Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Geniş coğrafyaya hükmeden Osmanlı Barışı, dünyanın cazibe merkezi olan Kudüs'ü asırlarca istikrar adası yapmıştır. Bütün dinler burada Osmanlı egemenliğinde bir arada yaşamışlardır. Kudüs'te, son Haçlı akınlarından sonra hiçbir zaman Müslüman-Gayrimüslim çatışması olmamıştır. Aksine, daha çok farklı Hristiyan mezhepler ve geç dönem göçler ile buraya yerleşen Yahudiler arasında dini mekânlar üzerinde sürtüşmeler ve çekişmeler yaşanmıştır. 19. yüzyılın ortalarına doğru başlayan bu çekişmeler, uluslararası mü
Tükendi
Kötülükler ancak sebeplerinin ve sonuçlarının tahliliyle mazi olur. Bu eser bir yandan 15 Temmuz darbe girişimine zemin hazırlayan zihni referansları konu almakta, diğer yandan da girişimin ulusal ve uluslararası seviyedeki sonuçlarını tartışmaktadır. Bu yönüyle de benzer çalışmalardan farklılaşmaktadır. Zira bu tür olayların tekrar yaşanmaması ancak sebep ve sonuçlarının tahlili sayesinde keşfedilebilecek çözüm yollarıyla sağlanabilir. Bu bağlamda elinizdeki eser genelden özele doğru bir sıralamayla evvela
Yeryüzünün kutsanmış toprağı Kudüs... Asırlarca zıtlıkların ahenk ve estetiğini bir arada yaşatmış kutsal şehir Kudüs. Bütün ilahî dinlerin kesiştiği peygamberler şehri ve Müslümanların ilk kıblesi Beytülmakdis. Tarih boyunca, küçük coğrafyasına rağmen burası kadar ilgi gören başka bir yer olmamıştır. Güzellikler dünyaya buradan yayılmış, çatışmaların kaynağı da burası olmuştur. Bu durum bazen barış ve istikrara imkân vermiş, bazen de büyük çekişmelere sahne olmuştur. Bu özelliği tarih yazıcılığına da yan
Düşünce kuruluşlarından beklenen tek tek bireylerin bir insicam içinde geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaları, bu fikirlerin toplumun önün açan, siyasi karar alıcılar için alternatifler oluşturan söylemler haline gelmesini temin etmeleridir. Bu bağlamda 25 Aralık 2015 tarihinde Küresel Araştırma Düşünce Merkezi GRTC yayınladığı ‘Türk Tipi Başkanlık Sistemi' raporu ile o dönemde gündemden düşmüş olan Başkanlık sistemi tartışmaları tekrar toplumun gündemine taşımayı amaçlamıştı. Çalışmamızda dile getirdiğimiz
Obama yönetimi iktidara geldiğinde, Orta Doğu politikalarından kaynaklanan Türk-Amerikan gerilimi söz konusuydu. CIA'nin 1997'de yayınladığı ‘2015 Küresel Yönelimleri' raporunda, 2015 yılında dünyanın yer altı ve yerüstü zenginliklerinin %85'inin halkı Müslüman olan ülkelerin tasarrufunda bulunacağından hareketle bu vahim duruma karşı önlemler alınması konusu gündeme getirildi. 11 Eylül olaylarının, bu raporun ortaya koyduğu tehdit algısına bir cevap olarak kurgulandığı, bu politikanın bir uzantısı olarak 2
Batı'da Akdeniz; Doğu'da Ürdün Nehri ve Ölü Deniz arasında kalan Filistin coğrafyası pek çok araştırmaya konu olmuştur. Özellikle ortaçağlarda başlayan bu araştırmalar yeni ve yakınçağlara yayılarak belki de burayı, yeryüzünde üzerinde en çok yazılan bölgelerden biri haline getirmiştir. Limanı sayesinde bu coğrafyanın uzun zaman boyunca dışarıya açılan kapısı Akka şehriydi. Osmanlı Devleti'nin son yarım yüzyılında Akka şehri Hayfa, Nasıra, Safed ve Taberiye kazalarının bağlı olduğu bir sancak idare merkezi
ORDAF Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu'nda sunulan tebliğlerden ve tamamlanmış tezlerden üretilen çalışmalardan müteşekkil bu kitap genç araştırmacılar eliyle toplum ve siyaset çalışmalarına yeni bir soluk getirmeyi amaçlamaktadır. Bir dizi olarak sürdürülmesi planlanan bu çalışmalar ile Osmanlı'dan Cumhuriyet'e iç ve dış siyaset, ekonomi, hukuk, kültür vb. diğer siyaseti ve toplumu ilgilendiren tüm alanlarda yaşanan değişimler ve dinamiklerin yeni çalışmalar ile irdelenmesi hedeflenmektedir. Elinizdeki bu es
Uzun yıllar Türk okuyucusu Afrika kimliğini, kültürünü ve özellikle Doğu Afrika'daki dini hayatı tercümeler üzerinden okumuştur. Doğu Afrika ve Kenya hakkında bilimsel araştırmalarını şahsi gözlemleri ile birleştirmiş olan Prof. Dr. Mohamed Bakari, uzun yıllar Türkiye'de bulunması hasebi ile Türk akademisinin ve okuyucusunun ihtiyacını da dikkate alarak elinizdeki eseri kaleme almıştır. Makaleleri her biri ayrı bir monografi olmakla birlikte, bir bütün olarak okunduğunda Afrika'da din, dil ve siyaset ilişki
Tarihin erken devirlerinden itibaren, her iki yakasında da yerleşimin hem de bilinen en eski su geçiş yollarından birisi olması hasebi ile İranlıların deyimi ile Fars; Araplara göre Arap ve nihayet Osmanlıların isimlendirmesi ile Basra Körfezi, daima bir cazibe merkezi olagelmiştir. İnsanoğlunun tabiatında olan güzel mekana sahip olma, kaynakları kontrol etme dürtüsü ile yaşanan mahalli çekişmelerden öte bölge sürekli dış tehditlere ve rekabete de açık olmuştur. Elinizdeki bu çalışma geç tarihte hem dünya
Yeni Medya" diye adlandırdığımız medyalar çok sınırlı bir şekilde algılanıyor. Akademik çevrelerde de sıradan vatandaşlar arasında da durum neredeyse aynı. İnternet denildiğinde akla ilk gelen Facebook ya da Twitter gibi sosyal paylaşım ağlarının bile aktif kullanıcılar arasında sınırlı bir şekilde kullanıldığına şahit oluyoruz. Türkiye'de aktif internet kullanıcılarının yüksekliğine rağmen yeni medya kullanımında ve perspektiflerindeki sığlığa işaret etmek ve bu yeni mecranın potansiyellerinin çok azının k
Filistin coğrafyası tarih boyunca bütün semavî din müntesiplerinin cazibe merkezi iken zamanla yeryüzünde güç kazanmış milletlerin ve siyasi güç odaklarının da nüfuz kurmak istedikleri bir mekân olmuştur. Tabii olarak da tarih boyunca çeşitli güçlerin rekabet alanı olmuştur. Bugüne kadar Filistin hakkında pek çok şey yazılmış olmasına rağmen, bölgede Alman faktörü ve kolonizasyon faaliyeti her nedense ele alınmamıştır. Oysa gerek Almanlar ve gerekse bazı Musevi yazarlar bu konuyu incelemişlerdir. Türkçede
Yaklaşık bin yıldır bugünkü Ortadoğu'nun en stratejik bölgelerinden birinde varlık gösteren Halep Türkmenleri, bölgede meydana gelen yeni değişimler ile birlikte bir kere daha gündemimize girmiştir. Esas itibarı ile jeopolitiği yüksek Anadolu ile Arap Coğrafyası arasındaki bölgede tarihten günümüze gelen bin yıllık serüvenleri ile adeta farklı coğrafyalar ve kültürler arasında köprü vazifesi görmüş olan Halep Türkmenleri, bölgesel dengelerin istikrarlı zamanlarında arada kalmanın avantajlarını tatmış iken,
Memleketimizi tanımıyoruz. Bu bir hakikattir. Mamafih tanımak için de lazım gelen vesaitin külliyen mefkût olduğunu da itiraf etmelidir. Bunu nazar-ı dikkate alan Tanin, memleketin havali-i muhtelifesi hakkında en muktedir kalemlerden çıkmış bir çok mektuplar neşr etti. Anadolu, Rumeli, Irak, Yemen, Suriye mektupları bu kabildendir. İşte bu gün de yine iyi bir kalemden çıkmış bir seyahatname neşrine başlıyoruz. Seyahatnamenin İstanbul'dan Necid'e doğru devam ettiğini söylemek ehemmiyeti için bir delil-i kâf
Yaklaşık 5000 yıllık geçmişe sahip olan Tuaregler, Afrika kıtasının çeşitli bölgelerinde yaşamaktadırlar. Kuzey Afrika sahilleri ve Akdeniz kültürüne mensup oldukları kabul edilen bu kavim, Arapların Kuzey Afrika'da varlık gösterdikleri 7. yüzyıldan beri İslam dinini benimsemişlerdir. Tarih boyunca Tuaregler konar-göçer olarak yaşıyorlardı. Geniş çöllerde develeri ve özellikle keçileri ile bir su kuyusundan diğerine göç edebiliyorlardı. Bütün Sahra çölü onların tasarrufunda idi ve orayı yurt biliyo
Musul, Petrol ve Gülbenkyan". Bu üç kelime üzerinden Türk toplumunun zihninde özel bir algı yaratılmıştır. Hemen herkesin kafasında bu konuda söyleyebileceği bir şeyler oluşmuştur. Birincisi bir kaybı nitelemekte, ikincisi keşke bizim olsa tarzında bir temenniyi dile getirmekte, üçüncüsü ise suçlu bularak bir teselliyi hatırlatmaktadır. Bu kitap Gülbenkyan üzerinden bitmekte olan Osmanlı topraklarındaki petrol alanlarının imtiyazlarını pazarlamayı hedefleyen Türk Petrol Şirketi'ni incelerken, aslında günüm
Tükendi
Bu eser, "Afrika-yi Osmanî kavramını üreten Türkler bu alanda hiç mi eser vermemiştir?" sorusuna aslında gerçek manada cevap vermektedir. Bu çalışmayı yaptıran temel saik yukarıdaki sualdir. Bunun cevabını arayanlara ve özellikle 2000'li yıllardan itibaren Afrika'ya açılan Türk insanına ve bu alanda akademik çalışma yapanlara rehberlik etmek üzere bu bibliyografya hazırlanmıştır. ORDAF Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun
Tükendi
Elinizdeki kitap, Alexander Israel Helphand ya da Türkiye'de bilinen ismiyle Parvus Efendi'nin Türkiye'nin Can Damarı Devlet-i Osmaniye'nin Borçları ve Islahı adlı Osmanlı Türkçesi ile basılan kitabının transkrip edilmiş halidir. XIX ve XX. yüzyılın son derece sıradışı büyük bir düşünürü olan sosyalist Parvus Efendi'nin, İstanbul'da bulunduğu 1910-1914 yılları arasında yayımlanmış yazılarının Türkiye'deki iktisadi modernleşme ve kalkınma sorunları hakkındaki fikri tartışmalara katkısı yadsınamaz bir gerçekt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1