Haber alma ve bilgi edinme içgüdüsü, insanlık tarihinde
oldukça eskiye; hatta bırakın süreli yayını, matbaanın
icadından çok daha önceye dayanmaktadır. Sanayi öncesi
Avrupa'nın haber dünyası, on sekizinci yüzyılın sonuna kadar
tam olarak çok ortamlı bir bilgi alışverişine sahipti: sohbetler,
dedikodu, sivil törenler, kutlamalar, vaazlar, resmî bildiriler ve
daha sonra baskı çağında broşürler, fermanlar, baladlar,
dergiler ve ilk haber sayfaları. 1800'e kadar dört yüzyıl
boyunca Avrupa ve dünya çapın
kullandığınız bazı fiillerin tabanında da fosil
isimler bulabilirsiniz.
Bu fosil isimler geçmişte bağımsız bir birim
olarak kullanıldıkları halde bugün onlardan
türeyen fiillerin tabanında kalmış, tek başlarına
kullanımları oldukça azalmış ya da tamamen
ortadan kalkmıştır.
Beze-, esirge-, okşa-, utan- fiillerinin
tabanındaki fosil isimler nelerdir?
Bile- bocala-, böbürlen- fiillerindeki fosil
isimler olan bi, boca, böbür hangi dillerden
alıntıdır?
Dinlen-, iğren-, kıskan- fiillerinde fosilleşen
«Demokrasi, insani varoluşa içkin olanakları hem pozitif
hem de negatif özgürlükler bağlamında hayata geçirme
talebidir. Bu talep, aynı zamanda, her bir tekil insanın
kendisini ne ise o olarak algılama arzusuna eşlik edecek
bir “ontolojik haysiyet eşitliği”ni de öngörür. Bu
bağlamda, özgürlük ve eşitliğin temeli olarak demokrasi
arayışı egemenlik ilişkilerinin hiyerarşik yapılanmasına
karşı bir direnişi de temsil eder. Bu kitaptaki her bir
bölüm bu direnişe açılan yeni bir pencere olarak
okunursa k
Ahmet Talât Onay'ın ününü sağlayan eserlerinin
başında Halk Şiirlerinin Şekil ve Nev'i gelir. Yazar bu
eserinde, örneklerden hareketle halk şiirimizin bazı
kurallarını tespit etmeyi denemiştir. Fuat Köprülü, Veled
Çelebi, Necip Âsım, Ahmet Kemal, Nurullah Ataç,
Brockelman ve Kowalski gibi yerli ve yabancı ilim adamı
ve edebiyatçılar bu eserlerin önemini gösteren tenkit ve
tanıtma yazıları yazmışlardır.
Ahmet Talât, Halk Şiirlerinin Şekil ve Nev'i'ni 1924'te
yazmış, 1928 yılında Maarif Vekâleti tara
Ben Türk şiirini gül-i ra'nâya benzetiyorum; yarı sarı
yarı kırmızı... Halk ve divan geleneğinden beslendiği için
iki renkli. Rengini, kokusunu bizim havamız, suyumuz ve
toprağımızdan alan, bizim besleyip büyüttüğümüz bir
gül.
Edebiyatımızı doğru anlayabilmek için önce
zihnimizdeki ikiliği kaldırmamız gerektiğine inanıyorum.
Türk kültürü, tarihi ve sanatı gibi edebiyatı da bir bütün.
Şiir de bu bütünlük içinde gelişimini sürdürüyor. Farklı
estetik çizgilere sahip olmakla birlikte, ortak bir kültür
Hikmet Erdoğdu, Kuşatma’da vatanı için kendinden
vazgeçip yurdun her karış toprağını evi
belleyenlerin hikâyesini anlatıyor. Güneydoğu’da
terörle mücadele eden Mehmetçiğin en yalın
hâllerini, dün ile bugün arasında sıkışmış, eksik
bırakılmış yaşamların perde arkasını gözler önüne
seriyor.
Erdoğdu’nun gerçeklerden damıtarak tüm zorluğa,
yoksunluğa, mücadeleye rağmen dostluk ve
adanmışlıkla kurduğu dünyasına tanık olurken
vatan sevgisini en derinlerinizde hissedeceksiniz.
“Yine vatanı kurtarmaya mı
Etimoloji, köken bilgisi, kelime tarihçiliği ya da bu
kitaptaki adlandırılışıyla sözcük hikâyesi, bir
sözcüğün nerden gelip nereye gittiğinin hikâyesidir.
Her sözcüğün hikâyesi de bir insanlık hikâyesidir.
Çapkın, yavşak, hovarda, bağnaz sözcüklerinin
kökleri neydi, bugüne nasıl ulaştılar? Tahtakurusu,
peygamberdevesi, çobanaldatan sözcükleri nasıl
ortaya çıktı? Bu canlılara neden bu adları verdik?
Ebegümeci, akşamsefası ve güzelavrat otu gibi
bitkilerin adlandırılmasının kökeninde ne gibi
kültüre
Türkler Esir düştüler, savaştılar, barıştılar Uzak Asyadan Akdenize kadar uçsuz bucaksız bir coğrafyaya yayıldılar. Devletler kurdular, devletler yıktılar. Çine aman vermediler. Birçok farklı isimle anıldılar, farklı dinlere inandılar. Çok büyük bir medeniyet yarattılar. Başka medeniyetlerin yükselmesine katkıda bulundular. Hepsi de masmavi Gökyüzünün (Gök-Tanrının) altında buluştular.
Türkler kimdir? Nereden gelirler? Hangi dinlere inanırlar? Tarihleri ne zaman başlar? Nasıl teşkilatlandılar? Ve en ön
Oğuzların tarih sahnesindeki görkemli mevcudiyetlerine rağmen, Oğuzca üzerine çalışmanın bazı güçlükleri vardır. Bu güçlükler, uzun zamandır Türkoloji sahasını meşgul etmektedir. Gerek bunları gidermek, gerekse Oğuzcanın birçok yönünü ele almak hedefiyle yola çıkan Oguz Bitig, Türkler arasında en kalabalık nüfusa sahip boy olan Oğuzların dil ve kültürlerini incelemektedir. Bu çalışma ile, tarihsel ve modern zamanlarda konuşulan Oğuzca, önde gelen alan uzmanları tarafından çeşitli yönlerden değerlendirilmekt
Değerli yazar adayı merhaba! Kelimelerin büyülü dünyasını gezmek, edebî türlerin keyfini yaşamak ister misin? Eğer kendine inanır ve çok çalışırsan sen de bir gün yazar olabilirsin. Asırlar sonrasına kalan bir roman yazmak ya da herkesin gönlüne giren öykü kitaplarından birini kaleme almak ne muhteşem olurdu öyle değil mi? Adını büyük yazarların yanına yazdırmak senin elinde. Bu kitapla yazmanın tüm sırlarını beraber keşfedeceğiz. Kavramları, teknikleri, yazarları tanıyıp öğrendiklerimizi örneklerle pekişti
Ziya Gökalp çocuklar için yazdığı halk masallarında çalışkanlık ve dürüstlüğü, hakkın zulme karşı zaferini, görünüşe değer vermenin kötü sonuçlarını, sabrın ve iyi kalpliliğin faydalarını, aile bağının kutsallığını, kadının toplumun ilerlemesinde rol üstlenmesi gerektiğini, Türk'ün engin hoşgörüsünün varlığını savunmuştur. Altın Işık'ta halk kültürünün işlenmesiyle millî bir edebiyatın meydana getirilebileceğini göstermeye çalışan yazar bu eserinde çocuklara milli duygu ve ahlaki değerler aşılamaya çalışır.
Samipaşazade Sezai Küçük Şeyler'i kaleme alarak basit konuların bile iyi anlatıla¬rak önemli bir eser yazılabileceğini ortaya koyar. Yazar, ilk örnek olma özelliği kazanan bu hikâyelerde; kaygı, özlem, hayal kırıklığı, sıkıntı ve aşk acısı içinde yaşayan insanları anlatmıştır. ?Hiç" hikâyesinde bir gencin yaşadığı hayal kırıklığı, ?Arlezyalı" ve ?Pandomima"da aşk acısı sonucu intiharı düşünen insanlar, ?İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır"da ağaç kesiminin, tabiatı seven bir insanın dünyasını nasıl yıktığı hikâye
Düşman zulmüyle vatanlarından koparılan Osman baba ve torunlarının Türkiye'ye ulaşmak için verdikleri zorlu mücadele... Hava şartlarının, vahşi hayvan ve düşman saldırılarının güçleştirdiği bu macera onlarla birlikte sizi de sırlarla dolu ?Yer Altında Bir Şehir'e sürükleyecek...
Usta ve kıvrak kalemiyle Türk çocuklarına ömrünü ve gönlünü veren Kemalettin Tuğcu, yazı hayatına sadece kendisi için başlamış, yazarak yaşamış ve eğlenmiştir. Bu yazı yazma bir avuntu ve bir tutkudur. Kendisi bunu şöyle anlatır:
Antalyanın Kaş ilçesine bağlı Beymelek köyünde yaşayan Karabibik, tarlasını sürmek için Koca İmamın öküzlerini kiralar.
Karabibik o devir Türk köylüsünün geçim şartları, hayalleri, evlilik düşünceleri, kılık kıyafeti hakkında sunduğu bilgilerle Türk romanının köye yönelik ilk eseri olması bakımından önemlidir. Karabibikin en büyük hayali bir çift öküz sahibi olmak ve kızını evlendirmektir. Bu hayalinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin cevabını Nâbizâde Nâzım'ın 1890da yayımladığı Türk edebiyatının ilk köy r
Osmanlı Devleti’nin ilk özgün tarih kaynaklarından biri olan bu Tevârîh-i Âl-i Osmân, bir Anonim tarih derleyicisi olan Muhyiddîn Mehmed b. Alâeddîn Ali el- Cemâlî tarafından derlenmiştir. Tevârîh-i Âl-i Osmânlar, nüvesi II. Murad (1421-1451) devrinde oluşan ve II. Bâyezîd (1481-1512) devrinde yazılmaya başlanan ilk devir Osmanlı kronikleridir. Osmanlı devlet geleneğinin şekillenmeye başladığı XV. yüzyılın ilk yarısında, halk üzerinde hayranlık uyandırmaya başlayan Osmanlı hanedan üyelerinin geçmişini öğren
19 yüzyılda kolonyal yayılmacı ideolojinin saldırısına uğrayan Afganistan, 20 yüzyılda sosyalist ideolojinin tecavüzüne maruz kalmış ve nihayet 21 yüzyılda vahşi ve barbar kapitalizmin esiri hâline gelmiştir. Üst üste ve kesintisiz bir biçimde gerçekleşen bu dayatmacı ideolojilerin işgalleri yüzünden Afganistan’ın sosyoekonomik yapısı bozulmuş, siyasi istikrarsızlık farklı toplum kesimleri arasındaki diyaloğu kesintiye uğratmış ve silahların konuştuğu bir ortamda uzlaşma kültürü imkânsızlaşmıştır. Rusya’nın
Batı siyasal düşüncesi hakkında kaleme alınmış dev bir eserle karşı karşıyayız. Büyük Britanya’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde uzun yıllar siyaset felsefesi dersleri veren Alan Ryan, Anglosakson literatürde George Sabine ve John Plamenatz’dan beri rastlamadığımız bir girişime imza atıyor. Herodotos’tan Rawls’a kadar, siyasal düşüncenin iki bin beş yüz yıllık serüvenini, toplumların en iyi nasıl yönetileceği sorusuna verilen yanıtları, dönemleri ve akımları, çağını ve günümüzü etkileyen düşünürlerin ge
Günümüz dünya tarihinde Türklerin tarihi söz konusu edildiğinde akla ilk gelen Gök Türk tarihidir. Çünkü Gök Türkler sadece bir devlet kurmakla kalmamış, Türk adını devlet adı olarak kullanıp, bu adın yaygınlaşmasını, milletin kimliğinin pekişmesini sağlamışlardır. Taşıdığı ad, siyasi ve sosyal tarihi, devlet sistemi ve unvanları, sonraki nesillere bıraktıkları hazine değerinde Türkçe yazıtlar, onları Türk tarihinde model devlet konumuna getirmiştir.
Karahanlıların ve hatta Gaznelilerin Gök Türk bünyesin
Felsefenin ortaya çıkış merkezi olarak Akdeniz havzası ve Yunan medeniyeti olsa da daha öncesinde Uzak Doğu'da, Orta Doğu'da hikmetin bulunduğu genel kabul görmektedir. Hatta Henry Corbin'in kabulüyle hikmetin önce Doğu dünyasında ortaya çıkıp buradan Mısır'a ve oradan da Yunanlılara geçtiği düşüncesine katıldığımızı ifade etmemiz gerekir. Bize düşen görevin, hikmeti yine öz yurduna döndürerek üzerimize atılmış bulunan ataletten kurtulmak, düşüncenin verdiği dinamizmi yeniden kazanmaktır. Bu kitabın böyle b
Toplam 866 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.