Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Masal, mış'lanmış gelecek. Erişilmezliği yaşamımıza taşıyan efsun. Bebek gamzesi. Geçmişimizde kalan, günümüze uğramayan ve sonsuzluğun ötesinden, mavi umut sisinden iri iri gülümseyen özgürleşme cinnetimiz. Masal, dolaysız, ışıklı, duru ve derin; yaşama açılan ilk bakışın ilk merakı gibi merak doğuran. Yabancılaşmamızın, sahra sukunetimizin, illetimizin panzehiri.
Tükendi
Görüştüğümüz kişiler, Cemevi'nin üye sayısının az olduğunu söylemelerine rağmen, sayıyı bilmeyen insanlar, Cemevi'nin üye sayısını öğrendikleri zaman (birkaç istisna dışında) esasında çok da şaşırmadılar. İnsanların üye rakamlarına çok taaccüp etmemeleri, çalışmamızın ilk bölümünde yer alan ?Çalışmanın Konusunu Oluşturan Alevi Grupları Kimlerdir" başlığı altında Alevilerin neden yekpare bir siyasi birlik kuramadıklarına dair birtakım yaklaşımlarımızın sonuçlarını göstermesi bağlamında kayda değerdir.
Lâl Dili Hasetinin aynasında Çarmıh çatlağı Anakronik ışıltılar Sitem çıngı çatışkı Böyle gider herhal Uslanmaz bunun aşkı Anlatsam anlamıyor Dünyanın en özgür en tatlı En dürüst varlıkları aşüfteler Bana pas vermezler Verseler de Ben onlara pas vermem diyemem Çünkü Elimde değil Önümde
Tükendi
Diğer yandan yine 'hizip' yazısını değerlendirirken, konularla ilgili diğer KP'lerin ve partimizin deneyimlerinden aktarmalar yapacağız. Bu tecrübelerden çıkarılan derslere ve bunların doğal sonucu olarak partimiz yetkili organları tarafından alınan ve pek çoğu hala yürürlükte olan parti kararlarını hatırlatacağız. Ayrıca partimizde yerleşmiş olumlu geleneklerin hiçe sayılarak bunların yerine kaba birey mantığının nasıl ikame edilmeye çalışıldığını gözler önüne sereceğiz. Ve nihayet yönetimin kendi deneyim
Tükendi
?'Bana kızma boşuna yürekli kardeşim. Ben ister miydim kana doymuş bedenimin bağrına bir kez daha saplansın ortak düşmanımızın hain mermileri? Hadi ben alıştım bağrımın kurşunlanmasına, kanımın akmasına ama bana sığınanları koruyamamak, onların bedenlerinden sızan kanın bağrıma akması en çok benim yüreğimi sızlatır, bilmez misin? Sen ve senin gibiler bir ilk duyduklarında bir de mezarları başlarında döker gözyaşlarını yitirdikleri için. Bir tek analar anlayabilir beni. Çünkü onlar da benim gibi bir an olsun
Tükendi
Şimdilerde, "hâlâ mı toplumcu edebiyat" diye burun kıvıran "eleştirmenler" çoğaldı. Malum, post-modern dünyada bazı eleştirmenler, "hâlâ mı yoksulluk edebiyatı, sınıf, emek, bunların modası geçti." diyerek 'üstten' konuşmaya devam ediyorlar. Sanki dünyada emek, sanki dünyada sınıflar, sanki iş cinayetleri, sanki bunlara itiraz eden muhaliflerin varlığı ve onların uğradığı zulüm ortadan kalkmış gibi... İşte Soma katliamı, unutanlara emek meselesini yeniden anımsattı. Elbette sanatçı, estetiğin peşinden koşar
Tükendi
Çok farklı temalara dair yazılar, Chomsky'den yapılan alıntıda ifade edileni kapsıyor aslında: 'Hayatımda en çok değer verdiğim insan eylemi şudur; iktidar, tahakküm ve hiyerarşinin kaynaklarını araştırmak, bulup ortaya çıkarmak ve onlara meydan okumak.' Gerçekten de Leventoğlu'nun yazdıkları, insanı hiçleştiren, her şeyi kirleten, gezegende canlı yaşamı riske atan kapitalist egemenliğe köklü bir itiraz çığlığı... Dildeki akıcılık, sıcaklık, şeylerin gerçeğine dokunmadaki başarı, kitabın değerini daha da a
Kırık Patika, bir yaz ikindisinde süren arkadaş sohbeti gibi. Çaylar birikiyor, saatler geçse de zaman dursa diye düşünüyor insan. Uzaklaştıkça ona koştuğunuz çocukluk günleri, karıncalar, kuşlar ve yarı çıplak bir doğa büyüyor öykülerde. O zaman insan insana, edebiyat da hayata iyi geliyor... Ahmet BÜKE
Tükendi
"Beni terk etmenin bedelini ödeyeceksin kahpe!" dedi. Belindeki silaha sarıldı. Kafama silahı dayadığında dağı yarıp içine girmek istedim. İlk aklıma kızım geldi. Ölümün soğukluğunu demirin namlu ucunun enseme dayanması ile hissettim ve irkildim. Elimi kaldıracak takat, ayaklarımın üzerine dikilecek gücüm, karşı koyacak hiçbir halim kalmadı. Kaderimi kendi ellerimle çizmenin sonuna gelmiştim. Kafamı silahın namlusu ile bastırınca dehşetler içinde dizlerimin içine düştüm. "Yapmaaaaaaa, can kurtaran yok muuu
Tükendi
"Ulan yani! Bakılemin, Zeko'ya da yüreğim yanıyor, diğer şahinlere de! Ulan yani! Ama o Sifiçreli kızın alazı daha çok yakıyor ha! Yani, aynen o kız, o halkın büyütüp acılarımıza derman olsun diye gönderdiği bir emanettir ha! Ulan yani! Dilini dahi bilmediği bir halkı için canını veren bir insan, en üstün insan, en üstün evlattır icabında ha!" Ağzında büyük bir iradeyle bastırdığı hıçkırık fırlayıp sese dönüştü. "...Biz bu meşaleyi, Maraş'ta, Sivas'ta, Çorum'da, 1 Mayıs Mahallesi gecekondu direnişinde, Taks
Tükendi
Ekmek ve Berkin İnsanlıkla beraber kutsal sayılan ve insanlığın olmazsa olmazlarından; milyonlarca insanın bulamamaktan ötürü yaşamını yitirdiği, mücadelelere neden olmuş, isim vermiş; "ekmek kavgası" terimiyle çalışanların amacı olmuş; yerde görünce öpüp alnımıza değdirdiğimiz ve bir kenara koyduğumuz; ona kutsallıktan çok harcanan insan emeği, teri, kavgasından dolayı nimet dediğimiz; sofraların olmazsa olmazı, her renkten, hamurdan insan dostu; insanlığın kökenlerinden, tanıklarından, gücün, kuvvetin kay
Tükendi
Uzayı ve sonsuzluğu düşündüm bir ara. Yıldız mahşerinden dünyaya ve kendime baktım.Dönüşme,patlama,parçalanma serüveninin uzaydaki anlamını ve amacını düşündüm.Ağrı,acı ve çatışma ocağı haline gelen beynimi uzaya benzettim. Ellerimin arasına aldım kafamı. İnsanileşmenin korkunç bedeli karşısında, dehşete düşercesine ürperdim.
Tükendi
Aşkın özgürleşmesi, insanın özgürleşmesine bağlı bir sorundur. İnsanı kuşatan şartlar özgürleşmeyince, gerçek anlamda özgürleşmiş bir insandan söz edemeyiz. Kişi özgürlüğü, toplumun koyduğu ve insana dayattığı, kurallar, alışkanlıklar, inançlar, yasalar sistemiyle gerçekleşmez. Her zaman böylesi bir sisteme karşı mücadeleyle gerçekleşme sürecini hızlandırır. Aile mülkiyetin kalesidir. Aşkın özgürleşmesi ile bu kalenin kutsal varlığı çelişir. İnsanın, insanı mülk edinmesi temeline dayanır aile. Özgür aşk bu
Tükendi
İshak ki İlmin ve mananın Buhrana düşmüş hali ve kesilmiş bir dilin kökünde köklenen son hece idi Varlığında Hısn-ı Mansur toprağına Yağmurlu bir gece idi Hayat bir büyük sual Dermanı tükenmiş bir arzuhal Ve bir büyük bilmece idi Ol vakitte Hurucun görünmeyen cemali Postunu serdi karanlık bir mağraya Aydınlattı çevresini ulu şamanlar misali
Tükendi
Goncalar bastı dalları sevdiğim Sürgünler seni söyler Seni söyler Ormanlarda eşleşme çağrıları Dişiliğin bereketin diriliğin Güzelliğin sırları Şu bahar yağmurları Seni Söyler Sabahlar seni söyler sevdiğim Seni söyler zirveye tutunan kar Kesilmiş orman acısı Geyik alacası uçurumlar.
Tükendi
Dipsiz bir karanlığı andırıyorsun. Ben bu kadında bir şeyi yitirirsem bulamam, düşüncesi bana ilginç ve çekici geliyor. Gemlenemezliğin, vahşiliğin çekiyor beni. Sende yitirdiğim ve yitireceğim her şeyin dönüp dolaşıp, eninde sonunda bana katılacağı inancı var bende. Saflığın, mahkumluğun çekiyor beni. Bende olmayan ve bana bir türlü yaklaşamayan özelliklerin çekiyor beni. İç çatışmaların, soruların, saldırıların, yarattığın eserler karşısındaki hayranlığın ve arayışını yitiren o ürpertici yalnızlığın çekiy
Tükendi
"Çok ağır hatalarına, dayanılmaz hatalarına yenilmeyen insanlar, bu hataları aşarak gelişen, yetkinleşen insanlar, aslında sağlam bir kişiliğe sahiptirler." dedi Aylin; "Sorgulamada hiç sır vermeyip de cezaevinde veya çıkınca mücadeleyi bırakanları biliyoruz. Arkadaşlarını ele verip de cezaevinde kendisini yenileyen, çıkınca iyi mücadele eden ve ikinci kez işkence tezgahına düştüğünde ise hiç sır vermeyenleri de biliyoruz. Ben değişime; yavaş, hızlı olağan, şaşırtıcı değişime derinden inanırım."
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1