Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 262 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Henry Marsh, yaşamını ölüm-kalım aşamasındaki hastaları kurtarmaya adamış bir beyin cerrahı. Kimi zaman kendini bir kahraman gibi hissederken kimi zaman da ailelere acı haberi veren kişi olmak zorunda kalmış. Her şeye rağmen mesleğini seven bir doktor olarak beyin cerrahisine katkıda bulunmak için elinden gelenin en iyisini yapmış. İngiltere'de emekli olmasına karşın Nepal'de ve Ukrayna'da hastalara şifa dağıtma çabasını sürdüren Marsh'ın kırk yıllık meslek yaşamına ilişkin muhasebesi niteliğindeki Kabuller
"Dünya'nın neden var olmadığını anlamak için, öncelikle bir şeyin var olmasının ne anlama geldiğini çözmek gerek. Bir şey ancak Dünya'da rastlanan bir şeyse vardır, ancak Dünya'nın kendisine, Dünya'da rastlayamıyoruz. En azından ben daha hiç görmedim, hissetmedim ve tatmadım." 1980 doğumlu Alman filozof Markus Gabriel "Dünya neden yok?" sorusunu cevaplarken bizleri yeniden felsefece düşünmeye yönlendiriyor ve bunu yaparken de kışkırtıcı, esprili ve anlaşılır bir dil kullanıyor, hatta okuyucusuna daha en b
Tükendi
19. yüzyıldan itibaren hızla küreselleşen dünya için zaman çok şey ifade ediyordu. İlerlemeyle eşzamanlı adım atmak, zamanın modern şekilde yönetilmesini ve düzenlenmesini gerektiriyordu. Rasyonel ve verimli zaman kavramı, devletleri ve idarecileri de etkisi altına aldı. Trenlerin ve telgrafların, programların ve çizelgelerin rasyonel zamanının ince ayarlarını yapmak, bunların idaresini elverişli hale getirmek, ulusal sınırların üstüne teknokratik bir zaman ağı atmaya hevesli ulus devletlerin temel uğraşlar
Zamanda yolculuk mümkün mü? Bu yolculuğu neden arzularız? Bütün olası dünyalar içinde en iyisi bu mu? Geçmiş değiştirilebilir mi? Sonuç, sebebi etkileyebilir mi? Tüm zamanların en iyi bilim yazarlarından biri olarak kabul edilen James Gleick'ın Zaman Yolculuğu, hem bir fantezinin edebiyattan fiziğe, sinemadan gündelik hayatımıza uzanan olgunlaşma yolculuğunun öyküsünü anlatıyor, hem de Zaman'ın anlamına, dolayısıyla bilince, belleğe, yaşama ve ölüme dair yepyeni bir dil yaratıyor. Geçmiş, gelecek ve şimdi,
Osmanlılar ve Afrika Talanı, Osmanlı İmparatorluğu'nun emperyalizm çağındaki yayılmacılık gayretlerini ele alan ilk çalışma. Okuru II. Abdülhamid'in iktidarının ikinci yarısında İstanbul'dan Berlin'e, doğu Sahra'ya, Çad Gölü havzasına, Hicaz'a ve sonra yeniden İstanbul'a götüren kitap, Osmanlıların giriştiği "yeni" türden bir rekabetçi emperyalizm denemesine ve bu stratejinin kıtalar arası sonuçlarına eğiliyor. Mostafa Minawi, daha önce kullanılmamış arşiv kaynaklarına dayanarak, Osmanlıların Berlin Konfera
1243'teki Moğol fethinin ardından Anadolu'da İslami mimari alanında yaşanan gelişmeleri ele alan Moğol Fethinden Sonra Anadolu'nun Yeniden İnşası, bu dönemde gerçekleşen karmaşık yönetim değişimlerinin, nüfus hareketlerinin ve kültürel dönüşümlerin mimariyi ne yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Bu dönemde inşa edilen anıtlar birçok amaca hizmet etmiştir: Camiler ibadet ve toplanma yeridir, medreseler İslam hukuku ve ilahiyat eğitimi merkezleridir, kervansaraylar tüccarlar ile seyyahlar açısından ticaret yol
Ihsan Oktay Anar's 1996 novella, "The Book of Devices," is a skeleton key to the ever-inventive author's fictional world set in the Ottoman times. Here are the wonderful histories of the triumphs and tribulations of three Ottoman inventors, "as reported by the narrators of events and relators of traditions." By turns humorous and touching, these interlinked stories are nutshells of vividly imagined past. While we follow Yafes Chelebi and his two successors in their search for the secret of the perpetual mot
Tükendi
"Tefrika Dizisi"nden, bir dönemin çok okunan yazarı Ercüment Ekrem'in renkli romanı... Şevketmeap'ta Ercüment Ekrem yan hikâyelerle beslenen bir aşk, kıskançlık ve ihanet hikâyesini bazen komik bazen dramatik unsurlarla ustaca kurguluyor. Öte yandan roman, Cumhuriyet'in ilk yıllarından yakın geçmişe belirli bir siyasal tutumu yansıtırken, yazarın kıvrak diliyle dönemin toplumsal ve kültürel hayatının capcanlı bir resmini sunuyor. Latin harflerine aktarılmış orijinal metniyle sadeleştirilmiş metin bir ara
The Tribe of the Esraris.is an acclaimed Turkish poet's heartfelt commentary on our times, an inquiring companion to the new millennium. In a series of fragmentary prose pieces on a wide range of topics, Ahmet Guntan offers new ways to break the proverbial "silence" of the poet and tackle the world head-on. He takes the floor as one of the Esraris, the eponymous tribe of uneasy souls, and builds the framework of a poetics of deeper engagement with the world around us. Reading in part like a philosophical di
Psikopati nedir, ne değildir? Ahlakın Dışındakiler bu soruya psikopatların neden yoksun olduklarını sorarak yaklaşıyor. Her bir bölümde, farklı yazarlar, belirli ahlaki bozuklukları ve eksiklikleri ele alarak insanların ahlaki yargılara varabilmek için hangi yetilere ihtiyaçları olduğunu bulmaya çalışıyor. Kitap temel bir varsayımdan hareket ediyor: Psikopati, kimi filozofların iddia ettiği gibi tek bir eksiklikten değil, bir dizi yetinin yokluğundan kaynaklanır. Bu bağlamda, ahlaki psikolojinin üzerinde d
Mekân ve Millet, Türkiye ile Yunanistan'ın birlikte örülmüş tarihleri üzerine disiplinlerarası bir diyalog kurma girişimi. Yunan ve Türk akademisyenler, coğrafyayı ve milliyetçiliği, dini ve seküler, etnik ve anayasal ilkelerin sürekli gerilim halinde olduğu Yunanistan ve Türkiye bağlamında ele alıyor. Kitabın ilk kısmı, mekânla ilişkili ulus ve modernlik öncesi anlamlandırmalar ile modernleşmecilerle ulus-devlet kurucularının projeleri arasındaki çelişkilerin araştırıldığı makalelerden oluşuyor. Kıbrıs'la
Bir gün uyandığımızda, özel yaşam hakkının yok olduğunu görme tehlikesi var mı? 5 Haziran 2013'te, NSA çalışanı Edward Snowden'ın sızdırdığı bilgilere dayanarak The Guardian'da yayımlanan bir makale, gözetleme toplumunun artık distopik bir gelecek olmaktan çıktığını gösteriyordu. Peki, biz bu gerçeğin ne kadar farkındayız? İçerdiği sorunların ve yol açtığı sonuçların bilincinde miyiz? 21. yüzyılda artık, devletlerin resmi kurumlarının, sosyal medya şirketlerinin, bankaların vb. sunduğu dijital hizmetlerin
Tükendi
Biziz, Halk! politik ve ekonomik tahakküm altındaki halkların kamusal alanlarda toplanmasının ne anlama geldiğini, nasıl bir işlev gördüğünü soruşturuyor. Bu toplanmaları çoğul performatif eylemler olarak alan Judith Butler, performatiflik kuramını genişleterek, prekaryalığın şimdilerde sık sık yaşanan halk hareketlerinde temel bir motif olduğunu belirtiyor. Butler, belli nüfusların toplumsal ve ekonomik destek ağlarından uzak kaldıkları ve yaralanma, şiddet ve ölüme daha yakın düştükleri, siyasi nedenlerde
"Tarihin Merkezine Seyahat: Fotoğraf ve Osmanlı Köklerinin Yeniden Keşfi (1886)" Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi'nde (ANAMED) 10 Mayıs–30 Eylül 2018 tarihlerinde ziyaretçilerle buluşan ve II. Abdülhamid'in Almanya şansölyesi Otto van Bismarck'a hediye ettiği üç cilt fotoğraf albümüne odaklanan "Tarihin Merkezine Seyahat: Fotoğraf ve Osmanlı Köklerinin Yeniden Keşfi (1886)" sergisinin İngilizce makalelerden oluşan derlemesi, OTTOMAN ARCADIA: The Hamidian Expedition to the Land of T
Tükendi
İnsanlar ne sıklıkta seks yapıyorlar? Reklam vermek işe yarıyor mu? Kimler vergi kaçırıyor? Geylerin sayısı belli mi? Hangi üniversiteye gittiğimin bir önemi var mı? Borsayı kandırabilir miyiz? Medya taraflı haber yapıyor mu? Çocuk büyütmek için en iyi yerler nereleri? İlk randevuda nelerden bahsetmeliyim ki ikincisi olsun? Veri bilimcisi Seth Stephens-Davidowitz, çığır açıcı çalışmasında, insanlara dair kalıplaşmış düşüncelerimizin ne ölçüde hatalı olduğunu ortaya koyuyor. Peki, bunun nedeni ne? Ç
Bankasız devlet, devletsiz banka olur mu? Neden bazı ülkeler bankacılık krizlerine diğerlerinden daha çok meyillidir? Nasıl oluyor da kültürleri, yasal sistemleri, hatta sınırları ortak olan ülkeler bu kadar farklı deneyimlere sahip olabiliyor? Calomiris ve Haber, kronik banka krizleriyle kredi kıtlığının rastgele ortaya çıkmadığını göstermek için siyasi ve ekonomik tarihten yararlanarak toplumdaki farklı oyuncular ve çıkar grupları arasında koalisyonların nasıl kurulduğunu, bu yolla siyasetin nasıl belirl
Tükendi
Claire Bishop, Yapay Cehennemler'de katılımcı sanatın soyağacını çıkarıyor. İtalyan Fütürizmi'nden Rus Konstrüktivizmi'ne, Dada'dan Sitüasyonizm'e uzanan bir tarihsel güzergâh boyunca çağdaş sanatta katılımcılığın izini süren ve eleştirisini sunan Bishop, estetiğin etikle yüzleşmesinde 1990'lı yılları "sosyal bir dönemeç" olarak tanımlıyor ve sanatçının özerkliğinin, işbirliğine dayalı sanatın eleştirel damarının ayrılmaz bir parçası olduğunu öne sürüyor. Sitüasyonist Enternasyonal'dan Doğu Avrupa, Arjanti
Serbest stilde yazılmış, hinliklerle, canbazlıklarla süslenmiş, gizli bölmelere saklanmış bir kitap. Önce kendisiyle, sonra yazarlarıyla (ve başka yazarlarla), son olarak da (maalesef) okuyucusuyla tatlı tatlı makara geçen bir kitap. Tansu M. Gülaydın 1965'te Bergama'da doğdu, psikoloji öğrendi, reklamcılık yaptı, sanatın güzelliğinde karar kıldı. İlhan Durusel 1965'te Ayvalık'ta doğdu, edebiyat öğretmenliği yaptı, gözleri gören bir kütüphaneci oldu.
Bu kitap, dünya edebiyatında tam anlamıyla ayrıksı bir yere sahip olan, edebiyatı dilin dille gerçekleştirdiği bir deney(im) olarak kurgulayan Raymond Roussel'in yapıtını çözümlemeye yönelik ilk girişim. Michel Foucault bu kitabında, felsefe ve sosyal bilimlerde çığır açan temel meselelerinden birini, dilin doğası ile dış dünya arasındaki, yani "kelimeler" ile "şeyler" arasındaki ilişkiyi ele alıyor. Ama bu sefer diğer yapıtlarındaki gibi cinsellik, delilik, bilgi dolayımıyla değil, dilin varlığının kaçınıl
Enayi aşklar yaşayan genç kızlar, evliler, terbiyesiz adamlar, kadri bilinmemiş yazarlar, bekçiler, hocalar, yaşlananlar veya hiç yaşamayanlar. Yazıldığı zaman bile naif, naifliğiyle tuhaf olan öyküler. Şiir Erkök Yılmaz, 1948'de Ankara'da doğdu, iktisatçı oldu, hesapsız yazdı.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 262 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5