Trabzon'da iskânın dikkatini çeken en önemli özelliği, sahilden başlayarak iç kesimlere doğru uzanan vadi yerleşmesi biçimindeki yapılanmadır. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de hemen her vadide oluşan kültür, diğerinden bir ölçüde farklılık arz eder. Bunlardan biri de Beşikdüzü sahilinden başlayıp Şalpazarı'nda devam eden, Sis dağı eteklerinde son bulan ve Çepni diyarı olarak da bilinen Ağasar/Akhisar vadisinde yaşayan Ağasar Kültürüdür.

Birinci Dünya Savaşı, dönemin küresel güçlerinin dünyayı kendi emperyalist emellerine uygun şekilde yeniden biçimlendirmek için yapılmış bir paylaşım savaşıdır. Bu savaşın en ağır bedellerinden birini hiç kuşkusuz Osmanlı Devleti yaşamış ve savaşın sonunda dağılmıştır. Sürmeneli bir ailenin muhacirlik öyküsünün anlatıldığı bu kitapta, tarihin tanıklık ettiği ancak bir türlü kaydetmediği bu trajedinin küçük bir kesintisi, Urkiye ve ailesinin başından geçenleri bulacaksınız.

Osmanlı Devleti'nin olduğu kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin de en önemli illerinden biri olan Trabzon, tarihsel süreçte, ulusal düzeyde olduğu kadar uluslararası düzeyde de önemli şahsiyetler yetiştiren bir kent olmuştur. Türk İktisat Bilminin önde gelen isimlerinden biri olan Prof. Dr. Zeyyat Hatipoğlu ve yapıtlarıyla ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil eden Mimar Feyyaz Kuğu bunlar arasında yer alan isimlerdir. Trabzon'un tarihinde iz bırakmış iki önemli ailesine mensup bu iki hemşehrimizin kaleme aldığı

Geçurdi ayağina Nağışlı çorabini Gören der, yar okumiş Sevdaluk kitabini... Oyle geluyi bağa Sular bile güleyi Kuzilar oğlacuklar Sevda diye meleyi... Fadim'un sesi bile Yüroğumi yakayi Kuşağımın içinde Dersun ateş çikayi... Yuvarlanduk yerlere Gaynadi ganlarumuz Olduk bi gişi gibi Garişdi canlarumuz..

Bir yanda kalabalık soydaşlarına yurt arayan Selçuklular, Gürcistana göç ederek varlığını burada devam ettirmeye çalışan Hıristiyan Kıpçaklar, ülkesinin sınırlarını Kafkaslara yayma ulaştırma amacındaki Türkiye Selçukluları, yıkılan devletini Kafkasların güneyinde yeniden inşa etmeye çalışan Harzemşahlar, yurtlarına yönelen Gürcü akınlarını durdurmaya çalışan Doğu Anadolu Türk beylikleri... Diğer yanda bağımsızlıklarını korumaya çalışan Gürcüler, tarihte ilk kez Gürcistanda siyasi birliği sağlayan ve yurdun

Bu kitap, idarecileri bir asırdan fazla Bizans İmparatorluğunu yönetmiş bir ailenin fertleri Ortodoksluk potası altında birleşmiş ve Rum adıyla bilinen farklı kökenlere mensup topluluk sınırları, Karadeniz sahil şeridindeki belirli ticaret merkezlerinden oluşan ve kayıtlara, Trabzon İmparatorluğu ve Trabzon Rum İmparatorluğu olarak farklı isimlerle geçen bir devletin tarihini ele almaktadır. Devletin hanedanı olan Komnenosların Karadeniz hâkimiyeti hakkında, dönemin kaynakları ve konuyla ilgili araştırmalar

Emin Hilmi Efendi, 1831'de Trabzon'da doğmuş, 6 Ekim 1884'te İstanbul'da ölmüş. 19. yüzyılda Trabzon'un yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden biridir. Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı'nın da dedesi olan Emin Hilmi Efendi, Trabzon'da Divan Katibi olarak başladığı görevini daha sonra Meclis-i Kebir üyeliği ve Ordu ile Gümüşhane Kaymakamlığı gibi önemli görevlerle sürdürmüştür. Tanzimat Dönemi Osmanlı modernleşmesinin Trabzon'daki uygulayıcılarından biri olan Emin Hilmi Efendi, doğduğu yerden ayrılmak isteme

Yokluğunda başlat Varlığını Ey aslı ışığa dayalı Gece .. Tüm yanlışlar bitti Kiralıyor Kendini aydınlığa Gece.

Tarihin her döneminde abideleri, bayındırlık eserleri, eğitim ve kültür kurumları ile ülkemizin önemli ilim merkezlerinden biri olmak özelliğini koruyan şehrimiz Trabzondan pek çok kültür adamı yetişmiştir. Ahmet Dede de bunlar arasında önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Onun et-tuhfetül- Behiyye fit- Tarikatil- Mevleviyye aslı Arapça telifi ile Şeyh Galibin buna talik olarak aynı dilde yazmış olduğu es-Sohbetüs-Safiyesinin de tasavvuf yazınında, özellikle Mevlevilikte önemli ve ayrı bir yeri bulunm

Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve doğu-batı ticaretinin deniz ile kara bağlantısının sağlandığı Trabzon, tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de Türkiye'nin Orta Asya'ya açılan kapısıdır. Yüzölçümü ve nüfusu açısından ülkemizin orta ölçekli bir kenti olan Trabzon, sahip olduğu insan kaynağı ve kültürel zenginliğiyle tarihin her döneminde çeşitli devletlerin ve değişik mesleklere mensup insanların ilgi odağı olmuştur. Osmanlı Avrupasının İktisadi Vaziyeti isimli tezi ile Fransa'da doktora payesi alan A

Milli Mücadele yıllarında , Anadolu´da en karmaşık ilişki ve mücadelenin yaşandığı il Trabzon´dur. 1918 -1923 yılları arasında ; Adem-i Merkeziyetçilerden Bolşeviklere ,Enverciler ve Teşkilat-ı Mahsusacılardan Pontusçulara ,Hilafet ve Saltanatçılardan Cumhuriyetçi Ankara Hükümeti yanlılarına kadar çeşitli güç odaklarının mücadelesine sahne olan Trabzon´da TBMM Hükümeti ancak 1923 başlarında kontrolü ele alabilmiştir.Öyle ki ; Envercilerle Ankara Hükümetinin Trabzon ´daki güç ve egemenlik mücadelesi 1922 yı

Malzemesi , tekniği ve çeşitleriyle birlikte el sanatı ürünleri toplum kültürünün aynası gibidir.Küçük bir yerleşim biriminin pazaryerinde gördüklerinizle o yörede yaşayanların tarım ya da hayvancılık faaliyetleri , yetiştirdikleri ürünler , renk beğenileri , eğitim , kültür ve teknoloji düzeyleri konusunda fikir sahibi olabilirsiniz. Bu kitapta el sanatlarımızın yakın tarih içinde saptanabilen gelişimi ile çeşitliliği ve üretim faaliyetleri Trabzon ili örneğinde anlatılmaya çalışılmıştır

Son dönem Osmanlı devlet adamlarından Sırrı Paşa bürokrat, şair, edip, aydın, alim, hattat vb. bir çok kimliğe sahip olan ve görev yaptığı dönemin otoriter yönetim anlayışını temsil eden bir kişilikti. Girit'te, 1844'te yeniçeri kökenli bir esnaf ailesinin çocuğu olarak başlayan sade hayatı, İmparatorluğun önemli vilayetlerinde valilik yapmış ve vezirlik rütbesine kadar ulaşmış bir üst düzey bürokrat olarak 1895'te Dersaadet'te sona erdi.

Halkevleri Türk Halkını her bakımdan yüksek bir hayat ve kültür seviyesine bir an evvel ulaştırmak için açılmıştır.Bu evlerin sahnesi ve kürsüsü milletine hizmet vermek isteyen Türk münevverleri için yapılmıştır.Kapıları herkese açıktır.

Sosyal bilimlerde yapılacak olan araştırmaların niteliği, bu konuda çalışacak olanların literatür bilgisinin zenginliği ve ortaya çıkacak eserin kalitesiyle doğru orantılıdır. Bu bağlamda bibliyografya çalışmaları, belli bir konuda var olan çalışmaları bir bütün olarak içerdikleri için araştırmacılara büyük kolaylıklar sağlamakta, bilgiye erişimi de hızlandırmaktadır. KTÜ Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi Yüksek Küçüker tarafından Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanan "Trabzon Tarihi Bibliyografyası" adlı bu

Mektuplarda geçen olaylar, Karadenizde günlük yaşamın ipuçlarıdır. Bunlar, üzerinde durmaya bile değmeyen, haber değeri taşımayan ama bölge insanını yakından tanıma olanağı veren yaşam kesitleridir. Mektupların birer güldürü unsuru oldukları söylenemez. Temel Aga, yalnızca yaşadığı olayları kâğıt üzerine yansıtmıştır ama bize gülünç gelir. Belki de bizi güldüren, günlük yaşamda dikkat etmediğimiz ayrıntılar, olayların yöresel kültürümüze, anlayışımıza ters düşen yönleri ya da bölgeye özgü çelişkilerdir.

Karapapak/Terekemeler, bugün önemli bir bölümü kadim Türk yurdu Borçalı'da (Gürcistan) yaşayan; ancak Türkiye, Azerbaycan, İran ve Ermenistan'da da izleri bulunan Türk topluluklarındandır. Karapapak/Terekeme Türklerinin Borçalı'dan göçleri, büyük oranda 1828 Türkmençayı Antlaşması ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda gerçekleşmiştir. İran'a göç eden Karapapak/Terekemeler Sulduz ve çevresine yerleşirken Türkiye sınırları içine gelenler, büyük oranda Kars ili çevresini mesken tutmuşlardır. Eskiden Kars i