"Mucize çözüm yoktur, sadece senin aklına gelmemiştir Sözlerinde ve tavırlarında tutarlı, akılcı ve kararlı olduğun sürece kahramana ihtiyacın yok Kimseyi gözünde büyütme Tecrübeyi dinle Yeni fikirlere açık ol Yine de kararların sana ait olsun Başkasına değil."
PROF. DR. EMRE ALKİN, 2 Temmuz 1969'da doğdum. O günden beridir hayal ettiklerimin peşinden koşuyorum. Birçoğunu gerçeğe dönüştürmeyi başardım. Kolay olmadı... Sporculuk, müzisyenlik, Akademisyenlik, İş Dünyası, Devlet görevleri derken birçok deneyi
Eğer ışık olduğunuzu anlar ve ışığınızın gücünün farkına varırsanız,
o zaman ışığınızla dünyanızı aydınlatabilirsiniz
ve mucizeler, evet mucizeler, dünyanızı sarar.
- Başmelek Cebrail
İlişki kazanılmalıdır...İki insanın olmadığı yerde ilişki biter. Diğer insan katılımcı değilse ve çiftte karşılıklı birbirini tutma yoksa ilişki olmaz...
Çiftlerin ilişkisi ilk anne-bebek ilişkisi gibi birbirlerinin gözlerine bakarak ve dokunarak aşk etkileşimiyle başlar. Eşler bu süreç de birbirinin parçası gibi davranırlar. Sever, okşar, veya kızgınlık ve öfke de duyabilirler. Kendi duygularını karşı tarafa yansıtıp seven, okşayan veya kızan tarafı partneri de sanabilirler....
Ağdalı edebiyatı hiç benimseyemeyenler kervanından birçok not var içeride... Kimi günde 1, kimi günde 3 kez kullanılabilen.
Bazen ağır gelir cümleler: iş hayatında, koşarken, metroda, durakta sıra kaparken. Evet! Haklısın. O zaman çözdüğünde kravatını, sildiğinde makyajını, yani sen, sen olduğunda hafifleşir, zaman kalır kendi cümlelerini anlamaya...
İşte, bu anlarda duygu türü ne olursa olsun bir şeyler bulabilmen için tutulan bu tutanak, sen de kalsın. Beğenmediğin olsa da, ki mutlaka olacak. O da ben
Korcan, 'Sadece Kağan'ı anlamaya çalışıyorum, seni bu kadar önemli kılan ne, onu bulmaya çalışıyorum,'' dedi.
İçimi çektim, bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum ama Kağan'ın ne diyeceğini merakla bekliyordum doğrusu.
Ancak Kağan, ''Anlaman gerekmiyor zaten,'' diyerek ikimizi de şaşırttı. Kağan'la tam bir çıkmazdaydım. İki adım ileri attığımız anda bir adım geriye gidiyorduk. Tam bir şey diyecekken, Korcan'ın, ''O zaman benim tek görevim size yardımcı olmak,'' dediğini duyduğum anda ağzımı kapadım. Ki
Hep gözümüzün önündeki en az fark ettiğimizdir.
New York'lu üç arkadaş, monoton hayatlarından kurtulup kendilerine dünyanın dört köşesinde macera ararlarsa ne olur? Macera aramak için, yıllardır kullanılan güvene dayalı bir mekanizmayı bozabilirler mi?
Bu roman sizi sürükleyecek, elinizden düşüremeden bir çırpıda okuyacaksınız.
Uçak yolculukları, sizin için de sonsuza dek değişecek.
A. Çağatay Çopuroğlu, 1974 Ankara doğumlu. 1992'de TED Ankara Koleji'nden, 1996'da ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü'nden, 1
Neden beni sevdin? âşıkların sevgiliye sorduğu en can alıcı sorudur. En az bir kez bu soruyu işitmiş ya da en az bir kez bu soruyu sormuşuzdur. Peki, yanıt nedir? Gerçekten, neden, nasıl, niçin âşık olduğumuzu biliyor muyuz? Âşık olacağınız kişinin kim olacağı, yaşayacağınız ilişkinin nasıl olacağı çocukluğunuzda gördüğünüz, duyduğunuz, kısaca tanık olduğunuz olaylar, anne-babanız, içine doğduğunuz ülke ile şekillenir. Hepimiz yaşadıklarımızla zihnimizin en derin köşesine bir çapa atarız; kişilik gelişimcil
Düş Yollarda Kırıldı'nın ilk yazımını okurken çok etkilenmiş ve daha ilk sayfalarında etki alanına girmiştim. Sözcüklerin ruhunda, yazarın düş gücünü ve yazım disiplinini duyumsatan bir edebî ustalık vardı. Bir zengin tarih ve şiir varlığının bütünleşen görkemine tanık oluyordum. Okuyanı ıstıraplı yıllardan çekip çıkaran bir dehliz derinliği vardı bu romanda.
Meşrutiyet yıllarındaki istekli ve kararlı duygularla çerçevelenen olaylar, bir romanın duygusal zemini olarak değerlendiriliyordu. Bu değerlendirme,
Uzaydan gelecekler, üstlerine, iki ayağı üzerinde duran zeki varlıkların pek çoğunun ağzında dumanlı bir çubukla görüldüğünü rapor edeceklerdir. Kristof Kolomb'dan beri, tütün, yalnızca onu ilk defa gören yabancılara tuhaf gözükür. Yaşam için hiç gerekli olmayan, bu ilk bakışta lüzumsuz gözüken "ek," doğanın ruhu en kırılgan varlığı olan insanın ileri güvenlik ve anlam gereksinmelerini sömürerek, kısa sürede bize bizden bile yakın görünmeyi başarır. 8 bin yıl öncesinin paganist Kızılderilileriyle, günümüzün
Bu kitap, 1800'lü yılların sonu, 1900'lu yılların başında Osmanlı Ortadoğu'sunda yaşayan Khedouri A. Zilkha ve ailesinin nefes kesen aile hatıratlarını bir araya getirmektedir. Khedouri Zilkha, Ortadoğu'da ilk özel sermayeli bankacılık sistemini yaratmıştır. Zilkha Ailesi, 20. Yüzyılda, girdikleri ortaklıklarla, yaptıkları yatırımlarla, aldıkları yönetim sorumluluklarıyla ve giriştikleri her sosyal işle (ki bunlar arasında Mothercare, CIGNA, Cambridge Associates, Brookings Institute, Revlon, Wesleyan, Metro
Birden deniz tarafından geldiği hissedilen ılık bir rüzgâr başlar. Çok hafifçe vücutlarını okşuyor gibidir, sonra yavaşça kesilir, havaya sakinlik hakim olur. Aniden tam karşılarında muhteşem bir varlık belirir. Kadın mı erkek mi olduğu anlaşılmamaktadır. İkisi de bir an nefessiz kalırlar.
Oturabilir miyim? dediğinde kulaklarına gelen ses insanı hareketsiz kılan bir müzik gibidir. Müziğin ritmi tüm hücrelerini titreştirir adeta. Her ikisi de aynı anda kekeleyerek; Tabii Tabii Buyurun. derler.
Ben mail yaza
Bir kız ve bir oğlan varmış. Bunlar yüzyıllardır devamlı ölüp yeniden doğmalarına ve birbirleriyle alakaları olmamalarına rağmen hep birbirlerini bulup âşık olurlarmış. Ama düşündüğün gibi bir aşk değil, uğrunda öleceğin cinsten bir aşk. Ancak ne var ki, oğlanın bir görevi varmış bu dünyada ve o görev yüzünden de kızın ona yardım etmesi gerekiyormuş her defasında. Çoğu zaman bu yardım, yardımdan da öteye geçip başka bir şeye dönüşüyormuş.
Annesinden yatmadan önce peri masalı dinleyen bir çocuk gibi bakıyor
Evim sen kokuyor. Hangi odaya gitsem, nereye kaçsam senin kokun. Uykuya daldığımda yine ansızın uyandıran da bu vanilya kokusu...
Kendimi yabancı hissediyorum her şeye, tüm evrene. Küçük bir nokta gibiyim. Hangi cümlenin sonuna konulacağımı bilmeden koşup duruyorum bir o tarafa bir bu tarafa... Biliyorum yalnız kaldığında, gecenin karanlığı çöktüğünde üzerine, sen de ağlıyorsun hıçkırarak. Tükendiğini hissedip, her defasında yeniden başlamak için koyuyorsun başını yastığa.
Aslında sen yokmuşsun, kokun yokm
SEDA SAYANın yazar hakkındaki düşüncesi:
Bir mesajla girdin hayatıma, müzikteki yolculuğumda yol arkadaşım oldun ve ben seninle birlikte daha çok şarkı okur hale geldim. İyi ki sana fırsat tanımışım, iyi ki birbirimizin hayatında yer almışız.
Benim özü sözü güzel, mert, yüreği bozulmamış temiz kalpli arkadaşım, aramıza HOŞ GELDİN.
Gaziantep doğumlu olan Erkan Çelik, yazdığı şiirlerin yanında ayrıca şarkı sözü de yazmaktadır. Birçok sanatçı tarafından seslendirilen şarkılarda söz yazarı olarak imzası bu
Merhaba,
Nasılsın?
Biraz sohbet edelim seninle. Lafı fazla dolandırmadan, niye bir arada olduğumuzu unutmadan. Farklı bakalım bazı konulara, mekânlara, durumlara.
Zaman çok değerli olduğu için direkt gireceğim sohbet konularımıza.
......
Bazen dürüstüz diye geçinirken arkadan vurduğumuz arkadaşlarımızı
Belden aşağı hareketlerimizi dürüstlük olarak sunarkenki kaypaklığımızı
Ben şimdiye kadar hiç hak yemedim ki diyerek çiğ çiğ yediğimiz arkadaşlarımızın kanı ağzımızdan damlarken, masum masum sırıtarak çoc
İnsanların Justin Halpern hakkında ettikleri b*ktan laflar
Burnunuzdan bira fışkırtacak kadar komik.
MAXIM
Deli komik.
CHELSEA HANDLER
Tam anlamıyla eğlendirici.
A. J. JACOBS
Gülmeye alerjiniz olana kadar okuyun.
KRISTEN BELL
Okuyan herkesi gülmekten kırıp geçirecek.
LOS ANGELES TIMES
İşte "88 Kadın 8 Aşk"Her biri 11'er yazardan oluşan 8 ayrı öykü grubunda 88 kadın yazarın bir aşkı, ilişkiyi, bağlanmışlığı ya da bağlanamamışlığı anlatımı.
Her yazarın sadece kendisinden bir öncekinin yazdığı bölümü gördüğü ve onu devam ettirdiği aşk öyküleri..
Hiçbir yazarın kitabın ortaya çıkış süreci boyunca ne kendisinden bir önceki, ne de bir sonraki yazarın kim olduğunu bilmediği aşk öyküleri..
Ve hiçbir yazarın ne kendisinden iki önceki bölümü, ne de kendisinden sonraki bölümü görmeden yazdığı aş
Bir erkek düşünün...
Bugüne dek 20 bin kadınla en özellerini paylaşmış.
Binlerce kadını her manada en çıplak halleriyle görmüş, dinlemiş, anlamış, ameliyat etmiş, güzelleştirmiş, sağlığını kontrol etmiş, ilgilenmiş, endişelerini gidermiş...
Kendisi bir doktor. Ve bu kitabın yazarı.
Dr. Osman Oymak, şimdi bize Doktorcuğuuum! diye kapısından girdiğimiz estetik cerrahların iç dünyasını, onların bakış açısını, onlarla iyi iletişim kurmanın yollarını, her geçen gün sayısı artan şovmen doktorlarla iyi doktorla
Çocuk yaştan beri yazmaya olan düşkünlüğüm hiç eksilmedi ve işte şu an hayalimdeyim!
Yazarak, hayata karşı duyduğum hayranlığı kayda geçirmek istedim. Yaşadığım her yeni deneyimi ölümsüzleştirmek ister gibi günlüğüme yazardım...
Okurken bazen gülümseyeceksiniz, bazen gözleriniz dolacak. Belki de kendinizden çok şey bulacaksınız.
Ve Tanrı kadını yarattı!
Aşkı sevenler, kendini güçlü ve sevecen hissedenler bu kitaba bayılacak, çünkü o sizsiniz! :)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.