Hissettiğimizi mi düşünürüz, Düşündüğümüzü mü hissederiz? Ben ne yesem yarar, hemen kilo alırım. Bu sınavda kesinlikle başarılı olamam. O kadar başarılı adaylar vardı ki, işe beni almalarını beklemek hayal olur. Sigarayı bırakabileceğimi sanmıyorum. Benim zaten bağırsaklarım bile düzgün çalışmaz Daha neler! İste İnan Değiş, istediğimiz, düşlediğimiz gibi bir hayata ulaşmanın hiç de zor olmayacağını anlatıyor. Gerçekten isteyerek, yapabileceğinize yürekten inanarak değişimin kapılarını açabiliceğinizi müjd

İNSAN ÖZGÜR OLMAYA MAHKÛMDUR! İnsanı ne kurtarır? sorusuna Sartreın yanıtı şudur: Hiçbir şey. Hiçbir şeyde kurtuluş yoktur. Kurtuluş düşüncesi bir mutlak düşüncesini gerektirir. Kırk yıl nevrozla yaşadım. Mutlak çekip gitti, bıraktı yakamı. Geriye, yapılacak sayısız işler kaldı. Ona göre ahlâk gibi, edebiyatın da evrensel olmaya ihtiyacı vardı; yazarın milyarlarca aç insanın yanında yer alması gerekiyordu. Bunu yapmayan yazar, seçkinler sınıfının hizmetinde demekti. Oysa insan özgür olmaya mahkûmdu; ç

SARIKAMIŞ HAREKÂTI: TÜRK ASKERİNİN KARLA VE YOKLUKLA İMTİHANI... Sarıkamış Harekâtı tartışmaları uzun süre gündemi meşgul etti: Harekâtta ordu kaç kayıp vermişti? Ancak harekâtın ne-denleri ve sonuçları gündeme alınmadı pek. Gereken yiyeceği, giyeceği, mühimmatı olmadan ordu niçin Sarıkamışa gön-derilmişti? Bugünün Türkiyesinin biçimlenmesinde önemli bir rolü olan Sarıkamış Harekâtını, salt Enver Paşanın hırsına bağlamak ne kadar doğru? Ateşe Dönen Dünya: Sarıkamış, bize İttihat ve Terakki Cemi-yetinin tav

SESSİZLİİNDEN ÇOK ŞEY ÖRENDİM! Osho için söylenebilecek en iddialı sözü Amerikalı yazar Tom Robbins söyledi: Hz. İsadan sonra yeryüzüne inmiş en tehlikeli insan! Çünkü o, türlü yakıştırmalarla karalansa da, şaibeli ölümü henüz çözülememiş olsa da, yığınları etkilemeyi sürdürüyor. Kitapları dilden dile çevriliyor, düşünceleri sanat eserlerinde beden buluyor. Osholoji, Oshonun öğretilerinden yola çıkarak hayatı anlama ve anlamlandırma kılavuzu Hayatın nimetlerinden sonuna kadar faydalanmayı öğütleyen bir mis

NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLİYORUM! Her şey yolunda giderken içinizden bir ses aslında hiç de öyle olmadığını söyler. Oysa somut bir neden bulamazsınız. Çok çalışıyorsunuz, ama beklediğiniz terfi bir türlü gerçekleşmiyor. Bir özel ilişkiniz var, ama bir türlü evlilik aşamasına gelemiyor. Ailenizi seviyorsunuz, ama son zamanlarda iş çıkışı ayaklarınız geri geri gidiyor. Ters giden ne? Karakter Analizi, karşınızdaki kişinin gerçekte kim olduğunu ve onun karşısında kendinizi en doğru şekilde nasıl ifade edebileceğinizi

OSMANLININ ÇÖKÜŞÜNDE VE TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURULUŞUNDA MASONLARIN ROLÜ NE OLDU? Fransız akademisyen Eric Anduze, Türk ve Osmanlı masonları tarihini, imparatorluğun son yıllarından alıp 1924 modern Türkiyesine taşıyarak özgün belgeleriyle anlatıyor. Osmanlı topraklarında yaşayan değişik inançlara sahip, değişik uluslara bağlı masonları, rol aldıkları olaylar eşliğinde inceliyor. 1908 devrimini, bir adım ötesinde de Jön Türklerle masonluk arasındaki yakın ilişkiyi irdeliyor. İçlerinde pek çok mason bul

HALKIN SESİ, DÂİMA HAKKIN SESİ MİDİR?Ünlü siyaset bilimci Prof. Robert A. Dahl der ki: Demokratik kurumların gelişiminde üç büyük kilometre taşı bulunmaktadır: Oylama yoluyla kamusal kararlara katılma hakkı, temsil etme hakkı ve muhalefet yapma hakkı. Hâlbuki ne kadar da çok sesi kısılmakta, kıyâfetleri tırtıklanmakta muhaliflerin Kendini ulusuna hizmete adayan devlet adamları gitmiş de, yerini ulusun kendisine hizmet etmesi gerektiğini düşünen siyasetçiler doldurmuş gibi Neden Siyaset? adlı bu kitap, sır

TEHLİKESİZ FİKİR YOKTUR! Açık toplumlarda temel uzlaşı zeminidir düşünce İnsan Hakları bildirgesinde ilk sırada yer alır. Kişi, ülke sınırlarına bakmaksızın, her türlü bilgiyi ulaştırma ve edinmede özgürdür. Ne zaman ki gönül rızâsı yâhut zorla emekli edilir, işte o vakit, büyük umutlarla tutunduğumuz, lâkin çoraklaşacağı kaçınılmaz olan hayat zehirlenir. Tartışma ve yayınlama özgürlüklerinin yerini kısıtlama, yasak, suç ve ceza doldurur. Başka bir deyişle korku ve kaygı, baskı, sansür ve şiddetin önünü aça

KİŞİ NASIL KENDİ OLUR? Bilgiye erişimin bunca kolay olduğu çağımızda, tecrübenin önemi, ne yazık ki acı sonuçlarla öğreniliyor. Dezenformasyonun ve yüzeysel bilginin cilâladığı insanlar, işinin ehli yakıştırmasıyla dolaşıyorlar ortada. Hemen hemen hepsinin sosyal veya kişisel sorunlara yönelik hazır reçeteleri var çünkü Üç dirhem katırtırnağı, yedi dilim ezilmiş maymun ciğeri, eşikten geçirilmiş idrar dediniz mi, akan sular duruyor. Bilimsel birikim, eleştirel göz, kültürel miras, bir anda çöpe atılabiliyor

Siyaset bilimi, kaba bir yaklaşımla devlet-iktidar ve birey (yahut sosyal gruplar) üzerinden varılan siyasal kararları tartışır/tahlil eder. Sosyal yapı, siyasal değişme/gelişme, siyasal sistemler, siyasal davranışlar ve ideolojilerle ilgilenir. Ancak içeriği ülkeden ülkeye, dönemden döneme, dilden dile (örneğin siyaset at eğitimi demektir Arapçada) değişiklikler gösterir. Devletten önce de, devletin dışında da var olmuştur. Konusu itibariyle siyaset felsefesiyle çakışmakla birlikte, olması gerekenden çok,

Eski Yunan mitolojisi, Batı sanat ve düşüncesinin temelini oluşturmuş, güzel sanatların her alanını derinden etkilemiştir. Sorularla Mitoloji, Yunan mitolojisinin dayanaklarını, efsanelerini, farklı mitolojilerle olan bağlarını, çok karmaşık gibi görünen akrabalık ilişkilerini ve olay örgüsünü akılda kalıcı yalın bir dille anlatıyor. "Sanatta, bilimde ve siyasette klasik mitoloji bu kadar yaygınken öğrenmemeye değer mi?" Sorularla Mitoloji kitabında yer alan bazı başlıklar: Yunan mitolojisine göre evren,

Bir sanatçıda gizli olarak etkisini besbelli sürdüren hastalık, onu olağanüstü başarılara itiyor, öyle ki hastalık, mevcut yeteneği deha zirvesine çıkarıyor. Biz sıradan ölümlüler, akla dayalı düşünme yoluyla bilgiye ulaşırız. Oysa, biligiyi, ilişkileri sezgisel, zaman zaman da düpedüz bir ilham tarzında fark edip kavramak, dehanın tabiatında vardır. "Deha, yaşama gücünün yaratıcı bir biçimidir; hastalıkta hissedilir. Hastalıktan ilham alır."

ATATÜRK MUCİZESİNİN ARKA PLANI... 1914-1918 yılları arasında Osmanlı cephelerinde yaşanan askeri harekâtlar ayrı bir öneme sahiptir. Larche, bu dönemi öncesi ve sonrasıyla incelemiş, Kutsal Cihad mesajının neden hedefine ulaşmadığını analiz etmiş, Ermeni ve Kürt meselesini tarafsız bir şekilde yorumlamış, Osmanlı ile azınlıklar arasındaki uçurumun nasıl oluştuğunu saptamıştır. Üstelik savaş sırasında cepheye alınan askerler ve şehitlerimiz hakkında güvenilir bilgiler de vermektedir. Büyük Dünya Savaşında Tü

Sarıkamış harekâtı, gerek harekât öncesi yapılan hazırlıklar, gerek Türk savaşları arasındaki yeri, gerekse harekât sonrası yaşananlar açısından çok konuşuldu. Bu kitapta, Sarıkamışta yaşananlar halk ozanlarının, âşıkların dilinden aktarılıyor. Kitapta önce Sarıkamış coğrafyası tanıtılıyor. Harekâtla ilgili önemli bilgiler veriliyor. Ardından Sarıkamış olaylarını ele alan halk şiiri örnekleri tanıtılıyor. Halk ozanları ile ilgili bilgiler veriliyor. Kitapta geçen yerel söyleyişlerse, kitabın sonunda oluştur