Bahar gelmişti artık. Her taraf yeşermiş tabiat rengarenk olmuştu. Kuşlar sevinç çığlıkları ile deruni bir musiki ziyafeti çekiyorlardı. Her şey yeniden dirilmiş; yeni baştan dünyaya gelmiş gibiydi. Kış boyu ölü gibi duran tabiat, baharla dirilmişti yeniden. Boş vakit deyimi yoktu onların kitaplarında. Sürekli çalışıyorlar, çalışmak zorunda olduklarını da biliyorlardı. Öğrencileriyle ne kadar diyaloğu varsa, öğrenci velileriyle de ona yakın bir diyaloğa girmişti Mümin hoca. Güzel havalarda köylere ail

Çağımızdaki bunalımların, anlaşmazlıkların ve çatışmaların altında yatan en büyük etken insanların birbirlerini dinlememe ve anlamak istememe hastalığıdır. İnsanların sahip oldukları peşin hükümler ve sığ düşünceler birbirlerini dinleyip anlamaya engel teşkil etmektedir. Kişi savunduğu fikirlerin doğruluğuna kesin olarak inanması gerektiği gibi karşısındakinin düşüncesinin de doğru olma ihtimalini her zaman göz önünde bulundurarak herkesi dikkatle dinlemeli ve herkesten hissesine düşenleri almaya gayret etm

Hiç şüphe yok ki içinde yaşadığımız şu fani dünyada meydana gelmiş olan olayların en büyüğü ve en önelisi. Kainatın iftihar vesilesi efendiler efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)in kutlu doğumla dünyayı şereflendirmesidir. Hz. Ademden Hz. İsaya kadar tüm peygamberlerin hep onun en hayırlı ve en son peygamber olarak dünyaya geleceğini müjdelemiş olmaları, bu olayın büyüklüğünü ve önemini göstermektedir. Bu en büyük ve en önemli olayı, merak dünyası zengin, ufku geniş ve bakış açısı engin olan okurlar tab

Bostan'da hikaye ve menkıbeler kısa, öz ve güzel olarka yazılmıştır. İfadeler her bakımdan sağlamdır. Bostan da Gülistan gibi asırlarca İslam aleminde büyük rağbet görmüş, medreselerde ders kitabı olarak okunmuş, birçok şerh ve tercümeleri yapılmıştır. Yakın zamana kadar Anadolu'da okunan bostan, muhtelif kimseler tarafından şerh ve tercüme edilmiştir.

İslam'a Davetin Öncelikleri Ferdi Davet Fıkhı Fiku'd Da'veti'l Feridyye Fi'l Menheci'l İslami Ravza Yayınları

Resulullah (sav) Efendimizin sözleri, fiilleri ve takrirlerinden oluşan Hadis-i Şerifler dinin ikinci temel kaynağıdır. Bunun içinde Resulullah (sav) Efendimizin Hadis-i Şerifleri daha ilk zamanabdan itibaren özenle korunmuş ve yazılmaya başlanmıştır. Hadisi Şerifleri toplayan kitaplar arasında en büyük şöhrete kavuşan eser ise İmam Buharinin SAHİHİ BUHARİ isimli eseridir. Hatta bu kitap İslam alimlerince Kuran-ı Kerimden sonra en güvenilir kitap olarak kabul edilmiştir. Elinizdeki eser ise bu büyük h

Resulullah (sav) Efendimizin sözleri, fiilleri ve takrirlerinden oluşan Hadis-i Şerifler dinin ikinci temel kaynağıdır. Bunun içinde Resulullah (sav) Efendimizin Hadis-i Şerifleri daha ilk zamanabdan itibaren özenle korunmuş ve yazılmaya başlanmıştır. Hadisi Şerifleri toplayan kitaplar arasında en büyük şöhrete kavuşan eser ise İmam Buharinin SAHİHİ BUHARİ isimli eseridir. Hatta bu kitap İslam alimlerince Kuran-ı Kerimden sonra en güvenilir kitap olarak kabul edilmiştir.. Elinizdeki eser ise bu büyük

Üç bölümden oluşan bu kitabın birinci bölümünde Eyyübi Devletinin kuruluşundan önceki haçlı seferlerinden bahsedilmektedir. İkinci bölümde Eyyübi devletinin kuruluşu ve Selahaddin Eyyübinin ilme ve ilim adamlarına karşı duyduğu sevgi ve saygı anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde ise Hıttin Savaşı ve Kudüsün yeniden fethi bütün detaylarıyla anlatılmaktadır. -Prof. Ali Muhammde Muhammed Sallabi

Tren az sonra hareket etmiş ve adeta öfkeli bir boğa gibi gecenin karanlığını bölercesine ilerlemeye başBAıştı. Hızlandıkça çam ağaçları da bir bir geride kalı^Hardı. Kar öylesine fazlaydı ki adeta dere tepe yokmuşçasına her taraf yumurta gibi dümdüz görünüyordu. Sadece çam ağaçları-bütün heybetleri ile adeta yıllar önce vatanları uğruna bu amansız soğuğa direnen askerleri andırırcasına gökyüzüne doğru uzayıp gidiyorlardı. Gecenin karanlığında Sarıkamış'tan Kars'a doğru ilerlerken kompartımandaki yalnızlık

Bilindiği gibi İslâm hukukuna ait ilme fıkıh denir. İbadetlere, muamelelere ve cezalara dair dini hükümleri bildiren ilme de fıkıh ilmi adı verilir. Yazdığımızilmihal, bu fıkıh ilminin bir bölümüdür.Dini hükümleri, ayrıntılı delillerden çıkarmayetkisine sahip alimlere fakih denir. Müctehidler ise, fakihlerin en üst tabakasınıoluştururlar. Dîni hükümleri göstermek ve açıklama yetkisi bu ehliyetli fakihlere aittir. ÖMER NASUHİ BİLMEN

Bu kitapta birçok insanın sorularına doyurucu ve tatminkar cevaplar vardır. Ben bu cevapları Kur'an-ı Kerim'den ve Hadis-i Şeriflerden derledim. Eski ve yeni temel kitap ce güvenilir kaynaklarda bulunan ilmi derinliğe haiz alimlerin ve kendilerini allah'a adayan fakihlerin sözlerinden yola çıktım. Bu kitap; Tövbe kapısı ne zaman kapanacağından, ruhtan, ölümden, haşirden, berzah hayatından, kıyamet gününden, sırattan, cennet ve cehennemin özelliklerdinden ve onlara götüren amellerden bahseder.

Dünyanın en zengini, en meşhuru da olsak, Makamların zirvesinde, 100 yıl da yaşasak. Bir gün hepsine "elvada" deyip, buradan gideceğiz. İstmesek de, kabullenemesek de hepsini bırakıp, O'na döneceğiz...

Faziletli ameller, adab güzel ahlak ve haram konularıyla ilgili hadislerin derlendiği eserler terğib ve terhib ve fezail konulu eserlerdir. Bu konudaki meşhur eserlerden biri imam münziri'nin(ö.656/1258) er-Tergib ve et- terhib mine'l-Hadis adlı eseridir.Meşhur hadis hafızı ibn hacer el- askalani bu eserdeki sahih, hasen ve makbul hadisleri seçerek eseri özetlemiş bulunmaktadır.

Gerçek şu ki,kime bir miras kalırsa veya kim bir mirasa konorsa, onun kıymetini ve kazanılmasında harcanan gayretin derecesini bilmez. Bu yüzden çok basit ve kolay bir şekilde onu saçıp savurabilir. Bu gün biz müslümanların durumu işte tam böyledir. Ecdadımızda (allah onlardan razı olsun) deraldığımız mirasın kıymetini kıymetini bilemedik. Bu mirasın korunması ve devam ettirilmesi hususunda sarf edilen gayretlerin derecesini kavrayamadık. Neticede işte bu zayi etme ve görevimizi ihmal durumuna düştük. O