Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 313 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Alanında uzman bilim insanlarının yer aldığı yayın serisinin, "Küresel Bakışla Kutup Çağı: Tarihi ve Hukuki Perspektif-Ekolojik Dönüşüm" adlı üçüncü kitabında; uluslararası, dinler arası ve hatta kıtalararası etkileşimi başlatan ve bunları farklı bir boyuta taşıyan Keşifler Çağı'nın birinci aşaması ile Avrupalı toplumların özellikle ekonomik, siyasi, kültürel ve teknolojik alanlarda büyük hamleler yapmaya başlamaları arasındaki bağlantı ortaya koyulmuştur. Coğrafi Keşifler Çağı'nın ikinci aşaması olarak gö
Tükendi
Anılar belge değil, yazanın tarihe düştüğü notlar veya hayat öyküleridir. Anılar her söylem ya da söyleşide değiştiği halde, basılı kaynaklar zaman-mekân sınırlarını aşarak, gelecek kuşaklara ulaşır. Bu açıdan, önemli ve değerlidir. Eğitimle insan olan insan, öyküsünü Aydınlanma Çağı'nda yazdığı denemelerle iletti günümüze. Orta çağlara son veren tarihi olay İstanbul'un fethi değil, bizim almakta çok geciktiğimiz matbaanın aynı yıllardaki keşfiydi. Bu tarihi gecikmeyi kapatamadık. Kendisini laik Cumhuriyet
Küreselleşme, sanayi devrimi ile başlamıştır ancak, 1980 sonrası finansal serbestleşme ile birlikte farklı bir hamle yapmıştır. Makro iktisat teorisi de bu değişime ayak uydurmuştur. Keynesyen iktisatgözden düşmüş, neoklasik iktisat yeniden atağa kalkmıştır. Bu dönemde öyle bir söylem egemen hale gelmiştir ki, küreselleşme karşıtları dinozor muamelesi görmüştür. Türkiye de bu gelişimden payını almıştır. Ekonomiden, politikaya, hukuk sisteminden, toplumsal yaşama kadar uzanan bir değişim yaşamıştır. 2007 Kri
Tükendi
Türkiye'nin Modernizm serüvenini, farklı disiplinleri bir araya getirerekülkenin geçirdiği süreçleri ve olayları özgün biçimde anlatan MODERNİZMİN YANSIMALARI serisinin dördüncü kitabı Modernizmin Yansımaları: 90'lı Yıllarda Türkiye. 1990'lı yıllar, 20. yüzyıla damgasını vuran iki kutuplu dünyanın yıkılıp yerine henüz ne tür bir düzenin geleceğinin kestirilemediği, bir yandan kapitalizmin zaferi olarak nitelendirilen tek dünya metaforunun ortaya çıkışı, diğer yandan neo-liberal politikaların sonuçlarının i
Tükendi
Çocuk; her dilde, kültürde, dinde, ırkta çocuktur. Kahkahası bulutları aşan, hayalleri balonlara bağlayıp, uçuran... Onları anlamanın belki de en zor tarafı bazen kelimelerdir. Oysa onların tek bir evrensel dili var: resim. Çocukların duygu yüklü dünyasına dokunabileceğiniz resim terapisi tekniklerini, hem altı çocuğun terapi sürecine yerleştirdik, hem de ayrı bir bölümle bu teknikleri siz çocukların dünyasına dokunanlara sunduk. Duru, Pelin, Efe, Arın, Zehra ve Bora ile bu serüvene sizi dâhil ederken, yolu
Tükendi
İnsanları doğru veya yanlışlarıyla ayakta tutan yegâne neden düşsel eylemlerdir. Zira insanın yaşamı boyunca edindiği deneyim ve tecrübeler, bireylerin birçok düşünme sürecinden geçmesine ve vermesi gereken kararların farkına varmasına neden olmuştur. Bu amaçla bu eserde, düşünce becerisinin kazanılması için gerekli olan empatik eğilim ve eleştirel düşünmenin, kuramsal boyutları ile nasıl kazanılması gerektiğiyle ilgili bilgiler paylaşılmak istenmektedir.
Tükendi
1960'ların sonlarında dört genç şairin şiirleri eylemci gençlik arasında büyük ilgi uyandırıyordu. Eylemci gençler, bu genç şairlerin "Başkaldırı" niteliği taşıyan şiirlerinin kopyalarını ceplerinde taşıyor, okullarda, kantinlerde birbirlerine sunuyor, okuyorlardı. Bu genç şairlerin ortak bir harekete girişeceklerini, ortak bir dergi çıkaracaklarını öğrendiğimde bunlarla 1969 yılında bir araya gelip başkaldırılarının nedenlerinin, neler olduğunu onlarla ele alıp ANT dergisinde yayınlamak için bir söyleşi ya
Tükendi
Çocuklarımız dünyaya "sevilme" ihtiyacıyla gelirler ve gözlerini dünyaya kapatana dek bu ihtiyaç hiç bitmez. Bu süreç içinde, hayatı ne kadar kaliteli yaşayacakları, bizim onlarla kurduğumuz sevgi temelli ilişkiye bağlıdır. Çocuklarımızla ilişkimizin en zorlu kısmı, onlara sınır koyma ihtiyacı hissettiğimiz anlardır. Yöntemler konusunda kafamızın bulanıklığı, zaman zaman bizi pişmanlığa sürükleyebilir. Hiç istemediğimiz sözler söylemiş olarak veya "asla yapmam" dediklerimizi yaparken bulabiliriz kendimizi.
Tükendi
Piyasada bu kadar Mikro Iktisat kitabı varken neden yeni bir kitaba ihtiyaç duyduk? Akademik kitapların en önemli özelliklerinden biri, her birinin özgün nitelikte hazırlanıyor olmasıdır. Gerek yabancı gerekse de yerli akademisyenler tarafından kaleme alınan Mikro Iktisat ders kitaplarının içeriği birbiriyle oldukça paralel olmasına karşın, eserlerin sunuluş biçimi birbirinden tamamen farklı olabilmektedir. Bu farklılık akademik açıdan son derece önemli bir kazanım olmasına karşın, ülkemizdeki öğrenciler aç
Tükendi
Mustafa Kemal ve İsmet Paşa, Türkiye Cumhuriyeti'nin iki temel taşıdır. Laik, demokratik ve çağdaş uygarlığa yönelik devletimizi kuran iki asker, iki siyasetçi ve iki diplomattır. İstiklal Savaşı başladığı gün bir araya gelmiş, savaşın her aşamasında yan yana olmuş, hem yurt içi ve hem de yurt dışı düşmanlarla savaşmışlardır. Barışı birlikte yaratmış, yeni Türkiye'yi birlikte kurmuşlardır. Bu kitap, ne Mustafa Kemal'in ne de İsmet Paşa'nın hayat hikâyesidir. Bu kitap bu iki liderin bir araya gelmesinin, bir
Bu kitabın özellikle son çeyrek yüzyılda giderek daha fazla birbirine benzeyen ve yeknesaklaşan "standart" ders kitaplarından en önemli farkı, meseleleri konular temelinde ve tek bir doktrinin uzantısı olarak değil, belli başlı tüm iktisat doktrinleri çerçevesinde ele almasıdır. Kitaba damgasını vuran bu anlayışın altında, gerek otorite gerekse iktisat politikasında tek bir standart makro iktisadi yaklaşımın geçerli olmayacağı gerçeği ve her iktisat öğrencisinin, diğerlerinin yanı sıra, "Keynesyen", "Klasik
Tükendi
Buraya İlk Kişisel Gelişim; adından da anlayabileceğiniz üzere okuyucuyu, özgür iradesiyle kişisel benliğini ve biricikliğini keşfetmeye davet ediyor. Bu yolculuğa başlarken de kendimizi ve hayata bakış açımızı; karşımıza çıkan fırsatları, krizleri, çelişkileri referans alarak, deneyimlerimizi sorgulamayı ve onları farklı bir bakış açısı ile yeniden yapılandırmayı amaçlıyor. Eserinde, "kendimiz olabilme"ye dair, "hayata insana dair" ve ilerleyen bölümlerde de çokça "doğru ve etkili ebeveyn olma"ya dair tes
Tükendi
Makroekonomi, yaşanan son kriz ile birlikte herkesin konuştuğu bir konu haline geldi. Bu, bir taraftan olumlu, diğer taraftan ise olumsuz bir gelişme oldu. Olumlu oldu, çünkü artık ekonomik sorunlar geniş kitlelerce tartışılır ve anlaşılmaya çalışılan konuların başında gelmeye başladı; olumsuz oldu, çünkü herkes kendini ekonomist zannetmeye başladı. Bu durum ekonomi eğitimini daha önemli kılar iken, akademisyenlere de büyük sorumluluk yükledi, çünkü artık kuru iktisat kuramını anlatarak dersi tamamlamak mü
Tükendi
Tüm dünyada oynanmakta olan Sudoku terimi Japoncada "sayılar tek olmalı anlamına gelen sözcüklerin kısaltmasıdır. Her yerde ve tek başına oynanabilir. Dinlendiricidir ve keyif verir. Zihin fonksiyonlarının dinç kalmasına olumlu katkısı vardır. Başlayın, bırakamayacaksınız...
Tükendi
Tüm dünyada oynanmakta olan Sudoku terimi Japoncada "sayılar tek başına olmayabilir anlamına gelen sözcüklerin kısaltmasıdır. Her yerde ve tek başına oynanabilir. Dinlendiricidir ve keyif verir. Zihin fonksiyonlarının dinç kalmasına olumlu katkısı vardır. Başlayın, bırakamayacaksınız...
Tükendi
Bu çalışma, Türkiye'de tek-parti dönemine (1923-46) ilişkin literatürdeki farklı yaklaşımlara teorik ve metodolojik açılardan bakmayı, söz konusu literatürdeki çalışmaların karşılaştırmalı bir analizini yaparak Türkiye siyasi tarihinin bu kritik dönemine yönelik farklı yaklaşımları tasnif etmeyi hedeflemektedir. Bu yapılırken, tek-parti döneminin kurucu momentleri, aktörleri, temel meseleleri ve tartışmaları, incelenen her bir yaklaşımı temsil eden çeşitli yazarların elde ettikleri bulgulara göre okunmakta
Tükendi
1980'li yıllar, neo-liberal politikaların "serbestlik" rüzgârı ile başlamış, 1989'da iki kutuplu dünyanın bitişine neden olan"özgürlük" talepleriyle sonlanmıştır. Bu yıllar, modernizm ve postmodernizm arasındaki geçiş dönemi olarak, geçmişe dönük sorgulamalardan ziyade geçmişten kopuşu yansıtmaktadır. Dünya genelinde, 1980-1990 arasında, yaşanan siyasi ve ekonomik değişimlerin yarattığı iyimserlik ortamı, bilimsel buluşlar ve teknolojik yeniliklere bağlı olarak iletişim ve ulaşımda erişim olanaklarının yayg
Tükendi
1960'ların sonlarında dört genç şairin şiirleri eylemci gençlik arasında büyük ilgi uyandırıyordu. Eylemci gençler, bu genç şairlerin "Başkaldırı" niteliği taşıyan şiirlerinin kopyalarını ceplerinde taşıyor, okullarda, kantinlerde birbirlerine sunuyor, okuyorlardı. Bu genç şairlerin ortak bir harekete girişeceklerini, ortak bir dergi çıkaracaklarını öğrendiğimde bunlarla 1969 yılında bir araya gelip başkaldırılarının nedenlerinin, neler olduğunu onlarla ele alıp ANT der­gisinde yayınlamak için bir söyleşi y
Sanırım Thilda'nın hiç bulamadığım evi bu dünyayı güzelleştiren değerlerin içinde bir yerler­de gizli. Orada uzak bir dağ yokuşunda , bir ya­macın kıyısına saklanmış , ulaşmakta zorlan­dığımız kale gibi duvarları sağlam bir ev var: Tuğlaları sevgiden örülmüş , kum ve çimen­toyla harcı hazırlanırken içine sevgi katılmış , pencere ve kapı doğramaları sevgi ağacından yapılmış , perdeleri sevgiden dokunmuş , ka­pısı herkese sevgiyle açık. İnsanların kandırıl­madığı , hoyratça harcanmadığı , yaşamların çalınmadı
Türkiye'de son yıllarda Cumhuriyete ve onun Kurucuları­na yönelik söylem suçlamalara dönüştü. Bu yapılırken çoğu zaman da eksik bilgi ve yalana dayalı bir dil kul­lanılıyor. Bu yapılırken bir yandan da Osmanlıcılık-Yeni Osmanlıcılık çekici ifadelerle övülüyor. Hele Abdülhamit dönemi anlatılırken ileri sürülen görüşleri dinlerken, yazıları okurken hayrete düşmemek imkansız hale geliyor. Övülen O Abdülhamit ki, Osmanlı Devleti'nin iflasına 15 Ekim 1881'de (28 Muharrem 1299) imza atmıştır. Mu­harrem Kararna
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 313 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4