Başındayız biliyorum, sonu da yok bu yolculuğun. Nöbet sırası bizdeymiş gibi geldi bana. Çünkü gördüm ki en çorak toprakta biten ayrıkotu bile bir şeyler aktarmakta kuşağına... "Dane" vermeden gitmek bize yakışmaz, haksızlık olurdu ustalara... Boşuna mı çekilmişti bunca emek, bunca hasret? "Danelerden biri"ysek, kendi çapımızda bir tomurcuk da biz vermeliydik... Öykülerimizi anlatırken sizi sıkmadan mesajlar iletmeliydik satır aralarında. Çünkü "gökten düşen elma" kalmadı. Hepsini bölüştüler çok

This book for elemantary and pre-intermediate students combines reference grammer and practice exercises in a single volume. With Turkish meanings of all sentences: students can easily understand grammar structures. Provides comprehensive coverage in simple language of the the problems all students often have. Designed to be flexible: teachers can select the units which are relevant to the needs of their students. Yazarlarımızın daha önce yayınevimiz tarafından 1. baskısı yayımlanan ve Dil Dizisi?nde ye

Aydın Öztürk'ün öykülerini bir yere bağlamak ya da kendinden önceki bir usta yazara benzetmek olanaksız. Kendine özgü bir biçim ve anlatım bulmuş. Kısa kısa pek çok öykü yazıyor. O kısa metinlere öylesine yoğun anlamlar yüklüyor ki, insanı düşündürüyor ve etkiliyor. Bazen acı, bazen hüzünlü olan ama pek mutlu ve ümitli olmayan bu kısa öyküler, bütün olarak okunduğunda derin bir iz bırakıyor. Gücünü benzersiz gözlemlerden ve ayrıntılardan alıyor. Özellikle de konuşmalar yazarın yazarın iyi tanıdığı bir dünya

Önemli bir akademik referans olan bu eser, on dokuzuncu yüzyılın sonundan yirminci yüzyılın bitimine kadar ki siyasi düşünce gelişiminin geniş kapsamlı bir incelemesidir. Seçkin bir uluslararası yazarlar takımı ile kaleme alınmış olan bu eser, refah devletinin yükselişini ve hemen ardından ortaya çıkan tepkileri, liberal demokrasiye yönelik faşist ve komünist eleştiriler ve sunulan alternatifler, kitle seçmenleri ve yeni sosyal hareketlerin yükselişiyle ortamı yaratılan siyasi örgütlenmenin yeni biçimlerini

"Cinsiyet, Irk ve Sınıf" adlı bu kitap, çalışmalarımızda kullanacağımız müşterek kavramsal sözlüğümüze politik bir boyut getirir. Bu kavram, sosyal ilişki biçimlerinin şekillenmesinde muazzam rol oynayan sosyla hareketlere (tek tek veya birlikte) kamuoyunun dikkatini çeker. Gerçekten, Cinsiyet, Irk ve Sınıf derslerinin 80'lerde ortaya çıkışını, 1950'lerin aksine, 1960'lar sonrasındaki sosyal hareket kavramını değerlendirmeden anlamak olanaksızdır. Feminist hareketin yokselişi, ırksal eşitlik hareketleri, 19

Bu sayfalarda, kültürün bizi 'yaşlandırma' stratejilerine ve bilindışımızı nasıl incelikle dokuduğuna dair çarpıcı örneklerle ve okumalarla karşılaşacaksınız. Her an bizi sarmalayan, kavrayış biçimlerimizi yapılandıran tehlikeli söylemlerin insanlığı nasıl içinden çıkılmaz görünen, yaşçı bir kültür yapısına hapsettiğini, bundan elde edilen kazançları fark edeceksiniz. Kitapta, çocuk ve yetişkin romanlarından okul ve aile içindeki eğitime, devlet politikalarından çarpıcı davalara, sergilerden gazetelerdeki

Eleştirel düşünme, değerlendirme ve gözlemleme alışkanlıkları geliştirin. Her yere, her zaman, her şeye yazın. Kitapları okumakla kalmayın, kitap yazın. Cesur olun. Riske girmekten korkmayın. (Arka Kapak´tan)

Yazın konusunda makul ve kapsamlı ölçülerde mevcut tüm bilgileri içeren "Yazın Sözlüğü" adlı bu çalışmada; eski yazın terimleri ve Türkçe karşılıkları ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca yazın türleri ve bu türlerde (anı, biyografi, çocuk, deneme, dil, eleştiri, gezi, günlük, güldürü, polisiye, sözlük, yergi, oyun-tiyatro türlerinde) yapıtları bulunan kimi yazarlarımızla birlikte, Cumhuriyet Dönemi şair ve yazarlarımızdan örnekler ile Batılı şair ve yazarların eserlerinden bir karma elde edilmiş ve bu yaza

Halkımın yarası fitil tutmuyor Yalan dolan ile saran utansın Şaşırmışsın gerçekleri görsene Çarpık gözlerinen gören utansın Fakirin umudu hep Allah kerim Bilmez ki kerimin kuyusu derin İşçim köylüm vatandaşım hemşerim Seni yerden yere vuran utansın

Müzik sanatının çocukların ruhsal ve sosyal gelişiminde ne denli etkin olduğu bilimsel bir gerçeklik olarak ortadadır. Müziğin gerek meslek olarak seçilmesi gerekse sosyal bir etkinlik olarak yaşamın parçası haline gelmesi, bu sanat dalının etkinliğini ve değerini yükseltmektedir.

Zindanlar ve Mahkumlar, hapishane kavramını ve olgusunu araştırmak, özellikle kendi tarihimizde ve kültürümüzde hapishane ile ilgili konuları belgelemek, hapishane araştırmalarına ve bir ihtisas alanı olarak hapishane çalışmalarına dikkat çekmek amacıyla hazırlandı. Bu çalışma, F tipi koğuşların uygulandığı ve tartışıldığı günümüzde, hapishanelere birer mekan olarak bakmamızı, hapishane mekanlarının tarihini gözden geçirmemizi, değişim süreçlerini değerlendirmemizi ve hükümlü üzerindeki etkilerini görmemizi

Mektup, edebiyat alanında çokça kullanılan bir tür olarak her dilin edebiyatında saygın bir yere sahiptir. Şüphesiz ki dikkate değer bir tür olarak edebiyatta sıkça yer alan mektup türü, doğal olarak Amerikan Edebiyatı'nda da önemli bir yere sahiptir. Kilise kurallarına ve geleneklere bağlı birçok Amerikalı yazar, İç Savaş'tan önce Amerikan demokrasisinin aksaklıklarını yazmak için yeni ve ideal bir tür olarak mektup yazmaya yönelmiştir.

Bu kitap, bir soru üzerine yazıldı. "Neden?" "Neden?" dedim, "Bu kadar çok tartışılan, bu kadar çok gündemde olan ve bir ülkenin geleceğinde bu kadar çok önemli rol oynayan Kürtler'in yaşamını, kimliğini irdeleyen bir kitap neden yok?" 25 yıl önce... Ve kendime sorduğum soruya kendim yanıt aramaya başladım. Hem de, Türkiye'de yine her kafadan bir sesin çıktığı, kirli-derin curcunanın yaşandığı, korkunun egemen olduğu, "Kürt" kelimesinin ağza alınmasının "cızzz..." olduğu, böyle bir halkın varlığının en

Allah aşkına söyler misiniz, AKP ve kadroları mı darbe karşıtı...? Bugün AKP'yi yöneten ve AKP'ye akıl verenlerin biçoğu bizzat 12 Eylül beslemesidir. Birçoğu sivil görünümlü cunta hükümetinde görev almıştır. AKP'nin en azılı savunucuları, 12 Eylül faşist cuntası döneminde Başbakanlık'ta tepe noktalarda görev yapmıştır. AKP bizzat 12 Eylül'ün yarattığı kadrolarla bugünlere gelmiştir.

Karnından kucağına, sırtından sonra yürümeye başladımsa da, ömür boyu sorumluluğumu omuzlarından indirmedi. Yeryüzünde "sevmek" kelimesinin somut hali ve bunun için gösterilecek tek aday. Benim gönüllü taşıyıcım anneme sonsuz sevgiler.

'Erkek Adam Kitap Okumaz! Çünkü, o zaten her şeyin kitabını yazmıştır. 'Erkek Adam Kitap Okumaz! Çünkü, kitap okumak delikanlıyı bozar. 'Erkek Adam Kitap Okumaz! Çünkü, o zamanını kahvehanede veya meyhanede değerlendirmeyi! tercih Dünyada en az rastlanan örümcek türünün, beyin örümceği olduğunu v onun da anavatanının Türkiye olduğunu biliyor musunuz? Adına "cehalet" dediğimiz ve bir kanser gibi ülkemizi saran bu tehlikey yok etmek için silahlanmaya değil, kitaplanmaya çalışmalıyız.