Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 80 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitabı okuyunca yıllanmış bir şarap gibi erkeğinin gönlünün vazgeçilmez tadı olmaya devam edeceksin. Bunu yaparken de her şeyini döküp saçmayacak, seni gizemli yapacak, daima keşfedilmeye açık koylar, limanlar bırakacaksın. Gizemli olayım derken erkeğinin güven duygusunu sarsacak kadar soru işareti de bırakmayacaksın, onun beyninde. Öngörülebilir bir gizem oluşturacaksın. Erkeğinin gözünde karton, silik, güçsüz, yeteneksiz bir kadın asla olmayacaksın. Bunun yanında dedektif gibi kurnaz, ben işimi bilirim
Tükendi
Ölmüş bir babanın verdiği dersten: "Bıraktığı boşluk nasıl doldurulur bilinmez. Çarpa kanaya gidersiniz de, dünya aracından inilmez. Kendinizi son derece biçare, zavallı hissettiğiniz demler... Oysa, şimdi bambaşka hayat ayarları yapmak lâzım. ... Sonra tuhaf, inanılmaz, huzurlu bir sevinç. Bir bakkal dükkânında cama asılan kâğıt, bir duyuru, ilân tahtası, hakikat paftası: "Ekmek Bulunur". En temel ihtiyaç, en muhtaç olduğumuz nimet... Sıcacık bir duygu. Gönül okşanması, sürur. Ekmek ümit. Ekmek aş(k). Ekme
Tükendi
Hadi gel arkadaşım, şimdi seninle şöyle güzel bir yolculuğa çıkalım. Kadın denilen, duyguları değişken ve etkilemesi, hele de elde etmesi atomu parçalamak kadar zor olan bir tuhaf canlıyı tanıyalım birlikte. Anlaman için bolca yaşanmış örnekler vereceğim bu yolculukta sana. Çünkü sırf bu kitabı yazmak için onlarca kadına yaklaşıp sana vereceğim tüyoları birebir uygulayıp test ettim senin için, inan bana. Rize'den Antalya'ya, Çanakkale'den Ardahan'a kadar tüm kadınların ilgi manyağı olduğunu ve ilginin "kadı
Tükendi
Bir gül yaprağı düşer zamanın antikalaştığı çınarın gözbebeğine damlacığın yaşattığı pembe narinliğinden damarlara can yürür toprağın hayat iksirine gelinciğin karıştığı. kumsaldan denize nazır; dalgalarla ninnili menevşe renkli deniz kabuğu; ısrarla sevili orada ben varım dizelerimle; ruhum gök çizgili..
Tükendi
Naz
Nazlıdır; nazenidir duygular. Gönül köprüsünden bir çırpıda geçişleri zordur. Narin narin yürürler. Bazen acır canları, bazen sızlarlar, kimi zaman gamlanır, kimi zamanda huzurla mısra mısra dökülürler yürek denen o özel kaba Nazlıydı, kelamın kaderi! Benim ruhumdan N.A.Z.ın yani cismimin kalemine dökülenler de nazlıydı. İnsan bedene hükmeder; lâkin ruh süzülür nazlı nazlı istediği yere Gönle söz geçirmek, aklı hizaya getirmekten daha zordur. Şimdi ey mısralarıma yüreği değenler, elbette vardır he
Tükendi
Hayat beklenilenden çok beklenilmeyen olaylarla çıkar karşımıza. Her şey bazen öyle karmaşık hale gelir ki aklın durduğu noktayla buluşur insan. Ve sabır derler ya sabır... işte, o an o kavramı iyi uygulamak gerekir. Sabrın sonunda hezeyanları süsleyen heyecan ve acının ürünü olan gözyaşların yerini sevincin billur dudaklarından dökülen mutluluk yaşları almaya başlar. Her şeyin bittiği yerden başladığını görür insan. Son dediğimiz şeylerin mutlulukların başlangıcı olduğunu görürüz yeter ki sabrı ve sebati
Tükendi
Gönlüme bir pus düşer Kırlangıç yuvası gibi çamurdan Eski bir sarnıç çekerken seni içimden Körlüğüm tutar, dipsizleşirim Bir Ali gelir sazlıklardan Semaya bir gece çalar sırrı Kamış ağlar, kayıklar geçerken Karabataklar dalar uykuya Ali'ye çullanır dokuz harami Ölüme bir sus düşer
Tükendi
Bir bahar akşamı, papatyalar süslenirken Sular gelin gibi süzülürken Ötüken yamaçlarında, Ben gelip mührümü vuracağım Vatan diye, kanatlanan sol yanına... Bekle Turan yolcum, bu bir bitiş değil, Varoluştur kutlu fetihlere gebe...BEKLE... Türklük şuurunun gönülden mürekkebe aktarıldığına bir defa daha şahit olmaktayız. Verilen kutlu mücâdelenin tasavvuruna bir de bu pencereden bakın... Tuğba kardeşime yazın hayatında başarılar diliyorum.
Tükendi
"Nice insanın ölü sağ yaşadığı, çirkefe bulandığı; çorak kalp yüzleriyle, yolumuzu şaşırtan binlerce işaret ağıyla" dolu, "Mecnunluk davasıyla aşklara leke sürüldüğü; tezatların oluk oluk olduğu; katran, geçmez zamanlarda" yaşamak ne kadar güçtür. Sevgiyle, incelik ve zarafetle, mana yüklü yaşamanın tanımıdır Elif oysa. Gönlü sulh ve huzura kavuşturmanın t(adı)dır. "Elif gibi kalabilmek", Elif'le kalabilmekse hayatımızın baş davasıdır ve büyük, soylu, çetin mücadeleler gerektirir. "Bilsem ki beni öldürür
Tükendi
Onu uzun yıllardır yakinen tanıdım. Derdi ummanları taşıracak bir gönül insanı. Çevresi tarafından bugün tam anlaşılamasa da yakın gelecekte sanat dünyasında arka arkaya boy gösterecek değerli eserleriyle yerini alacağına inanıyorum. ?Sana Gelirken" Onun hem bir şiirinin ismi, hem de çıkmaya hazırlanan ilk kitabının ismidir. O," Sana Gelirken" derken öyle söyler ki sizi de, hayallerinizle birlikte ufuk ötelerine alıp götürür. Bir Konya akşamında Meramdaki Tavus Baba Türbesinin kıyıs
Tükendi
Mecnun'un içindeki ateş, Leyla'nın yüzündeki Mevla seni yanıltmasın Asıl Aşk, O'ndandır, Şüphesiz ki, O'nadır.
Tükendi
"Hande Dağ ikinci öykü kitabı Dağ Yürüyüşleri'yle yeniden ben buradayım diyor. Bazen düş, bazen sadece bir hayret öyküleri. Engelli genç bir kadının, beton kementlerle kıstırılmış dünyasında bir pencere belki de bu öyküler. Bir yandan içerde birikenleri özgürleştirirken, bir yandan da dışarıdakileri içeriye davet ediyor. Öyküler daha çok unutuluşun, bekleyişin, suskunluğun, izleyişin, dinleyişin Hande'ce bir dil bulması. Tamamen engelsiz bir bağ, Dağ öyküleri... Herkes kendi dağına tırmanır, onunkisi
Tükendi
Geceye yayılıyor düşüncelerim yalın ayak Hafif bir nisan yağmuru.. menekşeler ıslak Duygularıma aşk çiseliyor sevgiye gebe toprak Lalelerin duruşu hep manidar ; allı morlu sonsuza duvak Duyguların dili şakıyor menekşe ve lale onlara kaynak. Mevsimler boyu aşk kordonu yağmurla sırılsıklam; Yürüsem hep yürüsem ömür boyu hep ıslansam...
Tükendi
ŞÂİRİMİZ DİYOR Kİ: Çıraklık, kalfalık, ustalık gibi... Şehzâde, Süleymaniye, Selimiye gibi... Çocukluk, gençlik, olgunluk gibi... Hamdım, yandım, piştim gibi... Giriş, gelişme, sonuç gibi... Serim, düğüm, çözüm gibi... Cennet, Cehennem, Âraf gibi... Tohum, fidan, ağaç gibi... Yer, gök, deniz gibi... Pekmez, un, helva gibi... Koza, kelebek, ipek gibi... Ana, baba, evlat gibi... Duygu, düşünce, hayâl gibi... Zaman, mekân, insan gibi... Su, buz, buhar gibi... Ses, şekil, mânâ gibi... Şiir, nesir, mensur şiir g
Tükendi
Geçen zaman taşları yorsa da ruh diri. Değişmeyen bir öz var. Şehrin dili olsa da anlatsa yaşadıklarını. Fetih günlerini, sevinçleri, bayram günlerini; sonra yıkımları, yangınları, acıları Hâsılı iyi günleri, kötü günleri bir bir anlatsa şehir. Kimler geldi kimler geçti? Şu şadırvan, şu kubbeler, şu minareler mazide olup bitenlere tanık. Gün gelir de toprak için için kaynar. Kayalar, taşlar yol verir. Şırıl şırıl bir akış Suda ay ışığı şavkır. Şehirde kurumuş çeşmeler şenlenir. Bahçede ağaçlar yeniden dala
Tükendi
Arkanıza yaslanın ve elinize aldığınız, Yemenika Kızıl Gelin Vakası'nı bir film gibi izleyin. Bu kitap Aden körfezinde bulunan Aden kavmi ile Yemenika şövalyelerinin aralarında geçen savaşları ile gelişen Kızıl Gelin Vakasını konu almıştır. Yemenika şövalyeleri 4 arşın boylarında olan Adenlilerle savaşırken Lusifer'le elf ordularının gireceği bu serüvene, Hz. Süleyman'ın mabedinden gizli bilgileri çalan duvar işçileri de dahil olacaktır. Duvar işçilerinin lider kadın şefi İllumine ile Mankur
Tükendi
Gün erken ağarıyor, Gülümseyen yüzün yok gecelerde. Vakit o vakit değil. Yıldızlar ağlaşıyor yerlerde. Gönül küstü bir kere. Kurudu yüreğim, sevinçlerim. Tel tel döküldü, Yeniden sevmelerim.
Tükendi
Bu kitap ne eski bir hikâye Ne çok tutacağına inanılan bir roman Ne de iyi bir şairin şiir kitabı Bu kitap her gece Uyumadan önce kendimize fısıldadığımız En onulmaz anlarımızda yüreğimize sayıkladığımız Biraz sancılı hatıraları barındıran haznesinde Dışını hayatın kapsayan Ama en çok içerlediklerimizi Kimisini aşk hüzünlendirir Kimisini Anne Bir Nebi kimisini Bazısını son, hikâyet ve bidayetler. Yine de Güzel bir doğumdur, aydınlık çağrısıdır Bu kitap. Aşkın eli, nefesi değmiştir kader
Tükendi
Gönlümü emzirir bir ulu anka kuşu mavi doymuşlukta, Kaf dağına masalımsı yolculuğun dokunaklı şiir görkeminde. Gece gezginine gönüldaş olunmuşsa şimşekli yağmur coşkunluğunda, Sıradanlığın fevkinde ve sarılmışlığın kalpten zevkinde. Güzel duygu mecburiyetinin ahu enin tahtının süzülmüş hassaslığında, Can kaybolmaz, canan kaybedemez varolmuş menekşe saffetinde...
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 80 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1