İkiz kardeşler Toprak ve Yaprak, yağmurdan sonra en sevdikleri oyunu oynarken sizi doğadaki güzellikleri yeniden keşfetmeye davet ediyorlar.

İnfografik adı verilen hızlı ve sezgisel iletişim tekniği sayesinde Dünya'yı keşfetmek artık hem kolay hem de çok eğlenceli. Bu kitapta kavramları ve sayısal verileri şekillere çevirebilen infografik tablolar yardımıyla gezegenimiz hakkında merak ettiğiniz birçok bilgiyi kolay ve kalıcı bir şekilde öğrenebileceksiniz. Bu heyecan verici macerada hayvanlar aleminde süper kahraman olarak bilinen tardigrad Tardi size eşlik edecek. Tek yapmanız gereken merakınızı takip etmek.

Siz çocukların kafaları zehir gibi! Hayatını çalışmaya, araştırmaya, öğrenmeye adamış bu serideki insanların kafaları da öyle. İşte Zehir Gibi Kafalar bu beyinlerin karşılaşmasından doğdu. Fırıl fırıl dönen galaksilerin, korkutucu asteroitlerin, artık gezegen sayılmayan gezegenlerin arasında gerçek bir yıldızlar arası yolculuk... Yıldızlar nasıl doğar, nasıl yaşar, nasıl ölür? Bizim gibi mi? Bir kara delik kapkaraysa onu nasıl görebiliriz? Gerçek bir astrofizikçiye aklımıza gelen tüm soruları sorduk. Çok şa

Bazı hayvanlar evlerimizden bile daha BÜYÜKTÜR. Bazılarıysa madeni paralardan çok daha küçük. Doğadaki kocaman hayvanlardan bazıları sizinle tanışabilmek için Devasa Hayvanların Büyük Kitabı'nın içine sığacak kadar KÜÇÜLDÜ. EN KÜÇÜK olanlar ise Minik Hayvanların Küçük Kitabı içerisinde gizlendi ve onları bulmanı bekliyor. Haydi! Şimdi tüm bu harika hayvanlarla tanışma zamanı!

Efe; annesinin okuduğu kitapları dinlemeyi çok seven, meraklı mı meraklı bir çocuk. Mesleklerle ilgili kitap da en sevdiği kitaplardan biri. Annesi bu kitabı okurken Efe bazen itfaiyeci oluyor, bazen bir geminin kaptanı, bazen bir doktor, bazen bir ressam, bazen de bir öğretmen... "Efe Meslek Seçiyor" kitabı şiirsel anlatımıyla öne çıkan ve çocuğunuzla eğlenerek okuyacağınız bir kitap. Kitabın sonundaki etkinliklerle çocuklarınızın dikkat becerileri de gelişecek.

Belki bir aşk bütün zamirlerini kusar o zaman ne sen ne ben ne de kusarken iki büklüm olmanın bizi kavgada ve aşkta hatırlanmaz zamirler yumarız, o büyük boşluğa bakmaktan kuruyan gözlerimizi bir bıçağın karşısında olmak: işte benim yerim yurdum neden baktın ve bıçak neden parladı yanılıyorsun, bir aşk değil bu, yalnızca tanrı en içimizde, müziğin sesini artırdı"

Evimizde bir canavar vardı. Çok büyüktü ve hızla büyümeye devam ediyordu. Canavar her odada farklı bir şekilde görünüyordu. Annem ona "Dağınıklık Canavarı" diyordu.

Luna, özgürce dolaşmayı çok severdi. Kırlarda, patikalarda ve yamaçlarda gezerdi. Buralar Luna'nın oyun alanıydı. Sınırlarını kendisinin çizdiği kocaman bir oyun parkı vardı. Ama bir gün dışarı çıkamadı... Ve sonraki gün... Ve bir sonraki gün de...

1. Komşudaki Tiyatro 2. Bir Balina Bir Bavula Nasıl Sığar 3. Postacı Fero 4. Ayı Geldi 5. Ketebe Çocuk Defteri 6. Ketebe Çocuk Çantası 7. Ketebe Çocuk Kutusu

Bu sınıf başka! Ama geçekten başka! Macera, heyecan ve eğlencenin hiç eksik olmadığı AFACANLAR SINIFI'nda yeriniz hazır! Mete, Zeliş, Hayri, İhsan, Büşra ve birçok afacanın arasına siz de katılın. Acele edin! Acele edin çünkü Şeref Öğretmen derse başlamak için sizi bekliyor! Bu sınıfı çok seveceksiniz!

Rori bir evcil hayvan istiyordu. Onunla oyunlar oynamayı, arkadaşlık etmeyi hayal ediyordu. Kendine bir evcil hayvan bulabilmek için her yeri aramaya başladı. Bazen aradığın şey seni bulur.

Sıradan bir günde savaşın şehrini bir enkaz yığınına çevirdiğini hayal et. Tehlikeli bir yolculuk yapmak zorunda olduğunu, gittiğin yerde kimsenin "Hoş geldin" demediğini, her şeyi, herkesi kaybettiğini... Bazen umutlarının tükendiği anda senin gibi küçük bir çocuk gelir ve sana çok ama çok değerli bir şey verir...

Doğa ve Doruk kuklalarıyla tiyatro oynamayı çok seviyorlardı. Ancak Doruk, bitişiklerindeki eve yeni taşınan Bora ile tanıştığından beri kuklalarla hiç ilgilenmiyordu. Doğa artık çoğunlukla yalnızdı. Ta ki Bora hasta olana kadar. Zor ve umutsuz görünen şeylerin bazen nasıl da kolayca çözüme kavuştuğunu gösteren sıcak bir dostluk hikâyesi...

Yukarıda, çok yukarıda, bulutların arasında, masmavi uçan balonlarıyla... Postacı Fero çıkmış bugünkü yolculuğuna. Günün sonunda bir turuncu balık, bir küçük fare ve bir stetoskop teslim edildi tüm adreslere. Belki bir gün kapın çalar senin de...

Yukarıda, çok yukarıda, bulutların arasında, masmavi uçan balonlarıyla... Postacı Fero çıkmış bugünkü yolculuğuna. Günün sonunda bir turuncu balık, bir küçük fare ve bir stetoskop teslim edildi tüm adreslere. Belki bir gün kapın çalar senin de...

Arabalar, denizaltılar, kuşlar, balıklar, rengarenk dinozorlar, oyuncu filler... Bu saydıklarımızın daha da fazlası bu kitapta! Sayfaların arasında saklanmış, bulman için seni bekliyor. Bunun için tek yapman gereken dikkatle bakmak. Haydi, dikkatle bak ve saklı resimleri bul.

Neredeyse her şey için bir bavul var. Paltolar, kemanlar, dürbünler, şişeler... Ama hiçbir bavul anılarımızı saklayabilecek kadar büyük değil. Dönüş tarihi olmayan bir yolculuk yapmak için evinizden çıkmak zorunda olsaydınız, ne yapardınız?

Kimi güçlü, kimi meraklı, kimi bilgili, kimi korkak, kimi cesur... Hepsi bir arada yaşıyorlardı ama farkında değillerdi. Ta ki nehirde buluşana dek.

"Sence büyümek ne demek? Bunu bir ağaçtan dinlemeye ne dersin?" Tohum başlangıçta çok küçüktür. Ama bir o kadar da kuvvetlidir. Zamanla filizlenir, kök salar ve gökyüzüne uzanan kocaman bir ağaç olur. Bu kitap bir ağaç üzerinden güçlükleri ve güzellikleriyle yaşamı anlatıyor.