"Modern psikoloji, uzun uzun yıllar kadim dini geleneklere başvurmadan salt bilimsel araştırmalara dayanarak insan muammasını çözmeye çalışmıştır. Batı psikolojisinin insanı tek boyutlu bir varlık olarak algılaması ve negatif kutba doğru ilerleme kaydedebileceği düşüncesi neticesinde sunduğu reçete, dertlere derman olamamış, bu konuda psikologlar yeni arayışlar içerisine girmiştir. 1900'lü yılların başında Psikolojinin öncüleri olan bazı isimler, manevi geleneklere ve yaşantılara değinerek insanı anlama y

Konfüçyüs der ki; "Çocukları yetiştirmek dediğimizde, bugün ne yazık ki anne ve babanın aklına yalnızca karın doyurmak geliyor. Fakat atların ve köpeklerin de karınlarını doyurmuyor muyuz? Öyleyse fark nerededir?" Bir bilgenin işaret ettiği bu gerçeği kimse yadsıyamaz. Anne-baba olmak başka şey fakat çocuğunun annesi ve babası olmak başka bir şeydir. Allah'ın bize emanet verdiği çocuğun kıymetini anlayabilmek ise o emanetin kıymetini ve değerini bilmekten geçer. Allah'ın emaneti ve evimizin en şerefli misa

Annemi Babamı Yetiştiriyorum" isimli kitabımızda; çocuklarımızın anne ve babalarından kendilerini nasıl yetiştirmelerini istediklerini, kendilerini yetiştirirken nelere dikkat etmeleri gerektiğini, anne ve babalarının yaptıkları hataları, doğru bildikleri yanlışları dile getirmeye çalıştım. Bunun yanında çocuklara sevgi, saygı, samimiyet gösterme, çocuğu kabul etme, iletişim gibi yollarla nasıl daha iyi yetiştirebileceğimizi; çocuklarımızın geçirebileceği hastalıkları, problemli davranışları karşısında nele

Maneviyat Psikolojisi ya da batıda kabul gören ismiyle Transpersonel Psikoloji. Carl GustaveJung, Abraham Maslow, Karen Horney gibi Psikolojinin önemli isimleriyle başlayan William James, Charles Tart, KenWilber gibi bilinç araştırmacılarıyla devam eden, Mevlana, Muhiddin İbn-i Arabi gibi Müslüman düşünürlerin fikirleriyle desteklenen Psikolojinin bu ekolü önümüzdeki yıllarda sıkça tartışılacaktır. Bu kitap bu alanda yerli olarak ilk çalışmadır. Önemli konuları içeren ve değerli bilim insanlarının katkıları

Modernitenin getirdiği başarı odaklı yaşama hapsolan gençlerin gelecek endişesinin baskısıyla daha kaygılı bir hal aldığını görmekteyiz. Ailelerinden destek beklerken tam tersine yarış atı haline getirilmek istenen gençler kendini yalnız hissetmekte ve farklı psikolojik problemlerle baş başa kalmaktadır. Gençlerin yaşadığı sorunlara 16 yıldır bireysel ve grup psikoterapileriyle çözüm üretmeye çalışan akademisyen Mustafa ATAK bu kitabında birikimleri ve tecrübeleriyle öğrencilere kılavuzluk ediyor.

Eşler arasında geçimin ve mutlu bir yaşamın nasıl olması gerektiği risalei nur ışığında anlatılıyor

Kâinatta görülen temizlikle, düzen, nizam ve intizamla, her varlığın planlı ve ölçülü oluşuyla, bize nezafet, temiz ve düzenli olma, planlı ve intizamlı çalışma telkin ediliyor. Güneşten yağmura, havadan toprağa, bitkiden hayvana kadar varlıklar arasında karşılıklı yardımlaşmanın sayısız misalleri sunuluyor. Atomdan galaksiye, koyundan ineğe, gülden nara kadar her varlık, kendisine yüklenen görevleri hakkıyla yerine getirmekle, bizlere sorumluluklarımızı hatırlatıyorlar. Genelde değerler eğitiminde; sor

Risalei Nur ışığında adalet ve hürriyet kavramlanı ve nasıl temin edilmesi gerektiği anlatılıyor.

Dünden Bugüne İran Meselesi

Tarihimizde iz bırakan 32 maddi ve manevi fatihlere, gönül ve ruh mimarlarına yer verdiğimiz bu kitabımızla sizleri tarihi bir yolculuğa çıkarıyoruz. Tarihe ve tarihimize damgasını vuran bu özel ve güzel insanların kimi devlet kurmuş, ülkeleri dize getirmiş, ismimizi üç kıta yedi iklime yaymıştır. Kimileri kültür çeşmeleri kurarak oluklarından ilim ve irfan akıtmıştır. Kimileri de gürz, kalkan ve mızrakların gölgesinde, şahlanan kısrakların üstünde "Bora" olup esmiş, aslan olup kükremiş, suya bile perçin

Anneciğim; Adının önüne yakışacak kelime bulamadım. Bütün güzel kelimeleri kullansam da seni ifade etmeye yetmez, biliyorum. Sen benim annemsin. Dupduru imanınla, sıcacık duygularınla, tohumlarımı filizlendiren toprağımsın. Senin gözyaşların gül tomurcuklarına benzer. Seherin en sakin köşesinde herkes uyurken dökülür duaya kalkmış yumuşak avuçlarına. Gözlerinden dökülen billur katreler, benim hayatımda çiçeklenir birer birer. Karanlıklarım dualarınla aydınlanır. Sen ki, gönül ayağım kaymaya meylettiğin

Aynı sınıfta, aynı ders kitapları ile aynı öğretmenin anlattığı konularda neden benim çocuğum başarılı olamazken aynı sınıfta okuyan hatta aynı sırayı paylaşan arkadaşı, okul birincisi olarak takdir, üstün başarı belgesi almakta ve TEOG, YGS, LYS'de en iyi okulu kazanabilmektedir? Bu düşünce birçok öğrenci ve anne babayı üzmekte onları strese sokmaktadır. Bazı anne babalar kendi çocuklarında bir problem olduğunu düşünmekte ve çocuklarını psikologa götürmekte bazıları daha ileri giderek çocuklarını psikiya

"Altın ne için, can ne için, inci mercan nedir? Bir sevgiye harcanmadıktan, Bir sevgiliye feda edilmedikten sonra" Hz. Mevlâna Evlilikte hepimiz üzerimize düşen sorumlulukları bilmeli ve sevgi toplumunun oluşmasında ya bir mum olmalı veya güzellikleri yansıtan bir ayna olmalıyız. Evliliğin öncesinde ve sonrasında yapılması gerekenleri çok iyi bilmeliyiz ki hem dünyamız hem de ahiretimiz cennet olsun. Duanın insana verdiği huzur gibi dualarla ve aminlerle yapılan evliliklerin de aynı şekilde huzurlu ve m

Hamilelikten çocuğunuzun büyüme sürecine kadar sağlıklı olma ve sağlıklı yaşama rehberi. o Hamilelik dönemi ve sorunları o Doğum sonrası bebeğin sorunları o Bebek beslenmesi o Aşı ile bağışıklık kazandırma o Büyüme ve gelişmenin izlenmesi o Bulaşıcı çocuk hastalıkları o Diğer bazı çocuk hastalıkları o Çocuklarda kalp ve damar hastalıkları o Acil durumlarda ilk yardım o Kazalar o Zehirlenmeler

Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Aynı zamanda bu dönem hayatın en fırtınalı, en iniş-çıkışlı çağıdır. Hem anne-baba, hemde genç için az veya çok zorluklar ve problemler ortaya çıkar. "Ergenlik Sorunları" bu dönemin problemleri sorunları inceliyor ve her iki tarafa da çözümler tavsiye ediyor.

Hiçbir yuva mutsuz olmak için kurulmaz. Hiçbir insan karşısındaki insanı mutsuz etmek için yuva kurmaz. Ama kurulan her yuvada da insan mutluluğu bulamaz. Aile terapisti Dr. William Heibert "İyi gitmeyen evlilikleri kabız olmaya benzetmiştir." Ve iyi gitmeyen evliliklerde olayları yaşayan veya yaşatan kişinin cinsiyeti hiç önemli değildir. Sorunlu olan, sorunu çıkaran bay veya bayan olsun, sonuçta bir yuvada mutsuzluk hâkim ise, o yuva dağılma durumuna gelmişse bu durumda her iki tarafta sıkıntı olacaktır.

Sevgili okurlar, son zamanlarda bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yapılan evliliklerde maalesef büyük oranda boşanmayla son buluyor. Elinizdeki kitapta, birçok ayrılan insan ile bire bir yapılan görüşmelerde, sevgili ve nişanlılık dönemlerinde birbirlerini deli gibi sevdiklerini, evlendikten sonra ne olduğunu bilmediklerini, hiç olmadık şeyler için kavga etmeye başladıklarını belirtiyorlar. İşin en üzücü yanı ise hala birbirlerini severek ayrılan insanlar da mevcut ama tekrar denediklerinde yine kavga

Bu kitap, çağımız insanının karşılaştığı, stres kaynağı olan problemleri ve bunların altında yatan gerçekleri gözler önüne sermeyi amaçlıyoruz. Çözüm yolları üzerinde ipuçları veriyor ve beraberce düşünmemizi, tartışmamızı tavsiye ediyor. Hedef ise, insanların streslerinin son bulması; daha mutlu, daha huzurlu ve barış içinde yaşamaları...

Erkek akıllı ve uyumlu olursa kadını mutlu eder. Kadın mutlu olursa, erkeğini mutlu eder ve evlilikler çok yolunda gider. Evliliğin haritasına sahip olup, bu haritadan nasıl istifade edeceğini bilirsen herşey iyi olacaktır. Hışımla huşu bir arada bulunmaz. Gönül avcısı eşler olmalıyız ve sadece eşimizin gönlünü avlamalıyız. Evlilikle ilgili bilinçaltında gizlediğimiz tüm negatif düşünceleri rehabilite etmeliyiz. Eşlerde metanet, sukûnet, dirayet olmalı ki evliliklerinde karşılarına çıkan zorlukları kolaylı

"Ruh-û İstanbul... Ve kafesli, loş ışıklı evler... Fanus fener içinde titreyen alev. Gölgeler gibi dolanan hayâller ah hayâller! Odanın içinde, ruh-û yâr gelir gider. Sessizliğin kâl'iyle, en yalıncak hâliyle, Bülbül nutku tutulmuş, gözü göremez gülü. Gülden damlalar gibi bir hoş râyiha eser. Cins-i lâtif peyk misâl efendisin bendedir! Bir bardak bir çift kelâm, Çay ve sohbet demdedir. Işığıyla loş evler, sohbetiyle hoş evler. Mâh nurunda dinlenen yıldız misâl sevenler. Mahmur bakış hevessiz, bi