Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 290 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
"İmdat!" diye bağırdı Köstebek ertesi sabah. "Resmen boğuluyorum." "Kendini nasıl hissettiğini biliyorum" dedi Fare. "Haydi, ortalığı toplamamız gerek." "Ama daha dün topladık" dedi Köstebek. "Topladık ancak her şeyi yanlış yaptık. Görüyorsun, asıl sorun eşya. Çok fazla eşyamız var. Hepsini toplamadık. Bir odadan diğerine taşıdık. Eşyadan tamamıyla kurtulmamız gerek." "Ama ben eşyayı seviyorum. Eşya hiçbir şeye benzemez, günün birinde yararı olabilir." "Ya eşyan olur ya hareket edeceğin alan. İkisi bir arad
"Ne düşündürüyor sana, Köstebek kardeş?" "Önce sen söyle." "Var olan tüm çakıl taşlarını düşündürüyor bana. Önceden var olmuş ve gelecekte var olacak tüm çakıl taşlarını." "Sayılamayacak kadar çok çakıl taşı." "Sonra bana, var olan tüm fareleri düşündürüyor. Önceden var olmuş, gelecekte var olacak tüm fareleri." "Sayılamayacak kadar çok fare." "Kesinlikle öyle. Bu kadar çok çakıl taşı varsa, bir çakıl taşının ne kıymeti olabilir ki? Ve bu kadar çok fare varsa, bir farenin nasıl herhangi bir önemi olabilir?"
Can Pabuççuoğlu'nun Elma Yayınevinden çıkan yeni kitabı Çarıklı İnovasyon, yazarın birebir deneyimlediği bir inovasyon hikâyesini anlatıyor okuyucuya. Zaman zaman esprili bir dille işlenen konu, genç girişimcilere inovasyon odaklı şirketlere rehber olabilecek nitelikte. Başarısızlıklarla başarının iç içe geçtiği bu hikâye birçok kişiye "ben de yaşamıştım bunu" dedirtecek. İnovasyon yapacağız. Fakat bunu hem şirketimize hem de bulunduğumuz coğrafyaya uygun olarak yapacağız. Öyle ki, anlatacağım hikâyede bah
Hepimiz telaşlardayız. Neredeyse gölgemiz bile bizi takip edemeyecek. O kadar yani! Üstelik çetele tutar gibi yaşıyoruz. Kaç yere gittik, ne kadar çok şey yaptık, kaç kişi tanıyoruz, ne kadar çok şeye sahibiz, ne kadar kazanıyoruz? Ardı arkası kesilmeyen bir "KAÇ"lar silsilesi içerisindeyiz. Oysa tam da bunu yaparken hayatın kendisini "KAÇ"ırıyoruz... Hayatla rekabet halinde sürdürülen bir yaşamda ne kadar yol kat edersek edelim, gidebildiğimiz mesafenin topu topu 40 santim olduğunu unutuyoruz: Beynimizden
Caldecott Onur Kitabı New York Times Yılın En İyi Resimli Kitabı *** "Aç kızılgerdan bir gün, zümrüt yeşili bir tırtıl gördü. Dalın üzerindeki minik hayvanı yutmak üzereydi ki... Tırtıl, ‘Beni yeme. Ben mühendis tırtılım. Yararlıyım. Nesneleri ölçerim' dedi. ‘Demek öyle!' dedi kızılgerdan. ‘Şu kuyruğumu ölç o zaman!' ‘Kolay' dedi tırtıl. ‘Bir, iki, üç, dört, beş tırtıl boyu.' " *** Cesur, akıllı, minicik bir kahraman... Küçük tırtılın bir yeteneği vardır, her şeyi ölçebiliyordur. Örneğin bir kızılgerdanın k
Tükendi
CORNELIUS MASALI Leo Lionni "Küçük timsahlar yumurtalarından çıkınca, sürünerek nehir kıyısına gittiler. Cornelius ise dik yürüyordu. Boyu uzayıp güçlendikçe dört ayağı üzerinde pek yürümez oldu. Daha önce hiçbir timsahın görmediği şeyleri görüyordu. ‘Çalıların çok ötesini görebiliyorum' diyordu. Ama diğerleri, ‘Ne var bunda?' diyorlardı. ‘Balıkları yukarıdan görebiliyorum' diyordu Cornelius. ‘Ne olmuş öyleyse?' diyordu diğerleri, canları sıkkın. Böylece bir gün, Cornelius öfkelendi ve gitmeye karar verdi."
MATTHEW'UN RÜYASI Leo Lionni "Bir gün Matthew'u ve sınıf arkadaşlarını müzeye götürdüler. Müzeye ilk gidişleriydi. Gördükleri karşısında şaşırdılar. Kral IV. Fare'nin komutan giysisiyle dev bir resmi vardı. Onun yanında ise Matthew'un ağzını sulandıran bir peynir resmi... Bir de havada uçan kanatlı fareler ile boynuzlu, iri kuyruklu fareler, dağlar, gürül gürül akan ırmaklar ve rüzgâra boyun eğen dallar... Dünya bütünüyle burada, diye düşündü Matthew." *** Sanatın tanımı zor ama siz bir de Lionni'den dinley
İlk kez hepimiz aynı fikirdeydik. Gerçekten de tarihi bir andı. Aldığımız karara göre, önce kendi hazırladığımız birkaç parça oyuncağı sergileyecektik. O sırada da gelenlere atölyemizden bahsedecektik. Ama atölye her gün olmazdı, yorulurduk. O yüzden sadece salı ve cuma günleri gerçekleşecekti. "Sıkıntı yok, biz buradayız." Sana bir sır vereyim mi? Şşşt, çok sessiz ol. Bu satırları dedemlerin yazlığındaki odamda, yatağın altında yazıyorum. Biz çocuklar var ya, yetişkinlerin düşündüğünden çok daha zekiyiz. Y
Konuşmasıyla hayata manşetini atmak isteyenlerin kitabı... Konuşursam Dünya Sarsılır Yaşamın ruhu; iletişim kurmak, anlatmak, dinlemek ve sahnede kendini iyi ifade edip, dünyaya duygularını aktarabilmek demek. Sevinç Satıroğlu, ilham dolu bu yolculuğa çıkarak hayata manşetini atmak isteyenler için deneyimlerini, kendini etkileyici biçimde ifade etmenin matematiğini ve akılda kalacak konuşmaların felsefesini bu kitapta satırlara döktü. Haber sunuculuğunun deneyimli ismi olmasının yanı sıra, Master of Ceremon
Hikâye anlatıcısı, genç kuşağın çalışkan, tatlı temsilcisi Berfin Sıla Kepez, "Cam Tavşan"dan sonra bir modern masal daha kaleme aldı. Masalımız Bal Bayramı'nda neşeyle coştu, geleneksel çocuk oyunları oynadı, aile olmanın baldan tatlı yanlarını anlattı. Hazırsanız gökten yine üç elma düşecek. Masal sevenler, hayal edenler ve çocukken oynadığımız nice oyun için... Heyecanla beklenen Bal Bayramı'nda bir oyun yarışması düzenlenecektir. Küçük ayı Turtayı, bu yarışmaya katılmak ister. Ancak kardeşlerinin aksine
ulağının arkasında gizlenen bir çocukla muzip işler peşinde olduğundan şüphelendiğimiz tatlı öğretmen Nehir Yarar, çocuk olmanın mutlu ve hüzünlü yanlarını, yetişkinlerin büyük beklentilerle hazırladığı ancak midemize oturan, başarı soslu çocuk menülerini eğlenceli bir sunumla önümüze getiriyor. Vedat ve arkadaşlarının sıcacık, eğlenceli hikâyeleri, hayallerine sıkı sıkı sarılanlara özel ikramımızdır. Afiyet şeker olsun efendim. *** Düşlerinin sandalında acemi bir korsan olmanın keyfi başkadır. Biraz açılal
Girişimcilik uzun soluklu, sabır isteyen, mücadele gerektiren ve işe ihtiyaç duyan her kişinin harcı olmayan bir yaşam şeklidir. Başlangıçtan tutunmaya, tutunmadan büyüme aşamalarına geçmek daima girişimcinin büyüme yönündeki talebine ve gerekli hareketleri doğru zamanda yapmasına bağlıdır. Üniversite sıralarında öğrenilen bilgilerin yanı sıra deneyimlerin de iş yaşamında katkısı yadsınamaz. Mezuniyetinin hemen ardından bir grup arkadaşıyla birlikte girişimcilik hayatına adım atmaya çalışan ancak daha
Tükendi
Çorap Ağacı, üç ayrı çocuğun gözünden Anadolunun farklı dönemlerini ve farklı yaşamları yansıtıyor. Çocukların ellerinden düşüremeyecekleri, üç öyküden oluşan bu eser Elma Çocuk serisinin en yeni kitabı! 1950, 60 ve 80lerde geçen üç ayrı hikâye. Anadolunun farklı kasabalarında, farklı yaşamlar süren üç çocuk. Bilgisayarın, cep telefonunun ve hatta televizyonun olmadığı, varlık görmemiş çocukların yokluğu fark etmediği dönemler Yaşamın yalın, sorunların gerçek olduğu zamanlar. Hasan, Ahmet ve Selime Onlar,
Başarıya ulaşmak için ne yapmalı? Çalışan ve yönetici ilişkileri nasıl olmalı? Şirketinize nasıl daha fazla değer katarsınız? Nasıl daha verimli bir çalışma ortamı oluşturabilirsiniz? Bunlar gibi pek çok sorunun cevabını bu kitapta bulacaksınız. *** Her zaman kitapların önemli yerlerinin altını çizerek okurum. MOKS´u okurken fark ettim ki tüm cümlelerin altını çiziyorum. Müthiş bir kitap! Onur Kahraman MOKS, insanın okurken bazen güldüğü bazen inanamadığı bazen de "İşte ol
Bir önceki kitabı Adım Adım İnovasyon'da yaratıcı fikirleri gerçek, kârlı ve sürdürülebilir işlere dönüştürmenin metotlarını gösteren Bora Özkent, yeni kitabında bu metotları bünyelerine uyarlamakta zorlanan büyük kurumlara güçlü bir dönüşüm rehberi sunuyor. Startup'lar tarafından başarı ile uygulanan Yeni Yalın Girişim ve Tasarımcı Düşünce gibi metodolojilerin büyük kurumlarda neden aynı etkiyi yapmadığını kendi danışmanlık tecrübelerine dayanan, gerçek hayat örnekleri ile anlatan Özkent, büyük kurumlara o
Tükendi
HADİ UÇ! Uçmak doğalarında varsa neden kafestedir kuşlar? Bu sorunun peşinden giden bir çocuğun kendi elleriyle sunduğu yanıt, kalpleri pır pır ettirecek, hepimizi adım adım kanatlandıracak. Kanatlarımızı keşfedenlere, özene ve özgürlüğe uzatılmış naif, incelikli bir hediye. *** Kuzucuk bir gün, Kanarya Biblo'nun neden kafeste olduğunu öğrenmek ister. Kanatları varsa uçması gerekmez midir? Annesine sorar ancak umduğu yanıtı alamaz. Böylelikle Biblo'yu tatlı bir yolculuğa çıkarmaya karar verir. Birlikte bir
Tükendi
İnsan kendini sevdi mi sevilen bir insan olmaması neredeyse imkânsızdır. Kendini sevmek derken, narsistik boyutunda bir sevgiden söz etmiyorum tabii! Anlatmak istediğim, daha bir kendinden memnun olma, potansiyelini bilme ve hayatta o potansiyel doğrultusunda yol alma, sağı solu suçlamak ya da onay almaya çalışmak yerine kendini sorgulama, kendinden referans alma hali. Böyle insanlar genelde kendilerini severler ve mutlu olmaya daha yakındırlar. Niye mi? Çünkü potansiyellerini bildiklerinden hayatta kendi
İnsanın hayat kalitesi iletişim becerisine bağlıdır. Kendisi de bir iletişim dehası olan Bülent Yerlikayanın etkili iletişim kurmanın sırlarını paylaştığı bu kitap hayat kalitenizi artırmanıza yardımcı olacak. Ben öldüm biliyor musunuz? Ama hâlâ sizinle iletişim kuruyorum. Dostlarım sağ olsunlar. Bir seminerimde dünyaya kazık çakmaya mı geldik demiştim. Çaktım ve çakıyorum işte... Binlerce öğrencim oldu, binlerce askerim, yüzlerce arkadaşım, onlarca dostum, akrabam, iki evladım ve biricik eşim Hepsinin zi
Tükendi
Oyuncu Anne düşler diyarında gezintiye çıkmış diye duyduk. Ona eşlik etmek ister misiniz? Pamuktan bulutların üzerine atlamış bu sefer. Bir çöllerde, bir okyanusta görülmüş. Sevecen yağmurlar altında ıslanıp eğlenmiş, kutuplarda neşeyle titremiş. Hayal kurdukça rengârenk yapmış her yeri. En çok hayal kuranın daha çok hayal kazandığı, içi içine sığmayan bir hikâye bu... *** Biz hayal perisinin gerçek olduğuna inanıyoruz. Yumuşacık, sıcacık yatağımızda uykuya daldığımızda başlıyor her şey. Ama yalnızca uy
Tükendi
Uzm. Klinik Psikolog Hilal Doymuş ilk kitabıyla buluşuyor okurlarla... Bilinç6'nı Aşmak Bu kitapta, psikoterapiye gelen ve çocukluk yaşantı­larının etkilerinden ötürü bugün sıkıntı çeken on bir kişinin öyküsü var. Pek çok hasta arasından özellikle bu on bir kişiyi seçtim. Çün­kü hepsinin aslında sizin gibi benim gibi hayatları var. İşle­rini, aile yaşantılarını, sosyal hayatlarını, ilişkilerini devam ettirebiliyorlar. Ağır psikiyatrik bozuklukları yok. Birkaçı dı­şındakiler her gün kendimizde ya da yakınla
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 290 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4