Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 38 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Daha kitabın başında içindekiler bölümünü ifade eden iki kelimeyi görünce alışılmışın dışında bir kitabı elime aldığımı fark ettim: ?Gözetleme Noktaları". Hayatın bir içağacı olması fikri bende ?neden olmasın' duygusu uyandırdı. Bir içağacım olduğunu bildiğim için daha umutlu olduğumu söyleyebilirim artık. ?Dahasını söyleyeyim mi, Beyefendi, aslında konuştuğumuz filan da yok; düpedüz, açık açık çığlık çığlığayız", ne kadar da bizi anlatan bir cümle demekten kendimi alamadım, tıpkı ?Yoğun, ağır bir zaman: s
Tükendi
Nuri Pakdil, ?Klas Duruş'uyla okurlarını etkilemiş bir yazardır. İçinde bulunduğum kuşak ve şüphesiz bizden sonra gelecek kuşaklar da bu ?Klas Duruş'tan nasipleneceklerdir. / Hatice Ebrar Akbulut Uzun bir aradan sonra Nuri Pakdil ustanın ?Klas Duruş'unu yeniden okudum. İlk okuduğum günden bu yana durduğum ve durmam gereken yeri, iktidarsız edilmek istenen zihnimi ne kadar koruyabildiğimi, şu anda kıymetini bildiklerimin doğruluğunu, sesimi-sözümü-dilimi-kelimelerimi sorguladım. / Ahmet Kaymaz Nuri Pakdil,
Tükendi
Batı'ya dair tespitlerin yapıldığı bir kitap ?Batı Notları'; iyiki okudum diyorum. Yazarın daha kitabın başında kurduğu şu cümle özet mahiyetindeydi: ?Ama öykünmekle, inançları davranışları farklı uluslara göre düzenlenmiş kurumları almakla, onların aynısını kurmakla, ulusal birleşime varmak mümkün müydü? " Batı bu kadar samimi bir şekilde, ancak bu kadar güzel yazılabilirdi. Bir dostumdan dinliyormuş gibi okudum Batı Notları'nı. / Ayşegül Toprak ?Batı Notları', Nuri Pakdil'in Paris, Brüksel ve Roma'ya ya
Tükendi
?Dostluk, karşılıklı birbirine bakmak değil, aynı yöne birlikte bakmaktır" der Exupéry. Yapayalnız dolaşıyor bu çağın insanı. Çünkü birlikte yürüyecek kadar güvenmiyor kimse birbirine. İnsanları birbirine sevdirmek gerekiyor öncelikle, bunun için. Resmî öğreti önce güveni sarstı Türk ulusunda. Böylece eylemsizliğe itti onu. Nasıl birlikte yürünür güven olmadan? Herkes kendi dışında birinden gelen şeylere karşı bir güvensizliğe itilmiş ki konuşmalarda karşılıklı sözlerin birbiriyle ilintili olduğu görülmüy
Bir kere okumakla bırakılmayacak kitaplar yazar hep Pakdil. Kitaplarındaki mükemmel hüzün, mükemmel aydınlık, mükemmel duruş çarpıcı bir şekildedir. Onun elinde kalem esrarlı mürekkebe dalıp o mürekkepten mükemmel cümleler yakalayıp sayfaya döken bir çengel, bir olta, bir mızrak gibidir. Pakdil, kelimenin ikinci, üçüncü, dördüncü anlamlarına yönelen bir şair/yazardır. Fizikle pek değil, metafizikle uğraşıp o fizikötesi duruşu sergiler yazdıklarıyla. ?Arap Saati', kelimelerle ve kalble kankardeş olan yolcul
Put Yapımevleri'nde, bir ihanetin, bir yıkımın, bir kıyımın içinde yer alan çağdaş insanın, kendi kendisiyle hesaplaşması anlatılır. İmajlara yüklenmiş bir giz içerisinde, insanları ezen bir düzen ve insanların kanları üzerine bina edilmiş put yapımevleri gündeme getirilir. Bu evlerde, bütün güzelliklerin önünü kesen putlar üretilmektedir. Oyun boyunca, işçilerin hesaplaşmaları, doğruyu arama çabaları işlenir. Put Yapımevleri'nde su yerine kan kullanılmaktadır. Teknede Kan toplanır yıllardır. Çünkü putun y
Tükendi
Nuri Pakdil, 4 cilt hâlinde yayımladığı Bir Yazarın Notları''nda özgün bir anlatım tekniğiyle yazıya üçüncü kişileri sokar. Yani yazarın dışında kişi ve kişiler de bizimle birlikte metin içinde dolaşır. Bu da, bir tiyatro sahnesi algısıyla daha çok metin okumalarının içinde olmamızı sağlar. Bu çerçevede ?mülkiyet' kavramını Bir yazarın Notları II'de ironik bir sahne anlatımıyla şöyle sunar bize: ''Gazapmış!": Kapısını şoförünün saygıyla açtığı arabasından inerken, yineliyor homurdanarak Etleri Sarkık Kırk
Tükendi
Şiirsel denemelerin, oyunların yazarı Nuri Pakdil'in dördüncü şiir kitabı olan ?Anneler ve Kudüsler', Edebiyat dergisinde, 1970 ? 1984 yılları arasında yayımlanan şiirlerinden oluşuyor. Nuri Pakdil şiirleri, anne lirizmi ile Kudüs gerçeği arasında gidip gelen gergin bir yay gibidir. Kâh lirik bir geyiktir sözcükler, kâh ateş hattındaki savaşçıdır. Kudüs, somut bir mekân olduğu kadar, soyut bir algıdır da. Onun için çoğuldur Kudüs ve anne. Anne Kudüs'tür, Kudüs de anne. Kudüs, Ulu Önder'in Gök Yolculuğu'nun
Tükendi
Tiyatro, edebiyatın, başka bir anlatımla sözün eyleme dönüşmesidir. Ne şiirde, ne öyküde, ne romanda bulunmayan bir işlev yüklenmiştir oyuna. Bu da, oyunda anlatımın ancak eylemle olabileceği gerçeğine götürüyor bizi. Söz''ün de gide gide azaldığı bir döneme gelip durduk. İnsanların, çok konuşmaktan bıktıklarını görüyorum. Dinlemekten de. Ne yapmalıyız bu durumda? Umut'u yazmadan önce çok düşündüm bunun üzerinde. Öyle bir teknik uygulamak gerekiyordu ki, söz'le arası açılmış insanı, yeniden onunla barıştır
Tükendi
Sükût Sûretinde, Edebiyat Dergisi Yayınları''nın yeni döneminin ilk kitabı. 33 şiirden oluşuyor. Bu sayı, tesbihte bir boğum sayısı. Her şiirin, bir tesbih tanesine karşılık gelen ayrı bir zikir cümlesi olduğunu düşünüyorum. Ancak ikilikler halindeki bu şiirler, bilinen zikir cümlelerinden farklı. Bu derviş Mekke''yi, Kudüs''ü, İstanbul''u, Filistin''i, devrimi, ?katsayısı artan direniş'i zikrediyor. / Şaban Abak Sükût Sûretinde'de, kimi kavram/olgu ve durumların çağrışımlarıyla ortaya çıkan şiirsel kısa m
Tükendi
Edebiyat Kulesi'nde ?sürekli cümle kurarak, cümlelerini bozmalıyım bunların" diyen Pakdil'in yazın dünyasının temelinde cümleler var. Ve yapıtlarını da o cümlelerle oluşturuyor Pakdil. Kurulan her yeni cümle Pakdil için insanı, ?mutlak öğreti'yi, ?yerli coğrafya'yı, ?kök'leri savunmada atılan bir yeni adım. Pakdil hakkındaki yazılarda onun cümlelerinden eski şiirimizdeki ?mısra-ı berceste'ler gibi alıntılar yapılması bu gerçeği gösteriyor. Pakdil, aynı zamanda yapıtlarında, cümlelerini kurarken gösterdiği
Yazmak"ı emekle, eylemle, insanla, sükûtla ve ?yaşamak"la özdeşleştirmiş bir edebiyat adamı olarak Pakdil, insanın süren ve hiç bitmeyecek olan sorgusunu anlatıyor bir bakıma. Tıpkı, onun edebiyat dünyasını tanımamızda çok önemli bir kılavuz olan Bir Yazarın Notları serisindeki üst başlıkta yazdığı gibi, Pakdil'e ve yapıtlarına ?insanın süren sorgusu' olarak bakabiliriz. Bu bağlamda, koyu bir ?hiç'liğin içinde ?yaşamak' için savaş veren insanlar olarak Pakdil'e, Pakdil'in metinlerine ve insanın ''süren o
Tükendi
İkinci basımı iki cilt olan Arap Şiiri Güldeste'si, yeniden düzenlenen bu üçüncü basımında, Arap Şiiri I-II/Güldeste adıyla tek ciltte birleştirildi. 14 ülkeden 92 şairin şiirleriyle birlikte, kısa özgeçmiş bilgilerine de yer verildi. Arap Şiiri I-II/Güldeste ile, inanç ortaklığı içinde olduğumuz Ortadoğu'dan bir deste gül sunuluyor bize: Sınırları kaldırılmış, birleşmiş bir Ortadoğu özlemi ile. / Ebûzer Murtaza Nuri Pakdil'in güncelerini değerlendirirken Ortadoğu'ya dikkat etmeliyiz. Nuri Pakdil, Ortadoğ
Tükendi
Derviş Hüneri', Nuri Pakdil'in hüner isteyen bir yaşama biçimini örnekleyen, günce türünde yazdığı bir eser. Derviş Hüneri'nde, yaşama çabası içinde olan bir insanın günlüğü sunulmaktadır. ?Çelik Adam' karakteri güncenin kahramanıdır yazarın ifadesiyle. Nuri Pakdil'e göre, ?hayatı tatlılaştıran, acı dersleridir" ve dervişçe bir terbiyeden geçmelidir insan. / Cemile Sümeyra Alver İstanbul'a veda etmenin derin hüznü ?Derviş Hüneri'. Pakdil trende giderken, el sallıyor gibi Sirkeci, Bostancı, Süleymaniye, Üsk
Tükendi
Direnişin dil düzeyinde kıvama ermiş biçimi olan yazılardan bir bölümü daha ?Otel Gören Defterler' dizisinin altıncı kitabı olarak yayımlandı : ?Yazmak Bir Mûcize'. ?Eser mi Hayat mı? " sorusunun bir yerde geçersizliği bu kitap okununca daha iyi anlaşılacaktır. Hem eser hem hayat, Okununca görülecektir. / Turan Koç Genelde bütün kitaplar bilgi dolu hazineler olduğu halde, Nuri Pakdil''in kitapları bilginin ötesinde, aynı zamanda bilinç hazineleridir de. Onun kitapları, bilgi aktarmaktan çok bilinç aktarır.
Tükendi
Yeryüzünde bir damla alınterinden daha güçlü silah yoktur" diyen Pakdil'in İslam coğrafyasında olanları adım adım takip eder; Ahmet Bin Bella'dan İmam Humeyni'ye pek çok ?devrimci' ile heyecanlanırken, bir yandan da ülke ekonomisine, gelir dağılımının bozukluğuna, bir tüketim toplumuna doğru evrilmemize, sömürü düzeninin verilerine, faize dikkatimizi çeker. Çünkü, ''Egemen verili koşullara kin duyulmadan geçilen, tek bir gecenin vebali insanın boynunu morartır. '' Pakdil'in denemeleri, şiirleri, tiyatro oy
Tükendi
Otel Gören Defterler' Nuri Pakdil''in salt ?otel' serüvenini anlattığı kitaplar değil. O, hangi mekânda olursa olsun, zihinsel üretimi, bilinçsel duruşu, mekan ve zaman ötesi bir evrenselliğe odaklıdır. Elbette mekana ve zamana ilişkin gözlemleri, algıları, duyguları, düşleri, yazıyı yaşamla örtüştüren enstanteneler olarak yazıda yer alır; ama orada durmaz. Bir hesaplaşma olarak, muhalif bir duruş olarak sorgular, sorgulatır ve okuru da bu sorgunun içinde yer almaya zorlar. / Deniz Sıla Nuri Pakdil'in ?Ot
Tükendi
Güneşli bir nöbet günü"nde bir daha okudum Büyük Sorgu'yu, soluk soluğa. ?Aşil noktasına dokunmalı sürekli' diyor ve ?Haşmeti Tevazuda O Yeşil Yüce Mevlana'yı, ?Büyük Efendi'yi uzaktan fark ettiği an önünü ilikliyor. ?Dikkat bitti mi her şey gitti" diyen yazarın beni cezbeden rikkati. Her kitabında kentleri, en başta da Kudüs''ü somutlaştıran, tarihe giden değil, tarihi kalbiyle-aklıyla-kelimeleriyle-duyarlılığıyla Müslümana getiren büyük emekçi. Onun Edebiyat Dergisi Yayınları''na giren, ''hayatı yaşanıla
Tükendi
Nuri Pakdil, hayatına dâir bir yazı sayesinde ismini öğrendiğim ve okuma fırsatı bulduğum bir yazar. Hayatının ilginç ayrıntıları, yazarın duruşuna, yazmasını sağlayan şeylere dâir ipucu verir gibiydi. İlgimi çekti ve rastgele seçtiğim ''Otel Gören Defterler-2: Yazının Epik Resmi Çekildiği Sırada'' kitabı ile, beklentimin üzerinde, yazar kelimesini dolduran, kütüphanemde yer edecek bir yazar daha tanıma fırsatı elde ettim. Edebiyat dergisini ve Edebiyat Dergisi Yayınları''nı kuran ve 40'ı aşkın kitabı yayı
Tükendi
İstanbul dönüşü kaldığı Keçiören'deki evden otele çıkışını, Otel Gören Defterler serisinin ilk kitabı ?Çarpışan Sesler'e şöyle not düşüyor Pakdil: ?Evden çıkmak gerekliydi de, âniden ivecenleşivermişti : o odada ... 592 gün kalış. Vınlama mı, tınlama mı, çınlama mı? ... Saat 23'ü geçmiş, otele doğru yürürken; yer olup olmadığını da bilmiyorum daha; ama, uygun görünüyor bu otel. ... ?Yer var. " dedi otel kâtibi. " Böylece, yıllar süren ve sessizlik, sükûnet özlemi içinde geçen ?otelde yaşam" başlamış oldu. O
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 38 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1