Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 132 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bazı meseleleri ancak bilebildiğimiz ya da görebildiğimiz kadar seziyoruz. Mesela şimdi ben, gecenin bu vaktinde cama yapışmış şu yaprağı bir tabanca olarak görüyorum. Demek ki göz yanılıyor. Oysa yanılan sadece göz mü? Kulak yanılmaz mı, eller yanılmaz mı? Hele zihin... EN çok da zihin yanılır şu dünyada. Benim zihnim de pekâlâ yanılıyor olabilirdi. O halde kim verecek bu zor kararı? Böyle bir kararı verme sorumluluğunu iki kişinin omuzlarına yüklemek ne kadar uygun? Aslında buradaki gerekçe belli; çünkü o
Tükendi
Arda tıpkı Muhammed Salah gibi çalımlar atarak ilerliyordu. Ceza sahasına girdiğinde birisi Arda'ya çelme taktı. Arda topa vuramadan yere düştü. Hakem hem penaltı kararı verdi hem de yere düşüren diğer oyuncuya kırmızı kart gösterdi..." Dünyaca ünlü futbolcu Muhammed Salah'ı tanımaya ve Arda'nın futbol aşkını okumaya hazırsanız kitaba başlayabilirsiniz.
Tükendi
Kaptan Arda, seri çalım yeteneği, hızı, topu ayağında tutma becerisi ve teknik paslarıyla turnuvanın yıldızı seçildi. Hem gol hem de asist kralı olan Arda, yeşil sahaların yıldızı ünlü oyuncu Lionel Messi'ye benzetildi. Disiplinli çalışmaları, takım içi dayanışması ve yetenekleriyle kaptan Arda herkeste "Minyatür Messi" hissi uyandırdı.Dünyaca ünlü futbolcu Lionel Messi'ye benzetilen Arda'nın futbol aşkını okumaya hazırsnız kitaba başlayabilirsiniz.
Tükendi
Türk Edebiyatında doktorların kaleme aldığı bazı anı kitapları olsa da benim aradığım, hayalini kurduğum ve yapmak istediğim şey farklıydı: Tıp öykülerini yazmak. Tıp ve sağlık ortamını bilmeden, oraların kokusunu, çilesini ve umudunu solumadan, sıra sıra dizilmiş kalın tıp kitaplarının dibinde sabahlamadan ya da acı çeken hastaların nefesini, minnetini, sabrını hissetmeden bu alanla alakalı edebi eserler verebilmek elbette zor iştir. Türk edebiyatında, tıp alanında sayıca nispeten az eser olmasının en maku
Tükendi
Umut tohumları var avuç içlerinde Bereketli topraklar bizi beklemekte Zulüm, ayaklarının altında ezilmekte.Sil gözyaşını Zemheriyi kov önümüzden Namerde teslim olmayalım Bırakalım isimlerimizi katletsinlerTarih aldanır, adalet şaşmazNazım Hikmet'in şiirleri gibi Bizi de ölümsüz bilsinler. Ağlarsan rengi değişir gökyüzünün. Kırılır umudumuz. Sakın ağlama küçüğüm...
Tükendi
Bu kadim şehir çok felaket örmesine rağmen böylesi bir trajediye tanıklık etmekten utanç duyuyordu. Suya hasret toprak misali otobüs Edremit'e varmıştı. Koca bir yeşilliğin nazar boncuğu gibi boynuna taktığı Van Gölü'nün suları karşılamıştı onu. Ardından herkesin ömründe bir kere görmesi gerektiğine inandığı Gevaş'a varmıştı. Yemyeşil bağ, bahçeleriyle modern zamanın tüm tatil beldelerine taş çıkartacak nadide yerdi burası...
Aşkın mavisinde kaybolan her yüreğin bir hüzün hikayesi; her hüzün hikayesini yazdıran aşkın mavisinde kaybolmuş bir yürek vardır. Aşkın mavisinde kayboluş Kalp iniltileri ve acıyla yoğrulmuş duygu cümbüşüdür. Aşkın mavisinde kayboluşYalnızlık ikliminde biriken gözyaşının toprakla vuslatıdır. Aşkın mavisinde kayboluşGönül iklimini yakan ateşin Rahman'a yükselişidir.
Tükendi
Carlos, bir gün sahibi olduğu şirkete gitmek üzere evinden çıktığında yolda yabancı bir araç tarafından yolu kesilir ve bayıltılıp bilmediği bir yere kaçırılır. Birkaç saat sonra ayıldığında kendisini küçük, karanlık bir odada bulur. İlk başta fidye için kaçırıldığını düşünür. Ancak daha sonra bu küçük bodrum odasında kameralar tarafından izlendiğini fark eder ve gizemli bir ses kendisiyle konuşmaya başlar. Gizemli ses, kendisini fidye için değil geçmişte yaptığı hatalarının hesabını sormak için kaçırdığını
Tükendi
Müzik, hayatının tınısı, rengiydi. Asya Müzik Evinin kamelyası ve tam ortasındaki piyano onunla birlikte bütün dünyasını renklendiriyordu. "Oraya birbirlerine gerçekten âşık olan kişiler gidebilirmiş. Eğer oraya gidersen her dileğin gerçekleşiyor ve orada seni doğrudan mutlu eden bir gaz olduğundan hiç üzülmüyormuşsun. İşte ben de bu yüzden Satürn'e gitmek istiyorum." "Ay'a gölge düşerken kırmızı olmasının sebebi Dünya'nın Ay'ı kıskanıp ona bıçak saplamasıdır. Bu nedenle Ay yavaş yavaş kanıyor ve Kanlı Ay o
Tükendi
Bilge insan; seven insanlığa aşık olandır. O, etrafına karşı duyarlı, kendinden daha fazla çevresini ve insanlığı sevendir. Onun önceliği; daima faydalı olma, yardım etme, mutluluk ve huzur vermektir.O, bilir ki, insan sevmiyorsa bitmiştir, kalbi çalışmıyor demektir. Ve bilir ki insan sevgi ile açan kin ve nefret ile solan bir güldür. Bu yüzden o kavga denildiği yerde uzlaşı; nefret denildiği yerde hoşgörü der.O yürüyüp geçtiği her yere bir uzlaşı ve sevgi esintisi veren güldür.Ve o bilir ki, çok yardım ede
Tükendi
Valla ben okuyanın doğrucusuyum. Gereği düşünülen her şey bu kitapta! İçindeki hikayelerin ölüyü bile güldürdüğü, kiloluk kahkahanın toptan fiyatına perakende satıldığı, derde kedere "Amaaan, boş ver be!" dedirttiği ve bozuk morallerin Mine Sota atölyelerinde itina ile tamir edildiği söyleniyor. "Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman!" diyenlerdenseniz, bu kitap seçiciliğinize fena halde hitap edecek, titizlenmenize değecek. Hiçbir şey hakkında her şeyin anlatıldığı ve her şey hakkında pek
Tükendi
Sana yazıldı, gönlüne yakıldı, ansızın gelmeyişlerine, bir bütünken yarım bırakışlarına, sessizce bir sitemdi,gerek yoktu ayrılığa, üşümeye de dağılmaya da, ne gerek vardı ya, sonu belli olan bu çıkmazın, sarp yollarında yorulmaya, yazıktı, bitmeyen bir yangındı, bir türlü bitiremediğin, hep içinde kuruyan,gitmeyen bir sonbahardı, gelmez bir bahardı, yar mı, yaraydı, gelmeyen yarındı, geçmişi ile yorandı, bir daha gelmeyecek olandı,susmalara alıştırandı, kırgınlıktı, bıkkınlıktı...
Tükendi
Zorlu yaşam koşulları, entrikalarla dolu bir hayat, çözülmesi zor bir cinayet. Umudun hiç tükenmediği, mücadele ile dolu bir yaşam öyküsü. Bir solukta okuyacağınız ve bitirdiğinizde tekrar başa döneceğiniz "Sarı Yel" siz okurlarını maceradan maceraya sürükleyecek...
Tükendi
Bir esin, bir yeşil, bir umut biterBeynimde mavera gibi yerdesinSevdam buhur buhur gönlümde tüterKalbimle aranda sırlı perdesin​
Tükendi
Nehir yatağında çaresiz gezen Su için, denize varmak ihtiyaç Sırra hicret eden, bir hayalsin sen Yaklaştıkça kaçan, göçmen bir amaç Bu yüzden, gözlerin denizden ırak Çocuklar, gurbeti senden öğrenir Çakmak gözlerinle kıvılcım bırak Yanarım, külüme duman imrenir (Sepya'dan)
Tükendi
Yiğitlik, dürüstlük sürgünde şimdiİtibar hüzünlü gününde şimdiFırıldak olanlar en önde şimdiYalaka dillerden dökülüyor yağ
Tükendi
Buram buram Anadolu kokan; Hatay, Yayladağı, Şumracık'ın İmam Hatip'li bu Türkmen yiğidi, Zeynel Abidin Payas'ın şiirlerini okuduktan sonra bende kalanlar; Vatan sevgisi, millet ve değerleri, ümmet, yiğitlik, alperenlik, şehitlerimiz, Türk dünyası ve İslam coğrafyasıdır. Gerçekten de şiirlerinde olduğu gibi ömrü de; vatan-millet, din-ümmet çizgisinde geçmiş; bazen Yavuz, bazen Yunus, bazen bir Alp, bazen bir Eren'dir yani; Alperen'dir Zeynel Abidin Payas. Geleneksel Türk şiirine sadık kalarak hece ölçüsüyle
Tükendi
Bulwer Lytton aslında bu kitabı özetleyen şu cümlesini yıllar öncesinden söylemiştir: "İyi bir kitap, gerçek bir hazinedir." Elinizde bulunan bu kitap hem Gaziantep yöresini hem de eski yaşantılarımızı anlatan samimi bir dille yazılmış; sizi maziye götürecek bir kitaptır. Kitabı okurken kendinizden bir şeyler bulacaksınız.
Tükendi
Enveri mahlasıyla manzumeler kaleme alan Enver Küçükgörür, Yüce Yaratıcının kendisine bahşettiği ömrün hemen her anını yaratıcısına layık bir kul olmak idame ettirmeye çalışan zamane dervişi. Hayatı olması gerektiği kadar anlamlandıran, kul olma vasfını her daim hücrelerine kadar hissederek yaşamaya gayret eden bir dava adamı. Zat-ı Mutlakve Sahib-i Hayat'ın yol gösterdiği ve en Sevgili'nin sünnetine riayet ederek Sırat-ı Müstakim üzere devam eden bir hayat mücadelesi. Kendi ifadesine göre, en son nefesine
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 132 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1