona uğradığı korkularının tersine "stratejik ortaklık" olarak adlandırılan bir seviyeye yükselmiştir. Her ne kadar 2003 Irak Savaşı

Ermenilere en sadık millet (Millet-i Sadıka) tanımlaması yapılması nasıl tarihi bir gerçek ise özellikle 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında tatsız olayların olduğu da bir gerçektir. Tarihteki olumlu ilişkilerin olduğu dönem de, tatsızlıkların gerçekleştiği dönem de duygusallıktan uzak, dönemin şartları, güç dengeleri, propagandalar gibi faktörler göz önüne alınarak değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Tarihte tatsızlıklar olduğu gibi Türkler ve Ermeniler arasında kardeşlikle ve uyumla dolu uzunca bir dönem

Azerbaycan bağımsızlığını yeni kazanmış bir ülke olarak,serbest piyasaya geçiş sürecindeküreselleşmenin etkilerini daha çok yaşamıştır.2000'li yıllara kadar Azerbaycan ancak ekonomide kontrolü ele almaya çalışmış ve 2000 yılları sonrası büyümeye ve bölgede söz sahibi ülke olmaya başlamıştır.Uyguladığı maliye poltikalarında veya elde edilen gelirin ülke vatandaşları arasında dağılımında ne kadar başarılı olduğu araştırmamımızın esas konusudur.