Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 79 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
1883 yılında Lübnan’da doğan Halil Cibran, çocukluğunda Hıristiyanlığın bir mezhebi olan Maruni mezhebinin etkisiyle yetişti. Ömür boyu bu mezhebin öğretisinin etkisinden kaldı. Çocuk yaşta Amerika’ya gitti. Amerika’da ve Lübnan’a ayrı ayrı eğitim aldı. Arapça ve İngilizce şiirler, köşe yazıları ve kitaplar yazdı. Resim yeteneğini ortaya koyan yazar, resimleriyle de etki yarattı.
Tükendi
Bekliyorum Öyle bir havada gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın! "Orhan Veli, şiirlerinin hemen hepsinde birer hikâye anlatır, hem de uzun bir hikâye, sanki birer hayat. Ancak bu hikâyeleri bütün fazlalıklardan temizler, bize birkaç satırda özü söyleyiverir. O koca hikâyeyi şiir üslubuna koyuverir." Nurullah Ataç
Tükendi
Kurumsal Haller; iş hayatına dair umut, serzeniş ve öngörülerin yansımasıdır. Her biri farklı konuları ele alan denemeler, birazda hicvederek kurumsal hayatı yakalıyor olsa da aslen okuyucuda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Ve hatta ilk bakışta eleştirel yanı yüksek olan Kurumsal Haller, her adımda okuyucuya doğru değerler hakkında mesajını iletiyor. Kurumsal Hallerde bildiğiniz iş hayatının, bildiğiniz ama fark etmediğiniz yönlerini bulacaksınız. Okurken ki her gülümsemeniz her mimiğiniz ve her onay jes
Tükendi
Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Her yeni gün yeni umutların başlangıcıdır. İçinde başlangıçlar yapan her insan değişir, dönüşür. Elinizdeki kitapla karşılaşmanız doğru zaman doğru bilgi anlamına gelir. "Ben oldum" demek "Ben öldüm" demektir. Her gün yeni şeyler öğrenmek için yaşamalı ve bilgiyi paylaşmalı insan. Siz kendinizin yaratıcısı ve efendisisiniz. Belki yaşamdan ne istediğinizden eminsiniz, belki de hiç bilmiyorsunuz. Nereden başladığınız önemli değil. Aslında bilmiyor olmanız daha iyi bile olab
Tükendi
Henüz 6 yaşındaydım; "çaresizlik" kelimesiyle 1992-1993 yıllarında o dönemlerde Gürcistan topraklarında bulunan Suxumi şehrinde ortaya çıkan savaş ile birlikte tanışmıştım. O anda savaş iki kardeşimle beni anaokulundayken yakalamıştı. Bombaların patlamaya başlamasıyla kardeşlerimi kaybetmem aynı anda olmuştu. Ortalık cehenneme dönmüştü ve ben küçücük bedenimle kargaşanın içinde ezilmeden ailemi kaybetmiş, o cehennemden kaçmaya çalışıyordum. Her ne kadar kaçmaya çalışsam da ölümün soğuk nefesini tüm hücreler
Tükendi
O anda torunları geldi karşısına. Rüyadaydı artık. Kavuşmuştu torunlarına. "Dede!" diye sesleniyordu torunları. Kollarını açıp kucakları onları, öptü doyasıya. "Yavrularım!" diyordu, "Yavrularım!" Karısı gözlerini aralayıp, adama baktı. Gözleri kapalıydı. Fotoğraflara bakmıyordu. Anladı kocasının rüya gördüğünü. Seslendi; "Koca, koca!" Adam aldırmadı. Yüzünde tatlı bir gülücük: "Yavrularım!" diye tekrarlıyordu. Kadın yeniden sesini yükseltti: "Koca, koca uyan! Rüya görüyorsun."İhtiyar: "Hıh," diyerek gözler
Tükendi
Ultra maraton aslında bir yarış değildir. İnsanın kendisiyle ve doğayla bir mücadeledir. Bu mücadelede asla yalnız kalınmaz. Diğer koşucular başta olmak üzere, istasyon görevlileri ve parkur görevlileri yardıma ihtiyaç duyan koşucunun hep yanında olurlar. Bu nedenle ultra maratona "yarış" değil "koşu" sıfatı daha uygundur. Ultra maraton koşmak, çok ciddi hazırlık dönemi gerektirir. Ancak, ne kadar fiziksel hazırlık yapılırsa yapılsın, özellikle 60 kilometrenin üstündeki ultra maratonları bitirebilmek için m
Tükendi
Bu roman gerçek bir öykünün, gerçek kahramanlarını yaşatmak için yazılmıştır. "Masalları, içindeki kahramanları yaşatır..." Bazı sevdaların kaderi baştan yazılmıştır, görünmeyen gönül kalemi ile... Vuslat yoktur, o kaderde. Sevda'nın başı en baştan vurulmuştur keskin bir kılıç ile... Ya da aynı evde, aynı kaderi paylaşanlar vardır en derinlerinde... Ağır bedeller ödetilir çoğu kez o sevdalılara, Ve bazen insan: "Sevmediği ile yaşar, sevdiği ile ölür vazgeçmeyen bir yürekte..." Karadağ'ın otuz hanelik bir d
Tükendi
Ayakları yere basan bir aşk hiç olmadı bugüne değin. Aşk bizim hayallerimizdi, içimizde büyütüp beslediğimiz ve gerçekleşeceğini sandığımız ütopyamızdı. Aklına Firuze düştü, küsmüş bakışları, beyaz bir mermeri çağrıştıran teni ve o mermerde al bir gül açmış gibi titreyen dudakları. Uzun ince parmaklı ellerinin ürkek sıcaklığını hayal etti. Hep bir şeyler söyleyecek gibi, bir sırrı fısıldayacak gibi dağılan nefesini...
Tükendi
Arzu Baloğlu'nun kişiyi ve kişilerin karakterlerini odak alan yazın stilini seviyorum. Zaten hemen bir Arzu Baloğlu tadı ve stili kendini gösteriyor. Yine okuması keyifli ve akıcı bir kitap. Kitabın tüm karakterler adına mutlu sonla bitmesi, "hayatın esas amacının mutluluk olduğu" çağrışımını yapıyor. - Mustafa Albayrak, Bilgisayar Mühendisi - Bir İtalya gezisinde yolları kesişen küçük bir grubun, gezi sırasında kendilerini, yaşamlarını ve ilişkilerini sorgulamaları ve yeni insanlarla tanışmaları sonucund
Tükendi
Bir roman olarak 2 cilt halinde yazılan bu eser, özünde iki temel amaçla kaleme alınmıştır: Birinci amaç, Birinci Dünya Savaşı yıllarında bir ailenin yaşadıklarının gerçeğine uygun olarak yazılmasıdır. Bu olaylar, Kadirli'nin bir dağköyü olan İlbistanlı köyünde yaşanmıştır. Savaş yıllarının o sıkıntılı olaylarını yaşayan aile Köşüm Ailesi'dir. Bu aile ve bu köy, o yıllarda, Kitap'ta anlatılanlardan çok daha acı ve kötü olaylarla karşılaşmış ve yaşamıştır. Bu eser, bu yönüyle bir anı kitabı, bir belgeseldir.
Tükendi
Bir roman olarak 2 cilt halinde yazılan bu eser, özünde iki temel amaçla kaleme alınmıştır: Birinci amaç, Birinci Dünya Savaşı yıllarında bir ailenin yaşadıklarının gerçeğine uygun olarak yazılmasıdır. Bu olaylar, Kadirli'nin bir dağköyü olan İlbistanlı köyünde yaşanmıştır. Savaş yıllarının o sıkıntılı olaylarını yaşayan aile Köşüm Ailesi'dir. Bu aile ve bu köy, o yıllarda, Kitap'ta anlatılanlardan çok daha acı ve kötü olaylarla karşılaşmış ve yaşamıştır. Bu eser, bu yönüyle bir anı kitabı, bir belgeseldir.
Erdal Karasu, "muzdarip bir hiciv ustasıdır!" İşin, daha doğrusu anlattığı hikâyenin güzelliği ve özelliği de burada gizli... Tabiri yerindeyse onun öyküleri, "acıklı bir gülmece" diye tanımlanabilir... Olcay Yazıcı Akıcı, şiirli, edebî bir üslup, duru bir Türkçe ile sıcacık öyküler yazan Erdal Karasu'nun ikinci öykü kitabı olan "Gözün Yükseklerde Olsun" yazarın çocukluk günlerinden alıp bol mizahlı okuma yolculuğuna çıkarıyor okurları. Uzun yıllar gazete ve dergilerde yazdığı mizahi yazılarıyla ustalaşan
Tükendi
6 Nisan 2017 Perşembe - (kedilere göre Pisi günü) Ledün'ün 402. Günü Bu gün benimki akşam erken geldi. Sabah çok da erken çıkmamıştı zaten. Pek çok şeyden etkileniyor üzülüyor benimki. Anlamadım. Çok mu kırılgan. Benimkinin bu gibi konularda başvurduğu kendi icadı "Gönül Rafı: Bardak" sistemi varmış. Bana ve Muaz'a onu anlattı. Öyle yarım sayfalık teori de olmaz dedi ama yine de devam etti. Her tanıştığı gördüğü ümmeti önce sevmeliymişsin bu teoriye göre. Diyor ki, bir şekilde hayatının idamesinde sosyal o
Tükendi
Tuzda Balık, yaşamın farklı yönlerini bazen taşlayarak, bazen dramatik biçimde ele alan mizah yönü ağır basan, ders alınacak öykülerden oluşuyor. Öykülerin her birinde kendinizden bir parça bulacak, çevrenizde yaşanmış olayları okuyor gibi olacaksınız. Gençlik romantizminden yaşlıların sevecen duygularına, çocuk bakımının zorluklarından göç gerçeğine, aramızdaki sahtekarlardan kendini dev aynasında görenlere kadar toplumsal gerçekleri bir de yazarın penceresinden okuyacak, hekimlerin yaşamlarından kesitle
Tükendi
Okuma kültürü, bir toplumun kültürel,ekonomik ve toplumsal gelişimine önemli katkı sağlamaktadır. Yaşam boyu okuma alışkanlığı edinen ebeveyn, çocuğuna da bu alışkanlığı edinmesine katkı sağlamalıdır. Dolayısıyla okuma alışkanlığı ilk ebeveyn de başlamakta, anaokulu ile bütünleşerek diğer eğitim-öğretim dönemlerinde gelişerek artması hedeflenmektedir.Yaşam boyu okuma alışkanlığının kazanılmasında çocuk edebiyatı önemli rol oynamaktadır.Dolayısıyla okuma kültüründe önemli bir yere sahip olan çocuk edebiyatı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 79 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2