"Osmanlı Olmak" Allah'a kul peygambere ümmet olma aşkıdır, "Osmanlı Olmak" insanlığın zedelenmiş örselenmiş ruhuna can katmak, kutsalı ve kutsal emanetleri, tevhidi, peygamber ahlakını, yeniden insanlığın gündemine taşımaktır. "Osmanlı Olmak" pervasızca insanlığın gözyaşı ve kanından beslenen ve zenginlik devşiren, insanların acı ve ıstırabı üzerinden dünyevi zevk ve hazlarını tatmin etmekten başka kaygısı olmayan zalimlerin yakasından tutmaktır. "Osmanlı Olmak" yeryüzünün tüm mazlum, yetim, yoksul ve g

Orta Toroslar Konya, Antalya, Mersin illeri arasına düşen bölümdür. Genellikle taşlık, ormanlık kısacası dağlıktır. Ekonomik verimi düşüktür. Bölgede vatanına, milletine bağlı, çalışkan, dürüst, güçlü ve mert insanlar yaşar. "Geçmişini bilmeyenin geleceği olmaz" sözünü unutmamak gerekir. Bu nedenle araştırmamda yörenin sosyal yapısını, kültürünü, folklorik değerlerini geçmişten günümüze aktarmaya çalıştım. Orta Toroslar'ın; özellikle Konya ili; Bozkır, Ahırlı, Yalıhüyük, Hadim, Taşkent, Güneysınır ilçeleri

Cumhuriyet Gerekli miydi?.. Çanakkale Savaşları'nda kazandıklarımız ile kaybettiklerimiz... Tarih bir milletin hafızasıdır...

Küçük bir sineğin Küçük bir bal tabağında Ölmesi gibi Kolaydır ölmek Ölmek kolaydır da Küçük bir sineğin Küçük bir bal tabağında Yaşaması gibi Zordur yaşamak

Dünyaya gözümüzü açtığımızda başlıyor hayat yolculuğu. Bu yolculukta neler yok ki? İstekler, arzular, hırs, başarı, mücadele, sabır ve daha neler neler... Bunların hepsini hayat denen potada eritip tek bir süzgeçten geçirmek bizim elimizde. Ben de hayat için bu süzgecin bir ucundan tutup sizinle beraber Başarı Ülkesine doğru bir yolculuğa çıktım. Umarım bu yolculukta birliktegüzel anlar yaşarız ve en önemlisi Başarı Ülkesine sağ salim ulaşırız.Unutmayın! Hayat bir parantezden ibarettir.Doğduğunuz an

Edep güzeldir, iman şarttır, ölüm muhakkaktır. Sabır; teslimiyetin dili ve delilidir. Olgunluk; çirkini güzel görmek, güzeli korumaktır. Gayet gayretliyiz, gayesizliğe!

İlk baskımızda;1-Hacker'leri koruyalım, onlara gözümüz gibi bakalım demiştim, aradan geçen 6 yıl'da gördük ki; Dünya artık Siber Âlemde savaşıyor! Öyle ki Rusya, ABD seçimlerine bile müdahale edebiliyor. Bir Türk Hacker Tim'i Avusturya Dışişleri Bakanlığı gibi kurumun sitesini çökertip hizmetten alıkoyabiliyor. Hepsinin alnından öpüyorum.2-Şehir içlerinde askeri birliklerin ne işi var? Onların mutlak suretle şehrin dışına taşınması gerektiğini yazmıştım. 15 Temmuz "Fethullahçı Terör Örgütünün" kalkışmas

Hala nefes alabiliyorken kapatmak lazım bütün hesapları. Barışın, kucaklaşın, sarılın bol bol. Bir de kurtulun sahte kalabalıklarınızdan. Unutmayın ki etrafınız ne kadar kalabalık olursa olsun, son nefesinizde elinizi tutan bir kişi olacak. Şimdi koşun. Kalbinizi hala göğüs kafesinizin altında hissederken haykırın O'na; "Seni çok seviyorum, çok,çok fazla biliyorsun..." Aşk Nakışlı Kurdela'nın yazarından...

"Öğretmenim ben anne babamdan bayramlık istemiyorum. Et yemeği, bal baklava da istemiyorum. Beni sevdiklerini sözleriyle ve davranışlarıyla göstermelerini istiyorum. Beni birileriyle kıyaslamamalarını istiyorum. Çünkü kıyaslamak reddetmek olduğu için bu da beni sevmemek anlamına geldiğini de biliyorum. Ben onları sevdiğim için hiçbir zaman başkalarının anne ve babalarıyla kıyaslamadım. Sevdim çünkü onların çocukları olarak gelmek isterim. Ben paralarını değil sevgilerini istiyorum. Acaba hocam sizce ben çok

İnsan evvela kendisini anlamaya çalışmalı. Bütün okları kendine çevirmelidir. Yaptıklarını muhasebe etmeli ve yapacaklarını ona göre tasavvur etmeli, çünkü ilk yol insana çıkar. Ama doğru ama yanlış! Onun için kısa süreliğine de olsa yolculuk yapılmalı. Bu yolculuğu kendine yapmalı, kendini kendine göndererek, bolca tefekkür ederek hayatı idrak etmeye gayret etmeli. Eğer insanoğlu kendisine lütuf edilen kısa ömrü analiz etmez ise önce kendi sesine kulak vermezse var olan yaşamı gerçek manada idrak etmiş

Değerli anne ve babalar; bu kitap sizlere kaynak, çocuklarınıza rehber olması için kaleme alınmıştır. Eğitsel rehberlikle ilgili önemli pek çok sorunuzun yanıtını bulacağınız bu kitabı okumalı ve çocuklarınıza ivedilikle okutmalısınız. Sevgili Başarı Yolcuları; bu eserde, bilimsel gerçekliklerle, duygusal motivasyonu yoğurarak aklınıza ve yüreğinize seslenmeyi hedefledim. Siz kitaptan edindiklerinizi hayatınıza aktararak mutlu yarınlara, aklın ve mantığın eşliğinde kendinizden emin bir şekilde yürüyeceksi

Neruvenda, ne ki dünya? Kundak ile kefen arasına kurulan bir çadırdır, dünya... Dünyadır, en şeffafı çadırların... Başındaki, kundaktır; sonundaki, kefen... Karşılıklı uçları arasındaki mesafedir, zaman... Hafıza-i zamanın mevcudiyetindeki her şeyi, mekânın kapsadığı her zerrreyeyazdı ve zamanı sundu insana Yaradan... Çadırın bir ucunda gözlerini açar, merhaba der zamana ve mekana... O merhaba ile başlar çadırdaki macerasına kimi köle, kimi efendi insan... Sahi Neruvenda, kaç hizmetçin var senin?

Bizim en büyük amacımız veya iddiamız insanlar olmalıdır. Biz durup şöyle düşünmek zorundayız, daha güzel yarınlar için ne yapmalıyım. Eğer derseniz hocam biz zaten işimizi yapıyoruz ve dolayısıyla yarınlar kendiliğinden güzel olacak diye. işte, sizden ve bizden öncekiler de böyle dedikleri için bugünlerimiz hala karanlık. Bir eğitimci bulunduğu makamı veya mesleği bir araç olarak görmelidir. Bu aracı insanların iyi olması için kullanmalıdır. Eğitimci bir insan çok yönlü düşünmek zorundadır. O sıradan bir m

Bu kitapta: Bir insanın dünya ve ahiretini ilgilendiren hemen her konuda yapması gereken doğru hareketler ve sahip olması gereken doğru fikirler bulunmaktadır. 25 yıllık tefekküri bir hayatın meyvesi olan bu kitapta yayınlanan sözler Ayet ve hadisler ile uyumlu ve Ehl-i Sünnet itikadına uygundur. Günlük hayatta yaşananlar veya başa gelen hadiseler devamlı olarak bu kitapta yazılanların doğruluğunu tasdik etmektedir. Kısa sözlerden oluşan bu kitapta yazılan sözlerin hemen tamamı telif olup ilk defa bu kitapt

"Büyük sevgilerin gölgesinde başlayıp ilk hayat cümlesine. Bitirirken büyük bitirmeliyiz cümlemizi. Fırtınalar kopunca içimizde, taneleri başka topraklara serperek, çoğalarak esmeli o rüzgâr. Dinginliğe, huzura erince, kolunu kanadını açmalı yaralıya, hırçına. Bir duygu gelip durakalmışsa gönülde, bir sebeple gelmiştir. Bu bir alışveriş vaktidir. Pazar kurulmuştur bir kere. İyi hesap etmek gerek, ne verilir, ne alınır. O duygu hakkını almadan gitmesin aman. Kırık bir kalbi gören her kalp, teselli borçlanır

Az gittim Uz gittim Dere tepe düz gittim Masallar bin bir gece Penceremin önü gece İpliğim büklüm büklüm evirildi İçim dışıma çevrildi Tacı tahtım devrildi Hayaller bir bilmece Penceremin önü gece Çocukluk işte Kaldı geçmişte Gelecek denen yokuşta Adımlar hece hece Penceremin önü gece Bir baş iki el Beş beyit bir gazel Kırkında on sekizlik güzel Dirhem dirhem işkence Penceremin önü gece

Kusay... Kilab'ın oğlu Zeyd olarak başladığı hayatını, Arapların İsmail peygamberden sonraki en büyük atası Kusay olarak tamamladı...

?Rüyalarım, gerçekliğe çok yaklaşıp, kâbuslardan bir adım öteye geçmişti. Ben artık hayalini kurduğum bir dünyaya kavuşmuştum. Öylesine yaşıyordum; günü kurtarmak için. Kâbusa yaklaştırdım gerçekliği. Şimdi bu kâbusları, yeniden rüya yapmak zamanı galiba... Sonra da iki kıytırık rüyayı sahiplenmemek kalıyor geriye... Ya da hayra yormak..." *** Elinizdeki kitap, boş boş bakmaktan görmeyi unutmuş genç bir adamın, inanılması güç hikâyesini anlatacak sizlere. Sahip olduğunu fark edemediği şeyler ile hayalini

'Namlı bir kabadayının oğluyum... Ama o bunlardan bahsetmemi istemezdi... Göçtü gitti, hikâyesinde bize kaldı... Her şeyin unutulup gitmesini, Dünyaya hiç gelmemiş gibi olmayı çok isterdi Çekilen onca yoksulluğun, acının, günahın altında ezilir giderdi... Onun dünyasına bakmamıza bile müsaade yoktu... İzin vermez, milimetrik özenmelerimize bile asla müsamaha etmezdi... Kocaman cezaevi duvarlarının arkasından sevdim ben önce babamı... Ateşlendiğim gecelerde bir hayal gibi o duvarları aşar gelir, 'Karam sık d