Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 22 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İslami anlayışa göre Ramazan , baştan başa lahuti ve latif atmosferin hakim olduğu; bağrında "bin aydan daha hayırlı" olan "Kadir Gecesi"ni barındıran bir aydır. Bünyesindeki orucu; iftarı, sahuru, teravihi, mukabelesi, hatimleri, itikafı, fitresi, zekatı, Leyle-i Kadri, bayramı vs. hepsi bu ayda insanın ruhunda, kalbinde, ufkunda canlı ve net biçimde makes bulur. Bunların bıraktığı manevi izlerin insan hayatının her aşamasında canlılığını koruduğu görülür.
Tükendi
Dua, insanoğlunun iman ettiği kutsal bir varlığa bütün içtenliği ile istekte, niyazda bulunmasıdır. İnsanın dua etmesindeki temel maksadı ise değer atfetttiği kutsala halini arz edip, ondan bir takım şeyler istemesi ve onunla iletişimde bulunma arzusudur. Tarihten günümüze duanın icra edilebilmesi maksadıyla çeşitli mekânlar belirlenmiş, ibadethaneler, tapınaklar, sunaklar/altar vs. yerler oluşturulmuştur. Sunaklar dini törenlerin icra edildiği, kanlı kurbanların veya buğday, arpa, meyve, tuz, yağ, şarap gi
Tükendi
İslâm, toplumda bir din olarak benimsenmesinden itibaren sermaye konusuna önem vermiş, çalışmayı, ticareti teşvik etmiş ve ticari hayatı düzenleyici kurallar getirmiştir. Dinin kurucusunun ve ilk Müslümanların ticari hayat içinden geldikleri, geçimlerini çoğunlukla bu sahadan elde ettikleri düşünülürse konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır. Kur'an ve Hadis metinlerinde servet ve sermaye konusunda bazen yerici, bazen de övücü, sermaye sahibi olmayı teşvik edici pek çok bilgiye ulaşılmaktadır. Ayrıca bu konud
Tükendi
Sünnet;inanç,ibadet,muamelat ve ahlak gibi İslam'ı bütün yönleriyle kuşatan bir anlayışın;vahiy ise,sünneti inşa edici ve belirleyici bir unsur olarak,kaynak ve bağlayıcılık itibariyle 'Kur'an' ve 'Kur'an dışı ' kategorilerine ayrılamayacak bir bütünlüğün ifadesidir.Bu yaklaşım,sünnetin vahiyle ilişkisinin tabii ve kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.Ancak sünnet-vahiy ilişkisinin doğasını doğru anlayabilmek,Hz.Peygamber'in Rasulullah olmasıyla beşer olması arasındaki dengeyi doğru kurabilmesi gerekmektedir.
Hadislerin anlaşılmasında rivayetlerin bağlamından kopuk bir biçimde ele alınmasıdır. Çünkü bir metnin, bir ifadenin doğru anlaşılabilmesi, bağlamının bilinmesine bağlıdır. Yani bir ifade kendi başına; içinde bulunduğu bağlamdan bağımsız olarak düşünüldüğünde yanlış anlamalara sebebiyet verebilir. Bunun için kelimenin geçtiği bağlam iyi bilinmelidir. Bağlam konusunun hadislerin anlaşılmasında hayatî bir öneme sahip olduğu bir gerçektir. Bu gerçek göz önüne alınarak ve bağlam konusunda müstakil bir çalışman
Tükendi
Adem, yaratılışı, cennete konulması, ünsiyet duyması için Havva'nın yaratılması, yasak ağaçtan yemesi, bunun neticesinde dünyaya indirilmesi, çocukları, özellikle Habil Kabil meselesi ve peygamberliği gibi hususlardan dolayı hep merak konusu olmuştur. Bu yüzden de kendisi ile ilgili. Kutsal metinlerde ve rivayetlerdeki bilgilerin yanında, gerek tarih kaynaklarında gerekse müstakil kaynaklarda çok detaylı malumat vardır. Bu malumatın bir kısmı Kuranı Kerime ve sahih hadislere uymakla beraber, bir kısmı da bu
Tükendi
Bu kitap İlahiyat Fakülteleri, Arap Dili ve Edebiyatı Bölümleri,İmam Hatip Liseleri ve Medrese öğrencilerinin anlayacağı bir dil ile Türkçe ve Arapça olarak kaleme alınmıştır .Belağatın konularını kolay ve anlaşılır bir şekilde ele alan bu çalışma aynı zamanda Kuran-ı Kerim'den ayet ve Türk edebiyatından da örneklerle desteklenmiştir. Bu kitap sadece öğrencilerin ve akademisyenler için değil edebiyat meraklısı herkese hitap etmektedir .
Tükendi
"Sihirli sıvının Dorothy'ye neler yaptığını hayretle izledik. Sarı kedinin gözlerinden akşamın karanlığına yansıyan parıltı herkesin gözünü aldı. Ardından kocaman bir toz bulutu göründü. Dorothy kedinin gözlerine onları oyacakmış gibi bakıyordu, sarı kediyse gökyüzüne... Kedinin gözlerinden çıkan toz bulutu yavaş yavaş şekil alıyordu. Önce renkler belirdi, sonra renkler havada bir girdap oluşturdu. Kalabalıktan hayrete düştüklerini gösteren sesler yükseliyordu. İri Ilku fazlasıyla korkmuştu; kendini yere at
Tükendi
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de Kuran tarihine dair çok sayıda eserin, ülkemizde ve diğer İslam memleketlerinde yazıldığı görülmektedir. Kitapların belli bir muhatap kitlesi göz önünde bulundurularak yazılması kadar doğal bir şey yoktur. Ancak ülkemizde Kuran tarihi, ilimleri ve tefsirine dair usul ağırlıklı eserlerin; din eğitimi gören örenci kitlesinin ihtiyaçları doğrultusunda ve daha çok ders kitabı formatında telif edildiği gözlenmektedir. Bundan dolayı biz bu kitabı dini eğitim alan öğrenci kesimini
Tükendi
Vahyi insanlara tebliğ etmek, mevcut statükoyu değiştirmeye teşebbüs etmekle eş anlamlıdır.Her kim mevcut yapıyı değiştirmeye kalkarsa güç odakları tarafından engellenmeye çalışır.Böylece iki taraf arasında bir mücadele başlar.
Tükendi
Müslümanların hukuk alanındaki tarihsel mirasının akli yönünü en çarpıcı şekilde ortaya koyan kavram hiç kuşkusuz ''illet'' kavramıdır.''Ayet ve hadislerde yer alan hükümlerin konuluş gerekçesi ve dayanağı'' diye nitelendirebileceğimiz illet konusu,özelde kıyas bahsinin,en çekişmeli konularını ''illet'' başlığını taşıyan bölümlerin içermesi bir tesadüf eseri değildir. (Arka kapak )
Tükendi
İnsanlık tarihi kadar eski ve sürekli olan ihtilaf,hayatımızın her safhasında karşılaşabileceğimiz bir olgudur.İhtilaf,çevremizde bize en yakın insanlardan eşimize,çocuklarımızla,anne ve babamızla kurduğumuz ilişkilerimizde ortaya çıkacağı gibi farklı dinlere mensup insanların tartışmalarında ve uluslararası arenada dahi kendini gösterir.(Arka kapak)
Tükendi
Muhaddisler Hz.Peygamber'in sünnetini en doğru şekilde aktarmak için hadis kaynakları telif edip bu kaynakları değişiklikten muhafaza gayesiyle icazet geliştirmişlerdir.Böylece hadis bilgisi değiştirme ve tahriflerden korunarak günümüze ulaştırılmıştır.Hadis kaynakları,isnad zinciriyle hadis naklinin yerini alacak şekilde yaygınlaşınca,muhaddisler doğrudan bu kaynaklara atıfta bulunarak Hadis-i şeriflerin Peygamberimize hangi yollarla ulaştığını tespit etmişlerdir.İşte bu surette aktarma işine 'Tahric' denm
Tükendi
Hadisin psikolojik boyutunu incelemenin, ilgililerin ve ilgilenenlerin istifadelerine sunmalarının, hem hadis bilimine, hem okuyuculara hizmet olacağına inanıyoruz. Bunu, psikolojik kavramların izahı ve davet (tebliğ) metodolojisine de katkıda bulunacağını umuyoruz. Zira bundan böyle hem insana hitab eden İslamı tebliğde, hem de hadis araştırmalarında psikolojik verileri göz önünde bulundurmanın önemi daha iyi anlaşolacak ve bu boyutuyla ele alınmayan hadis araştırma ve yorumlarının eksik kalacağı g
Tükendi
Kitap, hadislerle fıkhın içiçe bulunduğu, bunların geniş bir kültür ve engin ilmi birikim ışığında değerlendirildiği, İslam kültür mirasımızın kıymetli çalışmalarından biridir. Hanefi mezhebi fıkhına dair müstesna çalışmalardan birisi olmasının yanısıra, içerisinde 7000' den fazla hadis bulunmaktadır. Bu rakam, Sahih-i Buhari de yer alan hadis sayısıyla yaklaşık aynıdır. İmam Tahavi' nin bu kitabı, dini, kaynaklarından öğrenme duyarlılığındaki müslümanlara, bu konuda bir pencere açmakta, fıkhi meseleleri
Tükendi
Allah Teala'nın, insan doğasına yerleştirmiş olduğu öfke duygusu, övülen ve yerilen olmak üzere iki kısma ayrılır. Övülen öfke, din ve hak uğruna açığa çıkan ahlaki faziletlerden sayılmaktadır. Yerilen öfke ise dünyevi menfaatlere dayalı, şeytanın tahriklerine açık ve ölçüsüz bir biçimmde ortaya konan bir duyguyu ifade eder ve her zaman kınanmıştır. Bu noktada Hz. Peygamber'in de, her şeyden önce bir beşer olup diğer insanlar gibi kızabileceği gerçeğini göz ardı etmekle birlikte, onun kızgınlığının, sebep
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 22 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1