Eylem araştırması, insanların günlük yaşamlarında karşılaştıkları belirli sorunlara etkili çözümler bulunmasını sağlayan sistematik bir yaklaşımdır. Tüm bağlamlara uygulanabilecek genellenebilir açıklamaları araştıran geleneksel deneysel/ bilimsel araştırmaların aksine eylem araştırması belirli durumlara ve yerelleştirilmiş çözümlere odaklanmaktadır. Eylem araştırması, eğitim, sağlık, sanayi, yerel yönetim, kurumsal değişim gibi çeşitli alanlarda uygulamayı geliştirmek ve iyileştirmek, yerel sorunlara yerel

EDAM, nitel araştırma desenlerinin tartışılması ve kullanılması için "Nitel Desenler” başlığı altında bir dizi kitabı araştırmacılar için hazırlıyor. Serinin ilk kitabında gömülü teori, ikinci kitabında etnografya ele alınmıştı. Bu üçüncü kitapta ise durum çalışması tartışılmaya açılıyor. Durum çalışmasının nicel bir yönü bulunmasına rağmen bu kitap nitel durum çalışmasına odaklanıyor. Düşünüldüğünden daha eski bir geçmişe sahip olan durum çalışmasından günümüzde tıp, psikoloji, eğitim, mühendislik gibi far

Çocuğum İçin Ne Yapabilirim? serisi anne babalara sağlıklı çocuk yetiştirme konusunda rehberlik etmek üzere hazırlanmakta olan bir seridir. Serinin ilk kitabı karakter eğitimi konusunda... Kitap, çocuklarını temel insani değerlerle buluşturmak isteyen aileler için hazırlanmış bir kılavuzdur. Bu kılavuz, ailelere, çocuklarıyla geçirecekleri vakitleri karakter gelişimi amacına yönelik ve eğlenceli hâle getirecekleri malzemeler sunmaktadır. Çocuklarda, sorumluluklarını taşıyabilecekleri makul seçimler yapabilm

Sevilen kahramanlarımız Bilge ve arkadaşları tarihte yolculuğa devam ediyorlar. Ayasofya ve Topkapı Sarayı’nın ardındandan bu kez Yerebatan Sarnıcı onlara sırlarla dolu bir maceranın kapılarını açıyor. Bu soluk kesici serüvene sen de katılmak istiyorsan kitabın kapağını hafifçe aralaman yeterli!

Sevilen kahramanlarımız Bilge ve arkadaşları tarihte yolculuğa devam ediyorlar. Ayasofya ve Topkapı Sarayı’nın ardındandan bu kez Yerebatan Sarnıcı onlara sırlarla dolu bir maceranın kapılarını açıyor. Bu soluk kesici serüvene sen de katılmak istiyorsan kitabın kapağını hafifçe aralaman yeterli!

Bu kitapta öğrenme ve eğitimle ilgili en yaygın efsaneler ele alınmakta, bu efsanelerin herhangi bir gerçekliğinin olup olmadığı tartışılmakta, bunlar hakkında sağlam eğitimsel ve psikolojik araştırmaların ne söylediği incelenmektedir. Sol beyin/ sağ beyin ve beyin geliştirme programları, sınıfların ve okulların ne kadar büyük veya küçük olması gerektiği, okulların neden değiştiğinden tutun öğrenme stillerine ve nöroefsanelere kadar uzanan bir dizi efsane… Bu kitap özü ortaya koyan, esprili ve anlaşılabilir

Genç Marangoz, gençleri ve çocukları ahşapla uğraşmaya davet ediyor. Onları ellerine bel­ki de hiç almadıkları zımpara, çekiç, çivi ve testereyle tanışmaya; keserek, yapıştırarak, monte ederek, dahası işleyerek ahşaba hayat vermeye davet ediyor. Tecrübenin rehberli­ğinde el emeğiyle yoğurulmuş ve estetikle taçlandırılmış oyuncaklar ve objeler üretmeye davet ediyor. Beceri temelli eğitim anlayışıyla yola çıkan Genç Marangoz'un hedefleri arasında çocuk­ları matematik okuryazarlığı, yönerge okuryazarlığı, göz

Örgü kitabı geldi! Örgü bilmeyenler öğrensin, bilenler yeni yollar keşfedip eğlensin diye... İster çocuk olun, ister yetişkin; üretmenin keyfine varmak istiyorsanız bu kitap tam size göre! Örün, dokuyun, işleyin. Tığla, şişle, iğne iplikle hatta parmaklarınızla birbirinden renkli, şık ve özgün tasarımlara hayat verin. Kış günlerinizi saracak rengârenk bir boyunluğa ne dersiniz? Peki ya, tilki şeklinde bir atkıya? Arkadaşınıza kendi yaptığınız kartpostalı hediye etmek ister misiniz? Yahut kardeşinize matar

Yalın Akıl EDAM

Bilge, Kerem, Mine, Mesut ve Semih... Kahramanlarımız zamanın sınırlarını aşan, sıra dışı bir macerada dostluğun, dayanışmanın ve öğrenmenin tadına varıyorlar. Onlara bu macerada esrarengiz bir kedi, ucu yüzyıllar öncesine çıkan bir tünel ve Ayasofya eşlik ediyor. Sen de katılmaya ne dersin?

Mahalledeki bu yeni olay hepimizi heyecanlan­dırmıştı. Tuhaf olan şu ki bu bina zaten yıkılmış sayılırdı. Bina o kadar eskiydi ki babamların ço­cukluğunda bile bu bina yıkık bir hâldeymiş. Daha tuhafı kimse bu binanın kime ait olduğunu bilmiyor. Dedem konuya ilişkin birtakım efsane­leri paylaştı bizimle. Söylentiye göre bu bina taaa 1800'lü yıllarda yapılmış bir konakmış. Konağın yerini bir tek padişah bilirmiş. Çok gizli mesele­ler burada görüşülürmüş. Ne var ki Ömer Seyfi amca bu söylentiyi çürüttü.

"Çocukluğumuzdan ayağımızın kaydırılıp içine düşürüldüğümüz dünyanın adıdır hayat. ‘Hayata atılmak' diyorlar bu yüzden buna. Atılıyoruz ve bir daha da dönemiyoruz. Oysa hepimiz tüm gün oynayıp oynayıp da akşam ezanıyla evimize döneceğimiz bir sokak oyununa gider gibi ayrılıyoruz çocukluğumuzdan." Mustafa Otrar'dan geçmişe, geleceğe, bugünde dair; zamanın ötesinden, zamanını aşan şiir tadında söylemler... Biraz senden, biraz benden, biraz ötekinden, çokça hepimizden bahseden dingin demeler...

Genel bir gözlemle okulun öğrencilerde ahlaki gelişime ve karakter oluşumuna katkıda bulunması gerektiği konusunda yaygın bir fikir birliği olduğu görülüyor. Bu bağlamda kurumsal ve kişisel olarak ahlak ve karakter eğitimi konusunda çalışmalar yürütülmekte, projeler hayata geçirilmekte, çokça nefes ve mürekkep tüketilmekte... Ancak konunun sıcak bir gündem oluşturduğu son on-on beş yıl günümüze doğru gözden geçirildiğinde, ahlak ve karakter eğitimine yönelik farklı bakış ve yaklaşımları araştırma

Yazar: Neriman Karatekin, Alparslan Durmuş, Halil Ekşi, Hatice Işılak, Mustafa Otrar, Pınar Koç Yıldırım Perese Değerler Eğitimi Öğretmen Kitabı setinde yer alan çalışma kâğıtlarının öğrenciye ulaştırılması amacıyla hazırlanmış 10 kitaplık bir dizidir. Bu dizideki etkinlikler Perese Değerler Eğitimi Öğretmen Kitabı eşliğinde kullanılmalıdır.

Dünyanın her yerinde birbirinden çok farklı sesler dolaşıyor. Her bir sesin kendi şehri, evi barkı var. Sesler beraber yaşamayı seviyor, bir araya gelip kelime ve cümleleri oluşturuyorlar. Bazen bir dilden başka bir dile çevriliyorlar. Bazıları da müziğe dönüşüyor. Bütün bunlarla ilgili keşfetmen gereken dört sır var. Şimdiden sana iyi eğlenceler!

İnanıyoruz ki ailece sofra başında geçirilen zamanlar eğlenceli olmalıdır. Bütün aile fertlerinin hep beraber keyifle yiyebileceği, heyecan verici pek çok yemek çeşidi var. Bu kitap, dünyanın dört bir yanından enfes yiyeceklerle ilgili bilgiler ve ziyaret ettiğimiz her ülkeden bir yemek tarifi içeriyor. Çocukların, önlerine konan her yemeği sevmelerini beklemiyoruz. Ama inanıyoruz ki onlara yiyeceklerin tarihinden ve kültüründen bahsederseniz yeni lezzetleri denemeleri için onları yüreklendirebilirsiniz.

Benim adım Mahmut... Fikret, Naci ve ben 12 yıl­dır aynı mahallede oturuyoruz. Yani yaşımız kadar zamandır buradayız. Bizim grubun adı Sakinler. Bu ismi bize yıllar önce mahalle muhtarımız Ömer Seyfi amca verdi. Sakinler deyince aklınıza uslu uslu duran, söz dinleyen çocuklar gelmesin sakın! Çün­kü bu lakabın bize verilmesinin çok başka bir sebebi var. Burada anlatması uzun sürer. Merak ettiyseniz kitabı sonuna kadar okuyun bizahmet.

Şu sıra acayip bir savaşın ortasındayız. Her teneffüs 7-C'den bir grupla türlü oyunlar ve yarışlarda kapışıyoruz. Önceleri fena sayılmazdı. Hangi dersten en yüksek notu kim alacak? En çok kim hoplayacak, en çok kim zıplayacak? Falan filan... Fakat sonra işin rengi değişti. Sabah okulun önünden servise binerken Salim, Kerem ve Erol'la birbirimize gözlerimizi kısıp "Bu yarış bizim!" bakışı fırlattık. Fatma ve Zehra ise aynı bakışmayı Betül ve Vildan'la yaşamışlar. İşte böylece bir maceraya atılmış olduk.

Kapının önüne çıktığımızda manzara inanılma­dı. Portakal Çıkmazı'nda kim var kim yoksa hep­si bahçeye toplanmıştı. Halılar üst üste yığılmış, herkes paçaları sıvamıştı. Çoluk çocuk herkes, elinde fırçalar, az sonra başlayacak olan büyük kapışmaya hazırdı. Ben değildim. Bu işe yeni başlayan ufaklıklar heyecanlı gözlerle bakıyorlar­dı etrafa. İlk seferde tüm çocuklar böyledir. Fakat işin gerçek yüzünü zamanla görürsün. Önce sa­bun, su, fırça gibi çekici şeyler seni alıp götürür. İçindeki ses, özgürce köpükle

İşte tam o an büyülü bir şey oldu. Artık müzede değildim. Çanakkale Harbi'nde silah arkadaşına ulaşmaya çalışırken mermilerden kaçan genç bir askerdim. Naci bana elini uzatıyor, ben de onu tutmaya çalışıyordum. Bu sırada az daha geride buğulu bir görüntü belirdi. Birileri bize doğru yak­laşıyordu. Kimdi bunlar? Neden bize doğru ge­liyorlardı? Kulağımın tam ucundan bir merminin geçtiğini hissettim. Sonra derinlerden bir ses...