Jasmine çiftliğin kapısında terk edilmiş hasta bir yavru köpek bulur.
Zavallı yavrunun hayatta kalması için yardıma ihtiyacı vardır. Jasmine, sevgi ve şefkatle yavrunun
güvenini kazanmaya çalışır.
Acaba Bulut insanlara tekrar güvenebilecek mi?
Bu ancak Jasmine korkunç bir tehlikenin içine düştüğünde ortaya çıkacak.
Bakalım Bulut, onu iyileştiren küçük kız için aynı fedakârlığı yapacak mı?
Günlük yaşantımızın hemen her alanında
dolandırıcılarla karşı karşıya kalabilmemiz
mümkündür. Gıda alanında yapılan
sahtekarlıklardan, bireysel olarak bizi dolandırmaya
kalkan, evimize gelen satıcılardan veya telefonla
bize ulaşmaya çalışıp sosyal mühendislik kullanan
dolandırıcılardan, yaptığımız bir sözleşmede bize
anlatılanlarla yazılanların farklı olmasından, satın
aldığımız bir mal veya hizmetin bedelini ödediğimiz
ile bize sunulanlar arasında fark oluşmasından
tutunda en basitinden bir kurumdaki en az
"Mutluluk Bilgisi" anlamına gelen Kutadgu Bilig,
Yusuf Has Hacib adıyla bilinen Balasagunlu Yusuf
tarafından, 11 yüzyılda mesnevi tarzında
yazılmıştır.
Tarih boyunca pek çok devlet kurmuş;
imparatorluk yönetmiş; neredeyse dünyanın
üçte birini yönetme gücüne erişmiş Türklerin sahip
olduğu manevi değerleri; devlet kurma ve yönetme
ilkelerini açık ve anlaşılır bir dille anlatır.
Hukuki, dini, ahlaki, toplumsal ve felsefi sorunları
ele alırken, aynı zamanda yöneticiler için bir
rehber niteliği taşır.Yaşadığı dö
Stefan Zweig'ın intihar etmeden kısa süre
önce kaleme aldığı Satranç zulüm,
saplantı, aklın gücü ve bu gücün yaratacağı
kötülükleri ele alan ve yayımlandığından beri
bütün dünyada büyük yankı uyandırmış bir klasik.
Satranç tahtasının siyahı ve beyazı gibi iki
kutbun –iyiyle kötünün, kibarla kabanın, insanla
makinenin, akılla deliliğin, cehaletle bilginin,
açgözlülükle tamahkarlığın– arasında, kendi
içimizde bitmeyen bir satranç maçına
devam eden bizim hikayemiz...
Ahmet Yesevî tasavvufun, nefsi körletmek, tevazu, Dünya malını hor görmek, soy ve din gözetmeksizin Bütün insanları eşit saymak gibi yüksek görüşlerini, Aklı ve fiiliyle benimsemiş, dervişliğin, kanaatin, Fazilet ve değerini, dinî ahlâkî öğütleri, peygamber ve evlâdına olan muhabbetini, dünya zevklerine Düşkünlüğün zararlarını, Hikmetler nasihatler hâlinde, Mantık gücü ve iman kuvvetiyle tüm dünyaya yaymıştır. Ahmed Yesevî, hem yüksek şahsiyeti, hem Büyük teşkilâtçılığı, hem d
Molla Câmî Tarih boyunca meydana gelen insan ilişkileri vs. Olan olayları doğrudan anlatmak yerine, hikayelerle insanları Bilgilendirip yönlendiren yazarlardan biridir. Kitap İnsan fıtratına dair çeşitli hikâyeciklerden ve nasihatlerden oluşuyor. Anlattığı her hikâyenin Ardından beyitler ile pekiştirmesi, özetlemesi ise eserin en güzel en can alıcı tarafı.. Kitabı, giderek can sıkıcı bir hâl alan dünya hayatından, kendi özünüze, saf-temiz yaratılış fıtratımıza açılan birer pencere gibi düşünün
"Türk Mûsıkîsinde Makamların Oluşması ve Seyir Tekniği" isimli bu kitap, dönemin büyük nazariyatçılarının kabul ettiği "Müsteâr'lı Nikrîz", "Müsteâr'lı Hicâz" ve "Zirgûle'li Pençgâh" isimli üç bileşik makamı bulan ve terkîb eden Türk mûsıkîsi nazariyatçısı, ses sanatçısı ve yazar Onur AKAY'ın, yıllar süren araştırmalarının ve kendi geliştirdiği tekniğin bir ürünüdür.
Türk müziğinin yakın tarihinde modern müzikolojiyi kurup geliştiren silsilenin en önemli temsilcisi İsmail Hakkı ÖZKAN'la, İstanbul Üniversit
içten duTyaanrzliımlılaatr ıdnöı,n ceomşiknuinla erınn ıö,n ienmanliç ldaürşınüın ce,
sösyalenmati şv eb isri ybaüsyeüt ka şdaaimrilmarizınddira n birisidir.
Ana"dVoaluta'nnuınn k auyrdtuınlulışku yvüez üisntiük lıâşlıit iaçnin ölmeyi
Yunusbd iE
umgrüen'knüin n, eNsales rNeadmdiınk HKeomcaa'ln öınğ,r etti." yor Mustafa Kemal Atatürk O'nun için.
Hacı Bektaş Veli'nin çağdaşı Mevlânâ'nın,
eşsiz güzNeallmikıtke Kkei mruabla Tî üvrek gmaizlleiylleetrçiinliiğni nin
yanınödnac ü2l5e6ri1n8d ebne,y Gitelinkç M Oessm
Osmanlı'nın en zor döneminde sadrazamlık yapmış çok önemli bir devlet adamı olarak, o zamanlardan bu zamanlara uzanan geri kalmışlığımızın sebeplerini kendi bilgi, tecrübe ve düşünceleriyle izah etmeye çalışmış, çok önemli tespitler yapmış. Özellikle kuralsız, orantısız ve düşüncesizce hayata geçirilen batılılaşma faaliyetlerinin kusurları ve zararlarını acı tecrübeler olarak paylaşmış, belki bugünkü idarecilerimize bile yol göstermeye çalışmıştır
Ağlasın inlesin de bir mazlûm,
Olayım seyre sâde ben mahkûm!
Yalınız ben miyim fakat câni?
Kim çıkıp "Yapmayın!" demişti, hani?
Sustu herkes duyunca feryâdı,
Kimsecikler yerinden oynamadı.
Sesi hattâ kısıldı Kur'ân'ın,
Sustu gûyâ sadâsı Mevlâ'nın!
Elinizdeki bu eserde, Türkiye Cumhuriyeti
Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün
ebediyete göç etmesinden sonra, onun büyüklüğü
ve devlet adamlığı hakkında Dünya liderlerinin
sözlü
ve yazılı olarak söylemiş oldukları demeçleri büyük
bir gururla okuyup, böyle bir lidere sahip olmanın
mutluluğu ve kaybedilişi arasında ki hüzünü bir
arada yaşayacaksınız.
Yerli ve Dünya basınından Atatürk'ün ardından
söylenen
ve yazılanları derlediğimiz bu eseri mutlaka
okumanız
gereken kitapların en başında bulundurmanız
gerek
Evet masal denildiğinde genellikle akla çocuklar
gelir ama bu kitabı elinize aldığınızda biz büyüklere
daha uygun olduğunu görürsünüz. Birçok masalda
verilmek istenenin eksikliğini kendi
yaşadıklarımızda
ya da bir yakınımızın dile getirişinde hala
duymaya devam ediyoruz.
Masal denildiğinde hep mutlu son gelir akla
ama bu kitapta birçok masalın bazen sonu havada
kalmış ve sizin hayal gücünüz devreye giriyor.
Masallarda en sevilen özellik mantık aranmaması
ve
herhangi bir nesnenin dile gelmesi ve onların kend
Sene 1990 İstanbul'da 18 Yaşlarımda
sokaklarda berdoş gibi gezen ben
rüyamda Fikri dedemi görünce
o heybetli adam bana bağırarak;
" Torun torun kafamı biçtin
kanımı kadehle içtin
Tek başına zilletsin
Yazık ki bendensin."
diye hitap edince gece saat 3 civarı
ağlayarak uyandım Allah'a
hamd olsun tövbe ettim ve aşkın
deryasına yelken açtım. Et ve kemik
sevgisini bırakıp hakka yöneldim.
Siz değerli okurlara aşk yolunu
bulmanızı tavsiye ederim.
Evet masal denildiğinde genellikle akla çocuklar
gelir ama bu kitabı elinize aldığınızda biz büyüklere
daha uygun olduğunu görürsünüz. Birçok masalda
verilmek istenenin eksikliğini kendi
yaşadıklarımızda
ya da bir yakınımızın dile getirişinde hala
duymaya devam ediyoruz.
Masal denildiğinde hep mutlu son gelir akla
ama bu kitapta birçok masalın bazen sonu havada
kalmış ve sizin hayal gücünüz devreye giriyor.
Masallarda en sevilen özellik mantık aranmaması
ve
herhangi bir nesnenin dile gelmesi ve onların kend
Bil ki, ahmak kimsede üç alamet vardır. Birincisi
Allah'ı
anmaktan gafil yaşar. İkincisi çok konuşma adeti
vardır.
Sonra da ibadette tembeldir.
Yavrum; ahmak ve cahil olma. Allah'ı anmaktan bir
an
bile vazgeçme. Allah zikrinden gafil yaşayan,
ahmaklığından
çıkmaz bir yola sapmıştır. Allah buyruğundan asla
boyun
eğme. Menfaat için zengin bir adamın eteğine
yapışma.
Oğlum, batıl ve haksız bir adama itaat etme.
Görünür
görünmez sıkıntılarından şikayet etme. Herkesi
yüksek tut,
alçak görme. Elini mahrem olmayan
Elinizde tuttuğunuz bu kitap yaklaşık 2500 yıl
önce yazıldı.Konfüçyüs, toplumun büyük
değişimler
geçirdiği Çin'in çalkantılı bir döneminde
yaşadı.
Köleci toplum çökerken yavaş yavaş da
feodal toplum
düzenine geçiliyordu ve Konfüçyüs, bu
değişimin
işaretlerini görmüştü.
Doğal olarak bu değişim
ve dönüşüm döneminde birçok farklı fikirler
ortaya çıktı. İşte tam bu dönemde Konfüçyüs
de
bir tür kurtarıcı olarak kendi fikirlerini
yayıyordu.
Düşüncelerini ve konuşmalarını derleyen bu
Kaynağını insancılıktan alan düşünürlüğüyle
içten duyarlılılarını, coşkularını, inançlarını
söylemiş bir büyük şairimizdir
Anadolu'nun aydınlık yüzünü ışıtan
Yunus Emre'nin, Nasreddin Hoca'nın,
Hacı Bektaş Veli'nin çağdaşı Mevlânâ'nın,
eşsiz güzellikteki rubaî ve gazellerinin
yanında 25618 beyitlik Mesnevî'si
ayrı bir özellik taşımaktadır.
Doğu-İslam kültürünün özü sayılan
Mesnevî öyküler, simgeler ve öğütlerle
örülü mistik, didaktik bir büyük yapıttır.
Mehmet Akif, milli şair olmanın çok daha
ötesinde müthiş bir sağlam karaktere
sahip şahsiyettir. Mehmet Akif ERSOY
Türk edebiyatında daha çok şair ve vaiz
kimliğiyle tanınmıştır. Ancak o hemen hemen
edebiyatın her sahasında eser vermiştir.
En önemli eseri "Safahat"
isimli şiir kitabıdır.
Bu kitap yedi bölümden oluşmaktadır.
Yedi kitabın ilk altısının bütün baskıları
İstanbul'da
yedinci kitabındaki ise Kahire'de yapılmıştır.
En önemlisi yaşadığı dönemde ,devletin,
milletin içine düştüğü ateşte asla kaçmayı
y
İtalyan Rönesans hareketinin en önemli
figürlerinden
biri olan Floransalı yazar Niccolò Machiavelli
(1469-1527) tarafından 1513 yılında o dönemde
Floransa'yı yöneten Lorenzo Di Piero De Medici'ye
ithafen yazılan ve orijinal adı "Il Principe" olan
bu eser, güçlü bir hükümdarlığın nasıl
oluşturulabileceği ve nasıl daha da
güçlendirebileceği konusunu ele alır.
Devleti yönetenlerin duygularına kapılmadan ve
acıma duygularını bir kenara bırakarak devleti
yönetmesi
gerektiğini belirtmiştir. Gerektiğinde bir insan
Toplam 43 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.