Bugün.... Türkiye'de " Anti kapitalist devrimci müslüman" gençlik varsa bilin ki iYaşar Nuri Öztürk'ün paltosundan çıkmıştır hepsi ... Soner YALÇIN Öyle kalıcı ve kalın harflerle yazıldın ki İslam ve insanlık tarihine .... Mustafa ASLAN Yaşar değeri zamanla taktir edilecek önderlerden biridir. Edip YÜKSEL Cebinde külah, elinde tesbih, sırtında kara cüppe olmazdı....Ama konuştuğu zaman profosörler, yazarlar, bilim adamları, siyasetçiler ağızının içine bakardı... Bekir COŞKUN Öyle

Dr. Aytun Çıray Atatürk'te somutlaşıp sembolleşen kurucu ruhun Türkiye için taşıdığı hayati değeri belki de en çok vurgulayan milletvekili. Gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul'unda yaptığı uyarıcı ve öngörülü konuşmalar, gerekse bu kitapta yer alan röportajlarımızda ortaya koyduğu görüş ve yaklaşımlar kurucu ruhu ve değerleri yansıtıyor. Çıray'ın saray muktedirinin ve on dört yıllık AKP iktidarlarının iç ve dış politikalarına yönelik keskin eleştirileri yaşamakta olduğumuz tarihi kesiti anlam

Türkiye düşmanlarının Lozan'ın intikamını almak ve Türkiye'yi yıldırmak için II. Yunan ordusu görevi verilerek Türk milletinin başına musallat edilen kanlı terör örgütü PKK... Kanlı terör örgütünün karanlık dehlizlerindeki ürpertici gerçekler bu kitabın içinde. O dehlizleri sizin için aydınlatıyoruz. Bu romanda; Şu an örgütün içindeki gençleri nasıl kandırdıklarını, nasıl ölüm elbiselerini giydirdiklerini ve nasıl robotlaştırdıklarını, dağları sarsan pişmanlıklarını, geceleri yırtan ağlayışlarını, kulaklar

Bu kitabı okurken maalesef gururlanamayacaksınız. Sevinemeyeceksiniz ve gülümseyemeyeceksiniz. Dişlerinizi sıkacaksınız, dudaklarınızı ısıracaksınız, belki kaburgalarınız ciğerlerinize batıyor gibi olacak... Düşüneceksiniz ve düşündükçe yumruklarrınızı sıkacaksınız, bazen gırtlağınız düğümlenecek, nefes almakta zorlanıyor gibi hissetmenizde mümkün, hatta göz yaşlarınızı tutamadığınız anlar bile olacaktır! Korkmayınız ve üzülmeyiniz çünkü bu kitabı okurken bu belirtilerden ve buna benzer reflekslerden biri v

1Kasım 2015 seçimleri bir ucube seçimdir. Kitabın ilerleyen sayfalarında bu seçimlerin en azından Anayasal bir zorlama ile gerçekleştirildiğini göreceğiz. 1Kasım 2015 Seçimleri ve Acil Sorunlarımız adlı kitabımız, türk milletinin geçmekte olduğubu dar ve zor yollardaki acıklı sürecini gelecek nesillere anlatmak ve her karış toprağı şehit kanları ile sulanarak kurulan Cumhuriyetimizin gaflet ve dalalet ve hatta hıyanetle yönetilerek zor günlere getirildiğini tarihe not olarak düşmek içindir.

?O öyle bir Allah'tır ki, kendisinden başka tapacak yoktur. Gizliyi de bilir, görüneni de. O çok esirgeyen, çok bağışlayandır." ( HAŞR 22 ) ?Şüphe yok ki, Rabbimiz öyle bir Allah'tır ki, gökleri ve yeryüzünü altı günde yaratmıştır. Sonra da Arş'a hakim olmuştur. Geceyi durmadan takip eden gündüze, geçenin örtüsünü örter. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun fermanına tabidir. İyi bil ki, yaratmak da, buyurmak da O'nundur. Alemlerin Rabbi Allah'ın şanı ne kadar yüksektir." ( ARAF 54 ) ?Gökleri ve yeri yaratan, melekle

Uzun bir tarih yolculuğuna çıkacağınız bu kitapta; Türklerin Anadolu'ya girişinde Kürtlerin rolüne ve çarpıtılan tarihi gerçeklere, Atatürk'ün Kürtlere özerklik verdiği iddialarının altında yatan gerçekler ile bu iddianın kaynağındaki doğrulara, ABD, AB ve İsrail'e bağlı işbirlikçi / statükocu Kürtler ve Abdullah Öcalan'ın bu gruplara yönelik eleştirilerine, Lozan Barış Antlaşmasının 2023'te biteceğine ilişkin iddialar ile yalanlara, Proje partisi HDP'nin kurulma amacına ve işbirliğinin arka planlarına, çar

Bu kitapta, düzmece bir dava neticesinde yüzlerce geleceğin gasp edilişini ve itibarlarının ayaklar altına alınışını okuyacaksınız. Sürüklenen bir psikoloji içinde gelecek ve itibar savaşı verilişine şahitlik edeceksiniz. O zamanın bir emniyet yetkilisi olan İstanbul Emekli İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat YILMAZER'in, Ergenekon, Balyoz, Odatv, KCK soruşturmalarının hepsinin Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'a arz edilerek sürdürüldüğünü ve tutuklamaların kendisinin talimatı ile yapıldığını" söylemesine karşın

Peki, beş kıtayı birden içine alacak biçimde barış olur muydu? Çoğunluğa göre hayır, hatta belki de imkansızdı. Fakat Türklerin öğrenemediği, hatta öğretilemediği İmkansız sözcüğü, her Türk için sıradan bir sözcük olarak sadece lugat içindeki yerini alırdı. Toplantıya Türkiye'den davet edilen kişi General Kemal Aziz Atakan'dı. Fakat bu isim birçokları için oldukça rahatsız ediciydi. Bilhassa BM'de karar yetkisine sahip İsrail, Almanya, İngiltere, Fransa, Amerika ve hatta Çin, bir süredir resmiyeti tanınmay

Yakın geçmişimizin önemli düşünürlerinden biri olan Hüseyin Nihâl Atsız; hem çalışmalarıyla tarihimizin en eski dönemlerine kadar ışık tutabilen büyük bir tarihçi, hem atlıyı atından indirebilecek kadar güçlü bir yazar, şair, hem de Türklük Bilimi'nin ilgilendiği konularda kaynak sayılabilecek derecede önemli eserler veren bir Türkologdur.

Bu eserde, Osmanlı imparatorluğunun yıkılışına sebep olan, Cumhuriyetin kurulduğundan beri, iki büyük Cumhuriyet düşmanı, dinciler ve kürtçüler ittifakının tehditi karşısında kaldığı ve Atatürk'ün ölümünden sonraki, devleti yönetenlerin, Atatürk gibi mücadeleyi tercih etmeyip ?aman din düşmanı görünmeyelim" düşüncesini taşımaları, aslında İslâm dinini arındıran Atatürk'ün faşist ilan edilmesine, Atatürk düşmanlığının başlatılmasına sebep oluşunu! Ve şimdi ne kadar inkâr etseler de zirvede,

Veda mı bir sondu başlangıç mı bir hüzün? Kahpeler miydi giden? Yoksa gitmesine izin mi veren? İnsanlık mıydı ölen? Ya da öldüren insan mıydı? Bir yarış atının hikayesinden çok daha fazlası ve dahası... Okurken o adını hiç koyamadığımız boğazımız da ki düğümün defalarca tam yerinde kalacağı eşsiz bir eser.

26 Şubat 1992 tarihinde Ermeniler, Rus askerleri tarafından silahsızlaştırılan Hocalı kentini abluka altına almışlar, her türlü tehcire maruz bırakmış ve kenti tamamıyla yok etmişlerdir. İşgal sırasında katledilen Azeri Türklerinin cesetlerinin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu; kulaklarının, burunlarının ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği ve daha birçok akıl dışı işkencelere maruz kaldıkları görülmüştür. Ermenilerin silahsız sivil Azeri Türklerine yönelik gerçekleştirdiği

Musafa müdahale edemeyen art niyetli kişiler mealleri nasıl hedef aldı? Türkiye'deki dini birliği bozmak isteyen art niyetli kişilerin hedef haline getirdiği Kur'an-ı Kerim'in Türkçe meallerinde yüzlerce ayetin çevirisinde büyük hatalar bulunmaktadır. Ortalama her mealin içerisinde 500 ile 700 ayetin çevirisinde Allah'u Teala sıfatlanarak, Kur'an-ın özüne aykırı hareket edilmiş ve insanlarımız büyük çıkmazlara sürüklenmektedir. Birbirinin kopyası şeklinde yayınlanan meallerdeki hataları karşılaştırarak an

Op. Dr. (E ) Dz. Tbp. Kd. Alb. Aytekin Ertuğrul 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrenci Temsilciliğine seçilmesiyle başladığı kültür ve siyaset konularında artan çabalarıyla yazarlık hayatına devam etmektedir. Son 4 kitabını (Atatürk Yolunda Uyarmalar 1-2, AKP Anayasa Mahkemesine Verilmeli midir neden? ve Durmak Yok Yola devam) yayınevimiz aracılığı ile Türk milletine ulaştırmıştır. Yazarın "Büyük İhanet ve Milli Reaksiyonlar" adını verdiği bu yeni kitabı daha önceki kitapları gibi Denk Büt

Gızannam! Diye haykırdı Fadime Efe... "Hindi siperleden çıkıveriyoz biyo, yaneşiyoz Yunan'a. Çalımlı ateşlenizi görem de şaşırdalım cavırın eneğini.. Bize ateş etmeye bile hürset bulumasın cavır! " Der demez siperlerinden birer sincap gibi fırlayan köy kadınları, ortalığı gümbürdeterek tetik basıyor, her yanı duman bürüyordu. Barut kokularından coşan Fadime Efe, kızanlarının önünde adeta bir dişi kaplan gibi fırlıyordu.

1944 Irkçılık Turancılık davası, dönemin hükümeti tarafından Ruslara şirin görünmek amacıyla Nazilerle yürüttükleri kendi faaliyetlerini gizleyip, yapılanların sorumluluğunu bir grup Türkçü aydının üzerine yıkmak ve Türkçülüğü lanetlemek için açılmış bir davadır. Bu dava, aynı zamanda Türk olmayanların ve yabancı hayranı hümanistler ile komünistlerin, Türkçülere karşı nefret ve hırslarını ortaya döktükleri bir davadır! Bu dava, Türkçülüğü ve Türkçüleri Türk Devletinden tasfiye etme çabasıdır. Dava oyunu

Tarihi hep yanlış öğrettiler bize Marks'ın "din afyondur"sözünü hep İslam karşıtlığı olarak gösterdiler. İşin özü hiç de göründüğü gibi değildi. Maalesef Marks haklı çıktı. Faşist bir yönetimin elinde oyuncak haline gelen din, halkın tüm düşünme yetilerinin uyuşmasına sebep oldu. Din konusunda çok hassasolan toplumumuz, din üzerinden söylem geliştirip yanlış üstüne yanlış yapan hükümetin yanlışlarını göremez oldu. Evet , yıllar önce bu dünyadan göçüp gitmiş Marks, İslam üzerinden siyaset yapan bir hükümet v

"Ey Adem, şuradaki ağaçlardan yiyebilirsin fakat şu ağaca sakın dokunma, yoksa zalimlerden olursun." Bu kitap kişiselleştirilmiş Tanrı kavramı anlayışına göre değil. Tanrı modeli doğrultusundadır. Tanrı modelini ve çalışma prensibini anlatır. Doğa ve tabiatın Tanrı modeli doğrultusunda çalışan tek mekanizma ve örneği olduğunu ispatlar.