Edda'ya hoşgeldiniz. Edda'daki herkes piksellerden oluşmuştur, Penelope dışında. Penelope'nin bedeni bir hastane yatağında canlı tutulmakta, avatarı ise özgürce gezebilmekte, dilediğini yapabilmektedir. Penelope Edda'nın hükümdarı Lord Scanthax için ölümcül silahlar yaratırken, Scanthax da bir başka sanal dünyayı daha işgal etmeye karar verir. Ancak işin içine Epic'ten Erik/Sindella, Saga'dan ise Hayalet girer ve sanal evrenler boyunca savaş rüzgârları esmeye başlar. Bu işin barış yoluyla çözümü var

SAGAYA HOŞGELDİNİZ Sanal dünya Sagada Hayalet onbeş yaşında anarko-punk bir uçan kaykaycıdır. Ne geçmişi vardır ne de hafızası; olağanüstü yeteneklerine dair her geçen gün artan farkındalığı dışında elinde hiçbir şey yoktur. Aslında kimdir Hayalet? Neden kendini Saganın zalim lideri Kara Kraliçeye karşı bir mücadelenin içinde bulmuştur? Ve eğer Hayalet bu dünyanın dışına çıkmaya yeltenirse ya da kimliğini ararken fazla derine inmeye kalkarsa başına neler gelecektir? Bu onun kurtuluşu mu olacaktır yoksa çıl

Bir dönüm noktası on sekiz yaş. Sınav heyecanı, küçük masum flörtler... Yüreğinin delice çarpması... Pastaneler, kafeler, eve geç kalma korkusu... Diz altı çorapların şıklığı, rüzgârda uçuşan saçlar... Çözülen bir iki düğme, gevşetilmiş kravat... Bu kitapta gençler içinden çıkamadıkları sorunlarına öneriler ararlar. Aslında sorunlar pek de değişmemiştir. Nedenler... Niçinler... Niyeler... Oflamalar... Sızlanmalar... Su'yu ve diğer gençleri bekleyen açmazlar köşeleri tutsa da; bir yanda liseli olmanın heye

Arşivci çocuk Efenin yarıyıl tatili için birtakım hayalleri vardı. Ama bir anda kendini bambaşka bir yerde buldu. Can sıkıntısından patlayacağını sanırken hem eğlendi hem de birbirinden eğlenceli arkadaşlar edindi. Arşivci çocuğun ve arkadaşlarının neler yaptıklarını; arşivlenen 1919 ve 1920 yıllarına ait bu belgelerde zaten bulacaksınız. Ama ille de bir ipucu istiyorsanız, coşku, heyecan, merak, bilgi, kültür, dostluk, eğlence soluğunuz olacak Yazarımız Ulviye Alpay bu kitabı okuyan sizlerin de birer Ar

Yalı, gizemli kent İstanbulun günümüzden geçmişe uzanan fantastik bir öyküsü. Constantin azgın bir şelalenin köpürüp devinen yeşil suyu gibi akan gözlerini antika kutuya dikti. Bugün hangi iyiliklerle ya da kötülüklerle geldin. İçin gerçeklerle mi yoksa masallarla mı dolu? Seni açsam fırtınalar kopuyor yüreğimde savruluyorum değişik zamanlara, kapalı tutsam hiç olup çürüyorum zindanlarda. 2010 yılının dört çocuğu bin yaşındaki Constantin ve uşağı Sabahattin tarafından geçmişe gönderilir. Yunan Tanrıça

Padişahlar Ülkesi'nin yüreği sevgi dolu, güçlü, çalışkan, yalan nedir bilmeyen başka ülkeleri gezip görmeyi ve macerayı seven bir çocuğu Keldiroğlan. İşte bu yüzden güzel ve maceralı dünyasına eğlenmeyi ve macerayı seven çocukları da davet ediyor. Çünkü çocuklar eğlenmeyi de macerayı da çok severler. Öyle diyor Keldiroğlan Sizce de öyle mi? Keldiroğlan ve Şalbaba, Nevzad Sudi'nin Keldiroğlan'ın Maceraları kitaplarının ikincisidir. İlki Keldiroğlan Yarışıyor. NEVZAD SUDİ Birtakım yapıtlarında Nevzad Sudi se

Tren Gelir Hoş Gelir eğlenceyi de beraberinde getiriyor. Okul çıkışı bir gurup çocuk sıkı bir tartışmaya girerler. bir kısmı Demiryollarının önemini savunurken içlerinden biri de buna karşı çıkar. Onun için en önemli şey arabalardır. Bu arada çocukları güzel bir sürpriz beklemektedir. Eğlenceli, neşeli ama biraz da sataşmalı bir tren yolculuğuna çıkmak istiyorsanız eğer hiç beklemeden bu trene binin. Çuf çuf çuuuf düdüüüttt... Gözlerinizi kapatın ve düş kurun. Bakalım neler görüceksiniz. sizi hangi eğlen

İdil bir kitap okudu. Kendini ansızın Takipçilerin arasında buldu. Gezginin Ayak İzleri; Takipçilerinin önüne tarihsel yollar açıyor. Bu yollardan geçmekle bugün ANKARA ve çevresini gezebilir yarın başka şehirlerde gezmek için önünüze haritayı açıp, gönlünüzün görmek istediği yerleri saptayabilirsiniz. Son derece eğlenceli, kültür ve tarih kokan yollarda gezinirken yeni arkadaşlıklar ve arkadaşlar arası paylaşımlar içinizi ısıtacak, yüreğiniz bilgilerinizin çoğalımıyla kabaracak. Yazar Ulviye Alpay Gez

Hayvanlarla El Ele üçlemesi Denizin Yakut Çocukları, Seher Kuşu Flamingo, Soylu Kediler ve Tekirler'den oluşuyor. Okuyunca etkisi altında kalacağınız üçer öykü var her kitapta. Çevre ve doğa bilincinin ayırdına varan çocuklar, Denizin Yakut Çocukları ile annesinin daha yumurtadayken yaşam hakkında bilgilendirdiği bir Caretta'nın kum yengeçlerinin kıskaçlarına yakalanmadan kumsalı aşıp denize kavuşmasına, ardından da uçsuz bucaksız okyanustaki yaşam serüvenine ortak olacaklar. Seher Kuşu Flamingo'da, narin

Hayvanlarla El Ele üçlemesi Denizin Yakut Çocukları, Seher Kuşu Flamingo, Soylu Kediler ve Tekirler'den oluşuyor. Okuyunca etkisi altında kalacağınız üçer öykü var her kitapta. Çevre ve doğa bilincinin ayırdına varan çocuklar, Denizin Yakut Çocukları ile annesinin daha yumurtadayken yaşam hakkında bilgilendirdiği bir Caretta'nın kum yengeçlerinin kıskaçlarına yakalanmadan kumsalı aşıp denize kavuşmasına, ardından da uçsuz bucaksız okyanustaki yaşam serüvenine ortak olacaklar. Seher Kuşu Flamingo'da, narin

Hayvanlarla El Ele üçlemesi Denizin Yakut Çocukları, Seher Kuşu Flamingo, Soylu Kediler ve Tekirler'den oluşuyor. Okuyunca etkisi altında kalacağınız üçer öykü var her kitapta. Çevre ve doğa bilincinin ayırdına varan çocuklar, Denizin Yakut Çocukları ile annesinin daha yumurtadayken yaşam hakkında bilgilendirdiği bir Caretta'nın kum yengeçlerinin kıskaçlarına yakalanmadan kumsalı aşıp denize kavuşmasına, ardından da uçsuz bucaksız okyanustaki yaşam serüvenine ortak olacaklar. Seher Kuşu Flamingo'da, narin

Padişahlar Ülkesi'nin yüreği sevgi dolu, güçlü, çalışkan, yalan nedir bilmeyen başka ülkeleri gezip görmeyi ve macerayı seven bir çocuğu Keldiroğlan. İşte bu yüzden güzel ve maceralı dünyasına eğlenmeyi ve macerayı seven çocukları da davet ediyor. Çünkü çocuklar eğlenmeyi de macerayı da çok severler. Öyle diyor Keldiroğlan Sizce de öyle mi? Keldiroğlan Yarışıyor, Nevzad Sudi'nin Keldiroğlan'ın Maceraları kitaplarının birincisidir. İkincisi Keldiroğlan ve Şalbaba.

Onsuz bir yaşamla, şiddetli yağmurun altında ezilen çimler gibi kökün dışarı çekilir. İki âşığın arasındaki duyumsamalar, tanrısal bir yücelikle baş verir, tanrılara yakışır bir aşk doğar sonunda. Uzun ve bilinmeyen bir yolculuğun ilginç öyküsü olan bu roman, gemi adamlarıyla geminin ve denizin gerçekçi, düşsel birlikteliklerini, giz dolu bir aşk serüveninin trajik sonunu ve albatroslarla gemi kaptanının örtüşen yazgısını anlatır. Her biri, kimi zaman yüreğindeki çalkantıyla okyanusun dev dalgalar

PALYAÇO Palyaço olmak istiyorum Kocaman pembe bir burnum Puanlı tulumum olsun Pırasa saçlarımın üstüne Püsküllü şapkamı takarım Palyaçoları seven çocuğum Palyaço olmak istiyorum Harflerle Dans kitabında, neşeli öykülerle harfleri öğreneceksiniz. A’dan Z’ye tüm harfler bir araya gelmiş. Kollarına hayvanları, çocukları takmış dans ediyorlar. Tam bir şenlik var. Ayıcık, “Karanlıkta ışığım olur ay,” diyor. Benekli buzağının balonları patlamış çok üzgün. Küçük bir çocuk, “Cırıldama dese de severim de

Beril ve Seza´nın masmavi düşleri vardı. Güneşi yakalayacaklardı. Böylece tüm istekleri yerine gelecekti. Ama bir gün bu güneş gibi parlak düşleri büyük bir sırla yer değiştirdi. Çocuk edebiyatımıza değişik renkler katan Çocukların Sırrı, çocukların sorumluluk duygusunu vurguluyor. Ulviye Alpay´ın Çocukların Sırrı kitabı bir çocuk romanı. Yazarın Babam Sınıfta Kaldı, Şirin Kız Yurdunu Geziyor, Harflerle Dans, öykü kitaplarının birkaçı. Gökçe Akgül´ün resimleriyle Çocukların Sırrı´nın heyecan dolu kapıları d

Şirin kız İdil güzel yurdunu gezmeye çıkmış, tüm çocukları da bu geziye davet etmiş. Önce Kazdağları´na uzanalım, bol oksijenli havasını soluyalım, bin yıllık çamlarının altında dinlenelim. Haydarpaşa Garı´nın tarihçesini öğrenmeden İstanbul´dan ayrılmayalım. Beyşehir Gölü´ne keyifli bir yolculuk yapalım. Obruk Yaylası´nda ayaklarımızı uzatıp oturalım. Denizli horozunun ötüşünü duyalım, keyiflenip gülelim. Yollar sizi Nasreddin Hoca´ya götürsün. Balıklı Göl´ü gezip, Çanakkale´ye, Mehmetçiğe saygımızı sun

Kura, yüz elli yıllık bir hikâyede ilginç kadınlarla tanışıyordu. Gururu aşktan da üstün tutan Şeker´i, ihaneti asla affetmeyen, tutkuyla sevdiği erkeği hiç düşünmeden yaşamından çıkarabilen Fevziye´yi, düşlerden asla vazgeçmeyen, acılarla baş ederken gönlüne dolan umuda teşekkür eden Mehtap´ı şaşkınlıkla izliyordu. Kendi aşkını, zaaflarını, başarısızlıklarını anımsatan bu kadınlara duyduğu öfkeye karşın onları daha yakından tanıma merakı içini kemiriyordu. Onlar gibi olmadığını düşünürken bir gün onların

Ben Sevilmeye Değerim. Ben Değerliyim, sözleri on yedi yaşındaki Sunun inandığı büyülü sözler. Su bir yandan üniversite sınavına hazırlanırken diğer yandan da her genç gibi heyecanlarını yaşamak istiyor. Bu arada birbirlerini hiç tanımayan gençler, bir Web sayfası çevresinde toplanıp sevgi, arkadaşlık, paylaşım, eğitim, aile gibi kavramları tüm doğallıklarıyla tartışıyorlar... Ben Sevilmeye Değerim, gençlerin yüreğinden hiç durmadan akan duygularına ayna olurken; ebeveynlere de genç olmanın özelliklerini ve