Sana yazıldı, gönlüne yakıldı, ansızın gelmeyişlerine, bir bütünken yarım bırakışlarına, sessizce bir sitemdi,gerek yoktu ayrılığa, üşümeye de dağılmaya da, ne gerek vardı ya, sonu belli olan bu çıkmazın, sarp yollarında yorulmaya, yazıktı, bitmeyen bir yangındı, bir türlü bitiremediğin, hep içinde kuruyan,gitmeyen bir sonbahardı, gelmez bir bahardı, yar mı, yaraydı, gelmeyen yarındı, geçmişi ile yorandı, bir daha gelmeyecek olandı,susmalara alıştırandı, kırgınlıktı, bıkkınlıktı...
Şu an halimi merak edersen halim şöyle: Ümitle ümitsizlik arasındagezinen ruhuma en iyi gelecek şey seni düşünmek oluyor ve seni düşünüyorum anılara güzel bir yolculuk yapıyorum. Sıkılırsan hayattan bence gelşehrime, gelir de beni bulamazsan sana güzel bir ipucu: Gelirsen bir gün ben sende olacağım.
Bana bir şarkı söyle ve al gözlerimi diyen şair, müziğin tınısını şiirin ruhsal dalga boyunda hissetmiş olmalı... Şiir başlı başına bir musiki, bir helezon, bir duygusal med-cezirin ifadesi nihayetinde. Bana bir şiir söyle ve al gönlümü demeli maşuk da... Pervane ile mumun, mum ile ateşin yanma ve erime eylemi şiirde ritüele dönmüş ne de olsa Aşkın mı şiiri, şiirin mi aşkı anlatılır bilinmez o yanışta Ama her şair önce gönlünde yanan sözleri fısıldar kâğıda Kalem kâğıda dokununca da o yangın muhataba geçer.
Toplam 4 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.