Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 201 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Bu kitabın ana tezi, sosyolojide toplumsal dünyaya ilişkin bilgilerde önemli ilerlemeler sağlandığıdır. Çoğu kez sosyolojinin kümülatif bir bilim olmadığı ve klâsik dönem düşünürlerin günümüzdeki teorisyenler ve araştırmacılardan önemli, hatta daha önemli olmayı sürdürdükleri iddia edilse de, bu kitapta klasik sosyolojiden modern sosyoloji türlerine kadar bazı önemli gelişme çizgilerinin bulunduğunu göstermek istiyorum. Ancak burada modern sosyolojide teorik görüşler arasında bazı temel bölünmeler olmadığın
Tükendi
Elinizdeki kitap Bulgaristan, Rusya, Belarus ve Polonya'dan oluşan dört Doğu Avrupa ülkesinin karşı karşıya kaldığı karmaşık sorunların ve ulusların ödediği ağır bedellerin pek bilinmeyen, çok tartışılmayan bilimsel hikâyesidir; özünden, felsefesinden, ilkelerinden saptırılarak içi boşaltılan ve anlamsızlaştırılan, daha da önemlisi hiçbir zaman doğru uygulanmayan sözde sosyalizmin hüzünlü hikâyesidir; Doğu ile Batı arasında, Rusya ile ABD arasında, BDT ile AB arasında tercih yapmak zorunda bırakılan ve deri
İktisadı öğrenmek isteyenler için hazırlanan bu kitabın temel amacı sadece kavramların ne ifade ettiğini öğretmek değil, aynı zamanda akademik yeteneğin gelişmesine yardımcı en önemli faktör olan eleştirel ve yaratıcı düşüncenin geliştirilmesidir. İktisadi analiz araçları, sosyal bilimlerin genel kapsamının gerektirdiği değerlendirmeleri yapma yolunu öğretmede oldukça etkin ve yeterlidir. Kavramların ne olduğunu öğrenmek bir takım bilgiler sunacaktır, fakat analitik düşünce yeteneğini geliştirmeyecektir. B
Bu kitapta, çalışma yaşamında işe alım yetkilisi ve insan kaynakları sorumlusu/uzmanı/danışmanı olarak görev yapmakta ya da yapacak olan kişilere; işverenlere; çalışma yaşamına adım atacak atmış adaylara/atmış kişilere, iş arayanlara, iş başvurusunda bulunacak kişilere; kısaca çalışma yaşamının ilgililerine, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri başta olmak üzere üniversitelerin çeşitli sosyal bilimler alanlarında eğitim almakta olanlara faydalı olacağı düşünülen ?işe alımın psikolojik sürecine" yer verile
Tükendi
1951'de VI. George tarafından kendisine verilen Liyakat Nişanının ardından G. E. Moore şaşkınlıkla eşine şu tepkiyi verdi: ?Düşünebiliyor musun ?Kral, Wittgenstein'ın adını duymamış!" Yüzyılın sonundaki birinin şaşkınlığı daha da büyük olurdu. Ludwig Wittgenstein (1889-1951) belki de yirminci yüzyılın en çok bilinen filozofudur. Onun üzerine çok sayıda kitap ve makale yazıldı. ...Yine de sorun haklı olarak Wittgenstein'ın düşüncesinin yeterince anlaşılıp anlaşılmadığı olarak ortaya atılabilir. Hintikka, bu
Tükendi
artin Heidegger yirminci yüzyıl düşüncesine en fazla etkide bulunan felsefecilerden biridir Yaşamı boyunca '' varlığın anlamı nedir?'' sorusuna yanıt aramış, düşüncesini bu soru çerçevesinde yoğunlaştırarak felsefe tarihini sorgulamıştır.Gözden geçirilmiş yeni baskısıyla elinizdeki çalışmanın amacı, Heidegger'in felsefesini temel görüş ve kuramları ile tanıtmaktır Bu nedenle en büyük eseri olan Varlık ve Zaman, çalışmanın birinci bölümünde ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Heidegger'in bilgi, bilim, teknoloj
Bu eser antik Çağ hakkında bir eser olmasına karşın kapsamı Antik çağ ile sınırlı değildir. Önemli tarih öncesi yerleşimler; Orta Çağda yaşamış, antik yazarlar ve bölgeler hakkında eser vermiş kişiler; arkeolojinin bir bilim dalı haline dönüşme sürecinde önemli adımları atmış bilim adamları da esere dahil edilmiştir. Ayrıca ekler kısmında Antik Çağda yazılmış eserlerin Türkçe çevirilerinin listesi ve değişik bölgeleri gösteren haritalar verilmiştir. İncelemeye alınan çağlara tarihsel açıdan yaklaşılmış, dah
Tükendi
Modern Batı düşüncesinin bir tür tekrara düşmesini, onun yeni ufuklar açamamasını dahası neredeyse bir tünel bakışına duçar oluşunu onmaz bir yara olarak okuyan Heidegger, içinde bulunduğumuz durumdan bizi ancak bir Tanrı kurtarabilir demişti . Sonuçta moderni-tenin bilançosunu, telafi veya rehabilite etmek mucizeye kalmıştı. V. Frankl'ın tespitiyle, bugün sıkıntı ve kayıtsızlık yayılmaktadır. Boşluk ve anlamsızlık duygusu da adeta kol gezmektedir.Varoluşsal vakum diye adlandırdığım şeye bugünün kitlesel ne
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî, bir oportünist miydi? Sadece kendi ikbâl ve istikbâlini mi düşünmüştü? Moğollar gibi istilâcı ve işgalci bir kavmin yanında ne işi olabilirdi? İslâm dünyası Moğolların yıkımlarıyla sarsılırken Müslümanlar Moğollara karşı mücadelenin yollarını ararken, Mevlânâ gibi büyük bir sûfî Moğolların yanında ne şekilde durabiliyordu? Amacı neydi? Bunu sadece yaşanan sıkıntıları hafifletme kaygısı açıklayabilir mi? Bugün kaynakların aktardığı bilgiler ışığında, Mevlânâ'nın Moğollarla olan yakın
Bilgi sosyolojisi bilginin toplumsal boyutlarını anlama çabasıdır. Batı'da Durkheim, Weber, Marx, Scheler, Mannheim, Sorokin, Gurvitch, Mills, Bourdieu, Berger ve Thomas Luckmann gibi birçok sosyolog bilgi olgusuyla ilgilenmişlerdir. Türkiye'de Gökalp, Türk Mantık Yapısı ve Ülgener Zihniyet Meselesi kapsamında Konuyu tartışmışlardır. Bu çalışma öncelikle sosyologların katkılarının ürünü olmakla birlikte Levy-Bruhl ve Claude Levi-Strauss gibi antropologların, Popper, Kuhn gibi bilim yöntemi ve bilim tarihçil
1950'li yılların başlarında altı ülkeyle bütünleşmesine başlayan Avrupa Birliği, günümüzde 28 ülkeyle bütünleşmesine devam etmektedir. Gelecekte, yeni üyelerle daha büyük bir coğrafyaya yayılacağı öngörülen Avrupa Birliği'nin söz konusu ülkelerle ilişkilerine dair çalışmalar dilimizde son derece sınırlıdır. Avrupa Birliği'nin 36 veya daha fazla üyeye ulaşıp ulaşmayacağını zaman gösterecektir. Ancak, Avrupa Birliği'nin geleceğini tahmin edebilmek için bilinmesi gerekenlerin başında üye ya da aday ülkelerin A
Tükendi
Her toplum gibi aile de değişir ve evrimleşir. Türk ailesi de bugün bu değişim sancılarını yaşıyor, ancak bu değişim süreci o kadar hızlı yaşanıyor ki, sonuçları fay kırılması gibi yıkıcı oluyor. Hemen herkes, toplumun temel taşları olan sevgi ve saygının kaybolduğundan yakınıyor. Oysa 'Sevgi ve Saygı'nın değeri yaşanarak anlaşılır. İnsanın çevresi ile ilk teması, ailesi içinde başlar. Çocuk ile aile üyeleri arasında başlayan bu ilk temas; onun toplumun değer yargılarını tanımasında ve kazanacağı kişilik ol
Tükendi
Alay ile gülme arasında çok büyük bir fark olduğunu düşünüyorum. Çünkü gülme ve şaka saf sevinçtir, bu yüzden de aşırı olmadıkları sürece kendiliğinden iyidir. Gerçekten amansız ve kasvetli boş inanç dışında hiçbir şey bizim sevinç duymamızı yasaklamaz. Çünkü neden insanın açlığını, susuzluğunu gidermek kasvetini gidermekten daha iyi olsun? Hiçbir ilah, hiçbir insan -tabii bana karşı bir kıskançlığı yoksa- benim zayıflığıma, talihsizliğime sevinmez; gözyaşlarımıza, iç çekişlerimize, korkularımıza ve zayıf b
Tükendi
Ütopya modernitenin doğuşuyla merkeze yerleşen insanın kendi kurduğu bir mekânda mutlu olma arzusunu ve hayalini ifade eder. Ama bu mekân yasalarla düzenlendiği için ütopya aynı zamanda kapalı bir bütüne ve homojeniteye dönüşme riskini taşır. Bu durumun işaret ettiği iki şey vardır. Birincisi ütopyanın önemi ve riskleri üzerinde düşünmenin bir gereklilik arz ettiğini görmek. İkincisi ise edebi bir tür olarak ütopyanın doğuşu ve gelişimi ile modernitenin doğuşu ve gelişimi arasında derin bir ilişki olduğunu
"Olmak ya da olmamak" Shakespeare'in bu ünlü sözleri varoluş filozoflarında sahici varoluş ya da sahici olmayan varoluş kavramlan içinde ele alınarak, gerçek içeriğine kavuştu. Bu çalışmanın amacı, varoluş felsefesini ve filozoflarını tanıtmaktır. 20. yy'ın en önemli felsefi akımlarından biri olan varoluşçuluk, çağın insan sorununu ele alan bir felsefedir. Özellikle iki Dünya savaşının yıkımını gören ve içinde yaşayan düşünürler, insan varlığının nasıl bir varlık olduğunu sorguladilar. Bu nedenle olması ger
Bu eser Family Dynamics and the Runaway Problem: An Assessment on the Impact of Family Dynamics on the Runaway Problem adıyla önce İngilizce olarak Almanya'da basımı yapılmış ve pek çok ülkede satışa sunulmuştur. Çocukların evden kaçma olgusu bu eser kapsamında odaklanılan tema olmakla birlikte, bu durumun nedenleri ve sonuçlarını etkileyen pek çok birbirine bağımlı değişkene dikkat çekilmiştir. ABD başta olmak üzere farklı ülkelerde yapılan araştırmaların içerikleri, tespitleri hakkında bilgiler verilere
İnsan-doğa etkileşimi ve çevre için eğitim konularını tartışmaya açan bu kitap, öğrencilerine ve çocuklarına doğa ve dünya sevgisi aşılamak isteyen, onların çevresel tutum ve davranışlarını olumlu yönde değiştirmeyi amaçlayan tüm öğretmenlere, tüm velilere, tüm çevre dostu vatandaşlara bir kılavuz eser olma beklentisiyle kaleme alınmıştır. Aslında bu kitap hem öğrenci ve öğretmenlere hem akademisyenlere ve araştırmacılara hem de çevre konularına ilgi duyan meraklı okuyuculara "çevre eğitimi rehberi" olması
Tükendi
Bu çalışma çağdaş felsefenin en önde gelen düşünürlerinden Gilles Deleuze'ün 'sinema sanatı felsefesi'ni, düşünürün ortaya koyduğu temel kavramlar çerçevesinde tanıtmaya çalışmaktadır. Deleuze gibi, fazlasıyla kendine özgü bir düşünürün Türkçe'de ele alınmamış bir yönünü bize sunma amacı, ?lozofun adeta bir jargon sayılabilecek çetre?l terminolojosinin içinden geçmeyi gerektirmektedir. Deleuze'ün Türkiye'de pek tanınmayan sinema felsefesine ilişkin genel görüş vermesi bakımından büyük öneme sahip olan kitap
Ernst von Aster'e göre; felsefede derinleşmek isteyen, felsefe tarihi ile uğraşmak zorundadır. "FELSEFE TARİH" siz FELSEFE OLMAZ. Felsefe tarihi, bir takım olayları, bir takım hayat hikayelerini, bir takım görüşleri artarda sıralamak değildir. Felsefe tarihi, felsefe problematiğinin gelişmesini gösterir ve bu gelişmenin mantıksal düzenini kavrar. Bunun içindir ki, FELSEFE TARİHİNİN KENDİSİ DE BİR FELSEFE DİSİPLİNİDİR. Felsefe tarihi bize, felsefenin ne olduğunu, insan bilinç ve kültürünün gelişmesinde felse
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'ndan Avrupa Birliği'ne uzanan ve yarım asrı aşan Avrupa bütünleşme süreci, kendisine destek veren ve karşı olan kesimleri yaratmıştır. 1990'lardan itibaren euroseptisizm literatürü kapsamında incelenen Avrupa Birliği şüpheciliğinin/karşıtlığının en fazla görünür olduğu alan özellikle siyasi partiler olmuştur. Avrupa Birliği'nde Margaret Thatcher'dan Marine Le Pen'e, Avrupa Parlamentosu'ndaki euroseptik gruplardan Çek Cumhuriyeti'ndeki Sivil Demokrat Parti'ye ve İngiltere'deki
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 201 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4