"Savaş," diyor Lenin, "savaştan önce izlenen politikaların doğrultusunu değiştirmez, yalnızca onların gelişimini hızlandırır. Savaş sürecinde kendi egemen sınıflarının yanında yer alan dönemin önde gelen Sosyal Demokrat partilerinin "demokratik bir barışın yaklaşmakta olduğu" iddiasına, "tıpkı 'anavatanın savunulmasına' ilişkin sözlerin kitlelere sahtekarca ulusal kurtuluş savaşı ideolojisini aşılaması gibi, demokratik bir barış hakkındaki sözler de kitlelere aynı burjuva yalanını farklı bir biçimde aşılam
Kendisini ilerici, bilimsel dünya görüşüne sahip sayan her bilim insanının, araştırmalarının yanında bilime ve insan aklına kasteden gericiliğe karşı aydınlanmacı duruşunu sergilemesi gerekmektedir. Bu görevin zorluğu ve aydın kafaya sahip insanların tarih boyunca sayıca az olması yıldırıcı olsa da, bilim insanları, bugüne kadar insan aklının özgürleşebilmesi için enerjisini, zamanını, hatta canını feda etmiş kafaların yolunda yürümelidirler. Bunun yolu da, içinde bulundukları toplumun nereden gelip nereye
Avrupa'nın Doğu ve Orta Avrupa'da tanıklık ettiği egemenlik iddiaları bugün, etnik milliyetçilik üretmek için
Rousseau ve Hegel gibi romantik siyasi filozoflarlar "bilimsel" tarihi ve Hint-Avrupa filolojisini bir araya getiren on
dokuzuncu yüzyılın yaratımıdır.
Bu sözde bilim Avrupa'yı iki kez mahvetti ve bunu yine yapabilir.
Avrupa halkları her zaman modern milliyetçilerin tahayyül ettiğinden daha akışkan, daha karışık ve daha dinamik
olageldiler.
Bin yıl sonra halkların isimleri hâlâ tanıdık geliyor olabi
Ural bölgesinde bir sanayi şehrindeyiz. İkinci Dünya Savaşı tüm hızıyla sürmektedir. Durmaksızın çalışan dev bir
fabrika, üretim, insanlar, aileler, işçiler, çocuklar... Savaşta ölenler, sakat kalanlar, yakınlarını kaybedenler... Hepsi
tek bir hedefe yönelmişti: Ülkelerini korumak, kendi düzenlerini savunmak...
Özlemler, rüyalar, hayaller, aşklar, fedakârlıklar, anılar... İnsanın hiç bitmeyen macerası her yerde aynıdır.
İnsanların her şeyden memnunum, minnettarım, daha başka bir şey istemiyorum diyeceği bir
Bu Kitap, neoliberal politikaların Türkiye'deki uygulamalarının kadınlar açısından sonuçlarına odaklanıyor. Bunu yaparken, son yıllarda yoğunlaşan, kadınlara yönelik proje ve uygulamaların amaçları ve hayata geçirilme süreçlerini irdeleyerek, neoliberal-muhafazakâr toplumsal dönüşümün önemli bir parçasına ışık tutuyor. Olup bitenlerin kadınların yaşamlarında ne anlama geldiği sorusunu yanıtlamaya çalışıyor. Tartışma, Türkiye'de geleneksel örüntülerin hem toplumsal dokuda hem de aile içinde etkinliğini belir
Dünya tarihinin seyrini değiştiren, eşitlik ve özgürlüğe dayalı insanca bir düzenin, yani sosyalist bir düzenin mümkün olduğunu gösteren Büyük Ekim Devrimi'nin üzerinden 100 yıl geçti. İzleri hiç silinmeyecek olan bu devrim sürecinde tarihi nitelikte çok şey yaşandı. Bu kitap Lunaçarski'den John Reed'e, Aleksandra Kollontay'dan Mihail Şolohov'a, Maksim Gorki'den Katayev'e 18 ünlü yazarın devrim sürecinden anılarını ve öykülerini içeriyor. Devrimin içinden kimi yaşam kesitlerini okurlara sunuyor.
Bu kitabın yayımlandığı günlerde, Büyük Ekim Devrimi'nin üzerinden bir asır geçmiş olacak. Kitabımız bu vesileyle yazılıyor, bu vesileyle derleniyor ama onu yâd etmek için yazılmıyor. Bu kitaba emeği geçen insanların tümü Sovyetler Birliği deneyimini insanlığın geleceğine ışık tutan büyük bir deneyim olarak görüyor, bu bağlamda onu geçmişe doğru değil, geleceğe doğru bir yönelimle ele alıyorlar.
Bunun salt bir tercih değil, günümüz koşullarında Ekim'e tek doğru bakış olduğunu düşünüyoruz. Eğer nostaljiyle
ABD Başkanı John F. Kennedy'nin suikasta kurban gitmesi, bütün dünya kamuoyunun gündeminden yıllarca düşmedi. Suikast halen tam anlamıyla açığa çıkarılmış değil. Bu kitapta, Kübalı deneyimli yazar Fabian Escalante pek çok veriyi bir araya getiriyor ve suikast dosyasının, Küba'ya karşı girişilen sabotaj ve suikastları da içermekte olan çok kapsamlı bir ilişkiler ağını barındırmakta olduğu gerçeğini ortaya seriyor. Kennedy'nin öldürülmesine uzanan politik, sosyal, askeri ve ekonomik nedenlerin her birini tek
Bu kitap Ekim Devrimi'ni; 24 Ekim 1917 saat 15.00'ten 25 Ekim 1917 saat 18.00'e kadar geçen süreçle, resimlerle saat saat anlatmaktadır.
"Yüz yıl önceydi. Köprülerde Kızıl Muhafızlar mevzilenmişti. Şehrin her yanından silahlı işçiler, devrimci askerler ve bahriyeliler Smolni Karargâhı'na gelmişlerdi. Savaş gemileri birbiri ardınca Neva Nehri'ne girmiş, demirlemişlerdi. Petropavlovsk Kalesi'nde toplar doldurulmuştu. Devrimin önderi Bolşevik Partisi Lenin başkanlığında devrim planı yapıyordu.
Beyaz yakalı kimdir? Ne yer, ne içer, nasıl yaşar? İşçi midir, değil midir? Hep var mıydı, yoksa "yeni" bir tür müdür? Türkiye var mıdır? Eğer varsa, neye benzer? Dertleri, korkuları, çelişkileri nelerdir ve bunlardan nasıl kaçar? İstekleri, arzuları, hedefleri nelerdir ve bunların peşinde niye koşar?
Hayatın bir amacı var mıdır? Peki ya anlamı?
Nevzat Evrim Önal'ın elinizde tuttuğunuz ikinci kitabı Bilmiyorlar, Ama Yapıyorlar, dünden bugüne, dünyadan Türkiye'ye, Katip Bartleby'den Gregor Samsa'ya her gün
En son iktisadi çöküşün merkezinde ABD'nin olduğu, yaygın bir görüştür. Ancak MinqiLi, sistemin bir sonraki sarsıntısında durumun böyle olmayacağını belirtiyor. Bu kitap, Çin'deki siyasi ve iktisadi dengesizliklerin sistemin çöküşüne neden olacağını ve bunun, çok yakın bir gelecekte gerçekleşeceğini söylüyor.
Sınıf mücadelesi, küresel iktisadi dengesizlikler, petrol fiyatlarının yüksekliği, iklim değişiklikleri gibi etmenleri inceleyen yazar, bir sonraki krizde Çin'in bu çelişkilerin merkezinde duracağını i
Futbol dünyası, kapitalizmin en kirli ilişkilerinin ve piyasacı saldırıların en fazla yoğunlaştığı alanlardan biri. Son yıllarda iyice yerleşen "endüstriyel futbol" kavramı, bu özelliği açıkça ortaya seriyor. Bu ortamda faaliyet gösteren futbolcuların çok büyük bir bölümü, bu çarkın dişlileri haline geliyor, en azından siyasetten uzak durmayı tercih ediyorlar. Öte yandan, onurunu koruyan, bazı örneklerde çok daha ötesine geçen isimler de var. Elinizdeki kitap, bazıları dünyaca tanınan, bazıları ise sadece k
İngiltere'den Almanya'ya, Japonya'dan Danimarka'ya onlarca ülkede 70'e yakın baskısı yapılan ve "kurgusal olmayan roman" kategorisinde Çağdaş Küba romanı
Çağdaş Küba edebiyatının en önemli yazarları arasında yer alan Miguel Barnet, 1963'te okuduğu bazı makalelerden etkilendi ve Küba Bağımsızlık Savaşı'na katılmış olan ve o dönemde 103 yaşında olan eski köle Esteban Montejo ile görüşmeler yaptı. Bu çalışmanın sonucunda, antropolojik bir çalışmanın yapısına sahip, tarih ve edebiyatın sentezi niteliğinde, Bir
Yusuf Ziya Bahadırlı, öykülerinde yoksulluğun bin bir dayatmasıyla yaşamı un ufak olmuş insanları anlatır. Doğup büyüdüğü topraklardan kopan ve başka şehirlerde, giderek başka ülkelerde yaşamak zorunda kalan insanların sorunlar, özlemleri ve umutları öykülerin çoğundaki ana temayı oluşturur. Öykülerin bir bölümü ise çocukluk dünyasının düşlerle örülü köşelerine ışık tutar. Bazı öyküler sevgi üzerine gözlemlerle yüklüdür.
Yazarın uzun bir üretim sürecinde oluşturduğu öyküleri, bu dönemin daha büyük ölçekl
Çalışkan bir akademisyen, üretken bir Marksist ve daha önemlisi inatçı bir komünist olan Georg Fülberth, bu kitapta toplanan makalelerinde bizi 20. yüzyılda bir tarih yolculuğuna çıkarıyor. Bu yolculukta, Almanya'da sınıf savaşımından Nazi iktidarına uzanan surece, Soğuk Savaş döneminde, başta Almanya olmak üzere, yükseltilen anti-komünist histeriye, Soğuk Savaş'ın dünyada ve Almanya'da nasıl örgütlendiğine ilişkin çok önemli birçok tespiti bulabiliyorsunuz. Bu tespitlerden hareketle, günümüz kapitalizmin A
2002'nin sonlarında, Manuel Tiago'nun yazdığı Os Correcios başlıklı, öykülerden meydana gelen cilt basıldığında, bunun artık son öykü olması niyetindeydim.
Ancak, kurgulayıp yazmak önüne geçilemez bir gereksinimdir. Ben de bu yüzden geleceğe dönük herhangi bir niyet taşımadan, Parti'nin yeraltı mücadelesine dair birbiriyle ilişkili olmayan bölümler kaleme almaya başladım. Çalışma uzadı, gelişti, bağlantılar kuruldu, hayal gücü devreye girdi, ve yavaş yavaş, şimdi elinizde bulunan bu öykü ortaya çıktı.
- A
Küba'dan yazarlar ve çizerlerden çocuk kitapları ilk kez Yazılama Çocuk'ta.
Her çocuğun doğumundan itibaren tüm temel haklarına sahip olduğu, şehir parklarında bale yapmayı öğrendiği, köşe başlarında satranç oynadığı dünyanın en ayrıcalıklı çocuklarının ülkesinde, Kübalı yazarlar ve çizerlerin kaleme aldığı çocuk kitapları artık Yazılama Çocuk markası altında takip edebilirsiniz. İlk iki kitap 3-6 yaş aralığına hitap eden İsyankâr Cadı ve Bil Bakalım Bu Hangi Hayvan?
Keyifli okumalar!
Yazılama Yayınevi Küba çocuk kitapları serisinin üçüncü kitabı Mor İnek Yazılama Çocuk'ta...
Her çocuğun doğumundan itibaren tüm temel haklarına sahip olduğu, şehir parklarında bale yapmayı öğrendiği, köşe başlarında satranç oynadığı dünyanın en ayrıcalıklı çocuklarının ülkesinde, Kübalı yazarlar ve çizerlerin kaleme aldığı çocuk kitapları Yazılama Çocuk serisi altında yayınlanmaya devam ediyor.
Sovyet yazar Arkadiy Gaydar'ın çocuklar için yazdığı Timur ve Arkadaşları, 1940'ta hem Pionerskaya Pravda (Öncü Gerçeği) isimli gazetede hem de Moskova Radyosu'nda yayımlandı. 1941'de kitap olarak yayımlandığında etkisi devasa oldu. Bütün ülkede çocuk "bölükleri" oluşmaya başladı. Pionerskaya Pravda'nın ifadesiyle "Binlerce genç Sovyet öncüsü Timur'u örnek alarak alçak faşistlerle savaşta büyüklerine yardım etmeye" başladı. Bu şekilde başlayan "Timur Hareketi", savaştan sonra da gençler için gönüllü çalışma
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından eski Sovyet ülkelerinde kapitalist düzen kurulduktan sonra kapitalizmin egemenliği çeşitli araçlarla pekiştirildi. Ancak Ukrayna'da son yıllarda yaşananlar, faşizmin hüküm sürmesi nedeniyle özgün bir örnek oluşturdu.
Ukrayna'da bugün saldırgan milliyetçilik, toplumsal yaşamın bütün alanlarına sirayet ediyor. Nazi artığı çeteler her türlü şiddeti uyguluyor ve gerici hükümet bu çetelerden de yararlanarak iktidarını sürdürüyor. Yıllar sonra Avrupa'nın bağrında faşiz
Toplam 126 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 40-60 /
Aktif Sayfa : 3
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.