Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 64 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sinemanın endüstri batağına saplanmamış çok az sayıdaki "gerçek sinemacılardan, Yeni Alman ve Dünya Sinemasının devlerinden birisi Wim VVenders... Görüntüyazınıni; Yol, Zaman ve Rock N´ Roll üçgeninde kuran bu önemli adam, çektiği tüm filmlerinde ne kadar çeşitlemeye giderse gitsin, oluşturduğu özünden asla ödün verip uzaktaşmamış bir isim. Wenders´in ´Amerikan Rüyası´ ile başlayan bu kitap, onun bulunması zor ilk dönem avangard kısa metraj filmlerinden yola çıkarak, çektiği tüm belgesel ve kurmaca film
Tükendi
Karşı sinema (counter cinema) kavramı ilk kez 1970'lerde Peter Wollen tarafından anaakım sinemanın ideolojisi, kuralları ve kodlarıyla mücadele eden ve bunları yıkmaya çalışan filmler için kullanılmıştır. Deneysel ya da kurmaca olarak karşımıza çıkan karşı sinema örnekleri genellikle normal ticari kanallar dışında dağıtım ve gösterim olanağı bulmaktadır. Karşı sinema filmleri, sermayesi bağımsız olan veya bir stüdyo tarafından üretilmeyen filmlerdir. Bu Kitapta anaakım sinemanın özelliklerinin dışında kalan
Tükendi
Toplumsal hareketlerin sinemaya yansıması sonucu devrimci sinemayı oluşturma amacını güden sinema hareketleri ortaya çıkar.Bunlar arasında Arjantin kaynaklı Üçüncü Sinema hareketi, ABD?deki Newsreel örgütü ve Fransa?daki Dziga Vertov grubu sayılabilir. Türkiye?de ise 18?21 Haziran 1967?de Robert Koleji Sinema Kulübü tarafından düzenlenen Hisar Birinci Kısa Film Yarışması sırasında sinema ile ilgilenen ve devrimci bir sinema arayışı içindeki gençlerin bir araya gelmesi ile Genç Sinema hareketi ortaya çıkar.
Tükendi
Bollywood süperstarı Amitabh Bachchan'dan, Quentin Tarantino'ya auteur kuramından Hollywood gişe bombasına kadar Sinemanın Temel Kavramları kendisini sinemayla ilgilenen herkes için temel bir rehber olarak kabul ettirmiştir. Türlerin, akımların, kuramların ve prodüksiyon terimlerinin erişilebilir ve güvenilir kapsamlı bir alanını sağlayan Sinemanın Temel Kavramları büyüleyici bir inceleme alanı ve modern dönemlerin en büyük sanat formu için bir rehberdir. -Aksiyon filmleri -Korku Sineması -Sanat yönetimi
Tükendi
İnsanlar arası iletişim, göstergeler yardımıyla gerçekleşir. İlk çağdan bu yana iletişim bu şekilde sürmektedir. Diğer yandan tarihin her döneminde, kültürel birikime bağlı olarak daha yeni ve farklı gösterge türleri de kullanılagelmiştir. Bu yüzyılla birlikte görsel anlatım öne çıktığı herkes tarafından kabul edilir. Bu açıdan çağımızı görsel anlatım çağı olarak da adlandırmak yanlış olmaz. Görsel anlatımın bir kısmının algılanması ve anlamlandırılması diğer göstergelere göre daha kolaydır. Ama bazı görsel
Tükendi
Yanımda Willy Wyler'la birlikte Lubitsch'in defin töreninden ayrılışımızı anımsıyorum. Lubitsch'siz bir dünyayı hayal bile edemiyordum. "Lubitsch artık yok," dedim. Willy ise şunları söyledi: "Daha da kötüsü, artık Lubitsch filmleri yok." Şimdi artık yeni Fellini filmleri de olmayacak. Kendisiyle tanışmadan önce filmlerini tanıyordum. Yönetmen Fellini'yi La strada ile keşfettim. Karısının inanılmaz derecede iyi bir oyunculuk sergilediği bu film Fellini'yi bir anda üne kavuşturmuştu. İnsan Fellini'yi ise L
Tükendi
Hepimizin bildiği gibi sinema görselliktir, şiirselliktir, e.d. bir kavram olmayandır. Ama tam da kavramın kendini ortaya koyuş biçimi olarak imgenin en yalın biçimidir. Çünkü sinema ile imge dile gelir... Böylece, sinema kavram olarak Batı'nın tek biçimli dizgesine ışık tutmaz ancak onu ışık hızında parçalara ayırır; bu yüzden meta-felsefe parçalar ve yeniden kurar ama daha insancıl bir dille bunu ideal izleyicinin yüreğine nakşederek. Daha doğru biçimde bu kitabın içinde yer alan makaleler ışığında bir po
Tükendi
Bir isim duyduğumuzda görsel belleğimiz devreye girer. 'Bir an' bile denemeyecek kadar kısa sürede, adı geçen kişinin yüzü başta olmak üzere fiziksel varlığına dair ayrıntıları gözümüzün önüne getirir, düşünce üretimini bu görsel çağrışımlar üzerinden sürdürürüz. Bu algısal süreç, nesne ya da yapıt isimleri için de geçerlidir. Böylece bir düşünce ya da kavramı, algı evrenimizdeki sinema perdesine yansıttığımız görüntüler sayesinde daha somut kılarız. Ama görüntü olgusu gündelik hayatımızda hiç de bu kadar
Tükendi
Bu Kitapta yıllardır uygulanan senaryo kuramı ile geniş sinema perdesi ve televizyon ekranı için senaryo yazma konusundaki gerçekçi, uygulanabilir tavsiyeleri kaynaştırmaktadır. Bu kitapta yazanlar benim eğlence sektöründe önce yönetmen, daha sonra da yapımcı-yazar olarak çalıştığım ve elimden yaklaşık 350 senaryonun geçtiği 20 yıllık bir deneyime dayanmaktadır. Bu deneyim sonraları ders verdiğim sınıflarda daha da netleştirilmiş, testten geçirilmiş ve bu da profesyonel senaryo yazma yöntemlerini bu
Tükendi
Tom Cruise ve Nicole Kidman'ın başrolünü oynadığı, Stanley Kubrick başyapıtlarından biri sayılan Eyes Wide Shut (Gözleri Tamamen Kapalı) 1999 yılının en ses getiren yapımlarından biri olmuştu. Bu Kubrick'in 10 yıllık suskunluğundan sonraki ilk, ama kariyerinin son filmidir. Howard'ın bu son kitabı, Eyes Wide Shut'ı da kapsayan, Kubrick filmlerinin eksiksiz bir incelemesini sunar bize. Kapsamlı film incelemelerinin yanı sıra Kubrick'in alışılmışın dışındaki film yapımcılık tarzı, belli başlı film stüdyoları
Tükendi
Tanıtım Pedro Almodovar'ın sineması kışkırtıcı olduğu kadar karşıtlıkların ve tezatların da sinemasıdır. Kimlik sorunundan, cinselliğin türlü girdaplarına, insan doğasına ve tutkularına yönelik türlü baskılardan, saplantı ve arzuların bir tür sorgulandığı, bunların irdelenmesine girişildiği bir sinemadır bu. Göz kamaştırıcı, cafcaflı bir sinema anlayışının yanıbaşında aynı zamanda kendi içinde barok bir bütünlüğü de barındırır. Şiirsel olduğu kadar yerleşik kurallara karşı çıktığı ölçüde cüretkar; anti ko
Tükendi
Ülkemiz sinemasında Geçiş Döneminden1990ların başlarına kadar, sesin gerçek anlamda kullanılmadığını iddia etmek abartılı olmayacaktır. Şüphesiz bu iddianın dışında filmler de vardır, ama genel koşulların değişimine katkılarının sınırlı olduğu düşünülmektedir. Akademisyen olmam sıfatıyla, pek çok öğrencimin bir film çekerken yaşadıkları en önemli sorunun ses olduğunu gözlemledim. Özellikle senaryo ve çekim aşamasında görüntülere kafa yoruyorlar, ışık, aydınlatma için çaba harcıyorlar ama ses kaydı için
Tükendi
İsmi çoğunlukla gerçeklik ve doğruluk önkabulleriyle anılan bir üretim alanı olan belgesel sinemaya dair bu çalışma, söz konusu önkabullerin gerçekçi ve doğru olup olmadığının tüm yönleriyle tartışılabilmesine küçük de olsa bir katkı sağ­lamak için yazıldı ve küçük hacmine rağmen uzun bir okuma, izleme ve tartışma sürecinin sonucunda ortaya çıktı. Belgesel sinemanın gerçeklikle ilgi ve ilişkisini sorgu­lamanın en önemli aracı, kaçınılmaz olarak felsefedir. Çünkü insanlık tarihi boyunca gerçek
Tükendi
Reklamcılar "evrensel iletişimi" sağlayabilmek amacıyla "ortak görsel bir dil" arayışına girmişlerdir. Bu doğrultuda, "güçlü", "etkin", "etkili", "çekici" görüntülerin, iletilerin kurgulanması gereklidir hiç kuşkusuz. Ancak "görsel esperanto", her ülkede her tür hedef kitle için uygun mudur? Böyle bir görsel dil reklam iletişimi açısından uygulanabilir mi yoksa bu dile, iletinin aktarılacağı ülkenin "değerleri" de eklenmeli midir? Bu soruya, kimilerinden, "hayır, değerleri katmak gerekmez, çünkü görüntü çok
Tükendi
Türk sineması ve din ilişkisi konusunda, belgelere dayanması, bu ilişkinin oluşmasına eserleri ile katkıda bulunmuş yönetmenlerin ifadelerine ve bu alanda yıllardır kalem oynatan sinema yazarlarının tanıklığı... -Yalçın Lüleci- "Ahlakımızı ve geleneklerimizi sarsıcı filmler pek fazla. Allah korkusu ve ahlak duygusu olmayan insanlar her meslekte bulunur. " -Ediz Hun, Babıali'de Sabah Gazetesi, 9 Mart 1966- "Gün geliyor düşünceni açıklayamıyorsun, günü geliyor kuşdili konuşuyorsun, ima ediyorsun, seyircini
Tükendi
Sesli sinemanın ortaya çıkışından önceki yıllarda dünyanın her yerinde insanlar, özellikle de entelektüeller ve yazarlar, sadece bir panayır eğlencesi ya da önemsiz bir sanat olarak gördükleri sinemaya dudak büküp küçümsemişlerdi. Bir tek örnek dışında: Charlie Chaplin!... Böylece şu tema çevresinde bir çekişmedir başladı: Sinema bir sanat mıdır? Ama... bu tartışma halkı pek ilgilendirmiyordu. Bu soru kafaları kurcalamıyordu bile! İkinci Dünya Savaşı sonlarında halk, boyutlarını bugün tasarlamanın çok zor o
Tükendi
Pornografik film, çoktan eğlence sanayinin önemli bir dalı haline geldi. Bu türün tarihi, sinema tarihi ile örtüşüyor. Başlangıçtan günümüze pornografik filmin bir tür olma ve öteki popüler türler ile arasındaki sınırı belirleme ya da silme yolculuğunu izleyen bu derleme, ister istemez "cinselliğin", seksin sinemadaki öyküsünü, dolayısıyla "mitolojisini" de ele alıyor. Pornografik film, cinsellik tema´sı ile kurduğu ilişkinin "durumuna" göre kendi içinde sınıflandırılabiliyor; kimi dönemlerde kamusal alan
Tükendi
Schrader farklı kültürel arka planları olan yönetmenlerin belirli filmlerdeki yaklaşımlarıyla kutsal olanı ifade etmek için ortak bir üslup yaratmış olduklarına inanır. Bu ortaklık her bir yönetmenin bireysel konu seçimi ve felsefi tavırlarıyla ortaya konur ve ancak ayrıntılı bir eleştiriyle anlaşılabilir." Library Journal Mishima, Amerikan Gigolo, Hard Core, Blue Collar, Cat People´ın başarılı yönetmeni ve Taxi Driver filminin senaryo yazarı olan Paul Schrader, burada üç büyük yönetmenin -Yasajiro Ozu, Ro
Tükendi
Susan Napier´in genişletilmiş yeni baskısıyla daha da zenginleşen bu sarsıcı kitabı, özellikle Anime türüyle yeni tanışanların "olmazsa olmazlarından" biri oldu. Japon çizgi filmleri Hayao Miyazaki´nin Ruhların Kaçışı (Spirited Away) filmiyle 2002 yılında Oskar ödülünü almasından sonra bütün dünyada daha önce olmadığı kadar popülerleşti. Napier Animenin, önemli toplumsal ve kültürel konuları içinde barındırarak, çocuklara yönelik çizgi film kategorisinin çok ötesine geçtiğini özellikle vurguluyor. A
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 64 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1