Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Dicle Keskinoğlu’ndan özgün, özgür ve kendin olmaya dair, düşündüren ve güldüren bir hikâye...Sürpriz, düzenli ve disiplinli annesiyle ablasından farklı olarak onların “hata” diye adlandırdığı şeyleri sıkça yapan bir çocuktu. İstediği zaman istediği gibi giyinmek, gönlünce oynayıp üzerini kirletmek, duygularını özgürce, açıkça yaşamak gibi özellikleri vardı.Bir gün okulda, daha önce kitaplarda gördüklerine hiç benzemeyen bir maymunla karşılaştı. Onun düzensiz benekli görüntüsü ve kıvırcık tüyleri Sürpriz’e
Badem en çok cumartesi günlerini severdi. Çünkü o günleri tamamen anneannesiyle birlikte “hazine odası” adını verdiği tavan arasında geçirirdi. Badem, anneannesine ait eski eşyalarla dolu bu odada, onun tatlı sesinden anılarını dinlemeye bayılırdı. Bir gün açtığı bir kutunun içinde kırmızı, parlak bir saat dikkatini çekti. O saatin anneannesinin çocukluğundan kaldığını öğrenince ise büyük şaşkınlık yaşadı. Nasıl yani, anneanneler de mi bir zamanlar çocuktu? Acaba eskiden çocuk olmak nasıl bir şeydi? Sevilen
Lila'yla tanışın! O meraklı, neşeli ve oyuncu bir kız. En sevdiği oyun da oyuncak köpeğini havaya atıp tutmak. Ama bir gün köpeğini yanlışlıkla komşusunun bahçesine düşürüyor. Eyvah! Lila köpeğini nasıl geri alacak? Bunu yapmak pek de kolay olmayacak çünkü Lila'nın komşusu çok çok çok huysuz biri. Bu huysuz komşuya ne demeli de onu köpeği geri vermeye ikna etmeli? Lila ona öyle bir soru sormalı ki köpeğine kavuşabilmeli. Haydi En Huysuz Hanım Teyze'ye soracağı soruyu bulması için Lila'ya yardım et.
Tükendi
Şarjlı İyilik Asası Peri'nin ailesi iyilik yapanlardan, iyilik isteyenlerden, hatta "iyilik" kelimesinden hiç hoşlanmıyor. Onlara göre insanların başına ne gelirse bu malum kelime yüzünden geliyor. Birine bir kez yardım ederlerse hep etmek zorunda kalacaklarından korkuyorlar. İşte bu nedenle kimseye iyilik yapmıyorlar, çocuklarının yapmasını da istemiyorlar. Peki bir Şarjlı İyilik Asası, onların ya da en azından küçük kızları Peri'nin fikrini değiştirir mi dersiniz?
Tükendi
Büyük şehrin en kalabalık caddesinde yürüyen hemen herkesin, o gün yine çok acelesi vardı. Kimse etrafına bakmıyor, birbiriyle konuşmuyor, hepsi yalnızca ve yalnızca bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. En azından bir kişi, kafasını kaldırıp gökyüzüne baksaydı rüzgarın hafif esintisiyle kibarca aşağıya süzülen yumuşak gri tüyü görebilirdi. Sıradan bir günde, en çok ihtiyaçları olduğu anda gri tüyle buluşanların yumuşacık hikayesi; okuyan herkesin kendi gri tüyünü bulmak için gökyüzüne ya da etrafındakilere b
"Yolun dört bir yanında Mutluluk Rüyası Fabrikası'nın broşürleri uçuşuyordu. Kenarında da, ‘Arkadaşına tavsiye edene daha çok mutluluk' yazıyordu. Anlaşılan o ki, bütün çocukları etki altına almak istiyorlardı. Üstelik, mutluluktan satın alınabilecek bir ürün gibi bahsetmeleri ne kadar garipti. Bakkaldan gazete alır gibi mutluluk alınabilir miydi? Ya da eğer alınabilseydi, bu gerçek ve kalıcı bir mutluluk olabilir miydi?" Genç ve üretken yazar Nicle qeskinoğlu, bu kez mutluluk kavramını tartışmaya açıyor.
Tükendi
"Yaklaşık altmış yıl önce Yusuf Ziya Ortaç'ın Portreler kitabını okurken hayatımızda yer alan insanların tanımlanmasına ilişkin edebi maharetin hayranlığını yaşamıştım. Yıllar sonra çok genç ama ustalığa doğru hızla varmayı meslek edinmiş genç bir yazarın yaşamındaki insanları tanımlayan edebi çalışmasını okudum ve çok etkilendim. Genç yazarımız Dicle Keskinoğlu, yaşamında yer alan ve iz bırakan aile büyüklerini, akrabalarını, arkadaşlarını, çevresindeki yakınlarını, dostlarını ve sanatçıları anlatırken ha
Baloncu Abi ?En sevdiğin renkhangisi bakalım?" diye sordu. O cevabımı beklerken, ben dekendime sordum ?Sahi benim en sevdiğim renk hangisi?" Uzun uzun düşündüm ve nihayet buldum... Renklerin güzelliğini benimle birlikte keşfetmeye var mısınız?
Tükendi
?Bana ?Köfte Parmak' dediler! Hem de çok güldüler! Neden benim parmaklarım herkesinki gibi değil? " Şirin, parmakları başkalarının parmaklarından farklı diye üzülüyor, herkese benzemek istiyor. Ama farklılıklar olmasa, herkes aynı olsa dünya bu kadar renkli olur muydu acaba? Farklılıkların yaşamımıza kattığı keyfi bizlere hatırlatan tatlı mı tatlı bir öykü...
Yağmurun tadı nasıldır? Anneler neden bazı günler şövalyeye dönüşür? Çocukların annelerine öğretecekleri şeyler de olabilir mi? Doğal, aslında hepimiz gibi...Canlı, neşeli,yaşama karşı heyecanlı ve istekli. Yağmurun altında biraz şemsiyesiz koşmaktan, ıslanmaktan, hatta belki tadına bakmaktan ne çıkar ki?... Bir anneyle çocuğun yaşamın keyifli detaylarını braberce keşfettiği, sıcacık bir hikaye...
Tükendi
Hepimiz bebek olsak ne olurdu?Annemizle babamız hep yanımızdakalsa, misafirler en çok bizimleilgilense, herkes bizi kucaklasa,yemeğimizi yedirse... Ege, ailesine minik kardeşinin katılmasıyla işte böyle düşünür ve bebek olmaya karar verir! Sonra neler olur neler...Çocukları sorumluluklar ve yaş kavramı üzerine düşünmeye yönlendiren sevimli bir hikaye...
Tükendi
Aşık olmak ne demek? Hasta olmak gibi bir şey mi? Aşkın ne anlama geldiğini bilmiyorum,çok da merak ediyorum. Neyse ki evimizde, dünyaya benden önce geldikleri için bana bilmediğim şeyleri öğretebilecek bir abim, bir ablam, bir de dedem var! Çocuklarda sevgi kavramını pekiştiren sıcacık bir öykü...
Tükendi
Eve yatılı misafir geliyor! Bu gece ve ömrünüzün sonuna kadar Doğur biz bakarız vaatleri, Torun istiyorum yoksa gözüm arkada gideceğim tehditleriyle kandırıldınız! Hadi müjde! Anne oluyorsunuz. Annelik de neymiş, çocuk oyuncağı canım diyordunuz değil mi? Fena halde yanılıyorsunuz arkadaşlar! Her anne aslında adrenalin bağımlısı bir sporcudur! Bungee jumping, rafting ya da parasailing yapanlar kendini nimetten saymasın. Bebeğini uyuttuktan sonra,odayı gürültü çıkarmadan terk etmeye çalışan annenin salgılad
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1