Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 55 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren Türk resmi kendini yavaş yavaş fotoğrafı andıran manzara resimlerinden oparmaya başlar.Batıda eğitim almış Osman Hamdi Bey ve Şeker Ahmet Paşa,Türk resminin modernleşme adımlarını atarlar.Kaplumbağa tebiyecisi'yle Türk resminin en iyi örneklerinden birini veren Osman hamdi'yi,Şeker Ahmet Paşa'nın plastik ve geometrik dengesi yüksek tabloları izler.Onların bıraktığı yerden devam eden yeni sanatçılar;1914 Kuaşağı,D Grubu,Müstakiller ya da Yeniler adları altında
Tükendi
- Şamanizm nedir? - Şamanizm´in ne olduğunu merak ediyor musunuz? - Şaman nasıl olunur? - Şaman kime denir? - Şamanlık bir hastalık mıdır? - Fala ve büyüye inanır mısınız? - Türkler Şaman mı, İslam mı? - Kim Şaman, kim İslam? - Ne kadar Şamanız, ne kadar İslamız? - Hangi alışkanlıklarımızı Şamanizm´den kalma? - Orta Asya´daki Şaman, Anadolu´da Dede mi oldu?
Tükendi
Ne mutlu bize ki, onun gibi büyük bir sanatçıyı tanıdık. Onun gibi büyük bir sanatçıyı içimizden çıkardık. İnsanlık, Türkiye´den de büyük sanatçılar çıkabileceğini gördü bu bize de gurur verdi. Erkan Mumcu-Kültür Bakanı Büyük sanatçı Suna Korad´ı ilk kez Ankara Devlet Konservatuvarı´nda öğrenci olduğum 60´lı yıllarda sahnede izlemiştim. Lucia´sı, Violetta´sı ve beni en çok etkileyen İnci Avcıları´ndaki Leila rolü..Gerçekten benzersiz bir sesti o. -Prof. Mesut İktu
"Beş kıtadan yabancılar gelip Türkçe konuşurken ve Türkçe bir dünya dili olmaya başlarken benim yerimin adının İngilizce olması büyük bir saçmalıktı. Utandım. Türkçe olimpiyatını düzenleyen insanların heyecanını, Türklüğe, bayrağa ve Türkçeye olan sevgilerini görünce Myshowland'i 'İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi' adıyla değiştirmeye karar verdim. Onların heyecanı bana da yansıdı..." Mustafa Özbey
Tükendi
1970'lerin sonu. Bir cami ve bir ev... Yaklaşık sekiz yüzyıl boyunca Zencan şehrinin, çarşının siyasetinin nabzını tutmuş bir aile ve peygamber soyundan gelen bir imam. Cami evinin her şeyi ve şehrin çarşısının gözde esnafı olan Ağa Can, İran'da yaşanan rejim değişikliğinin en yakın tanığıdır. İran'da siyasi ve toplumsal hayat bütünüyle değişirken Ağa Can ailesinin paraçalanmasını durduramayacaktır. Zamanın ve değişimin önünde hiçbir engelin durmadığını acı tecrübelerle yaşayan Ağa Can, devrim caminin anaht
Tükendi
Ülkemizde nasıl ki doğu bölgesinden sözedilince orada yaşayan herkesin Kürt olduğu tarzında bir ön yargı var ise, Karadeniz li de denilince o bölgede yaşayan tüm toplumun Laz olduğu şeklinde bir anlayış var. Halbuki doğu bölgemizde yaşayan herkes Kürt olmadığı gibi Karadeniz bölgesinde yaşayan herkes de Laz değil. Lazlar Doğu Karadeniz bölgesinin küçük bir bölgesinde yaşarlar. Bu bakımdan belki de Laz tanımlamasını ülkemize özgü olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tükendi
Bir garip sessizlik bendeki; hem geçmişin yükü, hem de gelecekle ilgili belirsizliklerden ibaret bu içe kapanıklık. Başka bir yaşamın kucağında olmakla ilintili, içinde olduğum kördüğüm zamanlar. Sen anlayamazsın okuyucu bunu! Bende seni anlayamam. Bu yüzden ayrıyız, konuşmuyoruz ve bu yüzden kaldırımda yürürken yüzüne bakmaktan çekiniyorum. Hem utanıyorum senden, hem utanıyorsun benden. Ama yalnızken beni tanımak istemelerinle meşgul aklın ve yalnızken seni tanımakla meşgul aklım. Belki yazmam bundandır;
Tükendi
Mustafa Mutlu, bu kitapta ülkemizde daha önce hiç denenmeyen bir şeyi gerçekleştiriyor. Bir gazeteci için pek de kolay olmayan bir işe soyunuyor ve yıllar önce yazdığı yazılarla hesaplaşıyor... "Sahibinin sesi değil kendi sesi" olan yazar; iz bırakmış yazılarının peşine takılıyor ve ilk kez bu kitapta yayımlanan yüzlerce yeni yazıyla bugün gelinen noktayı gözler önüne seriyor... Yazar elinizdeki kitapta gazeteciliğin olmazsa olmazlarından "fikr-i takip"teki ustalığını sergiliyor ve hem yazılarıyla hesapla
Mimarlık tarihi açısından mimarlık ürünleri, yalnızca anlamlarla veya işlevlerle, malzemeyle ya da teknolojiyle açıklanamayacak kadar kapsamlı bir olgudur. Hiçbir bina, yapıldığı dönemin teknolojik ve ekonomik durumundan bağımsız ele alınamaz. Aynı zamanda, kendini inşa eden toplumun sosyal ve kültürel düzeyi ile genel beğeni kriterleri tarafından belirlendiği için, mimari eserler, kültürün maddi simgesi olarak ayakta duran belge niteliği taşır. Eğer dönemin koşullarını iyi yansıtıyorsa, "tipik" olduğu için
Tükendi
Amerikan Sineması ve Hollywoodun 1900-1914 yılları arasında geçirdiği tüm evreleri çarpıcı olay ve anekdotlarla anlatan kitap, siyah-beyaz dönemin unutulmaz isimlerine ve filmlerine genel bir bakış sunuyor. Sesli filme geçiş evresinde yaşananlar; isyanlar, sıkıntılar, unutulup gidenler, değerini bir anda kaybedenler ve sinemaya küsen büyük isimler Büyük Buhran. Sansür, propaganda, ilk westernler, Hollywoodun doğuşu, Tom Mix, Buffalo Bill, Chaplin, John Wayne, Laurel ile Hardy, ilk kadın yıldızlar, aykırı yö
Tükendi
İlk film, ilk sinema oyuncuları, ilk heyecan, ilk korku, ilk şaşkınlık... Sinema perdesinde kendilerine doğru gelen trenden ürken ilk film izleyicileri, ilk toplu gösterim... Tam soyunurlarken önlerinden tren geçen iki genç kızı günün birinde trenin gecikebileceği için çıplak göreceğine inanan ve bu yüzden haftalarca aynı filme gelen ilk film bağımlısı, ilk reklam filmi, ilk çizgi film; ilk sinema efekti, ilk renklendirme, ilk komedi filmi... İlk film başlıyor!..
Tükendi
Sinemada erotizmin doğuşunu on dokuzuncu yüzyıldan itibaren mercek altına alan bu çalışma, çıplaklığın farklı iletişim kanallarındaki kullanımını, sinemaya sunulan hazır malzemeyi; ilk öpüşme sahnelerini, çıplaklık içeren ilk filmleri, erotik sinemanın gelişini haber veren ilk yapımları, sansürü, tepkileri, ilk vamp kadınları ve sinemayla yeni tanışan bir dünyadaki çıplaklık ve erotizm algısını çarpıcı kareler eşliğinde okurla buluşturuyor... Yeni yüzler, İlk seks idolleri, Yıkanan Güzeller
Tükendi
Yaklaşık 1910-1941 yılları arasında Avrupa Sinemasının muhteşem yükselişini, altın çağını ve hazin çöküşünü belgesel tadında aktaran kitap, yedinci sanatın Avrupalı öncülerine ayrıntılı bir bakış sunuyor. İngiliz, İtalyan, Fransız, Alman, Rus ve Sovyet sinemalarına ait ilkleri öyküleriyle birlikte aktarıyor; Fritz Lang, Victor Sjöström, Eisenstein, Jean Renoir, Abel Gance gibi usta yönetmenlerin yanında, Avrupadaki ilk film stüdyolarını mercek altına alıyor. Hitler, Mussolini ve Stalinin elinde propaganda s
Tükendi
Belgesel Sinemanın doğuş sancılarını ve yedinci sanatın ilk belgeselcilerini film öyküleriyle birlikte veren bu çalışma, aynı zamanda, belgesel türleri üzerine genel bir bakış. Flaherty, Grierson, İngiliz Belgesel Hareketi, Dziga Vertov ve Kameralı Adam, Kent Senfonileri ve propaganda belgeselleri çoğu kez sinopsisleriyle birlikte sunuluyor...Sürrealistler, Dadacılar, Bunuel, Dali, Man Ray, Marcel, Duchamp, Maya Deren ve çok sayıda aykırı en özgün çalışmalarıyla okurla buluşuyor... Belgeselin ve Deneyselin
Tükendi
Kabaca 1896-1940 yılları arasında çekilmiş tüm korku filmlerini kapsayan bu çalışma; ilk korku figürlerinin nasıl doğduğunu, hangi kaynaklardan beslendiğini ve nasıl dönüştüğünü zengin görsel malzemesiyle birlikte aktarıyor. Melies'in 1896 yapımı Şeytanın Şatosu'ndan, Edison'ın 1910 yılında çektiği "tuhaf" Frankenstein filmine; ilk vampirlerden Dracula'ya, ilk kurt adamdan ilk zombi filmine ve ilk mumyaya çok sayıda korku klasiğini ayrıntılı biçimde okurla paylaşıyor... Nosferatu, Frankenstein, Dracula...
Tükendi
İslamı Suçlamak Yaratılan sonuncu düşman Antropolog John R. Bowen, İslam'ın ve Müslümanların Batı toplumlarındaki entegrasyonuyla ilgili bazı mitleri sonlandırıyor. Almanya, Fransa ve Hollanda'ya Müslüman göçü, çokkültürlülük politikaları, İngiltere ve Amerika'daki şeriat mahkemeleri deneyimleri ve sağcı politikacıların İslam karşıtlığı üzerinden yaptığı popülizmi sorguluyor. İngiltere, ülkesindeki Müslüman göçmenlerin evlilikle ilgili ihtilaflarını çözmesi ve toplumsal barışa katkı sunması nedeniyle şeria
Bir resim nasıl okunur? Resmin de tıpkı telafuz gibi edilen diller gibi bir grameri, söz dizimi, cümleleri ve paragrafları vardır. Bazıları onu yaratan sanatçıdan bağımsız, kendi evrenini öne çıkarır. Her bir resmin ayrı bir kahramanı, kahramanın hedefi ve ilişkiye girdiği her şeyşe ortak yarattığı bir mesajı vardır. Peki yarı tanrısal bir işleve sahip ressamın durduğu nokta neresi? Kendini gizliden anımsatan göstergelerle varlığını nasıl ortaya koyar? Bu yapıt, bir ressamın kitabı değil. Bir resim kitabı
Tükendi
Güç, bugün üretim araçlarının, ticaretin, reklamın, ulaşımın ve iletişimin denetimine dayanmaktadır. Demokratik biçimler varlığını sürdürse dahi, ülkenin hayatını bunları elinde tutanlar yönetecektir. Bankacılığın, arazilerin ve endüstrinin kar sağlamayı amaçlayan özel sektör tarafından denetlenmesi ve bu durumun basın, basın organları ve diğer tanıtım ve propaganda araçları tarafından güçlendirilmesi ; işte gerçek iktidar sistemi. Baskı ve denetim kaynağı budur. Bu sistem çözülmedikçe demokrasi ve özgürlük
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 55 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1