Seni çok özledim, aramak istiyorum ama arayamıyorum, seni arayamayacak kadar yabancı hissediyorum kendimi. Tanıdığımız herkes bir yabancıya dönüşebilirmiş, biz en kötü örneğiyiz.
"Senin için en uzun gece hep 21 Aralık olarak kalacak. Ben seni hiç terketmem, söz." demiştin oysa. Verdiğimiz sözleri tutamadık, napalım hayırlısı böyleymiş diye kendimi avutuyorum şimdilerde. Niye tutmayacağımız sözler verdik? Sonra iki yalancıya dönüştük. İki yabancıya. Daha sonra kardan adama dönüştük. Soğuduk, aramıza koyduğ
'Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır. (Bakara 164)
Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?"
İnsanoğlu, yaratıldığından beri her devirde farklı mücadelelere dahil olmuş, bir değişim ve gelişim içinde yer almıştır. Mücadelelerinin ekserisini bedeniyle gerçekleştirmiş olsa da onu yönlendiren beyni olmuştur. Ortaya çıkan yenilikler üzerinde ilerlemesini sürdürerek, çok daha iyisinin peşinde koşmuştur. Çalışmasını, arayışını, gayretini sürdürdüğü müddetçe yukarıya çıkmış olmasına rağmen, aynı kulvarda insani gelişime zarar veren ahlaki zafiyetlere saplanmaktan da kurtulamamıştır. Sinema sektörü buna ve
Yaşımdan küçük olduğum bir gece yüreğime bir serçe kondu. Kanatlarında bir hediye paketi vardı. Tam uçup giderken paketi usulca yüreğime düşürdü ve serçe oracıkta can verdi. Nedir bu paket diyordum ki serçenin fısıldadığı sözcüğü hatırladım. ‘Aşk' dedi son nefesinde. Ve ben o günden beri şiir yazarım o pakete baktıkça. Hala içini açıp aşkla tanışmadım. Korkuyorum hayal kırıklığına uğramaktan. O serçe gibi bir kalbin içinde can verir miyim? O serçeye kanatlarında taşımanın yükü bile yetmişti. Ya ben açınca (
Zifiri karanlık ve küf kokulu demirlerden oluşmuş sokağın içinde yalın ayaklarla, bomboş düşüncelerde kaybolmuş bir durumda yürüyordum. Bir elimde ucundan kan damlayan sırtıma batırılmış bir bıçak, bir elimde kalbime verilmiş umutlar.
Toplam 9 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.