Batı inanç özgürlüğü edebiyatı yaparken bugün Müslümanlara neleri reva gördüğünü gözden geçirmelidir. Ayrıca kendi tarihine bakmalıdır. Şu andaki hali ile Kurtuba ile İstanbulu İşbiliyye ile Mardini Gırnata ile Şamı karşılaştırmalı ve ondan sonra konuşmalıdır.
İslam Peygamberinin Bir zımmiye eza eden bana eza etmiş gibi olur sözü ile Şaronun söylediği Gazzede taş üstünde taş bırakmamalıyız. Bütün Gazzeyi dümdüz etmeliyiz sözünü beraber düşünmelidir.
Kadının Cennette Cinsel Özgürlüğü
Kadının Araba Kullanması
Tüy Dökücü Krem Kullanmak
Fotoğraf ve Mahremlik
Oje ve Abdest
Erkek Hocalardan Ders
Parfümden Dolayı Gusü
Burç ve Fal
Tüy Temizliği ve Gusül
Evlenme Yaşı ve Este Aranacak Özellikler
Vesvese ve Stresin çaresi
Düğünde Oyun
Kısa Çorapla Namaz Kılmak
Kadının Okuması Gereken Kitaplar
Boyalı Dudakla Namaz
Epilasyonla Tüy Alma
Ramazan ve Adet/Hayız
Kadının Pantolon Giymesi
Kadının Yalnız Başına Taksiye Binmesi
Kredi çekip hacca gidilir mi?
Tüp bebek câiz midir?
Borsaya para yatırmak haram mıdır?
Doğum günü kutlamak haram mıdır?
Daha pek çok güncel sorularınızın cevaplarını bu kitapta bulacaksınız
Kuran, Allah'ın bizlere seslenişidir. Onu okuyan Rabbiyle konuşmuş gibidir. Ona yapışan kurtulur. Ondan yüz çeviren helak olur.
Cennetin en üst katında bulunacak olanlar Kuran'ı okuyup onun emirlerini yerine getirenler olacaktır. İnsanların en hayırlısı Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir. Dünyada görürken, Kıyamette Allah'ın kör olarak haşredeceği kimselere Kuran'ı unutup inkar edenler olacaktır. (Ta-ha, 20/124-125)
Son peygamber Hz. Muhammed içinde yaşadığı toplumun bir üyesi olarak dünyaya geldi, ulvi görevinde başlayıncaya kadar da büyük ölçüde onlar gibi yaşadı. Bu sebeple içinde doğduğu ve yaşadığı ortamın iyice bilinmesi, Hz. Peygamber'in ve mesajının daha iyi anlaşılması ve yorumlanmasına çok önemli katkılar sağlayacağı muhakkaktır. Hz. Muhammed'in içinde yaşadığı ortamı tanımanın en iyi yollarından biri de şüphesiz ki, O'nun "yakınları" olan insanları tanımaktır. Hz. Muhammed'in ailesini, akrabalarını ve hısıml
İnsanlar ümitleriyle yaşarlar. Herkesin ulaşmak istediği hedefleri ve arzuları vardır. Ama insanlar kısacık hayatlarında bunlardan çok az bir kısmına ulaşabilirler. Kazandığını nerelerde ve nasıl harcıyor olması o kadar önemli değildir. Nasıl harcarsa harcasın, gelir düzeyi sürekli artıyorsa insan başarılı sayılır. Ama kazandığını har vurup harman savuruyorsa bu bir başarısızlık sayılmaz
Başarı, her ne ise, rastgele bir olgu değildir. Kazananlar ya da kaybedenler tombaladan çekilmiyor. Einsteinin dediği gi
Kitabın yazarı İmam Haris el-Muhasibî ilk sufîlerdendir ve Sünnî tasavvufun ilk temsilcisidir.
Aynı zamanda ilmî ve felsefî derinliği olan bir âlimdir.
Abdulfettah Ebu Gudde ise kitaba müellifinkiler kadar değerli notlar eklemiştir.
İsmindeki Selefî kelimesiyle bugünkü Selefîleri değil, ilk dönemi kastettiğimiz açıktır.
Velhasıl kitap okununca:
Tasavvufun önemli bir ilk kaynağı olması,
İçerdiği bilgilerin bu günün bozulmuş tarikat anlayışı için yol gösterici olması sebebiyle, Kitaba ve Sünnete dayalı bir t
O herkesin sevgilisi idi. Sevgi insanıydı. Gerçek sevginin, adanmışlığın eşsiz örnekleriyle doluydu. İşte birkaç örnek sizlere
BEN KİMSEYİ ONA TERCİH ETMEM
Zeyd bin Harise Hayır ey Allahın Resûlü! Ben gitmeyeceğim.
Vallahi hiçbir kimseyi sana tercih etmem. Senin yanında
Ebediyen kalmaya devam edeceğim.
HZ. HAMZA AVDAN DÖNÜNCE
Sen Muhammede vurursun ha! Küfredersin ha.
Bilesin ki ben onun dinindenim. Şehadet ederim ki
Muhammed Allahın Peygamberidir. Allah dan vahiy almaktadır.
YARIN SEVGİLİLERE KAVUŞMA
İnsan haddini aşınca... Ne olur?
Ne olmaz ki?
Kötülük adına neler yaşanmaz ki?
Selim aklın tiksindiği, vicdanların rahatsız olduğu ne çirkinlikler oluşmaz ki?
Ölesi insan, ne kadar da nankördür!
Kötülükler tarihi hep insanın haddini aşması sonucunda oluşmuştur.
Mecrasından taşan su rahmet olmaktan çıkar, sel olur.
Sınırını aşan insan kendine, etrafına, bütün dünyaya zarar verir, bela olur, musibet olur.
Kuran, insana sınırlarını gösterirken, sınırını aşan tipleri de tanıtır.
Bunlar somut kişiliklerden ço
Büyük İslam âlimi Bediüzzaman Said Nursi neler yaşadı, davası uğruna ordan oraya savrulurken yurt içinde ve dışında neler oldu?...
İşte bu kitap, bu tip suallere cevap verebilmek arzusuyla hazırlandı.
Mutlakiyet, meşrutiyet ve cumhuriyet rejimlerini acısıyla-tatlısıyla yaşayan Üstadın hayatındaki mühim hadiseler, Bediüzzamanlı Yıllar ismini verdiğimiz bu eserde yer yer satırbaşlarıyla, yeri geldiğinde ise detaylı şekilde verilirken, Üstadın hayatına paralel olarak içerde ve dışarda meydana gelen mühim hadis
İslam için bir koruma kanunu yoktur. Ağzı olan konuşur.
Ama konuşmak vardır konuşmak vardır.
İçtihadında hata etmek ayrı şeydir, hata etmek için içtihat etmek ayrı şeydir.
Tarih boyunca pek çok siyasi iktidar, inanan insanlara zulmetmiştir. Ama hiçbir zaman onların zulmü onlara yaltaklanan âlimlerinki kadar tahripkâr olmamıştır.
Emevî zulmü edebiyatıyla geçinenler, o devrin alimlerinin bu zulme boyun eğmediklerini görmek istemezler.
Ne diyelim?
Arzularını kendi tanrısı yapanları görmüyor musunuz? Bu sebeple
Bu kitabın derlenip yazılmasından maksat, cehennemi anlamak ve anlatmak, orada Allah düşmanları için hazırlanan perişanlıkları, cezaları, felaketleri açıklamaktır. Umudumuz o ki, bu kitap önce kendi nefsimi ve diğer nefisleri düştüğü çukurdan, bulaştığı fesat ve aymazlıktan kurtarsın, onu kurtarmayı çabuklaştırmaya sebeb ve vesile olsun. Nefisler özellikle bu zamanda, Allahın dinine itibarın azaldığı bu çağda tembelleşti, battallaştı, alabildiğine şehvetlere bulaştı, arzuların ve heveslerin peşinde döne dön
Onlar toplumun önderleriOnlar sözü dinlenen, tavsiyeleri tutulanlar Onlar, bin düşünüp bir söyleyenler Onlar, yıllarını ilim erbabının önünde diz çökerek, kitaplar arasında geçirenlerOnlar ne söyleyeceği, ne yapacağı, nasıl yaşadığı merak edilenlerOnlar hocalarımızVe hocalarımız günümüz meselelerine ve hadiselerine dair yine konuştu
Hz. Peygamber, üstlendiği görev gereği sürekli toplumla iç içe olmuştur. Onun evrensel misyonu, cahiliyeden arınmış yeni ve erdemli/örnek bir toplum inşâ etmeğe yönelikti. Dolayısıyla ona, bu açıdan bir toplum mühendisi veya toplum mimarı gözüyle bakılabilir. Bu durumda hadislerin sosyal hayatın her safhasıyla ilgili olması gayet doğaldır. Hadisler, toplum hayatını müsbet manada o derece etkilemiştir ki, dünyanın neresine gidilirse gidilsin, kendileriyle karşılaşılan müslüman toplulukların hayat tarzlarında
PEYGAMBER İKLİMİNDEN SOLUKLAR´da okuyacağınız her cümle
Resûlullah´ın sünnetinden hayatımıza kandildir. O güller diyarından ruhumuzda açılacak hikmet goncalarıdır. Gönüller Sultanı´ndan gönüllerimize uzanan sevgi kuşaklarıdır. Kasvet bürümüş hususi dünyamıza rahmet esintileridir. Gafletten boğulacak hale gelmiş kalplere diriltici seher meltemleridir. Gittikçe kararıp belirsizleşen gerçek hayat yolumuza ışık tutacak hakikat parıltılarıdır.
Amacımız; hayatın hayatı, hakikatleri ilham kaynağı olan sünnet
Zannedersem inanan birçok insan da benim gibi kendi kendine şu soruyu soruyordur: "İnananların varlığı, inançsızları ve mülhitleri neden rahatsız ediyor?" Kur´an-ı Kerim´e müracaat ettiğimde on dört küsûr asır evvel bunun cevabını verdiğini gördüm. Bulduğum bu cevabı inananlarla paylaşmak istedim. Cenab-ı Hakk, inayetini bizden esirgemesin, beşeriyetin muktezası olan hatalardan bizi korusun.
Kitap, birkaç başlık altında ağırlık kazanmıştır. Bunlar kısaca, Burçlar ve tefsiri, kıyamet günü ve bu günde yapı
Sevgili Gelin Hanım!
Beyin evden çıkarken onu uğurla; akşam döndüğünde güler yüzle karşıla!
İffetini ve hayanı muhafaza et. En güzel elbisenin takva elbisesi olduğunu unutma; her işimizi murakabe eden Allah´ı düşün!
Çocuklarını hayırlı bir evlat olarak yetiştirmeye gayret et ki, millet de sizi hayırla yad etsin.
Sevgili Damat Bey!
Evini harçlıksız bırakma, onları kimseye muhtaç etme!
Evine geldiğinde selamla ve güler yüzle gir ki, ev halkı senin geldiğine sevinsin.
Şunu bil ki, az olan helal kazanç,
Kalıbımızla ve kalbimizle, gâye ve hikmetin bilinci içersinde, yeryüzünde halîfe ve Allah´ın kulu sıfatı ile yaptığımız tüm eylemler... İBADET
Manâ ve içerikten yoksun, kabuk ve şekilden öte geçmeyen, görüntü ve merasimlerle işgal edilmiş bir hayat... ÂYİN
Toplum ve çevrenin güdümünde, şuursuzca ve de zoraki bir yaşayış... ÂDET
Refleksler halinde, bir haz duymadan her gün biteviye tekrarladığımız rutin işlemler yumağı... ALIŞKANLIK.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.