Yaşadıkları kişisel trajediler ve giderek artan ekonomik problemlerinin ardından, Londralı çift Alex ve Sara yaşamlarında zevk aldıkları şeyleri yeniden keşfetmenin yollarını bulmak isterler. Bedava bir tatil onlara, ikinci şansı yakalamaları için o mükemmel olanağı sağlar fakat Fransa'ya vardıkları andan kısa bir süre sonra her şeyin göründüğü gibi olmadığını fark ederler... Acımasız bir okült topluluk tarafından yönetilen tehlikeli bir dünyaya atılırlarken, bir dizi şaşırtıcı keşif, Alex ve Sara'nın insan

Düşüncenin Sınırları, spiritüel önder J. Krishnamurti ve ünlü fizikçi David Bohm arasında geçen etkileyici bir dizi diyalogdan oluşuyor. Bu merak uyandıran fikir teatisinin başlangıç noktasını şu soru oluşturuyor: Şayet gerçek, hakikatten farklı bir şeyse, o halde günlük hayattaki eylemlerin gerçek ve hakikatle ilişkisi nedir? Eserde, Bohm ve Krishnamurti'nin bilincin doğasını ve insanın hükmünü keşfedişini görüyoruz. Bu aydınlatıcı diyaloglar gerçek meselesini, arzu bilincini, gelenek ve aşk gibi konuları

Laması, genç bir Budist rahip çırağı olan Tenzin Dorje'ye Kızıl Ordu'nun Tibet'i işgal edeceğini söylediğinde, ülkesinin bu kara dönemi tam tersine genç rahibe hiçbir şeyin veremeyeceği hayat amacını verir. Tenzin Dorje, kadim zamanlardan kalma iki gizli yazıtı Himalayalardan geçirerek güvenli bir yere götürme görevini kabul eder. Yarım yüzyıl sonra, yürüttüğü nanoteknoloji projesi gizemli bir şekilde Londra'dan Los Angeles'taki bir araştırma şirketine taşındığında benzer bir sıkıntılı dönemin çelişkilerini

Yakın ilişki uzun yıllar boyunca ruhsal yaşama ikincil bir alternatif olarak görülmüş ve bu şekilde deneyimlenmiştir. Son zamanlardaysa, apayrı alanları ve otomatiğe bağlamış ilişkileri devam ettirmek yerine, ruhsal ve özel yaşantılarımızı bir bütün haline getirme gereksinimi giderek daha belirgin bir hale gelmeye başlamıştır. Aldatma ve boşanma vakalarının artış göstermekte olduğu göz önünde bulundurulduğunda, yakınlığın özgürleştirici gücünün derinlemesine anlaşılamadığı ortadadır. Genellikle ilişkiler zo

U. G. Krishnamurti'nin öğretilerinde, gerçekten bilgelikle dolu bir insana olan özlemimizi yan¬sıtan zorlayıcı bir saflığa rastlıyoruz. Dünya ta¬rihinde otoriteyi böylesine sorgulama cesareti gösteren pek az kişi olmuş ve hiç kimse kendi önemsizliğine böyle büyük bir cüretle baka¬mamıştır. U. G. Krishnamurti veya sadece U. G. olarak bili¬nen Uppaluri Gopala Krishnamurti (9 Temmuz 1918 22 Mart 2007), genellikle anti-guru veya guru olmayı reddeden adam olarak anı¬lan bir konuşmacı ve filozoftu. 1980'lerin ba¬

Bu sohbetlerde Krishnamurti, insan sorunlarının derinlerine inmekte, bu süreçte "uzmanlık" ve "insanoğlu" arasındaki en ilginç farkları ortaya koymaktadır. Kendimizi öncelikle uzman, sonrasında insan olarak görüp görmediğimizi sorgulamaktadır. Eğitimimiz bizi genelde, ta çocukluğumuzdan beri fiziksel problemleri çözmeye eğitmiş olması bakımından, bu konuda uzman haline getirir. Beynimiz böylelikle problem çözmeye şartlanır ve aynı mantığı psikolojik alana da taşır ve bu nedenle her duruma, her duyguya çözül

Çağdaş ve karizmatik bir öğretmen olan Kute Blackson bu kitapla yepyeni bir jenerasyona, gerçek anlamda sevgi tarafından yönlendirilen bir yaşam sürmek için gerekli tüm araçlarla birlikte, ruhsal farkındalığa cesur bir bakış açısı sunuyor. Kute Blackson bireyleri iç ve dış dönüşüme uğratacak özgün ve güçlü yöntemlerini yaşamın tüm evrelerinden insanlarla paylaşıyor. İlham verici YouTube videoları, seminerleri ve konferansları dünya çapında bilinse de, aslında öne çıkan deneyimleri onu farklı kılıyor. Da

Şamanizm, dünyadaki en eski ve kalıcı ruhsal bilgelik geleneğidir ve bugün dünyanın dört bir yanında görülen psiko-spritüel uyanışta büyük bir rol oynar. Şamanizm günümüzün ayrışmış, parçalanmış dünyasında gereksinim duyduğumuz bağlantı ve tamlık hissini bize sunabilir. Christa Mackinnon bu kitapta okuyucularını birçok şamanik araç ve uygulamayla tanıştırıyor. Aralarında seremoniler, trans yolculukları, vizyonlar, doğa çalışmaları, davul çalma, dans etme ve lüsid rüya görme gibi tekniklerin de yer aldığı b

Hepimiz bu modern dünyada tatmin ve huzurun peşinden koşuyoruz, ancak teknolojiyi ne kadar kullanırsak işler o kadar karmaşıklaşıyor. Neyi gözden kaçırıyoruz? Kendimizi bulmak için ne yapmamız gerekiyor? Pedram Shojai, günümüzün bu yüksek tempolu dünyasında Zen ustalarının sükûnetine nasıl erişebileceğimizin bilgisini paylaşıyor bizlerle. Biraz çalışmayla sizler de zamanı durdurup kendinizi şarj edebilir ve gerçekten önemli olan konulara daha fazla odaklanabilirsiniz. Bir New York Times çoksatanı olan Mode

Bu paha biçilmez antoloji, Amerika'nın en büyük düşünür ve yazarlarından biri ve tüm dünyayı etkisi altına almış bir muazzam bir şahsiyet olarak görülen Henry David Thoreau'nun (1817-1862) zekâsı, albenisi ve bilgeliğini yansıtma amacıyla oluşturuldu. Derleyen Alan Jacobs, Thoreau'nun yayımlanmış ve yayımlanmamış yazıları, enfes şiirleri ve klasik spritüel eseri Walden'dan özenle seçtiği parçaları bir araya getirerek politik, ekonomik ve çevresel açıdan yeterince zorlayıcı olan günümüzde her şeyden daha faz

Lüsid Rüya, rüyalarınızda bilinçli hale gelmenin "Neden? Nasıl? Vay Canına!" aşamalarını kapsayan heyecan verici bir kitap. İşte içeride bulacaklarınızdan bazıları: - Rüyalarınızda bilinçli hale gelebilmeniz için birçok ipucu ve teknik - Farkındalık dolu bir yaşamın getireceği bütünsel ve ruhsal yararlar - Gerçekten yaşanmış, hayret uyandırıcı vaka çalışmaları - Dünyanın önde gelen lüsid rüya uzmanlarından ipuçları - Potansiyelinizi gerçekleştirmenize yardımcı olmak üzere tasarlanmış öğretici modüller Tem

Dünyada gördüğümüz hastalıklar, savaşlar, ihanetler, krizler, kazalar... görmeyi reddettiğimiz karanlığımızın bilinme çabaları olabilir mi? Kararlarımızı (evlilik, çocuklar, kariyer...) kendi karanlığımızdan kaçmak ve iyi hissetmek uğruna bilinçsizce alıyor olabilir miyiz? Seçimlerimiz bize mi, yoksa başkalarına (topluma, ailemize, sosyal çevremize...) ya da geçmişimize (travma ve hikayelerimize) mi aitler? Bize ait olduğunu düşündüğümüz onca kararın ardındaki dinamikleri görebilsek ve bu dinamikleri de

"...Çeşitli güçler vardır... Bunlara siddhi dersiniz, öyle değil mi? Bunların güneş altında yakılmış mumlara benzediğini biliyor muydunuz? Güneşin olmadığı yerde karanlık vardır, böyle durumlarda mum ve onun ışığı büyük önem taşır. Ama bir yerde güneş, ışık, güzellik, berraklık varsa bu güçlerin veya siddhilerin tümü –çeşitli enerji merkezleri, çakralar veya kundalininin geliştirilmesi gibi bir sürü şey– mum ışığına benzer; hiçbir değerleri yoktur. O ışığa sahipseniz, başka hiçbir şeye ihtiyaç duymazsını

Bu kitap J.Krishnamurti'nin 1969-1984 yılları arasında Hindistan üniversitelerinde ve Hint Teknoloji Enstitüsünde yaptığı altı konuşmadan oluşmaktadır. Krishnamurti'nin burada asıl amacı öğrencileri bilgi arayışının kişiyi kendisine dair cehaletinden kurtarmadığı gerçeğine uyanmalarını sağlamaktır. Bilgi vazgeçilemez olmakla birlikte hayatın zorluklarıyla mücadele etmeye yetecek zekaya sahip olduğumuz yanılsamasını da yaratır. Bu da insan ruhunun uçsuz ve gözle görülmeyen dünyasını ihmal etmemize yol açar.

Bir varmış, bir yokmuş. Zamanın olmadığı yerde, karanlığın verdiği nefesten kırmızı göbekli bir Büyük Yılan doğmuş. Bu kırmızı göbekli Büyük Yılan her nefesiyle kıvılcımlar saçar, hikayeler getirirmiş. Sonsuz ışığının eteklerinde hayaller yaşar, sularında âşıklar yüzer, topraklarında devler uyurmuş. Yağmurlu günün birinde bu hikâyeler bir araya gelmeye karar vermiş ve senin karşına dikilmiş. Kırmızı göbekli Büyük Yılan bir kez daha nefes vermiş, davullar çalınmış, uzaylılar ağlamış, haritalar dile gelmiş.

"David Hamilton, düşünce ve zihnin bedensel sağlığımız üzerindeki etkisi konusunda gerçek bir uzman." - Daily Express Zihin ve bedeniniz arasındaki bağlantı sıkı, güçlü ve yaşamınızı kontrol altına almanızda çok değerli bir araçtır. Düşünce gücünün yaşamınızdaki etkileri çok derindir; özellikle de, bu kitapta incelendiği üzere, sağlığınız söz konusuysa. Çağdaş bilimci Dr. David Hamilton bu etkileyici eserinde hayalde canlandırma, inanç ve pozitif düşüncenin gücü ile beden üzerindeki etkilerini keşfe çıkı

Sen Öfkelisin Fakat sen sonsuza dek öfkeli kalamazsın. En öfkeli insan bile arada bir güler, gülmek zorundadır. Öfkeli olmak sürekli bir hal olamaz. Sen Üzgünsün Ancak en üzgün insan dahi gülümser ve sürekli gülen insan bile, arada bir ağlar ve gözünden yaşlar akar. Duygular Sürekli Olamaz Bu nedenle onlara duygular denir: Onlar hareket eder; bu yüzden onlar duygulardır Birinden Diğerine Sen Sürekli Değişirsin Şu an üzgünsün, sonraki an mutlusunŞimdi öfkelisin, sonraki an çok şefkatlisin Şu an sevgi dolu

Osho'nun dünyada en çok tartışılan ve merak uyandıran kitabı ?Seksten Süperbilince" artık Türkçede! Bu seks enerjisi nedir? Neden hayatlarımız üzerinde bu kadar büyük bir kontrol gücüne sahip? Neden hayatlarımızı bu kadar etkiliyor? Neden yaşantımız, hayatımızın sonuna kadar onun çevresinde dönüyor? Çağlardır bilgeler ve peygamberler seksten uzaklaşmamız gerektiğini, onunla ilgili tüm düşünce ve arzuları yasaklamamız gerektiğini, o rüyalardan kurtulmamız gerektiğini söyleyip duruyor. Fakat o rüyalar insan

Benim çabam, asırlar boyunca biriktirmiş olduğun bütün saçmalıkları yıkmaktır. Zihninden bütün o saçmalıkları söküp atabilir ve sana temiz bir gökyüzü verebilirsem, benim görevim yerine getirilmiş olur. Bilmeden, bileceksin. Gizem, gizemli olan, yaşamın şiiri, müzik ve dans... hepsi senin için mevcut hale gelecek." -OSHO- Hiç silahım yok, hiç nükleer füzem yok, fakat çok daha büyük ve çok daha etkili bir şeyim var. Öldürmek için değil, neredeyse ölü gibi yaşayanlara hayat vermek için... Tehlikeli Yaşa!