Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 316 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16
Bu kitapta, bildiğiniz ve öteden beri okuyup geldiğiniz kimi masalları değişik yorumlanmış biçimleriyle şiir dilinde okuyacaksınız.Örneğin, bildiğimiz "Ağustosböceği ile Karınca" masalında Karınca neden hep haklıdır da türkücümüz Ağustosböceği suçlu ve mahzun durur? Ya, "Karga ile Tilki" masalı?..O masalda Karga gerçekten ‘enayiliğinden’ mi kaptırdı peyniri? Her öykünün bir de öteki yüzü var.Masalı bir de o yüzünden okumaya ne dersiniz?Sevgili çocuklar, bu masallar sunuldu sizlere, okuyun, gülün, düşünün di
Tükendi
Bu kitapta birbirinden güzel hayvan öyküleri bulacaksınız. Küçük hayvanlar; kaplumbağalar, salyangozlar, kelebekler, kuşlar, balıklar, kurbağalar ve.. evet.. filler...Ve çok meraklı çocuklar bulacaksınız. Her şeyi öğrenmek isteyen, her şeye duyarlı ve doğadaki, çevresindeki her canlıyı, her sesi, her rengi, her kıpırtıyı büyük bir öğrenme merakıyla seven, araştıran çocuklar...Bu öykülerin hepsi, bir bakıma, sizin öykünüz.İyi okumalar!
Tükendi
Sevgili çocuklar,Çevrenizi sevgiyle gözler misiniz? Hiç alabalıkları havuzlarda gözlediniz mi? Sincaplar dallara nasıl yaslanır, bilir misiniz? Okulun arka bahçesinde cevizlik yaratmayı düşündünüz mü? Nineleriniz, dedeleriniz canları sıkılınca neler yaparlar? Siz onlara arkadaşlık eder misiniz?Sünnet düğünlerinde nasıl hazırlık yapılır? Çevrenin heyecanlarını, çocukların korkularını gözlediniz mi?Hiç tavşan beslediniz mi? Öyküdeki Hüseyin gibi... Bir de Timuçin öyküsü var! Arkadaşlarını kandıran Timuçin siz
Tükendi
İnsanlar hep uçmayı düşlemişlerdir. Sadece kuş olup uçmayı değil, kuş olmadan da uçmayı düşlemişlerdir. Tehlike sanki hep yerdeymiş gibi...Keban, Mezopotamya'da eski bir yerleşim birimidir. Günümüzde ise büyük bir baraj gölü ile tanışmıştır.Çöl ortasında birden oluşmuş bir deniz düşleyin, şaşırmaz mısınız? İşte Keban'ın tüm canlıları da böyle şaşırmışlar.Uzaklardan gelen martılar kartalları, kelaynakları görünce ne diyeceklerini bilmez olmuşlar. Bu olağanüstü değişime, Keban kuşlarının ilginç bir öyküsüne t
Tükendi
Size yazdığım bu on öykü, gözlemci kişiliğimle beynime kazınan gerçek olaylardan oluşmaktadır. Çoğu, kendi yorumlarımı da içermektedir. Bu nedenle bu öykülerin, salt çocuk yaştakilerce değil, gençler, özellikle de genç anne babalarca da okunmasını dilerim.İnternet çocuklarını kitap okumaya özendirmek kolay değil. Belki zamanla onlar kendileri, kitap okumakla internetten ileti göndermenin ya da oradaki hazır bilgiye ulaşmanın farklı yerlere konması ve dengeli bir “okuma” eylemi yaratılması gereğini duyacak v
Tükendi
“Ay, güleyim bari!” dedi horoz şekeri. “Senin gibi kendini beğenmişleri çok gördüm ben! Ama hiçbiri benim gibi aranılan, istenilen olmamıştır.”“Tehhoovvv!” dedi badem şekeri. “Seni isteyenler kimler ola ki? Üst tarafı şu sokak çocukları değil mi? Bunların istemesi hiç de önemli değil. Beni isteyenler; sokaklarda değil, saraylarda, konaklarda arıyorlar. Değerimi para ile ölçüyorlar. Her isteyen beni alamıyor... Anladın mı, çöp bacaklı!..”
Güneş Harfleri, ünlü yazar Osman Şahin'in Geloş Dağı Efsanesi'nden sonra yazdığı ikinci çocuk kitabı. Kitapta Güneş Harfleri’nin yanı sıra Şapka, Acı Elma Şeker Elma, Çökelek, Dikenler de Dile Gelir, Hasip Hüsüp Çetesi, Sabriye adlı öyküler bulunuyor. Ünlü öykücümüz, bu kitabındaki öyküleri; doğup büyüdüğü Akdeniz Bölgesi'nden, Toros insanlarının yaşamından siz çocuklar için seçip çıkarmış.
Tükendi
Eskiden uzak ülkelerin birinde bir kral yaşardı. Bu kral, halkını sevmezdi. Onların çıkarlarını gözetmez, düşünmezdi. Gece gündüz eğlenirdi, zevke sefaya düşkündü.Yalnızca zevke sefaya düşkünlüğüyle kalmazdı; kralın çok garip alışkanlıkları vardı.Halkına görünmek yerine, kendi ellerinin kocaman, boy boy resimlerini yaptırır; yol, kavşak ve caddelere, kent meydanlarına, duvarlara astırırdı. El resimlerinin altına da, kocaman harflerle, “Kral-eli” yazısını yazdırırdı. Kraliyet mührünün altından bile “Kral-eli
Tükendi
Karşılaştığımız herkes birbirine gülümsüyor ve selam veriyordu. Mutlulukları yüzlerinden belli oluyordu. Sokaklar, caddeler pırıl pırıl, tertemizdi. Hiç reklampanosu yoktu. Onların yerine çiçeklerle süslü güzel sözler yazılıydı. Duvarlar çocukların yaptığı resimlerle gülümsüyordu. Kediler, köpekler insanlarla iç içe, mutlulukla dolaşıyordu.Ne güzel bir yerdi burası!.. Mutluluk nasıl da içime yayılmıştı.
Bu kitap Özgür'le Yeter adlı iki çocuğun mektuplarından oluşuyor. İkisi de ilkokul öğrencisi, ikisi de beşinci sınıfta. Özgür başkentte, Ankara’da oturuyor, varsıl bir ailenin çocuğu. Yeter ise adını haritalarda bile bulamayacağımız bir köyde, Çukurca’da oturuyor. Zar zor geçinen, kalabalık bir ailenin en küçük oğlu.Kâğıt üzerinde de olsa bu iki çocuk arasında sıcak bir dostluk kuruluyor. Yeter’in yazdıkları zaman zaman Özgür’ü üzüyor, birtakım sorular uyandırıyor onun kafasında. Bunları annesine, babasına
Tükendi
Çizgilerle yapılan çocukÇizgi ÇocukÇizgilerden kalem yapıpKalemlerden yollar çizdi.Uzandı başka başka dünyalaraÇizdiği yollardan.
Tükendi
Fideler kol atmış, kendilerini taşıyamayıp toprağa yatmış. Toprağın yüzünü halı gibi karpuz gövdesi ve yaprakları kaplamış. Sonra bir tarla karpuz çiçeği, ardından mercimek tanesi kadar karpuzlar görünmüş. Sonra nohut kadar olmuşlar; ceviz kadar olmuşlar; elma kadar olmuşlar; balkabağı kadar olmuşlar.Artık büyümeleri durmuş, ama tarlanın tam ortasındaki karpuzlardan birisinin büyümesi durmamış. Ha bire büyüyormuş. O karpuz kazan kadar olmuş; bütün bir köy şaşakalmış.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 316 kayıt bulunmuştur Gösterilen 300-320 / Aktif Sayfa : 16